Bilimsel Araştırma Teknikleri 2023-2024 Final Soruları
Bilimsel Araştırma Teknikleri 2023-2024 Final Soruları
#1. I. Hipotez içerme II. Tutarlı olma III. Yasa içerme IV. Kendi bildiğini uygulama Yukarıda verilenlerden hangisi veya hangileri kuram tanımına karşılık gelmez?
Cevap : D) Yalnız IV
Bir kuramın tanımı, genellikle belirli özellikleri içerir. Bu özelliklerin arasında hipotez içerme, tutarlı olma ve yasa içerme bulunabilir. Şimdi verilen seçenekleri bu bağlamda inceleyelim:
I. Hipotez İçerme: Bir kuram, belli hipotezler üzerine kurulabilir. Bu hipotezler, kuramın test edilebilir tahminlerini oluşturur.
II. Tutarlı Olma: Bir kuramın tutarlı olması gerekmektedir. Tutarlılık, kuramın içinde çelişkilerin olmaması ve farklı durumlar altında aynı sonuçları vermesi anlamına gelir.
III. Yasa İçerme: Kuramlar genellikle belirli yasaları veya genel prensipleri içerir. Bunlar, kuramın genel geçerliğini ve uygulanabilirliğini sağlar.
IV. Kendi Bildiğini Uygulama: Bu, kuram tanımına doğrudan dahil edilen bir özellik değildir. Kuramın oluşturulması ve uygulanması, genellikle objektif veri ve kanıtlara dayalıdır ve kişisel uygulama veya yorumlardan bağımsızdır.
Bu durumda, kuram tanımına karşılık gelmeyen özellik “IV. Kendi Bildiğini Uygulama”dır. Dolayısıyla, doğru cevap:
D) Yalnız IV.
#2. Paradigmalarla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
Cevap : E) Değişik paradigmaları karşılaştırıp bir paradigmanın diğer paradigmalara göre incelenen konuları daha iyi açıkladığını ifade eden ortak kıstaslar olmadığından paradigmalar arasında eş ölçülemezlik söz konusudur.
Bu soru, bilim felsefesindeki paradigmalarla ilgili doğru ifadeyi belirlemenizi istiyor. Thomas Kuhn’un bilim felsefesindeki paradigma teorisi, bilimdeki değişim ve gelişim süreçlerini açıklar. Şimdi seçenekleri inceleyelim:
A) Yeni bir paradigmanın eskisinin yerini almasında bilim insanının kişilik ve psikolojik yapısı önemli değildir: Aslında, Kuhn’a göre bilim insanlarının kişilikleri ve psikolojik yapısı, yeni bir paradigmayı benimseme sürecinde etkili olabilir. Ancak bu, paradigma değişimini tek başına açıklayan bir faktör değildir.
B) Paradigma doğrultusunda açıklanmayan ya da anlamlandırılmayan olguların izlenmesi, kendi başına paradigma değişikliğine neden olur: Paradigma değişiklikleri genellikle mevcut paradigmayla açıklanamayan anormalliklerin ve çelişkilerin birikmesi sonucunda gerçekleşir, bu nedenle bu ifade kısmen doğrudur.
C) Rekabet halindeki paradigmaları rasyonel olarak değerlendirecek dışsal kıstaslar vardır: Kuhn, farklı paradigmaların karşılaştırılmasında tamamen objektif ve dışsal kıstasların olmadığını belirtir.
D) Görünürde birbirleriyle karşılaştırılması mümkün olmayan paradigmalar arasında ilişki kurulamaz: Paradigmalar arasında karşılaştırmalar yapılabilir, ancak bu her zaman net ve basit bir süreç değildir.
E) Değişik paradigmaları karşılaştırıp bir paradigmanın diğer paradigmalara göre incelenen konuları daha iyi açıkladığını ifade eden ortak kıstaslar olmadığından paradigmalar arasında eş ölçülemezlik söz konusudur: Bu, Kuhn’un paradigma teorisinin temel yönlerinden biridir. Farklı paradigmalar arasında, tamamen objektif ve standart bir karşılaştırma yapmak zordur, çünkü her biri kendi anlayış ve varsayımlarını getirir.
Bu değerlendirmeler ışığında, doğru ifade “E) Değişik paradigmaları karşılaştırıp bir paradigmanın diğer paradigmalara göre incelenen konuları daha iyi açıkladığını ifade eden ortak kıstaslar olmadığından paradigmalar arasında eş ölçülemezlik söz konusudur.” şeklindedir. Bu, Kuhn’un paradigma teorisinin önemli bir yönünü vurgular.
