auzefDeğişim Sosyolojisisosyoloji

Değişim Sosyolojisi 2022-2023 Vize Soruları

 

#1. Auguste Comte’un bilimin toplumsal değişim yasalarının keşfinde temel rol oynadığını ifade eden teorisine verilen ad aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap : B) Pozitivizm

Pozitivizm, Comte’un geliştirdiği felsefi ve metodolojik yaklaşımdır. Comte, pozitivizmi, bilim ve bilimsel yöntemin toplumsal değişim ve gelişim üzerindeki etkilerini vurgulamak için kullanmıştır. Pozitivizm, bilimsel gözleme, deneye ve doğrulanabilir gerçeklere dayalı olarak bilgi üretmeyi vurgular. Comte, bu pozitivist yaklaşımın toplumun evrimini anlamak ve yönlendirmek için temel bir araç olduğuna inanmıştır. Comte’a göre, toplumun evrimi beş aşamada gerçekleşir: teolojik aşama, metafizik aşama ve pozitif aşamalar. Pozitif aşama, bilimsel bilginin öne çıktığı ve toplumsal değişimde rehberlik eden evrimsel bir aşamadır. Bu nedenle, Comte’un pozitivizmi, bilimin toplumsal değişimdeki kilit rolünü vurgular ve bu alandaki keşiflerin önemini ortaya koyar.

#2. Auguste Comte’a göre sosyolojinin toplumsal değişimini inceleyen alt dalı aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap : E) Sosyal dinamik

Sosyal dinamik, Comte’un sosyolojik düşüncesinde toplumsal değişim ve gelişmeyle ilgilenen bir alt dalı temsil eder. Comte, sosyolojiyi iki ana kategori altında inceler: sosyal statik (sosyal düzenin ve stabilitenin incelemesi) ve sosyal dinamik (toplumsal değişimlerin ve gelişmenin incelenmesi). Sosyal dinamik, toplumun evrimini, değişimini, gelişimini ve hareketini araştırır. Bu alt dal, toplumsal değişim süreçlerini anlamak ve toplumun farklı aşamalardaki evrimini açıklamak için kullanılır. Bu nedenle, Comte’a göre sosyolojinin temel dallarından biri olarak kabul edilir.

#3. Durkheim toplumsal değişmenin hızına bağlı olarak toplumdaki birtakım değer uyuşmazlıklarının ortaya çıkmasını ….. olarak adlandırmaktadır. Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

Cevap : C) anomi

Emile Durkheim, toplumsal değişme ve toplumun yapısındaki dengesizliklerle ilgili çalışmalar yapmış ve bu bağlamda “anomi” kavramını geliştirmiştir. Anomi, toplumda hızlı değişimlerin yaşandığı ve bu değişimlerin bireylerin değerler, normlar ve beklentilerle uyumsuzluk yarattığı durumları ifade eder. Bu uyumsuzluklar, toplumun sabit ve yaygın değerlerine olan bağlılığı zayıflatır ve bireylerde belirsizlik, yalnızlık ve huzursuzluk duygularına yol açar. Dolayısıyla, Durkheim, toplumsal değişimin hızının artması durumunda bireyler arasında değerlerdeki uyuşmazlıkların artacağını ve bu durumun anomi olarak adlandırılacağını öne sürmüştür. Anomi, toplumsal bütünleşmenin zayıfladığı ve normatif yapıların çözüldüğü bir durumu ifade eder. Diğer seçenekler (A) intihar, (B) iş bölümü, (D) toplumsal bütünleşme ve (E) uzmanlaşma ise Durkheim’ın çalışmalarında farklı bağlamlarda kullanılan kavramlardır, ancak anomi Durkheim’ın toplumsal değişme ve uyumsuzluklarla ilgili öne sürdüğü kavramdır.

#4. Yapı ile aktörün birbirini karşılıklı olarak şekillendirdiğini savunan görüş aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap : C) Yapılaşma

Yapılaşma (structuration), sosyal teorilerde ve sosyal bilimlerde önemli bir kavramdır. Bu yaklaşımı geliştiren önemli isimlerden biri Anthony Giddens’dir. Yapılaşma teorisi, toplumsal yapı ve bireylerin davranışları arasındaki karşılıklı etkileşime odaklanır. Bu teoriye göre, toplumda belirli yapılar ve kurumlar (yapılar) mevcuttur ve bu yapılar bireylerin davranışlarını ve etkileşimlerini şekillendirir. Ancak, bireylerin davranışları ve etkileşimleri de bu yapıları etkiler ve yeniden üretir. Yani, toplumsal yapı ve bireyler arasında karşılıklı bir ilişki ve etkileşim söz konusudur. Bu bağlamda, yapılaşma yaklaşımı, toplumun şekillenmesinde hem yapının (toplumsal yapılar, kurumlar) hem de bireylerin (aktörlerin) etkili olduğunu vurgular ve bunların birbirini etkilediği dinamik bir ilişki içinde olduklarını ifade eder. Bu anlayış, toplumun karmaşıklığını ve dinamizmini anlamak için önemli bir araç sağlar.

