Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi-1 2023-24 Final Soruları (Ata-Aöf)
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi-1 2023-24 Final Soruları (Ata-Aöf)
#1. II. Abdülhamit Dönemi'nde devletin resmî ideolojisi olan fikir akımı aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : (D) Unite: 4
II. Abdülhamit Dönemi’nde Osmanlı İmparatorluğu’nun resmi ideolojisiyle ilgili bu soruya bakacak olursak, bu dönemde benimsenen fikir akımını belirlemek gerekiyor. II. Abdülhamit Han’ın hükümdarlığı, 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarına denk gelir ve bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nda çeşitli siyasi ve sosyal fikir akımları mevcuttu.
A) Turancılık: Bu, Türk halklarının birliğini savunan bir fikir akımıdır, ancak II. Abdülhamit döneminde resmi ideoloji olarak benimsenmemiştir.
B) Batıcılık: Bu dönemde bazı reformlar Batı örnek alınarak yapılmış olsa da, Batıcılık Abdülhamit döneminin resmi ideolojisi değildir.
C) Osmanlıcılık: Bu, özellikle Tanzimat Dönemi’nde benimsenen, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki çeşitli etnik ve dini grupları birleştirmeyi hedefleyen bir fikir akımıdır. Ancak, II. Abdülhamit döneminde bu akımın yerini başka bir ideoloji almıştır.
D) İslamcılık: Bu, doğru cevaptır. II. Abdülhamit Han’ın hükümdarlığı sırasında, devlet politikasında İslamcılık ön plana çıkmıştır. Abdülhamit, İslami değerleri vurgulayarak, imparatorluğun Müslüman tebaası arasında birlik ve sadakati güçlendirmeyi amaçlamıştır.
E) Teşebbüs-i Şahsi ve Adem-i Merkeziyet: Bu terimler, bireysel girişimcilik ve merkeziyetçilikten uzaklaşmayı ifade eder, ancak II. Abdülhamit döneminin resmi ideolojisi değildir.
Bu nedenle, II. Abdülhamit Dönemi’nde Osmanlı Devleti’nin resmi ideolojisi olarak D) İslamcılık seçeneği doğru cevabı temsil eder.
#2. İstanbul Hükûmeti, Anadolu'da başlayan millî hareketi, alınan kararları ve Heyet-i Temsiliye'yi resmî olarak aşağıdakilerden hangisiyle tanımıştır?
Cevap : (A) Unite: 12 İstanbul Hükûmeti, Anadolu’da başlayan millî hareketi, alınan kararları ve Heyet-i Temsiliye’yi resmi olarak Amasya Görüşmeleri ile tanımış oldu.
İstanbul Hükûmeti, Anadolu’da başlayan millî hareketi, alınan kararları ve Heyet-i Temsiliye’yi resmi olarak tanıma süreci, Türk Millî Mücadelesi’nin önemli bir dönüm noktasını oluşturur. Bu tanımanın hangi olay veya toplantı ile gerçekleştiğini belirlemek gerekiyor.
A) Amasya Görüşmeleri: Bu, doğru cevaptır. Amasya Görüşmeleri, 1919 yılında Mustafa Kemal Atatürk ve İstanbul Hükûmeti temsilcileri arasında gerçekleşmiş ve Anadolu’daki millî hareketin, alınan kararların ve Heyet-i Temsiliye’nin İstanbul Hükûmeti tarafından resmi olarak tanınmasına zemin hazırlamıştır.
B) İzmit Kasrı Mülakatı: Bu mülakat, Mustafa Kemal Atatürk ile Damat Ferit Paşa arasında gerçekleşmiştir, ancak resmi tanıma ile doğrudan ilişkilendirilmez.
C) Nazilli Kongresi: Nazilli Kongresi, millî hareketin yerel kongrelerinden biridir ve İstanbul Hükûmeti’nin resmi tanıması ile ilişkili değildir.
D) Adana Mülakatı: Adana’da gerçekleşen herhangi bir mülakat, İstanbul Hükûmeti’nin millî hareketi resmi olarak tanımasıyla ilişkili değildir.
E) Hürriyet Misakı: Bu, İstanbul Hükûmeti’nin resmi tanımasıyla ilişkili bir belge veya olay değildir.