#3. I. Kategori sayısı II. Ölçeklerde denge III. Kategorilerin yapısı ve yazılı gösterimi IV. Ölçeklerin sık sık değişimi Yukarıda verilenlerden hangisi ya da hangileri ölçeklerle ilgili önemli hususlar arasında yer almaz?
Cevap : D) Yalnız IV
Bu soruda, ölçeklerle ilgili önemli hususlar arasında yer almayan özellik veya özellikler belirlenmelidir. Şıkları inceleyelim:
I. Kategori Sayısı: Bir ölçekteki kategori sayısı, ölçeğin etkinliği ve kullanışlılığı açısından önemli bir faktördür. Çok az ya da çok fazla kategori, veri toplama ve analiz süreçlerini olumsuz etkileyebilir.
II. Ölçeklerde Denge: Ölçeklerin dengeli olması, özellikle tutarlı ve güvenilir veri toplamak için önemlidir. Dengesiz ölçekler, yanıltıcı veya hatalı sonuçlara yol açabilir.
III. Kategorilerin Yapısı ve Yazılı Gösterimi: Kategorilerin açık ve anlaşılır olması, yanıtların doğruluğunu ve ölçeğin genel etkinliğini artırır.
IV. Ölçeklerin Sık Sık Değişimi: Ölçeklerin sık sık değişmesi, veri toplama sürecinde istikrar ve tutarlılık eksikliğine yol açabilir. Araştırma sürecinde ölçeklerin sabit tutulması genellikle tercih edilir.
Bu değerlendirmeler ışığında, “IV. Ölçeklerin Sık Sık Değişimi” seçeneği, ölçeklerle ilgili önemli hususlar arasında yer almaz. Ölçeklerin sıklıkla değiştirilmesi, veri toplama ve analiz sürecinde tutarlılık ve güvenilirlik sorunlarına yol açabilir. Dolayısıyla, doğru cevap:
D) Yalnız IV.
#4. Aşağıdakilerden hangisi e-posta anketlerinin görece hızlı ve düşük maliyetli olmalarının yanında sağladığı kolaylıklardan biri değildir?
Cevap : D) Sadece e-postası olan deneklere uygulanabilir olması
Bu soruda, e-posta anketlerinin avantajları arasında olmayan bir özellik sorulmaktadır. Şıkları tek tek değerlendirelim:
A) Anketi Gözden Kaçırma Olasılığının Düşüklüğü: E-posta anketleri, genellikle kişilerin e-posta kutularına doğrudan ulaştığı için gözden kaçırma olasılığı düşüktür.
B) Her An Ankete Cevap Verebilme İmkanı Tanınması: E-posta anketleri, alıcıların kendilerine uygun bir zamanda yanıt vermelerine olanak tanır, bu da büyük bir avantajdır.
C) Zaman Sınırlamasının Olmaması: E-posta anketleri, genellikle belirli bir süre içinde doldurulabilir, bu nedenle katılımcılar için zaman sınırlaması genellikle yoktur.
D) Sadece E-postası Olan Deneklere Uygulanabilir Olması: Bu, e-posta anketlerinin bir sınırlamasıdır. E-posta anketleri yalnızca e-posta adresine sahip kişilere ulaşabilir, bu da potansiyel olarak bazı denek gruplarını dışarıda bırakır.
E) Toplam Denek Sayısı Konusunda Hata Yapma İhtimalinin Azalması: E-posta anketlerinin dijital doğası, denek sayısını doğru bir şekilde izlemeyi ve yönetmeyi kolaylaştırır.
Bu nedenle, e-posta anketlerinin avantajları arasında yer almayan seçenek “D) Sadece e-postası olan deneklere uygulanabilir olması”dır. Bu, e-posta anketlerinin kapsamını sınırlayan bir faktördür.
#5. "..... niyet edilen araştırmanın öngörülen zaman dilimi içerisinde gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceğini ortaya koyar.’’ Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere gelmesi gereken terim aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : B) Zaman planı
Bu cümle, bir araştırmanın belirli bir süre içinde tamamlanıp tamamlanamayacağını gösteren bir unsura atıfta bulunmaktadır. Bu açıklama, “Zaman Planı”nı ifade eder. Zaman planı, bir araştırmanın farklı aşamalarının ne zaman başlayıp biteceğini gösteren bir çizelge veya planlamadır ve araştırmanın zaman çerçevesini belirler. Bu nedenle, boş bırakılan yere uygun olan terim:
B) Zaman planı
Bu terim, araştırmanın zaman çerçevesini ve her bir aşamanın ne kadar süreceğini belirlemekte kullanılır, böylece araştırmanın belirlenen süre içinde tamamlanıp tamamlanamayacağını anlamak mümkün olur.