#5. 18. yüzyılında Evrim Teorisini sosyal alana uygulayan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap : E) Herbert Spencer

Herbert Spencer, evrim teorilerini biyoloji ve doğa bilimlerinin yanı sıra sosyal bilimlere de uygulayarak, toplumsal evrim ve toplumların doğal seçilimle gelişimini anlamaya çalışmıştır. Bu nedenle, 18. yüzyılın Evrim Teorisini sosyal alana uygulayan düşünür olarak bilinir.

Öğrenci Dostu Öğrenme Yönetim Sistemi Lolonolo, bol bol test yapmayı önerir.

#6. Aydınlanmacılar, insan bilgisinin gelişmesi sonucunda doğanın düzenini keşfetmesiyle gerçekleşen toplumsal değişimi aşağıdaki ifadelerden hangisiyle adlandırmaktadır?

Cevap : D) İlerlemecilik

#7. Karl Marx’a göre sınıf çatışmasının temel sebebi aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap : A) Üretim araçlarının özel mülkiyette olması

Karl Marx, toplumsal yapının ve değişimin anahtarı olarak üretim araçlarının kontrolünü ele almıştır. Ona göre, sınıf çatışması, üretim araçlarının sahiplenilmesi ve bu sahiplenmeye bağlı olarak ortaya çıkar. Kapitalist toplumlarda, üretim araçları (fabrikalar, toprak, sermaye) özel mülkiyetle sahiplenilmiştir ve bu durum, toplumun işçi sınıfı ile burjuvazi arasındaki çatışmanın temelinde yatar. Bu çatışma, işçi sınıfının emeklerinin sömürülmesi ve değerlerinin sermayedarlar tarafından gasp edilmesi üzerine kuruludur. Marx’a göre, bu sınıfsal çatışma, tarihsel olarak toplumların gelişimini şekillendiren ve ilerleten ana dinamiktir. Dolayısıyla, Marx’ın görüşüne göre sınıf çatışmasının temel sebebi, üretim araçlarının özel mülkiyette olması ve bu durumun yarattığı sınıfsal eşitsizlik ve sömürüdür. Diğer seçenekler (B, C, D, E) ise Marx’ın vurguladığı temel sebep değildir.

#8. Klasik sosyoloji içinde din ile toplumsal değişim arasındaki ilişkiyi dinlerin iktisadi etiği kapsamında kapsamlı bir biçimde ele alan sosyolog aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap : E) Max Weber

Max Weber, dinin toplumsal ve ekonomik yapı üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde inceleyen ve dinlerin iktisadi etiği konusunda önemli çalışmalar yapan bir sosyologdur. Weber, özellikle “Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu” adlı eserinde, Protestan etiği ile kapitalizm arasındaki ilişkiyi ele almış ve Protestan ahlakının modern kapitalist ekonominin gelişimini nasıl etkilediğini açıklamıştır. Weber’e göre, Protestanlıkta vurgulanan etik prensipler ve çalışma anlayışı, kapitalizmin yükselmesine ve ekonomik değişimlere ivme kazandırmıştır. Bu bağlamda, dinin iktisadi etiği ve toplumsal değişim arasındaki ilişkiyi anlamaya yönelik önemli katkılarda bulunmuştur.

#9. Aşağıdakilerden hangisi sanayi sonrası neo-liberal küreselleşme dünyasında ortaya çıkan yeni toplumsal hareketlerden biri değildir?

Cevap : A) Sendikal hareketler

A) Sendikal hareketler, sanayi sonrası dönemde var olmuş ve önemli olsa da, diğer seçeneklerde belirtilen hareketler gibi bu dönemde özellikle yükseliş gösteren ve büyük toplumsal değişimlere etki eden yeni hareketler arasında değildir. B, C, D ve E seçeneklerinde belirtilen hareketler, sanayi sonrası neo-liberal küreselleşme döneminde daha fazla görünürlük kazanmış ve toplumsal değişimde önemli roller üstlenmiş hareketlerdir. Bu hareketler, çeşitli toplumsal, çevresel ve insan hakları konularında etkinlik göstererek dikkat çekmiş ve değişimlerin savunuculuğunu yapmıştır.

#10. Demografik, sosyal, siyasal ve iktisadi etkenler çerçevesinde toplumsal yapıda farklılaşmaya dayanan değişimler ….. ölçektedir. Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

Cevap : B) ortal

Öğrenci Dostu Öğrenme Yönetim Sistemi Lolonolo, bol bol test yapmayı önerir.

