Auzef Sosyal Hizmet Etiği Final Deneme Sınavı -8
Auzef Sosyal Hizmet Etiği Final Deneme Sınavı -8
#1. Hastanede çalışan sosyal hizmet uzmanına, intihar teşebbüsü ile genç bir erkek müracaatçı gönderilmiştir. Müracaatçı, yaşadığı sosyal problemlerin kendisini bu duruma getirdiğini ve cinsel tercihlerinin farklı olduğunu söylemiş, uzmandan yardım istemiştir. Sosyal hizmet uzmanı, müracaatçının cinsel tercihlerinden dolayı kararsız kalmıştır. Burada sosyal hizmet uzmanının yaşadığı etik ikilem aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : Kişisel değerlerin mesleki değerlerle çatışması
Bu durumda sosyal hizmet uzmanının yaşadığı etik ikilem, “d) Kişisel değerlerin mesleki değerlerle çatışması”dır. Sosyal hizmet uzmanı, müracaatçının cinsel tercihleri nedeniyle kararsız kalmış ve bu, uzmanın kişisel değerleri ile mesleki değerlerinin çatışmasına yol açmıştır.
#2. Bu teori sonuçlarına bakılmaksızın belirli eylemlerin doğası gereği doğru ya da yanlış veyahut iyi ya da kötü olduğunu iddia eder. Buna göre, gerçeği söylemek doğası gereği doğru bir eylemdir ve bu nedenle sosyal çalışmacılar, yalan söylemek görünüşte daha faydalı da olsa, müracaatçılarına asla yalan söylememelidir. Bu teorik yönelimi benimseyenler için kurallar, haklar ve ilkeler kutsaldır ve dokunulmazdır. Amaca götüren her yol mubah değildir. Yukarıdaki tarif edilen teori aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : a) Deontolojik teori
“Deontolojik teori”ye işaret etmektedir. Deontolojik teoriler, belirli eylemlerin doğaları gereği doğru ya da yanlış, iyi ya da kötü olduğunu iddia eder ve sonuçlarına bakmaksızın bu eylemleri değerlendirir. Bu teorik yaklaşım, kuralların, hakların ve ilkelerin dokunulmaz ve kutsal olduğunu savunur ve amacın her türlü aracı meşrulaştırmadığına inanır. Örneğin, deontolojiye göre, gerçeği söylemek doğası gereği doğru bir eylemdir ve bu nedenle, sosyal çalışmacılar, yalan söylemek daha faydalı gibi görünse bile, müracaatçılarına asla yalan söylememelidir.
#3. Aşağıdakilerden hangisinin bireyin bir bütün olarak ele alınması ve kendi gerçekliği içinde anlaşılması gereğini sağlamaya daha çok vurgu yapması beklenir?
Cevap : e) Dini veya manevi etik
“Dini veya manevi etik” ile ilişkilendirilebilir. Dini veya manevi etik yaklaşımları, genellikle bireyi bir bütün olarak ele almayı ve onların kendi gerçeklikleri içinde anlaşılmalarını gerektiren bir vurgu yapar. Bu yaklaşımlar, bireylerin manevi, etik ve ahlaki boyutlarını dikkate alarak, kişisel değerler, inançlar ve yaşam anlayışlarına saygı göstermeyi içerir. Bu tür etik yaklaşımlar, bireyin sadece fiziksel veya sosyal ihtiyaçlarını değil, aynı zamanda manevi ve duygusal ihtiyaçlarını da kapsamlı bir şekilde ele almayı hedefler.
#4. 1960 yılında sosyal hizmet mesleğinin etik kodlarını ortaya koyan ve kabul eden ilk profesyonel sosyal hizmet organizasyonu aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : c) Amerikan Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (NASW)
Sosyal hizmet mesleğinin etik kodlarını ortaya koyan ve kabul eden ilk profesyonel sosyal hizmet organizasyonu, Amerikan Ulusal Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (NASW) olup, bu etik kodlarını 1960 tarihinde yayınlamıştır.