#6. Aşağıdakilerden hangisi bir olgu değildir?
Cevap : A) Zamanın başlangıcı
Bu soru, hangi seçeneğin bir ‘olgu’ olmadığını belirlemenizi istiyor. Bir ‘olgu’, gerçekliği veya varlığı kanıtlanabilir ve gözlemlenebilir bir şeydir. Şimdi seçenekleri değerlendirelim:
A) Zamanın Başlangıcı: Zamanın başlangıcı, özellikle evrenin nasıl oluştuğuna dair teoriler bağlamında, soyut bir kavramdır ve doğrudan gözlemlenemez ya da kesin olarak kanıtlanamaz.
B) Fırtına: Fırtına, meteorolojik bir olgudur ve doğrudan gözlemlenebilir.
C) İdeolojik Tavırlar: İdeolojik tavırlar, insanların inançlarına ve düşüncelerine dayanır. Bunlar somut olgular değil, subjektif ve kişisel yargılardır.
D) Yerçekimi: Yerçekimi, fiziksel bir kuvvettir ve doğada gözlemlenebilir. Bu, kanıtlanmış bir bilimsel gerçektir.
E) Zekâ: Zekâ, insanların bilişsel yeteneklerini ifade eder ve psikolojik testlerle ölçülebilir.
Bu seçenekler arasında, ‘olgu’ olmayan şık ‘A) Zamanın Başlangıcı’dır. Zamanın başlangıcı soyut bir kavramdır ve doğrudan gözlem veya kesin kanıtla doğrulanamaz, bu yüzden bir olgu olarak kabul edilmez. Diğer seçenekler ise daha somut ve gözlemlenebilir niteliktedir.
#7. ..... yöntem konusunda karşılaşılan en önemli sorun hem eylemleri incelenen varlığın, hem de eylemleri inceleyenlerin insan olmasıdır. Bu da araştırmacının nesnelliği sorununu akla getirmektedir. Yani araştırmacının, araştırmasını yaparken kendi önyargı ve düşüncelerinin araştırmasını etkilemesine izin vermemeye çalışması gerekmektedir. Ancak, tam nesnelliğe ulaşmak imkânsız gibidir. Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Cevap : B) Sosyal bilimlerde
Bu açıklama, araştırmalar sırasında karşılaşılan nesnellik ve önyargı sorunlarına odaklanmaktadır. Hem incelenen varlığın hem de inceleyenin insan olması ve bu durumun araştırmanın nesnelliğini etkileme potansiyeline sahip olması, özellikle “B) Sosyal bilimlerde” sıkça karşılaşılan bir durumdur. Sosyal bilimler, insan davranışları, toplumlar, kültürler ve insan etkileşimleri gibi konuları inceler ve bu nedenle araştırmacının önyargıları ve subjektif görüşleri, araştırmanın sonuçlarını etkileyebilir. Bu, sosyal bilimlerdeki araştırmaların doğası gereği kaçınılmaz bir sorundur. Diğer alanlarda da önyargı ve subjektif etkiler olabilir, ancak sosyal bilimler bu etkilerin en yoğun hissedildiği alandır. Bu yüzden en uygun cevap “B) Sosyal bilimlerde”dir.
#8. "Yapılan çalışmalar, araştırılan olgu veya olguların belli bir andaki durumunu ortaya koymaya yönelik olabilir. Yani amaç, olgunun belli bir anda resmini çekmek olabilir." Yukarda bahsi geçen araştırma/çalışma türü aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : A) Anlık (cross-sectional) araştırmalar
Bu soruda bahsedilen “belli bir andaki durumunu ortaya koymaya yönelik” olan araştırma veya çalışma türü, “Anlık (cross-sectional) araştırmalar”dır.
Anlık veya cross-sectional araştırmalar, bir konu veya olgunun belirli bir zamandaki durumunu incelemek için kullanılır. Bu tür araştırmalar, farklı birey veya grupları belirli bir anda inceleyerek, o andaki durumları veya özellikleri hakkında veri toplar. Bunun temel amacı, belirli bir zamanda var olan durumun bir “resmini çekmek” ve bu veriler üzerinden çıkarımlar yapmaktır.