Bu nedenle, İstanbul Hükûmeti’nin Anadolu’da başlayan millî hareketi, alınan kararları ve Heyet-i Temsiliye’yi resmi olarak tanıdığı olay A) Amasya Görüşmeleri’dir. Bu görüşmeler, Millî Mücadele’nin meşruiyet kazanmasında ve ulusal hedeflerin İstanbul Hükûmeti tarafından tanınmasında önemli bir rol oynamıştır.
#3. Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girme sebeplerinden biri değildir?
Cevap : (A) Unite: 6
Bu soru, Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na giriş sebepleriyle ilgili yanlış bir ifadeyi sorguluyor. Seçenekler arasında, Osmanlı Devleti’nin savaşa girişine etki eden faktörlerden biri olmayanı belirlemek gerekiyor.
A) Osmanlı Devleti’nde iktidara sahip olma mücadelesi: Bu, Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na giriş sebepleri arasında yer almaz. Osmanlı Devleti’nin savaşa girişi, daha çok dış politik faktörler ve uluslararası ittifaklarla ilgilidir.
B) Turan İmparatorluğu kurma fikri: Bu dönemde bazı Türk milliyetçileri arasında Turan fikri var olmasına rağmen, bu Osmanlı Devleti’nin resmi bir politikası değildi ve savaşa girme kararında belirleyici bir rol oynamadı.
C) Son savaşlarda bırakılan toprakların geri alınması isteği: Osmanlı Devleti’nin toprak kayıplarını telafi etme arzusu, savaşa girme kararında bir faktör olabilir.
D) Türk-Alman dostluğu: Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na girmesinde Almanya ile olan ittifakı önemli bir etkendir.
E) Almanya’nın savaştan galip çıkacağı düşüncesi: Osmanlı liderliğinin, Almanya’nın savaştan galip çıkacağına dair beklentisi savaşa girişte etkili olmuştur.
Bu durumda, A) Osmanlı Devleti’nde iktidara sahip olma mücadelesi, Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na girme sebeplerinden biri olmayan seçenektir.
#4. “Kuva-yı Milliye'yi amil ve irade-i milliyeyi hâkim kılmak esastır.” hükmü ilk olarak aşağıdakilerden hangisinde yer almıştır?
Cevap : (E) Unite: 11
Kuva-yı Milliye’yi amil ve irade-i milliyeyi hâkim kılmak esastır.
Bu soru, “Kuva-yı Milliye’yi amil ve irade-i milliyeyi hâkim kılmak esastır.” ifadesinin ilk kez hangi belge veya toplantıda yer aldığını sorgulamaktadır. Bu ifade, Millî Mücadele döneminin önemli belgelerinden birinde yer alır ve Türk millî hareketinin temel prensiplerinden birini ifade eder.
A) Amasya Genelgesi: Amasya Genelgesi, Millî Mücadele’nin ilkelerini ve hedeflerini belirleyen önemli bir belgedir, ancak bu spesifik ifadeyi içermez.
B) Havza Genelgesi: Bu genelge, Millî Mücadele’nin ilk aşamalarında yerel halkı bilgilendirmek ve destek toplamak amacıyla yayımlanmıştır, fakat bu ifade Havza Genelgesi’nde yer almaz.
C) Misak-ı Millî Kararları: Misak-ı Millî, Millî Mücadele’nin hedeflerini ve toprak taleplerini belirleyen bir dizi karardır. Bu ifade ise Misak-ı Millî metninde yer almamaktadır.
D) Sivas Kongresi: Sivas Kongresi, Millî Mücadele’nin yönünü belirleyen ve millî birliği güçlendiren kararların alındığı bir toplantıdır, ancak bu spesifik ifade Sivas Kongresi’nde yer almaz.
E) Erzurum Kongresi: Bu, doğru cevaptır. “Kuva-yı Milliye’yi amil ve irade-i milliyeyi hâkim kılmak esastır.” ifadesi, Erzurum Kongresi’nde alınan kararlarda yer almıştır. Bu ifade, Millî Mücadele döneminde millî iradenin ve yerel direniş güçlerinin önemini vurgular.
Bu nedenle, sorunun doğru cevabı E) Erzurum Kongresi olacaktır. Bu kongre, Türk millî hareketinin temel ilkelerini ve stratejisini belirleyen önemli bir adımdır.
