Auzef Sosyal Hizmet Etiği Ünite -2
Etik Kuramları ve Sosyal Hizmet
#1. Bir ilkenin ve ondan kaynaklanan eylemin ahlaki olup olmadığını belirleyebilmemiz için evrensel olarak uygulanabilmesi, yani ona ihtiyaç duyabileceğimiz tüm durumlara uygulanabilme kapsamına sahip olması gerekir. Böyle bir ilkeyi (evrenselci test yoluyla) oluşturduğumuzda, Kant için “…” haline gelir. Yukarıdaki ifadede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
Cevap : e) Kategorik buyruk
“Kategorik buyruk” ile ilişkilidir. Alman filozofu Immanuel Kant’a göre, bir ilkenin ve ondan kaynaklanan eylemin ahlaki olup olmadığını belirleyebilmek için, bu ilkenin evrensel olarak uygulanabilir olması gerekir. Yani, bu ilke tüm durumlarda geçerli olmalıdır. Böyle bir ilkeyi evrenselci test yoluyla oluşturduğumuzda, Kant için bu ilke “kategorik bir buyruk” haline gelir. Kategorik buyruk, tüm insanlar için koşulsuz ve evrensel olarak geçerli olan ahlaki bir kural veya ilkeyi ifade eder.
#2. Bu teori, etik seçimlere farklı bir yaklaşım getirir. Bu bakış açısına göre, herhangi bir eylemin doğruluğu sonuçlarının iyiliği ile belirlenir. Sorumlu strateji, çeşitli eylem biçimlerinin sonuçlarını tahmin etme ve bunların göreceli değerlerini tartma girişimini gerektirir. Yukarıda ifade edilen teori aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : b) Teleolojik teori
“Teleolojik teori”yi tanımlamaktadır. Teleolojik teori, bir eylemin etik doğruluğunun sonuçlarının iyiliği ile belirlendiği fikrine dayanır. Bu bakış açısı, bir eylemin getireceği sonuçları değerlendirmeyi ve bu sonuçların göreceli değerlerini tartmayı gerektirir. Teleoloji, ahlaki değerlendirmelerde sonuçların önemini vurgular ve genellikle bu tür değerlendirmelerin en bilinen formu olan faydacılık ile ilişkilendirilir.
#3. Bu yaklaşım, bir eylemin maksimum iyiliği teşvik etmesi durumunda doğru olduğunu savunur. Sosyal çalışmacıların çalışma tarzına yakın bir düşünme biçimidir. Bu yaklaşımın klasik biçimine göre, çatışan görevlerle karşı karşıya kaldığında, kişi en büyük iyiliği üretecek olanı yapmalıdır. Yukarıda ifade edilen yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : a) Faydacılık
“Faydacılık” yaklaşımını tanımlamaktadır. Faydacılık, bir eylemin veya kararın, en büyük toplam iyiliği veya faydayı teşvik etmesi durumunda etik olarak doğru olduğunu savunur. Bu yaklaşım, çeşitli eylemlerin sonuçlarını değerlendirerek, en fazla pozitif sonucu veya en az zararı üretecek olanı seçmeyi önerir. Sosyal hizmet pratiğinde, faydacılık, sosyal çalışmacıların karşılaştıkları çatışan görevler ve kararlar arasında en fazla genel faydayı sağlayacak olanı seçmelerini gerektirir.
#4. Aşağıdakilerden hangisinin bireyin bir bütün olarak ele alınması ve kendi gerçekliği içinde anlaşılması gereğini sağlamaya daha çok vurgu yapması beklenir?
Cevap : e) Dini veya manevi etik
“Dini veya manevi etik” ile ilişkilendirilebilir. Dini veya manevi etik yaklaşımları, genellikle bireyi bir bütün olarak ele almayı ve onların kendi gerçeklikleri içinde anlaşılmalarını gerektiren bir vurgu yapar. Bu yaklaşımlar, bireylerin manevi, etik ve ahlaki boyutlarını dikkate alarak, kişisel değerler, inançlar ve yaşam anlayışlarına saygı göstermeyi içerir. Bu tür etik yaklaşımlar, bireyin sadece fiziksel veya sosyal ihtiyaçlarını değil, aynı zamanda manevi ve duygusal ihtiyaçlarını da kapsamlı bir şekilde ele almayı hedefler.