#11. Emile Durkheim’e göre toplumsal değişimde morfolojik ögeler ile sosyal kurumların etkileşimini sağlayan unsur aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap : C) Sosyal dayanışma

#12. İlk defa toplumsal değişimin yasalarından bahseden düşünür aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap : A) Montesquieu

İlk defa toplumsal değişimin yasalarından bahseden düşünür, Fransız filozofu Montesquieu’dir. Montesquieu, “De L’esprit des Lois” (Kanunların Ruhu) adlı eserinde toplumların doğal, siyasi ve hukuki yasalarını inceleyerek, toplumsal değişimlerin yasalarını ilk defa sistematik bir şekilde ele almıştır. Montesquieu, toplumların siyasi yapılarının ve kurumlarının belirli koşullar altında nasıl evrildiğini ve değiştiğini açıklamaya çalışarak toplumsal değişimlerin temelini atmıştır. Bu bağlamda, Montesquieu’nun eserleri ve yaklaşımları, toplumların siyasi, hukuki ve sosyal değişimlerini inceleyerek bu değişimlerin yasalarını anlama çabasının bir parçasıdır ve bu yönüyle toplumsal değişimin yasaları hakkında erken dönemde önemli katkılarda bulunmuştur.

#13. Bireylerin veya grupların bir yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine geçmesini anlatan kavram aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap : B) Göç

#14. Karl Marx’ın Komünist Manifesto’da doğa güçlerine egemen olarak daha önceki kuşakların tümünün yaratmış olduklarından daha yoğun ve çok daha büyük üretici güç oluşturduğunu düşündüğü sınıf aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap : C) Burjuvazi

Karl Marx’ın Komünist Manifesto’da doğa güçlerine egemen olarak daha önceki kuşakların tümünün yaratmış olduklarından daha yoğun ve çok daha büyük üretici güç oluşturduğunu düşündüğü sınıf, Burjuvazi olarak bilinir. Burjuvazi, Marx’ın Komünist Manifesto’da vurguladığı, sanayi devrimi ve kapitalizmle birlikte güçlenen, üretimde büyük etkisi olan ve toplumda egemen sınıf konumuna gelen sınıftır. Marx’a göre, burjuvazi, endüstriyel üretimdeki gelişmelerle birlikte doğa güçlerini daha önceki kuşaklardan çok daha yoğun ve büyük bir şekilde kullanabilmekte, bu da üretici güçleri artırmaktadır. Marx, burjuvazinin toplumsal yapılardaki belirleyici güç haline geldiğini ve sınıfsal mücadelelerin ana odağı olduğunu belirtmiştir. Aynı zamanda, proletaryanın (işçi sınıfının) bu süreçte ezilmesini ve sömürülmesini vurgulamış, bu durumun sınıfsal çatışmalara yol açacağını ve sonunda proletaryanın bu yapıyı değiştirmek için mücadele edeceğini öngörmüştür.

#15. Aşağıdakilerden hangisi Karl Marx’a göre antikiteden sonraki tarihsel aşamayı temsil etmektedir?

Cevap : D) Feodal toplum

Karl Marx, toplumların tarihsel evrimini ele alan tarih felsefesinde farklı toplumsal formasyonlar üzerinde durmuştur. Marx’ın tarihsel materyalizme dayalı görüşlerine göre, toplumlar belirli üretim ilişkilerine, özellikle üretim araçlarının sahipleniş biçimine ve bunun toplumda yarattığı sınıf yapılarına göre şekillenir. Feodalizm, Marx’ın antik dönem sonrası tarihsel evrimindeki bir aşamayı temsil eder. Feodal toplumda, toprak ve üretim araçları genellikle feodal lordların (soyluların) mülkiyetindedir ve köylüler bu topraklarda çalışarak geçimlerini sağlarlar. Bu dönemde sınıflar arasındaki ana çatışma, soylular ve köylüler arasındaki ilişkilerde ortaya çıkar. Diğer seçenekler (A, B, C, E) de toplumsal yapıyı farklı dönemlere göre temsil etmektedir, ancak Marx’ın antikiteden sonraki tarihsel evrimde feodalizme karşılık gelen aşamayı en iyi temsil eden seçenek D) Feodal toplumdur.

Öğrenci Dostu Öğrenme Yönetim Sistemi Lolonolo, bol bol test yapmayı önerir.

#16. İnsanlık tarihinde büyük dönüşümlere yol açan kapsamlı nüfus hareketlerine verilen ad aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap : E) Demografik devrim

#17. Adam Smith’e göre tarih boyunca toplumların değişimini sağlayan etken aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap : B) İş bölümü

Adam Smith, 18. yüzyılın önemli ekonomi düşünürlerinden biridir ve “Ulusal Ekonomi” adlı eseriyle bilinir. Smith’e göre, toplumların değişimini ve gelişimini sağlayan önemli etkenlerden biri iş bölümüdür. İş bölümü, Smith’e göre toplumların ekonomik büyüme ve refahını artıran temel bir unsurdur. İnsanların farklı yeteneklere ve uzmanlıklara sahip olması nedeniyle, belirli görevlerde uzmanlaşmaları ve bu görevleri etkin bir şekilde yerine getirmeleri, toplumun genel verimliliğini artırır. Bu uzmanlaşma ve iş bölümü, toplumsal ekonomik gelişimde kritik bir rol oynar.