#5. Sivas Kongresi'nden sonra oluşturulan Heyet-i Temsiliye'nin görevi ne zaman sona ermiştir?
Cevap : (A)
Sivas Kongresi’nden sonra oluşturulan Heyet-i Temsiliye’nin görevi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılışı ile sona ermiştir. Heyet-i Temsiliye, Millî Mücadele döneminde önemli bir yönetsel ve siyasi rol oynamıştır ve Millî Mücadele’nin yönetimini üstlenmiştir. TBMM’nin 23 Nisan 1920’de açılmasıyla birlikte, Heyet-i Temsiliye’nin görevi sona ermiş ve meclis, Türkiye’nin yönetimini resmi olarak devralmıştır. Bu bağlamda, doğru cevap A) TBMM’nin açılışından sonra olacaktır.
#6. Aşağıdakilerden hangisi Misak-ı Milli'nin esasları arasında yer almaz?
Cevap : (E) Unite: 13 Misak-ı Milli’de Doğu Trakya değil Batı Trakya’dan söz edilmiştir.
Misak-ı Milli ve Doğu-Batı Trakya Meselesi
Misak-ı Milli, Türk Millî Mücadelesi’nin siyasi hedeflerini ve toprak bütünlüğünü tanımlayan tarihi bir belgedir. 28 Ocak 1920 tarihinde Osmanlı Meclis-i Mebusanı tarafından kabul edilen bu belge, Millî Mücadele’nin temelini oluşturur ve Türkiye’nin sınırları ile ulusal egemenlik üzerine odaklanır.
Misak-ı Milli’nin esasları arasında genellikle toprak bütünlüğü, millî egemenlik ve ulusal irade vurgusu ön plana çıkar. Bu bağlamda, “E) Türkiye ile yapılacak barışa kadar ertelenen Doğu Trakya’nın hukuki durumunun halk oyu ile belirlenmesi” ifadesi, Misak-ı Milli metninde yer almaz. Aslında, Misak-ı Milli’de bahsedilen, Türkiye’nin batı sınırlarının belirlenmesi ve özellikle Batı Trakya’nın durumu ile ilgilidir. Bu, Türk Millî Mücadelesi’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinin önemli bir parçasını oluşturur ve Misak-ı Milli’nin temel prensipleri arasında yer alır.
Bu nedenle, Misak-ı Milli’nin anlaşılması, Türkiye’nin modern tarihindeki toprak ve egemenlik meselelerinin daha iyi kavranması açısından önemlidir. Bu açıklama, Misak-ı Milli’nin doğru anlaşılmasına katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
#7. Amasya Genelgesi'nde "Milletin bağımsızlığını yine milletin azmi ve kararı kurtaracaktır." maddesinin yer alması, aşağıdakilerden hangisinin değişeceğinin bir işaretidir?
Cevap : (C) Unite: 10 İlgili soru Amasya Tamimi’nin Önemi ve Değerlendirilmesi başlığında anlatılmıştır.
Amasya Genelgesi’nde yer alan “Milletin bağımsızlığını yine milletin azmi ve kararı kurtaracaktır.” ifadesi, Türk Millî Mücadelesi’nin temel ilkelerinden birini yansıtır. Bu ifade, o dönemdeki egemenlik anlayışının değişimine işaret eder. Geleneksel olarak Osmanlı İmparatorluğu’nda egemenlik, sultan ve merkezi hükümet tarafından temsil edilirken, bu ifade, egemenliğin kaynağının aslında milletin kendisi olduğunu ve millî iradenin ön plana çıktığını vurgular. Bu değişim, Osmanlı İmparatorluğu’nun merkeziyetçi yapısından uzaklaşarak, milletin iradesine dayalı yeni bir yönetim anlayışına geçişin habercisidir.
Bu bağlamda, doğru cevap:
C) Ülkedeki egemenlik anlayışının
olarak belirlenebilir. Amasya Genelgesi’ndeki bu ifade, ülkedeki egemenlik anlayışının, merkezi otoriteden milletin kendisine doğru kaydığının bir göstergesidir ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesinin temellerinden birini oluşturur.
#8. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ayaklanmalara karşı aldığı tedbirlerden biri değildir?