#5. Bu teori, etik uygulamanın ‘iyi’ sosyal çalışmacılar tarafından geliştirilmesi gerektiğini öne sürer; gelişmeyi sosyal çalışmacının karakterine odaklar. Örneğin herhangi bir dezavantajlı gruba karşı duygularını özel hayatlarında bastıramayan sosyal çalışmacıların bu önyargıyı meslek hayatlarına da taşımaları olasıdır. Yukarıda ifade edilen teori aşağıdakilerden hangisi olabilir?
Cevap : d) Erdem etiği
Yukarıda açıklanan teori, “Erdem etiği”dir. Erdem etiği, etik uygulamanın ‘iyi’ sosyal çalışmacılar tarafından geliştirilmesi gerektiğini ve bu gelişimin sosyal çalışmacının karakterine odaklanması gerektiğini öne sürer. Bu yaklaşım, sosyal çalışmacının ahlaki kararlarını ve davranışlarını, kişisel erdemlerine ve karakter özelliklerine dayandırır. Örneğin, dezavantajlı gruplara karşı kişisel önyargıları olan bir sosyal çalışmacı, bu önyargılarını meslek hayatına da taşıyabilir. Erdem etiği, bu tür durumları ele alır ve sosyal çalışmacıların erdemli karakter özelliklerini geliştirmelerini teşvik eder.
Öğrenci Dostu Öğrenme Yönetim Sistemi Lolonolo, bol bol test yapmayı önerir.
#6. Sosyal hizmet üzerinde “kişiye saygı” ve “biri için iyi olan herkes için iyidir” biçimindeki etkileri olan etik yaklaşımın temsilcisi aşağıdakilerden hangisi olabilir?
Cevap : d) Kant
Bu etik yaklaşım, Immanuel Kant’ın düşünceleriyle örtüşmektedir. Kant’ın etik anlayışı, “kişiye saygı” ve “biri için iyi olan herkes için iyidir” ilkeleri ile tanımlanabilir. Kant, her bireyin kendi başına bir amaç olduğunu ve hiçbir zaman sadece bir araç olarak kullanılmaması gerektiğini savunur. Bu, kişiye saygı ilkesini yansıtır. Ayrıca, Kant’ın “kategorik buyruk” kavramı, bir eylemin ahlaki olup olmadığını belirlemek için evrensellik ilkesine dayanır, yani bir eylem herkes için iyi ise ahlaki olarak kabul edilir. Bu nedenle, soruda bahsedilen etik yaklaşımın temsilcisi olarak en uygun seçenek “d) Kant”tır.
#7. Aşağıdaki yaklaşımlardan hangisi her hizmet kullanıcısını birer birey olarak görmeye ve kişinin karşılaştığı yoksulluk, evsizlik, akıl hastalığı gibi sorunları kendilerinden kaynaklanıyormuş sanmaya itiraz ederek gelişmiştir?
Cevap : a) Radikal etik
Bu açıklama “Radikal etik” yaklaşımını tanımlamaktadır. Radikal etik, her hizmet kullanıcısını birer birey olarak görme ve kişisel sorunlarını (yoksulluk, evsizlik, akıl hastalığı gibi) bireyin kendi hatalarından kaynaklanıyor gibi ele almama yaklaşımını benimser. Bu yaklaşım, sosyal sorunların bireysel hatalardan ziyade toplumsal, ekonomik ve politik yapıların sonucu olarak görülmesini savunur ve bu sorunlara karşı daha kapsayıcı ve sistemik çözümler geliştirilmesini teşvik eder.