#18. George Ritzer dünya toplumlarının tüketim kalıpları üzerinden gittikçe birbirine benzemeye başlamalarını aşağıdaki kavramlardan hangisi ile adlandırmaktadır?

Cevap : A) Toplumun McDonaldslaştırılması

Toplumun McDonaldlaştırılması terimi, George Ritzer tarafından ortaya atılmış ve modern toplumların standartlaşma, rasyonelleşme, etkinlik, hesaplanabilirlik gibi özelliklerin hızla artması ve kültürel çeşitliliğin kaybolması sürecini ifade etmek için kullanılmıştır. Bu kavram, fast food restoran zinciri McDonald’s’ın işletme modelinin toplumun farklı alanlarına yayılması ve bu modelin toplumun genel işleyişine etki etmesi metaforu üzerinden açıklamalar içerir. Ritzer’a göre, bu süreç, tüketim kültürünün yayılması ve küreselleşmenin etkisiyle giderek artmaktadır. Tüketim, kültürel ve toplumsal yaşamın önemli bir parçası haline gelmiş, standartlaşma ve etkinlik arayışı toplumların tüketim kalıplarını birbirine benzemesine yol açmıştır. Bu nedenle, George Ritzer’ın kavramsal çerçevesinde “toplumun McDonaldlaştırılması”, küreselleşme ve tüketim kültürü bağlamında toplumların benzerleşmesini vurgular.

#19. Aşağıdakilerinden hangisi 18. yüzyılın sonunda modern toplumu ortaya çıkaran toplumsal dönüşümlerden biri değildir?

Cevap : D) Proleterya ayaklanmaları

Proleterya ayaklanmaları, 18. yüzyılın sonlarında değil, 19. yüzyılın ve 20. yüzyılın başlarında sanayileşmenin ve endüstrileşmenin daha etkin olduğu bir dönemde yoğunluk kazanmıştır. Proleterya terimi, işçi sınıfını ifade etmek için kullanılır ve bu sınıfın mücadeleleri ve ayaklanmaları genellikle sanayi devriminin ve kötü çalışma koşullarının etkisiyle 19. yüzyılın ortalarından itibaren belirgin hale gelmiştir. Bu nedenle, 18. yüzyılın sonunda modern toplumu şekillendiren toplumsal dönüşümler arasında Proleterya ayaklanmaları öne çıkmamaktadır. Diğer seçenekler (A, B, C, E) ise 18. yüzyılın sonlarında ve sonrasında önemli toplumsal dönüşümleri temsil eder.

#20. Uzun bir zaman diliminde daha az müşahede edilebilir bir şekilde gerçekleşen aşamalı değişimler aşağıdakilerden hangisi ile adlandırılır?

Cevap : D) Evrim

Evrim, genellikle uzun zaman dilimlerinde ve geniş ölçekte, gözle görülür değişikliklerin daha az fark edilebilir aşamalı süreçlerle gerçekleştiği biyolojik, kültürel veya toplumsal değişimi ifade eden bir kavramdır. Bu değişimler, canlı organizmaların uyum sağlama ve değişen çevresel koşullara cevap verme sürecinde meydana gelir. Benzer şekilde, sosyal ve kültürel evrim de toplumların yapısının ve kültürel özelliklerinin zaman içinde değişmesini ifade eder. Bu değişimler genellikle uzun dönemlerde gerçekleşir ve gözlemci için belirgin olmayabilir, ancak zaman içinde önemli etkiler ve değişiklikler meydana getirebilir.

Öğrenci Dostu Öğrenme Yönetim Sistemi Lolonolo, bol bol test yapmayı önerir.

Öncesi
TESTi BiTiR, PUANINI GÖR

SONUÇ

HD Quiz powered by harmonic design

Değişim Sosyolojisi 2022-2023 Vize Soruları

1. 18. yüzyılında Evrim Teorisini sosyal alana uygulayan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?

A) G. W. F. Hegel
B) Auguste Comte
C) Immaunel Kant
D) Charles Darwin
E) Herbert Spencer

Cevap : E) Herbert Spencer

Herbert Spencer, evrim teorilerini biyoloji ve doğa bilimlerinin yanı sıra sosyal bilimlere de uygulayarak, toplumsal evrim ve toplumların doğal seçilimle gelişimini anlamaya çalışmıştır. Bu nedenle, 18. yüzyılın Evrim Teorisini sosyal alana uygulayan düşünür olarak bilinir.