#5. Aşağıdakilerden hangisi grup çalışması yaparken sosyal hizmet uzmanlarının karşılaşabileceği etik ikilemlerden birisi değildir?
Cevap : Gruba üye seçimi
Grup çalışması yaparken sosyal hizmet uzmanlarının karşılaşabileceği etik ikilemler arasında “a) Gruba üye seçimi” etik bir ikilem değildir. Diğer seçenekler – güven ilişkisi, hizmetlere erişim ve uygun zamanda grubu sonlandırma – grup çalışmalarında karşılaşılabilecek yaygın etik ikilemler arasında yer almaktadır.
#6. Aşağıdakilerden hangisi topluma yönelik etik sorumluluklardan biri değildir?
Cevap : c) Mesleğin bütünlüğü
Topluma yönelik etik sorumluluklardan biri olmayan seçenek “Mesleğin bütünlüğü” olarak belirtilmiştir.
Cevap: c) Mesleğin bütünlüğü
#7. Aşağıdakilerden hangisi sosyal hizmet uzmanının karşılaşabileceği etik ikilem türlerinden birisi değildir?
Cevap : Yararlılık ilkesi ile paternalizm arasında kalmak
Belirttiğiniz seçenekler arasında, sosyal hizmet uzmanının karşılaşabileceği etik ikilem türlerinden birisi olmayan seçenek “b) Yararlılık ilkesi ile paternalizm arasında kalmak”tır. Diğer seçenekler – mesleki değerler ile kişisel değerler arasında kalmak, kendi kaderini tayin hakkı ile paternalizm arasında kalmak ve gizlilik ilkesi ile raporlama zorunluluğu arasında kalmak – sosyal hizmet uzmanlarının karşılaşabileceği yaygın etik ikilem türleridir.
#8. 1915 tarihinde yaptığı “Sosyal hizmet bir meslek midir?” başlıklı konuşmada sosyal hizmetin etik kodlarının olmadığını belirten ve bu nedenle sosyal hizmetin bir meslek olup olmadığını sorgulayan isim aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : d) Abraham Flexner
Abraham Flexner, 1915 yılında “Sosyal hizmet bir meslek midir?” başlıklı meşhur konuşmasında sosyal hizmetin etik kodlarının olmadığını belirtmiş ve bu nedenle sosyal hizmetin bir meslek olup olmadığını sorgulamıştır.
Tamamlanmış soru: 1915 yılında yaptığı “Sosyal hizmet bir meslek midir?” başlıklı konuşmada sosyal hizmetin etik kodlarının olmadığını belirten ve bu nedenle sosyal hizmetin bir meslek olup olmadığını sorgulayan isim aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap: d) Abraham Flexner
#9. Bu yaklaşım, bir eylemin maksimum iyiliği teşvik etmesi durumunda doğru olduğunu savunur. Sosyal çalışmacıların çalışma tarzına yakın bir düşünme biçimidir. Bu yaklaşımın klasik biçimine göre, çatışan görevlerle karşı karşıya kaldığında, kişi en büyük iyiliği üretecek olanı yapmalıdır. Yukarıda ifade edilen yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : a) Faydacılık
“Faydacılık” yaklaşımını tanımlamaktadır. Faydacılık, bir eylemin veya kararın, en büyük toplam iyiliği veya faydayı teşvik etmesi durumunda etik olarak doğru olduğunu savunur. Bu yaklaşım, çeşitli eylemlerin sonuçlarını değerlendirerek, en fazla pozitif sonucu veya en az zararı üretecek olanı seçmeyi önerir. Sosyal hizmet pratiğinde, faydacılık, sosyal çalışmacıların karşılaştıkları çatışan görevler ve kararlar arasında en fazla genel faydayı sağlayacak olanı seçmelerini gerektirir.
#10. Sosyal hizmet uzmanları, müracaatçılarıyla ve diğer meslek elemanlarıyla iletişimlerinde, meslektaşlarını sorumsuz, dayanaksız ve haksız olarak eleştirmekten kaçınmalıdır. Meslektaşların yeterlik düzeyi ya da ırk, etnik-ulusal köken, renk, cinsiyet, cinsel yönelim, yaş, medeni durum, siyasal görüş, dinsel inanç, zihinsel veya fiziksel özür gibi bireysel özellikleri hakkında küçük düşürücü dil kullanmamalıdır. Bu durum aşağıdakilerden hangisini tanımlamaktadır?