#8. Son yıllarda uygulamalı etik modeli gözden düşmeye başlamış ve bunun yerine, daha özel ve bağlamsal bir yaklaşım yükselmiştir. Her zaman ve her yerde geçerli olduğu varsayılan birtakım teorilere ve ilkelere sıkıca bağlanmak yerine, belirli durumların benzersiz özelliklerine odaklanan yeni bir yaklaşım öne çıkmaktadır. Yukarıda ifade edilen yaklaşım aşağıdakilerden hangisi olabilir?
Cevap : b) Erdem etiği
Yukarıda ifade edilen, belirli durumların benzersiz özelliklerine odaklanan ve daha özel ve bağlamsal bir yaklaşım olarak tanımlanan etik model “Erdem etiği”dir. Erdem etiği, genel kurallar veya prensipler yerine kişisel karakter özellikleri ve erdemler üzerine yoğunlaşır. Bu yaklaşım, her durumun kendine özgü bağlamını ve insanların bu durumlarda sergiledikleri erdemli davranışları ön plana çıkarır. Erdem etiği, bireylerin ahlaki kararlarını ve eylemlerini, belirli durumların özgün gerekliliklerine göre şekillendirmelerini teşvik eder.
#9. Deontolojik teoriler ve teleolojik teoriler aşağıdakilerden hangisinin altında ele alınmalıdır?
Cevap : c) Normatif etik teoriler
Deontolojik teoriler ve teleolojik teoriler, “Normatif etik teoriler” kategorisi altında ele alınmalıdır. Normatif etik, etik teorilerini ve kavramlarını gerçek ahlaki problemlere ve ikilemlere uygulamaya çalışır. Bu kategoride, deontolojik teoriler ve teleolojik teoriler gibi farklı etik yaklaşımlar incelenir ve pratik etik ikilemlerin çözümünde kullanılır.
#10. Bu teori sonuçlarına bakılmaksızın belirli eylemlerin doğası gereği doğru ya da yanlış veyahut iyi ya da kötü olduğunu iddia eder. Buna göre, gerçeği söylemek doğası gereği doğru bir eylemdir ve bu nedenle sosyal çalışmacılar, yalan söylemek görünüşte daha faydalı da olsa, müracaatçılarına asla yalan söylememelidir. Bu teorik yönelimi benimseyenler için kurallar, haklar ve ilkeler kutsaldır ve dokunulmazdır. Amaca götüren her yol mubah değildir. Yukarıdaki tarif edilen teori aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : a) Deontolojik teori
“Deontolojik teori”ye işaret etmektedir. Deontolojik teoriler, belirli eylemlerin doğaları gereği doğru ya da yanlış, iyi ya da kötü olduğunu iddia eder ve sonuçlarına bakmaksızın bu eylemleri değerlendirir. Bu teorik yaklaşım, kuralların, hakların ve ilkelerin dokunulmaz ve kutsal olduğunu savunur ve amacın her türlü aracı meşrulaştırmadığına inanır. Örneğin, deontolojiye göre, gerçeği söylemek doğası gereği doğru bir eylemdir ve bu nedenle, sosyal çalışmacılar, yalan söylemek daha faydalı gibi görünse bile, müracaatçılarına asla yalan söylememelidir.
Öğrenci Dostu Öğrenme Yönetim Sistemi Lolonolo, bol bol test yapmayı önerir.
SONUÇ
Auzef Sosyal Hizmet Etiği Ünite -2
Etik Kuramları ve Sosyal Hizmet
Auzef Sosyal Hizmet 3. sınıf güz dönemi dersi
Auzef Sosyal Hizmet Etiği Ünite -2
Etik Kuramları ve Sosyal Hizmet
Auzef Sosyal Hizmet 3. sınıf güz dönemi dersi
HD Quiz powered by harmonic design
Auzef Sosyal Hizmet 3. sınıf güz dönemi dersi
Etik Kuramları ve Sosyal Hizmet
Auzef Sosyal Hizmet Etiği
Ünite -2 Etik Kuramları ve Sosyal Hizmet |
|||
---|---|---|---|
Sosyal Hizmet Etiği |