Diğer seçenekler ise farklı türdeki araştırmaları temsil eder:
B) Dönemlik (longitudinal) çalışmalar, zaman içinde değişimleri ve gelişmeleri izlemek için kullanılır.
C) Saptayıcı çalışmalar, belirli bir hipotezi test etmek amacıyla yapılır.
D) Açıklayıcı araştırmalar, olguların nedenlerini ve aralarındaki ilişkileri anlamaya çalışır.
E) Keşfedici çalışmalar, daha çok araştırma alanı hakkında bilgi toplamak ve hipotezler geliştirmek amacıyla yapılır.
Bu nedenle, doğru cevap: A) Anlık (cross-sectional) araştırmalar.
#9. "Sözde ölçekten oranlı ölçeğe gidildikçe ölçeğin ….. gücü artar." Yukarıda verilen cümlede boş bırakılan yere gelmesi gereken aşağıdaki seçeneklerden hangisidir?
Cevap : E) ölçme
Bu cümle, ölçek türlerinin özelliklerine odaklanmaktadır. Sözde ölçekten oranlı ölçeğe gidildikçe, ölçeğin “ölçme” gücünün arttığını ifade eder. Sözde ölçek (nominal ölçek) en temel ölçek türüdür ve sadece etiketleme veya sınıflandırma amaçlıdır. Oran ölçeği ise en gelişmiş ölçek türüdür ve mutlak bir sıfır noktası içerir, böylece ölçümler arasındaki oranları anlamak mümkündür. Bu özellikler, oran ölçeğinin, diğer ölçek türlerine göre daha güçlü bir “ölçme” kapasitesine sahip olduğunu gösterir. Bu nedenle, cümleyi doğru şekilde tamamlayan seçenek:
E) ölçme
#10. Yöntem başlığı altında aşağıdakilerden hangisine yer verilemez?
Cevap : C) Veri analizleri sonucunda ulaşılan değerler
Bir araştırma raporunda “Yöntem” başlığı altında genellikle araştırmanın nasıl yapıldığına dair detaylar yer alır. Bu kısımda, araştırmanın tasarımı, veri toplama yöntemleri, analiz araçları ve işlemleri, geçerlik ve güvenirlik süreçleri gibi unsurlar açıklanır. Şimdi seçenekleri bu bağlamda değerlendirelim:
A) Araştırmanın Geçerlik ve Güvenirlik Süreçleri Hakkında Bilgi: Bu, yöntem bölümünde yer alması gereken önemli bir bilgidir. Araştırmanın ne kadar güvenilir ve geçerli olduğu, yöntemlerin doğruluğunu değerlendirmek için kritik öneme sahiptir.
B) Araştırmanın Kısıtları ve Bulguların Tartışılmasına İlişkin Sınırlılıklar Hakkında Bilgi: Araştırmanın kısıtları genellikle yöntem bölümünde yer alabilir, ancak bulguların tartışılmasına ilişkin sınırlılıklar genellikle sonuçlar veya tartışma bölümünde ele alınır.
C) Veri Analizleri Sonucunda Ulaşılan Değerler: Bu, genellikle sonuçlar bölümünde yer alır. Yöntem bölümü, nasıl analiz yapıldığını açıklar, ama spesifik sonuçları içermez.
D) Araştırmada Kullanılan Veri Edinme ve Analiz Araçları Hakkında Bilgi: Bu bilgiler yöntem bölümünün temel parçalarıdır ve bu bölümde yer almalıdır.
E) Süreçlerin İşleyişi Hakkında Bilgi: Araştırma sürecinin nasıl işlediğine dair bilgiler, yöntem bölümünde açıklanır.
Bu değerlendirmeye göre, “Yöntem” başlığı altında yer almayacak olan seçenek “C) Veri Analizleri Sonucunda Ulaşılan Değerler”dir. Bu bilgiler, genellikle araştırmanın sonuçlar bölümünde detaylandırılır.
#11. I. Kolay: Evrendeki belli değişkenlerin örnek kütlede de temsil edilebilmesi için kota ayrılmasıdır. II. Küme: Elemanların değil de kümelerin, kurumların, coğrafi birimlerin (ülke, bölge, il, ilçe, köy, mahalle), şubelerin tesadüfi olarak seçildikleri örnekleme türüdür. III. Tabakalı: Evrende var olan bir özelliğin ya da değişkenin örnekte de aynı oranda temsil edilmesidir. IV. Kota: Evrenin evrene üye olanların kesin olarak belirlenemediği durumlarda kullanılan bir tekniktir. Yukarıda verilen örnekleme türü-tanım eşleştirmelerinden hangisi veya hangileri aşağıda doğru olarak verilmiştir?