2. Demografik, sosyal, siyasal ve iktisadi etkenler çerçevesinde toplumsal yapıda farklılaşmaya dayanan değişimler ….. ölçektedir.
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) siyasal
B) ortal
C) evrimsel
D) küçük
E) büyük

Cevap : B) ortal

3. Adam Smith’e göre tarih boyunca toplumların değişimini sağlayan etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kahramanlar
B) İş bölümü
C) Akılcılık
D) Dinlerin gelişimi
E) Toplumsal uyum

Cevap : B) İş bölümü

Adam Smith, 18. yüzyılın önemli ekonomi düşünürlerinden biridir ve “Ulusal Ekonomi” adlı eseriyle bilinir. Smith’e göre, toplumların değişimini ve gelişimini sağlayan önemli etkenlerden biri iş bölümüdür. İş bölümü, Smith’e göre toplumların ekonomik büyüme ve refahını artıran temel bir unsurdur. İnsanların farklı yeteneklere ve uzmanlıklara sahip olması nedeniyle, belirli görevlerde uzmanlaşmaları ve bu görevleri etkin bir şekilde yerine getirmeleri, toplumun genel verimliliğini artırır. Bu uzmanlaşma ve iş bölümü, toplumsal ekonomik gelişimde kritik bir rol oynar.

4. İlk defa toplumsal değişimin yasalarından bahseden düşünür aşağıdakilerden hangisidir?

A) Montesquieu
B) Hume
C) Hegel
D) Ferguson
E) Vico

Cevap : A) Montesquieu

İlk defa toplumsal değişimin yasalarından bahseden düşünür, Fransız filozofu Montesquieu’dir. Montesquieu, “De L’esprit des Lois” (Kanunların Ruhu) adlı eserinde toplumların doğal, siyasi ve hukuki yasalarını inceleyerek, toplumsal değişimlerin yasalarını ilk defa sistematik bir şekilde ele almıştır. Montesquieu, toplumların siyasi yapılarının ve kurumlarının belirli koşullar altında nasıl evrildiğini ve değiştiğini açıklamaya çalışarak toplumsal değişimlerin temelini atmıştır. Bu bağlamda, Montesquieu’nun eserleri ve yaklaşımları, toplumların siyasi, hukuki ve sosyal değişimlerini inceleyerek bu değişimlerin yasalarını anlama çabasının bir parçasıdır ve bu yönüyle toplumsal değişimin yasaları hakkında erken dönemde önemli katkılarda bulunmuştur.

5. Klasik sosyoloji içinde din ile toplumsal değişim arasındaki ilişkiyi dinlerin iktisadi etiği kapsamında kapsamlı bir biçimde ele alan sosyolog aşağıdakilerden hangisidir?

A) Saint Simon
B) Auguste Comte
C) Karl Marx
D) Herbert Spencer
E) Max Weber

Cevap : E) Max Weber

Max Weber, dinin toplumsal ve ekonomik yapı üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde inceleyen ve dinlerin iktisadi etiği konusunda önemli çalışmalar yapan bir sosyologdur. Weber, özellikle “Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu” adlı eserinde, Protestan etiği ile kapitalizm arasındaki ilişkiyi ele almış ve Protestan ahlakının modern kapitalist ekonominin gelişimini nasıl etkilediğini açıklamıştır. Weber’e göre, Protestanlıkta vurgulanan etik prensipler ve çalışma anlayışı, kapitalizmin yükselmesine ve ekonomik değişimlere ivme kazandırmıştır. Bu bağlamda, dinin iktisadi etiği ve toplumsal değişim arasındaki ilişkiyi anlamaya yönelik önemli katkılarda bulunmuştur.

6. Aşağıdakilerden hangisi sanayi sonrası neo-liberal küreselleşme dünyasında ortaya çıkan yeni toplumsal hareketlerden biri değildir?

A) Sendikal hareketler
B) Hayvan hakları savunuculuğu
C) Mültecilik hakları savunuculuğu
D) Toplumsal cinsiyet hareketleri
E) Çevreci hareketler

Cevap : A) Sendikal hareketler

A) Sendikal hareketler, sanayi sonrası dönemde var olmuş ve önemli olsa da, diğer seçeneklerde belirtilen hareketler gibi bu dönemde özellikle yükseliş gösteren ve büyük toplumsal değişimlere etki eden yeni hareketler arasında değildir. B, C, D ve E seçeneklerinde belirtilen hareketler, sanayi sonrası neo-liberal küreselleşme döneminde daha fazla görünürlük kazanmış ve toplumsal değişimde önemli roller üstlenmiş hareketlerdir. Bu hareketler, çeşitli toplumsal, çevresel ve insan hakları konularında etkinlik göstererek dikkat çekmiş ve değişimlerin savunuculuğunu yapmıştır.

7. Auguste Comte’un bilimin toplumsal değişim yasalarının keşfinde temel rol oynadığını ifade eden teorisine verilen ad aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tarihsel materyalizm
B) Pozitivizm
C) Aydınlanma
D) Evrim
E) Diyalektik

Cevap : B) Pozitivizm

Pozitivizm, Comte’un geliştirdiği felsefi ve metodolojik yaklaşımdır. Comte, pozitivizmi, bilim ve bilimsel yöntemin toplumsal değişim ve gelişim üzerindeki etkilerini vurgulamak için kullanmıştır. Pozitivizm, bilimsel gözleme, deneye ve doğrulanabilir gerçeklere dayalı olarak bilgi üretmeyi vurgular. Comte, bu pozitivist yaklaşımın toplumun evrimini anlamak ve yönlendirmek için temel bir araç olduğuna inanmıştır. Comte’a göre, toplumun evrimi beş aşamada gerçekleşir: teolojik aşama, metafizik aşama ve pozitif aşamalar. Pozitif aşama, bilimsel bilginin öne çıktığı ve toplumsal değişimde rehberlik eden evrimsel bir aşamadır. Bu nedenle, Comte’un pozitivizmi, bilimin toplumsal değişimdeki kilit rolünü vurgular ve bu alandaki keşiflerin önemini ortaya koyar.