Cevap : a) Saygı
Bu açıklama, sosyal hizmet uzmanlarının iletişimlerinde meslektaşlarına karşı göstermeleri gereken tutumu anlatıyor. Açıklamada vurgulanan, meslektaşlarına karşı sorumsuz, dayanaksız ve haksız eleştirilerden kaçınma ve bireysel özellikler hakkında küçük düşürücü dil kullanmamaya yönelik yaklaşım, “Saygı” ilkesini tanımlamaktadır. Bu ilke, meslektaşlara saygılı davranmayı ve onların kişisel özelliklerine, yetkinliklerine ve profesyonel duruşlarına değer vermeyi içerir.
Cevap: a) Saygı
#11. Değer ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Cevap : c) Kanun koyucu tarafından belirlenen kurallardır
Bu seçenekler içinde, değerlerin tanımı ve doğası açısından en az uyumlu olan “c) Kanun koyucu tarafından belirlenen kurallardır” seçeneğidir. Çünkü değerler, genellikle bireylerin veya toplumun önem verdiği, kişisel veya kolektif olarak benimsenen soyut kurallar ve ilkeler olarak tanımlanır. Değerler kanunlar tarafından belirlenmiş kurallardan ziyade, bireysel veya toplumsal inançlar, ilkeler ve normlarla daha yakından ilişkilidir.
#12. Sosyal hizmet uzmanlarının “Müracaatçılara karşı dürüst tavırlar içinde olunması, gerek toplumun gerekse müracaatçının çıkarlarının göz önünde bulundurulması, toplumun çıkarları ve müracaatçının çıkarlarının çatışması durumunda bu durumun müracaatçı ile açık açık konuşularak uygun önerilerde bulunulması” bu etik ilke ve sorumluluğu aşağıdakilerden hangisini tanımlamaktadır?
Cevap : c) Müracaatçılara Bağlılık
Bu soruda açıklanan etik ilke ve sorumluluk, sosyal hizmet uzmanlarının müracaatçılara karşı dürüst olmalarını, hem toplumun hem de müracaatçının çıkarlarını gözetmelerini ve çıkar çatışmaları durumunda açık iletişim ve uygun önerilerde bulunmalarını içermektedir. Bu tanım, özellikle müracaatçıların çıkarlarına bağlı kalmayı ve onların ihtiyaçlarını önceliklendirmeyi vurgulamaktadır. Bu açıklamaya en uygun etik ilke ve sorumluluk “Müracaatçılara Bağlılık”tır.
Cevap: c) Müracaatçılara Bağlılık
#13. Aşağıdakilerden hangisi sosyal hizmet uzmanlarının meslektaşlarına ve diğer meslek elamanlarına yönelik etik ilke ve sorumlulukları arasında yer almamaktadır?
Cevap : b) Kayıtlara erişim
Bu soruda, sosyal hizmet uzmanlarının meslektaşlarına ve diğer meslek elemanlarına yönelik etik ilke ve sorumlulukları arasında olmayan bir seçenek belirtilmesi isteniyor. Seçenekler arasında, “Saygı”, “Havale” ve “Konsültasyon” gibi terimler, genellikle sosyal hizmet uygulamalarında meslektaşlar arası ilişkilerde etik ilkeler ve sorumluluklar çerçevesinde değerlendirilir. Ancak, “Kayıtlara erişim”, bu bağlamda daha çok müracaatçıların gizliliği ve mahremiyetiyle ilgili bir konudur ve genellikle meslektaşlar arası ilişkilerden ziyade müracaatçı-uzman ilişkisine özgüdür. Bu nedenle, bu bağlamda meslektaşlara ve diğer meslek elemanlarına yönelik etik ilke ve sorumluluklar arasında “Kayıtlara erişim” yer almamaktadır.