Cevap : C) II ve III
Örnekleme türleri ve tanımları üzerine yapılan bu ifadeleri inceleyelim:
I. Kolay: Bu tanım, aslında ‘kota örnekleme’ için geçerlidir. Kota örnekleme, evrendeki belli değişkenlerin örnek kütlede temsil edilmesi için kota ayrılmasını ifade eder.
II. Küme: Bu tanım ‘küme örnekleme’yi doğru bir şekilde açıklamaktadır. Küme örnekleme, elemanların bireysel olarak değil, kümeler (örneğin, coğrafi birimler veya kurumlar) halinde rastgele seçildiği bir örnekleme türüdür.
III. Tabakalı: Bu tanım ‘tabakalı örnekleme’yi doğru bir şekilde açıklamaktadır. Tabakalı örnekleme, evrende var olan bir özelliğin ya da değişkenin örnekte de aynı oranda temsil edilmesini amaçlar.
IV. Kota: Bu tanım, aslında ‘kolay örnekleme’ için geçerlidir. Kolay örnekleme, araştırmacının kolay ulaşabileceği örneklem üyelerinin seçildiği bir yöntemdir.
Bu bilgilere dayanarak, doğru olarak verilen örnekleme türü-tanım eşleştirmeleri “C) II ve III” seçeneğidir. Bu seçenek, ‘küme örnekleme’ ve ‘tabakalı örnekleme’ türleri ile ilgili doğru tanımları içermektedir.
#12. I. Araştırmacının ihtiyacını karşılamayacak nitelikte olmaları II. Ticari amaçlı verilere ulaşmanın pahalı olabilmesi III. Değişkenlere karşı uyumlu olabilmeleri IV. Çalışma olması gerekenden çok, verilerin elverdiği şekilde tasarlanması Yukarıda verilenlerden hangisi ya da hangileri “İkincil Verilerin Zayıflıklarından” değildir?
Cevap : C) Yalnız III
Bu soruda, “İkincil Verilerin Zayıflıkları” arasında yer almayan özellik veya özellikler belirlenmelidir. İkincil veri, başka amaçlar için toplanmış ve başka bir araştırmacı veya kuruluş tarafından derlenmiş verilerdir. Şimdi verilen seçenekleri inceleyelim:
I. Araştırmacının İhtiyacını Karşılamayacak Nitelikte Olmaları: Bu, ikincil verilerin bir zayıflığıdır. İkincil veriler, özgün araştırmanın ihtiyaçlarına tam olarak uymayabilir.
II. Ticari Amaçlı Verilere Ulaşmanın Pahalı Olabilmesi: Bu da ikincil verilerin bir zayıflığı olabilir. Bazı durumlarda, ticari veri setlerine erişim maliyetli olabilir.
III. Değişkenlere Karşı Uyumlu Olabilmeleri: Bu, aslında ikincil verilerin bir gücüdür. İkincil veriler, farklı değişkenlerle uyumlu olabilir ve bu, onları çeşitli araştırma senaryolarında kullanışlı kılar.
IV. Çalışma Olması Gerekenden Çok, Verilerin Elverdiği Şekilde Tasarlanması: Bu ifade, ikincil verilerin araştırma tasarımını sınırlayabileceğine işaret eder ve bir zayıflık olarak kabul edilebilir.
Bu durumda, ikincil verilerin zayıflıklarından biri olmayan seçenek “C) Yalnız III” olarak belirlenebilir. Değişkenlere karşı uyumlu olabilmek, ikincil verilerin potansiyel bir avantajıdır. Diğer seçenekler ise ikincil verilerin zayıflıklarını yansıtır.
#13. I. Alana katkı sağlama II. Araştırmacıyla örtüşebilme III. Uygulama ve kuramsal anlamlı olma IV. Sadece deneye dayalı olma Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri iyi bir konunun belirleyicisi değildir?
Cevap : A) Yalnız IV
Bu soru, iyi bir araştırma konusunun belirleyicileri ile ilgili. Verilen dört özellikten hangisinin veya hangilerinin iyi bir konu seçiminde önemli olmadığını belirlemeniz gerekiyor. İşte bu özellikler ve onların araştırma konusu seçimindeki önemleri:
I. Alana Katkı Sağlama: İyi bir araştırma konusu, ilgili alana yeni bir bakış açısı, bilgi veya anlayış getirmelidir. Bu, araştırmanın temel amaçlarından biridir.