8. Yapı ile aktörün birbirini karşılıklı olarak şekillendirdiğini savunan görüş aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yapısalcılık
B) Modernleşme
C) Yapılaşma
D) Devrim
E) İşlevselcilik

Cevap : C) Yapılaşma

Yapılaşma (structuration), sosyal teorilerde ve sosyal bilimlerde önemli bir kavramdır. Bu yaklaşımı geliştiren önemli isimlerden biri Anthony Giddens’dir. Yapılaşma teorisi, toplumsal yapı ve bireylerin davranışları arasındaki karşılıklı etkileşime odaklanır. Bu teoriye göre, toplumda belirli yapılar ve kurumlar (yapılar) mevcuttur ve bu yapılar bireylerin davranışlarını ve etkileşimlerini şekillendirir. Ancak, bireylerin davranışları ve etkileşimleri de bu yapıları etkiler ve yeniden üretir. Yani, toplumsal yapı ve bireyler arasında karşılıklı bir ilişki ve etkileşim söz konusudur. Bu bağlamda, yapılaşma yaklaşımı, toplumun şekillenmesinde hem yapının (toplumsal yapılar, kurumlar) hem de bireylerin (aktörlerin) etkili olduğunu vurgular ve bunların birbirini etkilediği dinamik bir ilişki içinde olduklarını ifade eder. Bu anlayış, toplumun karmaşıklığını ve dinamizmini anlamak için önemli bir araç sağlar.

9. Karl Marx’ın Komünist Manifesto’da doğa güçlerine egemen olarak daha önceki kuşakların tümünün yaratmış olduklarından daha yoğun ve çok daha büyük üretici güç oluşturduğunu düşündüğü sınıf aşağıdakilerden hangisidir?

A) Bilim adamları
B) Aristokrasi
C) Burjuvazi
D) Proleterya
E) Şövalyeler

Cevap : C) Burjuvazi

Karl Marx’ın Komünist Manifesto’da doğa güçlerine egemen olarak daha önceki kuşakların tümünün yaratmış olduklarından daha yoğun ve çok daha büyük üretici güç oluşturduğunu düşündüğü sınıf, Burjuvazi olarak bilinir. Burjuvazi, Marx’ın Komünist Manifesto’da vurguladığı, sanayi devrimi ve kapitalizmle birlikte güçlenen, üretimde büyük etkisi olan ve toplumda egemen sınıf konumuna gelen sınıftır. Marx’a göre, burjuvazi, endüstriyel üretimdeki gelişmelerle birlikte doğa güçlerini daha önceki kuşaklardan çok daha yoğun ve büyük bir şekilde kullanabilmekte, bu da üretici güçleri artırmaktadır. Marx, burjuvazinin toplumsal yapılardaki belirleyici güç haline geldiğini ve sınıfsal mücadelelerin ana odağı olduğunu belirtmiştir. Aynı zamanda, proletaryanın (işçi sınıfının) bu süreçte ezilmesini ve sömürülmesini vurgulamış, bu durumun sınıfsal çatışmalara yol açacağını ve sonunda proletaryanın bu yapıyı değiştirmek için mücadele edeceğini öngörmüştür.

Değişim Sosyolojisi 2022-2023 Vize Soruları

10. İnsanlık tarihinde büyük dönüşümlere yol açan kapsamlı nüfus hareketlerine verilen ad aşağıdakilerden hangisidir?

A) Afet
B) Dönüşüm
C) Evrim
D) Tarihsel ilerleme
E) Demografik devrim

Cevap : E) Demografik devrim

11. Uzun bir zaman diliminde daha az müşahede edilebilir bir şekilde gerçekleşen aşamalı değişimler aşağıdakilerden hangisi ile adlandırılır?

A) Gelişme
B) Yenilik
C) Sosyal yapı
D) Evrim
E) Devrim

Cevap : D) Evrim

Evrim, genellikle uzun zaman dilimlerinde ve geniş ölçekte, gözle görülür değişikliklerin daha az fark edilebilir aşamalı süreçlerle gerçekleştiği biyolojik, kültürel veya toplumsal değişimi ifade eden bir kavramdır. Bu değişimler, canlı organizmaların uyum sağlama ve değişen çevresel koşullara cevap verme sürecinde meydana gelir. Benzer şekilde, sosyal ve kültürel evrim de toplumların yapısının ve kültürel özelliklerinin zaman içinde değişmesini ifade eder. Bu değişimler genellikle uzun dönemlerde gerçekleşir ve gözlemci için belirgin olmayabilir, ancak zaman içinde önemli etkiler ve değişiklikler meydana getirebilir.