Cevap: b) Kayıtlara erişim
#14. Bir durumun etik ikilem olabilmesi için hangi özelliğe sahip olması gerekmektedir?
Cevap : b) Veriecek herhangi bir kararda mutlaka bir etik ilke ihlal edilir.
Bir durumun etik ikilem olabilmesi için gereken özellik, “verilecek herhangi bir kararda mutlaka bir etik ilke ihlal edilir” şeklindedir. Bu, etik ikilemlerin, seçenekler arasında hangi yolun seçilirse seçilsin, bir veya birden fazla etik ilkenin ihlal edilmesine neden olacağı durumları tanımlar.
#15. Bu teori, etik uygulamanın 'iyi' sosyal çalışmacılar tarafından geliştirilmesi gerektiğini öne sürer; gelişmeyi sosyal çalışmacının karakterine odaklar. Örneğin herhangi bir dezavantajlı gruba karşı duygularını özel hayatlarında bastıramayan sosyal çalışmacıların bu önyargıyı meslek hayatlarına da taşımaları olasıdır. Yukarıda ifade edilen teori aşağıdakilerden hangisi olabilir?
Cevap : d) Erdem etiği
Yukarıda açıklanan teori, “Erdem etiği”dir. Erdem etiği, etik uygulamanın ‘iyi’ sosyal çalışmacılar tarafından geliştirilmesi gerektiğini ve bu gelişimin sosyal çalışmacının karakterine odaklanması gerektiğini öne sürer. Bu yaklaşım, sosyal çalışmacının ahlaki kararlarını ve davranışlarını, kişisel erdemlerine ve karakter özelliklerine dayandırır. Örneğin, dezavantajlı gruplara karşı kişisel önyargıları olan bir sosyal çalışmacı, bu önyargılarını meslek hayatına da taşıyabilir. Erdem etiği, bu tür durumları ele alır ve sosyal çalışmacıların erdemli karakter özelliklerini geliştirmelerini teşvik eder.
#16. “Primum nonnocere” Kavramı hangi anlama gelmektedir?
Cevap : b) Zarar vermeme
“Primum non nocere”, Latince bir ifade olup, “Öncelikle zarar verme” anlamına gelir. Bu ifade, tıp ve sağlık hizmetleri alanında yaygın olarak kullanılır ve sağlık hizmeti sağlayıcılarının, tedavi veya müdahale yaparken hastalara zarar vermekten kaçınmaları gerektiğini vurgular. Bu prensip, tıp etiğinin temel taşlarından biridir ve genellikle hasta bakımında ilk yapılması gereken şeyin zarar vermeme olduğunu ifade eder.
Bu bağlamda, “Primum nonnocere” kavramı için doğru cevap seçeneği:
b) Zarar vermeme
#17. Sosyal hizmet uzmanları, mesleki açıdan karşılıklı olarak gelişebilmek amacıyla bilgi, deneyim ve fikirleri, diğer meslek elemanları ve gönüllüler ile paylaşmak için ortam yaratmalı ve bunu yaygınlaştırmalıdır. Bu durum aşağıdakilerden hangisini tanımlamaktadır?
Cevap : b) Disiplinlerarası işbirliği
Bu ifade, “b) Disiplinlerarası işbirliği”ni tanımlamaktadır. Açıklamada bahsedilen, sosyal hizmet uzmanlarının bilgi, deneyim ve fikirlerini diğer meslek elemanları ve gönüllülerle paylaşması ve bunu yaygınlaştırma çabası, farklı disiplinlerden uzmanların birbirleriyle etkileşimde bulunarak bir konu üzerinde ortak çalışmalarını ifade eden disiplinlerarası işbirliği kavramıyla uyumludur. Diğer seçenekler ise bu bağlamda açıklamanın içeriğini yansıtmamaktadır.
#18. Sosyal hizmet üzerinde “kişiye saygı” ve “biri için iyi olan herkes için iyidir” biçimindeki etkileri olan etik yaklaşımın temsilcisi aşağıdakilerden hangisi olabilir?