II. Araştırmacıyla Örtüşebilme: Araştırmanın araştırmacının ilgi alanları, uzmanlık alanları ve tutkularıyla uyumlu olması önemlidir. Bu uyum, araştırmanın başarılı ve motive edici olmasına katkıda bulunur.
III. Uygulama ve Kuramsal Anlamlı Olma: Bir araştırma konusunun, hem pratik uygulamalar açısından önemli olması hem de teorik çerçevelere katkıda bulunması tercih edilir.
IV. Sadece Deneye Dayalı Olma: Bir araştırma konusunun sadece deneylere dayalı olması gerekmez. Araştırmalar, deneysel olabileceği gibi, teorik, gözlemsel veya kualitatif (nitel) metodolojileri de içerebilir.
Bu dört özellik arasında, “IV. Sadece Deneye Dayalı Olma” özelliği, iyi bir konunun belirleyicisi değildir. Çünkü araştırma konuları sadece deneysel olmak zorunda değildir ve birçok farklı araştırma yöntemi ve yaklaşımı mevcuttur. Bu nedenle, doğru cevap:
A) Yalnız IV.
#14. Aşağıda verilenlerden hangisi örnekleme sürecine dâhil olan aşamalardan biri değildir?
Cevap : E) Örnek çeşitliliğini daraltmak
Örnekleme süreci, bir araştırmada veri toplamak için kullanılacak örneklem grubunu belirlemekle ilgilidir. Bu süreç, belirli aşamalardan oluşur. Şimdi verilen seçenekleri inceleyelim:
A) Örnekleme Çerçevesini Belirlemek: Bu, örnekleme sürecinin bir parçasıdır. Araştırmacı, hangi popülasyondan veri toplayacağını ve bu popülasyonun sınırlarını belirler.
B) Araştırma Evrenini Tanımlamak: Bu da örnekleme sürecinin önemli bir adımıdır. Araştırma evreni, araştırmanın kapsamını ve hangi popülasyonun inceleneceğini belirler.
C) İdeal Evreni Ulaşılabilir Evrene Dönüştürmek: Bu terim, örnekleme sürecinde yaygın olarak kullanılan bir kavram değildir. Genellikle, araştırmacılar araştırma evrenini belirler ve bu evrenden uygun örnekleme yöntemleriyle veri toplarlar.
D) Örnek Büyüklüğü Belirlemek: Örnek büyüklüğünün belirlenmesi, örnekleme sürecinin kritik bir parçasıdır. Bu, araştırmanın geçerliliği ve sonuçların genelleştirilebilirliği açısından önemlidir.
E) Örnek Çeşitliliğini Daraltmak: Örnekleme sürecinde, çeşitliliği daraltmak yerine, genellikle araştırma sorusuna en uygun ve temsili bir örneklem oluşturmak amaçlanır.
Bu nedenle, örnekleme sürecine dahil olmayan aşama “C) İdeal Evreni Ulaşılabilir Evrene Dönüştürmek” seçeneğidir. Bu ifade, örnekleme sürecinde kullanılan standart bir terim veya kavram değildir.
#15. ‘’..... ve ..... verilerin sınıflandırılması ve anlaşılabilir olmasına yardımcı olmaları açısından yararlıdırlar.’’ Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir?
Cevap : B) Tablolar / grafikler
Bu cümle, veri sunumu ve analiziyle ilgili bir konsepti ifade ediyor. Verilerin sınıflandırılması ve anlaşılabilir olmasını kolaylaştıran araçlar olarak tablolar ve grafikler sıklıkla kullanılır. Tablolar, verileri düzenli bir şekilde sıralayarak kolay okunabilir ve karşılaştırılabilir hale getirir. Grafikler ise verileri görsel bir formatda sunarak, karmaşık bilgilerin hızlı ve etkili bir şekilde anlaşılmasını sağlar. Bu nedenle, cümleyi mantıklı bir şekilde tamamlayacak seçenek:
B) Tablolar / grafikler
Bu, verilerin sınıflandırılmasını ve anlaşılmasını kolaylaştıran iki yaygın ve etkili araçtır. Diğer seçenekler ise bu bağlamda aynı derecede uygun değildir.