12. Aydınlanmacılar, insan bilgisinin gelişmesi sonucunda doğanın düzenini keşfetmesiyle gerçekleşen toplumsal değişimi aşağıdaki ifadelerden hangisiyle adlandırmaktadır?

A) Faydacılık
B) Olgunlaşma
C) Akılcılaşma
D) İlerlemecilik
E) Düzen

Cevap : D) İlerlemecilik

13. Auguste Comte’a göre sosyolojinin toplumsal değişimini inceleyen alt dalı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sosyal denge
B) Pozitivizm
C) Sosyal statik
D) Sosyal yasa
E) Sosyal dinamik

Cevap : E) Sosyal dinamik

Sosyal dinamik, Comte’un sosyolojik düşüncesinde toplumsal değişim ve gelişmeyle ilgilenen bir alt dalı temsil eder. Comte, sosyolojiyi iki ana kategori altında inceler: sosyal statik (sosyal düzenin ve stabilitenin incelemesi) ve sosyal dinamik (toplumsal değişimlerin ve gelişmenin incelenmesi). Sosyal dinamik, toplumun evrimini, değişimini, gelişimini ve hareketini araştırır. Bu alt dal, toplumsal değişim süreçlerini anlamak ve toplumun farklı aşamalardaki evrimini açıklamak için kullanılır. Bu nedenle, Comte’a göre sosyolojinin temel dallarından biri olarak kabul edilir.

14. Bireylerin veya grupların bir yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine geçmesini anlatan kavram aşağıdakilerden hangisidir?

A) İşçileşme
B) Göç
C) Çalışma
D) Nüfus artışı
E) Demografi

Cevap : B) Göç

15. Emile Durkheim’e göre toplumsal değişimde morfolojik ögeler ile sosyal kurumların etkileşimini sağlayan unsur aşağıdakilerden hangisidir?

A) Siyasal değişim
B) Evrim
C) Sosyal dayanışma
D) Dini yaşam
E) Sanayinin gelişmesi

Cevap : C) Sosyal dayanışma

Değişim Sosyolojisi 2022-2023 Vize Soruları

16. Aşağıdakilerinden hangisi 18. yüzyılın sonunda modern toplumu ortaya çıkaran toplumsal dönüşümlerden biri değildir?

A) Sanayi Devrimi
B) Şehirleşme
C) Fransız Devrimi
D) Proleterya ayaklanmaları
E) Aydınlanma düşüncesi

Cevap : D) Proleterya ayaklanmaları

Proleterya ayaklanmaları, 18. yüzyılın sonlarında değil, 19. yüzyılın ve 20. yüzyılın başlarında sanayileşmenin ve endüstrileşmenin daha etkin olduğu bir dönemde yoğunluk kazanmıştır. Proleterya terimi, işçi sınıfını ifade etmek için kullanılır ve bu sınıfın mücadeleleri ve ayaklanmaları genellikle sanayi devriminin ve kötü çalışma koşullarının etkisiyle 19. yüzyılın ortalarından itibaren belirgin hale gelmiştir. Bu nedenle, 18. yüzyılın sonunda modern toplumu şekillendiren toplumsal dönüşümler arasında Proleterya ayaklanmaları öne çıkmamaktadır. Diğer seçenekler (A, B, C, E) ise 18. yüzyılın sonlarında ve sonrasında önemli toplumsal dönüşümleri temsil eder.

17. George Ritzer dünya toplumlarının tüketim kalıpları üzerinden gittikçe birbirine benzemeye başlamalarını aşağıdaki kavramlardan hangisi ile adlandırmaktadır?

A) Toplumun McDonaldslaştırılması
B) Yeni sosyal hareketler
C) Sanayi ötesi toplum
D) Küreselleşme
E) Tüketimcilik

Cevap : A) Toplumun McDonaldslaştırılması

Toplumun McDonaldlaştırılması terimi, George Ritzer tarafından ortaya atılmış ve modern toplumların standartlaşma, rasyonelleşme, etkinlik, hesaplanabilirlik gibi özelliklerin hızla artması ve kültürel çeşitliliğin kaybolması sürecini ifade etmek için kullanılmıştır. Bu kavram, fast food restoran zinciri McDonald’s’ın işletme modelinin toplumun farklı alanlarına yayılması ve bu modelin toplumun genel işleyişine etki etmesi metaforu üzerinden açıklamalar içerir. Ritzer’a göre, bu süreç, tüketim kültürünün yayılması ve küreselleşmenin etkisiyle giderek artmaktadır. Tüketim, kültürel ve toplumsal yaşamın önemli bir parçası haline gelmiş, standartlaşma ve etkinlik arayışı toplumların tüketim kalıplarını birbirine benzemesine yol açmıştır. Bu nedenle, George Ritzer’ın kavramsal çerçevesinde “toplumun McDonaldlaştırılması”, küreselleşme ve tüketim kültürü bağlamında toplumların benzerleşmesini vurgular.