Cevap : d) Kant
Bu etik yaklaşım, Immanuel Kant’ın düşünceleriyle örtüşmektedir. Kant’ın etik anlayışı, “kişiye saygı” ve “biri için iyi olan herkes için iyidir” ilkeleri ile tanımlanabilir. Kant, her bireyin kendi başına bir amaç olduğunu ve hiçbir zaman sadece bir araç olarak kullanılmaması gerektiğini savunur. Bu, kişiye saygı ilkesini yansıtır. Ayrıca, Kant’ın “kategorik buyruk” kavramı, bir eylemin ahlaki olup olmadığını belirlemek için evrensellik ilkesine dayanır, yani bir eylem herkes için iyi ise ahlaki olarak kabul edilir. Bu nedenle, soruda bahsedilen etik yaklaşımın temsilcisi olarak en uygun seçenek “d) Kant”tır.
#19. Aşağıdakilerden hangisi sosyal hizmet uzmanlarının meslek elemanı olarak etik sorumlulukları arasında yer almaz?
Cevap : b) Kötü temsil etme
Yetkinlik:
Sosyal hizmet uzmanlarının gerekli yeterliliğe sahip olmaları ve mesleki uygulamaları yerine getirirken yetkin ve kalifiye olmaları gerekmektedir. Eleştirel bakış açısına sahip olmaları, literatürü düzenli takip etmeleri ve meslek ile ilgili sürekli eğitime katılmaları beklenir.
Ayrımcılık:
Sosyal hizmet uzmanlarının ırk, etnik köken, ulusal köken, renk, cinsiyet, cinsel yönelim, yaş, medeni durum, siyasi inanç, din, göçmenlik durumu, zihinsel veya fiziksel yeteneklere göre ayrımcılık yapmamaları gerekmektedir. Ayrımcılıkla mücadele etmeleri ve ilgili plan, program, politika ve uygulamaları desteklemeleri ve yürütmeleri beklenir.
Kişisel Tutum:
Sosyal hizmet uzmanlarının kişisel tutum, davranış veya hareketlerinin mesleki uygulamalarını etkilememesi gerekmektedir. Bunun için özel hayatları ile mesleki hayatları arasındaki sınırları netleştirmeleri beklenir.
Bu bilgilere dayanarak, verilen seçenekler arasında “b) Kötü temsil etme” seçeneği, sosyal hizmet uzmanlarının meslek elemanı olarak etik sorumlulukları arasında yer almamaktadır. Diğer seçenekler (sosyal refah, telif hakkı ve itibarın kabulü, kişisel tutum, temsil) belirtilen etik sorumluluklar arasında bulunuyor
#20. Aşağıdaki durumlardan hangisinde müracaatçının kendi kaderini tayin etme hakkı yerine paternalist müdahale tarzı meşru görülemez?
Cevap : Maddi yoksunluk içindeki bir mülteci için karar vermek
Müracaatçının kendi kaderini tayin etme hakkı yerine paternalist müdahale tarzının meşru görülemediği durum, “c) Maddi yoksunluk içindeki bir mülteci için karar vermek”tir. Bu durumda, maddi yoksunluk içinde olan bir mültecinin kararlarını başkalarının alması, paternalist müdahale olarak kabul edilemez ve bu kişinin kendi kaderini tayin etme hakkına saygı gösterilmesi gereklidir.
SONUÇ
Auzef Sosyal Hizmet Etiği Final Deneme Sınavı -8
Auzef Sosyal Hizmet 3. sınıf güz dönemi dersi
Auzef Sosyal Hizmet Etiği Final Deneme Sınavı -8
Auzef Sosyal Hizmet 3. sınıf güz dönemi dersi
HD Quiz powered by harmonic design
Auzef Sosyal Hizmet 3. sınıf güz dönemi dersi
Auzef Sosyal Hizmet Etiği Final Deneme Sınavı -8
Auzef Sosyal Hizmet Etiği Final Deneme Sınavı -8
Ünite -8 Bireyle ve Grupla Çalışmada Etik |
|||
---|---|---|---|
Sosyal Hizmet Etiği |
Bireyle ve Grupla Çalışmada Etik