#16. Tanımlanan evrendeki her elemanın, ‘’eşit’’ ve ‘’bağımsız’’ seçilme şansına sahip olduğu örnekleme tekniği aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : D) Basit tesadüfi örnekleme
Tanımlanan evrendeki her elemanın ‘eşit’ ve ‘bağımsız’ bir şekilde seçilme şansına sahip olduğu örnekleme tekniği “Basit Tesadüfi Örnekleme”dir.
D) Basit Tesadüfi Örnekleme: Bu yöntem, her bir elemanın örneklem içinde yer alma şansının eşit olduğu bir örnekleme yöntemidir. Bu tür örnekleme, örneklemin evreni temsil etme olasılığını artırır ve önyargıyı azaltır.
Diğer örnekleme türleri, bu özellikleri tam olarak karşılamaz:
A) Küme Örnekleme: Burada, örneklem kümeler halinde seçilir ve tüm elemanlar eşit şansla seçilmez.
B) Tabakalı Örnekleme: Bu yöntemde, evren öncelikle homojen alt gruplara (tabakalara) ayrılır ve her tabakadan ayrı ayrı örnekleme yapılır.
C) Kota Örnekleme: Bu, belirli özelliklere sahip elemanların örneklemde belirli bir oranda temsil edilmesini sağlamak için kullanılır.
E) Sistematik Örnekleme: Bu yöntemde, belirli bir aralıkla elemanlar seçilir (örneğin, her 10. eleman).
Bu nedenle, her elemanın eşit ve bağımsız seçilme şansına sahip olduğu örnekleme tekniği, “D) Basit Tesadüfi Örnekleme”dir.
#17. Aşağıdakilerden hangisi bir hata kaynağı değildir?
Cevap : E) Veri hatası
Araştırmalarda karşılaşılabilecek hata kaynakları arasında, sorunuzdaki seçenekleri inceleyelim:
A) Denek Hatası: Bu, katılımcıların yanıtlarını veya davranışlarını yanlış bir şekilde ifade etmeleri nedeniyle oluşabilecek bir hatadır.
B) Denek Önyargısı: Katılımcıların yanıtlarını, belirli bir beklenti ya da önyargı doğrultusunda verme eğilimleri de bir hata kaynağı olabilir.
C) Gözlemci Önyargısı: Araştırmayı yürüten kişinin kendi önyargıları, çalışmanın sonuçlarını etkileyebilir.
D) Gözlemci Hatası: Araştırmacının gözlem ya da değerlendirme sırasında yapabileceği hatalar da önemli bir hata kaynağıdır.
E) Veri Hatası: Bu seçenek, genellikle veri toplama, işleme veya analizi sırasında oluşabilecek hataları ifade eder. Ancak, “veri hatası” terimi spesifik bir hata türüne değil, daha geniş bir hata kategorisine işaret eder. Veri hataları genellikle denek hatası, gözlemci hatası gibi diğer hata türlerini içerir.
Bu durumda, sorunuzdaki seçenekler içinde doğrudan bir hata kaynağı olmayan terim “E) Veri Hatası”dır. Çünkü bu terim, diğer hata türlerini genel bir kategori altında toplar ve spesifik bir hata türünü işaret etmez.
#18. Gözlemsel araştırma türlerinin çeşitli ölçütlerle tasnifi sonucunda ortaya çıkan iki tür gözlemin adları aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : B) Katılımlı ve katılımsız
Gözlemsel araştırma türleri arasında sıklıkla yapılan bir ayrım, gözlem yapılırken araştırmacının gözlem sürecine dahil olup olmadığına dayanır. Bu bağlamda:
B) Katılımlı ve katılımsız
Katılımlı gözlem, araştırmacının gözlemlediği duruma veya gruplara doğrudan katıldığı ve etkileşime girdiği bir gözlem türüdür. Araştırmacı, bu süreçte gözlemlediği kişilerle etkileşime girer, onlarla birlikte etkinliklere katılır ve hatta bazen gözlemlediği topluluğun bir parçası haline gelir.
Katılımsız gözlem ise araştırmacının gözlem sürecine aktif olarak dahil olmadığı durumlardır. Araştırmacı, mümkün olduğunca dışarıdan bir gözlemci olarak kalır ve gözlemlediği duruma veya kişilere müdahale etmez.
Diğer seçenekler ise gözlemsel araştırmanın bu özel ayrımını doğrudan yansıtmaz. Dolayısıyla, doğru cevap B seçeneğidir: Katılımlı ve katılımsız.