18. Karl Marx’a göre sınıf çatışmasının temel sebebi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Üretim araçlarının özel mülkiyette olması
B) Sınıfların iktidar mücadelesi
C) Özgürlük arayışı
D) Egemenlik kavgası
E) Dinî inanışlar

Cevap : A) Üretim araçlarının özel mülkiyette olması

Karl Marx, toplumsal yapının ve değişimin anahtarı olarak üretim araçlarının kontrolünü ele almıştır. Ona göre, sınıf çatışması, üretim araçlarının sahiplenilmesi ve bu sahiplenmeye bağlı olarak ortaya çıkar. Kapitalist toplumlarda, üretim araçları (fabrikalar, toprak, sermaye) özel mülkiyetle sahiplenilmiştir ve bu durum, toplumun işçi sınıfı ile burjuvazi arasındaki çatışmanın temelinde yatar. Bu çatışma, işçi sınıfının emeklerinin sömürülmesi ve değerlerinin sermayedarlar tarafından gasp edilmesi üzerine kuruludur. Marx’a göre, bu sınıfsal çatışma, tarihsel olarak toplumların gelişimini şekillendiren ve ilerleten ana dinamiktir. Dolayısıyla, Marx’ın görüşüne göre sınıf çatışmasının temel sebebi, üretim araçlarının özel mülkiyette olması ve bu durumun yarattığı sınıfsal eşitsizlik ve sömürüdür. Diğer seçenekler (B, C, D, E) ise Marx’ın vurguladığı temel sebep değildir.

19. Aşağıdakilerden hangisi Karl Marx’a göre antikiteden sonraki tarihsel aşamayı temsil etmektedir?

A) Burjuva toplumu
B) İmparatorluklar
C) Tarım toplumu
D) Feodal toplum
E) Komünal toplum

Cevap : D) Feodal toplum

Karl Marx, toplumların tarihsel evrimini ele alan tarih felsefesinde farklı toplumsal formasyonlar üzerinde durmuştur. Marx’ın tarihsel materyalizme dayalı görüşlerine göre, toplumlar belirli üretim ilişkilerine, özellikle üretim araçlarının sahipleniş biçimine ve bunun toplumda yarattığı sınıf yapılarına göre şekillenir. Feodalizm, Marx’ın antik dönem sonrası tarihsel evrimindeki bir aşamayı temsil eder. Feodal toplumda, toprak ve üretim araçları genellikle feodal lordların (soyluların) mülkiyetindedir ve köylüler bu topraklarda çalışarak geçimlerini sağlarlar. Bu dönemde sınıflar arasındaki ana çatışma, soylular ve köylüler arasındaki ilişkilerde ortaya çıkar. Diğer seçenekler (A, B, C, E) de toplumsal yapıyı farklı dönemlere göre temsil etmektedir, ancak Marx’ın antikiteden sonraki tarihsel evrimde feodalizme karşılık gelen aşamayı en iyi temsil eden seçenek D) Feodal toplumdur.

20. Durkheim toplumsal değişmenin hızına bağlı olarak toplumdaki birtakım değer uyuşmazlıklarının ortaya çıkmasını ….. olarak adlandırmaktadır.
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) intihar
B) iş bölümü
C) anomi
D) toplumsal bütünleşme
E) uzmanlaşma

Cevap : C) anomi

Emile Durkheim, toplumsal değişme ve toplumun yapısındaki dengesizliklerle ilgili çalışmalar yapmış ve bu bağlamda “anomi” kavramını geliştirmiştir. Anomi, toplumda hızlı değişimlerin yaşandığı ve bu değişimlerin bireylerin değerler, normlar ve beklentilerle uyumsuzluk yarattığı durumları ifade eder. Bu uyumsuzluklar, toplumun sabit ve yaygın değerlerine olan bağlılığı zayıflatır ve bireylerde belirsizlik, yalnızlık ve huzursuzluk duygularına yol açar. Dolayısıyla, Durkheim, toplumsal değişimin hızının artması durumunda bireyler arasında değerlerdeki uyuşmazlıkların artacağını ve bu durumun anomi olarak adlandırılacağını öne sürmüştür. Anomi, toplumsal bütünleşmenin zayıfladığı ve normatif yapıların çözüldüğü bir durumu ifade eder. Diğer seçenekler (A) intihar, (B) iş bölümü, (D) toplumsal bütünleşme ve (E) uzmanlaşma ise Durkheim’ın çalışmalarında farklı bağlamlarda kullanılan kavramlardır, ancak anomi Durkheim’ın toplumsal değişme ve uyumsuzluklarla ilgili öne sürdüğü kavramdır.

Değişim Sosyolojisi

Değişim Sosyolojisi 2022-2023 Vize Soruları

Auzef Sosyoloji Telegram Sosyoloji

Değişim Sosyolojisi 2022-2023 Vize Soruları

Editor

Editör

error: Kopyalamaya Karşı Korumalıdır!