Cevap : (C) Unite: 14 Yabancı ülkelerden destek alınması, TBMM’nin ayaklanmalara karşı aldığı tedbirler arasında yer almamaktadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Kurtuluş Savaşı sırasında çeşitli ayaklanmalar ve iç tehditlere karşı bir dizi tedbir almıştır. Bu tedbirler, hem iç güvenliği sağlamak hem de Millî Mücadele’yi desteklemek amacıyla uygulanmıştır. Sorunuzda verilen seçeneklerden hangisinin TBMM’nin ayaklanmalara karşı almadığı bir tedbir olduğunu belirlememiz gerekiyor.
A) İstanbul ile her türlü haberleşmenin kesilmesi: Bu, TBMM’nin aldığı önlemlerden biriydi.
B) 11 Eylül 1920’de İstiklal Mahkemeleri’nin kurulması: İstiklal Mahkemeleri, TBMM tarafından kurulmuş ve ayaklanmalar ile işbirlikçilere karşı kullanılmıştır.
C) Yabancı ülkelerden destek alınması: TBMM’nin ayaklanmalara karşı aldığı tedbirler arasında bu seçenek yer almaz. TBMM, bağımsızlık mücadelesini esas olarak millî kaynaklar ve yerel destekle sürdürmüştür.
D) Düzenli ordunun kuruluş sürecinin hızlandırılması: Bu, TBMM’nin aldığı önemli tedbirlerden biridir.
E) 29 Nisan 1920’de Hıyanet-i Vataniye Kanunu’nun çıkarılması: Bu kanun, TBMM tarafından iç isyanlara ve işbirlikçilere karşı alınan bir önlemdir.
Bu durumda, C) Yabancı ülkelerden destek alınması seçeneği, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ayaklanmalara karşı aldığı tedbirler arasında yer almamaktadır ve sorunun doğru cevabıdır. TBMM’nin diğer seçeneklerde belirtilen tedbirleri, iç tehditlere karşı bağımsızlık mücadelesini güçlendirmek amacıyla uygulanmıştır.
#9. Trablusgarp Savaşı'na Osmanlı Devleti'nin asker gönderememesinin sebebi aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : (B) Unite: 5
Bu soru, Trablusgarp Savaşı sırasında Osmanlı Devleti’nin bu bölgeye asker gönderememesinin sebebini sorgulamaktadır. Seçenekler arasında yer alan nedenlerin değerlendirilmesi gerekiyor:
A) İhtiyaçların karşılanamamış olması: Bu, olası bir sebep olabilir, ancak Osmanlı Devleti’nin asker gönderememesinin ana sebebi değildir.
B) Mısır’ın İngiltere’de olması ve donanmanın zayıflığı: Bu, doğru sebeptir. Trablusgarp Savaşı sırasında, Mısır’ın İngiltere’nin kontrolünde olması ve Osmanlı donanmasının zayıflığı, Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp’a asker gönderme yeteneğini ciddi şekilde sınırlamıştır.
C) Askerin isyan etmiş olması: Bu, Osmanlı Devleti’nin asker gönderememesinin ana sebebi değildir.
D) Trablusgarp’ın stratejik önemini kaybetmesi: Trablusgarp’ın stratejik önemi, Osmanlı Devleti için savaşın başlangıcında hala önemliydi.
E) Trablusgarp’ta güçlü bir Osmanlı ordusunun bulunması: Bu, gerçek dışıdır; Trablusgarp’ta güçlü bir Osmanlı ordusu bulunmuyordu.
Bu durumda, B) Mısır’ın İngiltere’de olması ve donanmanın zayıflığı seçeneği, Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp Savaşı’na asker gönderememesinin ana sebebidir. Bu faktörler, Osmanlı Devleti’nin bölgeye askeri güç sevk etme kabiliyetini büyük ölçüde kısıtlamıştır.
#10. Aşağıdakilerden hangisi Elviye-i Selâse olarak adlandırılan bölgede gerçekleştirilen kongrelerden biri değildir?
Cevap : (C) Unite: 11 Alaşehir Kongresi, Elviye-i Selâse olarak adlandırılan bölgede yapılan kongrelerden biri değildir.