#19. Kaynak taraması hakkında aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
Cevap : A) Kaynakların sınıflandırılmasındaki en önemli yöntem kişinin eylemi kendi isteğine bağlı olarak yapmasıdır.
Kaynak taraması hakkında yapılan bu yargıların içinde yanlış olanı belirlemek gerekiyor. Yargıları teker teker inceleyelim:
A) Kaynakların sınıflandırılmasındaki en önemli yöntem kişinin eylemi kendi isteğine bağlı olarak yapmasıdır: Bu ifade yanlıştır. Kaynakların sınıflandırılması, genellikle araştırma sorusunun gereksinimlerine ve bilimsel metodolojiye göre sistematik bir şekilde yapılmalıdır. Kişisel tercihler, sınıflandırmanın ana belirleyicisi olmamalıdır.
B) Kaynak incelemesinde en son yapılmış çalışmadan başlamak avantajlıdır: Bu genellikle doğrudur çünkü en güncel çalışmalar, konunun en son durumu hakkında bilgi verir.
C) Her çalışma ile ilgili bir özet tutmak yahut çalışma üzerinde notlar almak, elektronik ortamda çalışmaya açıklamalar yazmak, o çalışmayı tekrar tekrar incelemekten doğacak zaman kaybını azaltır: Bu ifade doğrudur. Not almak ve özetler tutmak, verimliliği artırır ve bilgilerin daha kolay hatırlanmasını sağlar.
D) Çok çalışılmış sahalar araştırmacıya zengin bir kaynak sağlar: Bu da doğrudur. Geniş bir literatür, araştırmacılara daha fazla bilgi ve çeşitlilik sunar.
E) Fazla inceleme yapmak ve kabarık bir kaynakçaya sahip olmak kaliteli bir çalışmanın göstergesi değildir: Bu ifade de doğrudur. Kaliteli bir çalışma, kullanılan kaynakların sayısıyla değil, bu kaynakların nasıl kullanıldığı ve araştırma sorusuna ne derece katkı sağladığı ile ölçülür.
Bu nedenle, yanlış olan yargı “A) Kaynakların sınıflandırılmasındaki en önemli yöntem kişinin eylemi kendi isteğine bağlı olarak yapmasıdır.” şeklindedir.
#20. Doğru özet yazımı dikkate alındığında ‘’Araştırma sorularına nasıl cevap bulunacak?’’ sorusuna hangi bölüm karşılık gelmektedir?
Cevap : C) Yöntem bölümü
Yöntem bölümü, bir araştırmanın nasıl yapıldığını detaylandıran kısımdır. Bu bölüm, araştırmanın planını, kullanılan materyalleri, veri toplama tekniklerini ve analiz yöntemlerini içerir. Yani, bu bölüm araştırma sorularına nasıl ve hangi tekniklerle yaklaşıldığını, verilerin nasıl toplandığını ve analiz edildiğini açıklar. Dolayısıyla, “Araştırma sorularına nasıl cevap bulunacak?” sorusuna doğrudan yanıt veren bölüm budur.
Diğer seçenekler ise araştırmanın farklı yönlerini temsil eder:
A) Analiz bölümü, toplanan verilerin nasıl işlendiğini ve analiz edildiğini anlatır.
B) Değerlendirme ve sonuç bölümleri, elde edilen bulguların ne anlama geldiğini ve araştırmanın genel sonuçlarını sunar.
D) Giriş ve kaynak incelemesi bölümleri, araştırmanın konusunu, amacını ve literatürdeki yerini açıklar.
E) Tarama bölümü, literatür taraması veya kaynakların incelenmesiyle ilgilidir.
Bu nedenle, doğru özet yazımı açısından bakıldığında, araştırma sorularına cevap bulma yöntemi, en iyi şekilde Yöntem bölümünde açıklanır.
SONUÇ
Bilimsel Araştırma Teknikleri 2023-2024 Final Soruları
Auzef Çocuk Gelişimi 1. sınıf güz dönemi final soruları
Bilimsel Araştırma Teknikleri 2023-2024 Final Soruları
Auzef Çocuk Gelişimi 1. sınıf güz dönemi final soruları
HD Quiz powered by harmonic design
Azuef Çocuk Gelişimi 1. sınıf güz dönemi final soruları
Bilimsel Araştırma Teknikleri 2023-2024 Final Soruları |
|||
---|---|---|---|
Bilimsel Araştırma Teknikleri |
Bilimsel Araştırma Teknikleri 2023-2024 Final Soruları