Elviye-i Selâse, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde Ermeni nüfusun yoğun olduğu üç vilayeti (Erzurum, Van ve Bitlis) ifade eder. Millî Mücadele döneminde bu bölgede çeşitli kongreler düzenlenmiştir. Bu kongreler, bölgenin siyasi geleceği ve Millî Mücadele’ye katkıları açısından önemliydi. Sorunuzda belirtilen kongrelerin hangisinin Elviye-i Selâse bölgesinde gerçekleştirilmediğini belirlememiz gerekiyor.
A) I. Kars Kongresi
B) II. Kars Kongresi
C) Alaşehir Kongresi
D) I. Ardahan Kongresi
E) II. Ardahan Kongresi
Bu kongrelerden I. ve II. Kars Kongresi ile I. ve II. Ardahan Kongresi, Elviye-i Selâse bölgesinde yer alan şehirlerde gerçekleştirilmiştir. Ancak, C) Alaşehir Kongresi Elviye-i Selâse bölgesinde yapılmamıştır. Alaşehir, Manisa ilinde yer alır ve bu bölge Elviye-i Selâse’ye dahil değildir. Bu nedenle, sorunun doğru cevabı C) Alaşehir Kongresi’dir.
#11. Aşağıdaki şehirlerden hangisi Yıldırım Ordular Komutanlığı'nın karargâhıdır?
Cevap : (D) Unite: 9 Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığı’nın karargâhı ise Adana’da idi.
Yıldırım Orduları Komutanlığı, I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu tarafından kurulan ve özellikle Filistin Cephesi’nde savaşan orduları yöneten bir askeri birimdir. Bu komutanlığın karargâhı, belirtilen şehirlerden birinde bulunmaktadır.
A) İzmir: İzmir, Yıldırım Orduları Komutanlığı’nın karargahı olarak bilinmez.
B) İstanbul: İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti olmakla birlikte, Yıldırım Orduları Komutanlığı’nın karargahı değildir.
C) Trabzon: Trabzon da Yıldırım Orduları Komutanlığı’nın karargahı olarak kullanılmamıştır.
D) Adana: Bu, doğru cevaptır. Yıldırım Orduları Komutanlığı’nın karargahı, Adana’da bulunmuştur. Adana, stratejik konumu itibarıyla bu komutanlık için merkezi bir rol oynamıştır.
E) Samsun: Samsun, Yıldırım Orduları Komutanlığı’nın karargahı olarak bilinmez.
Bu durumda, D) Adana seçeneği, Yıldırım Orduları Komutanlığı’nın karargâhı olarak doğru cevabı temsil eder.
#12. Millî Mücadele'nin sesini bütün dünyaya duyurmak, vatanı ve millî birliği tehlikeye düşürecek kışkırtmalara karşı vaktinde tedbir almak ve Kurtuluş Savaşı ile ilgili en doğru haberleri halka ulaştırmak için 6 Nisan 1920 tarihinde aşağıdakilerden hangisi kurulmuştur?
Cevap : (B) Unite: 14 Millî Mücadele’nin sesini bütün dünyaya duyurmak, vatanı ve millî birliği tehlikeye düşürecek kışkırtmalara karşı vaktinde tedbir almak ve Kurtuluş Savaşı ile ilgili en doğru haberleri halka ulaştırmak için 6 Nisan 1920 tarihinde Anadolu Ajansı kurulmuştur.
Bu soru, Millî Mücadele’nin sesini dünyaya duyurmak, vatanı ve millî birliği tehlikeye düşürecek kışkırtmalara karşı tedbir almak ve Kurtuluş Savaşı ile ilgili haberleri halka ulaştırmak amacıyla 6 Nisan 1920 tarihinde kurulan kurumu sorguluyor.
A) Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti: Bu cemiyet, Millî Mücadele’nin siyasi ve toplumsal hedeflerini desteklemek amacıyla kurulmuş bir örgüttür, ancak doğrudan haber yayını ile ilişkilendirilmez.
B) Anadolu Ajansı: Bu, doğru cevaptır. Anadolu Ajansı, 6 Nisan 1920 tarihinde, Millî Mücadele’nin sesini dünyaya duyurmak ve Kurtuluş Savaşı ile ilgili doğru haberleri halka ulaştırmak amacıyla Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleriyle kurulmuştur.
C) Teşkilât-ı Mahsûsa: Bu, Osmanlı İmparatorluğu döneminde kurulan bir istihbarat ve özel harekat örgütüdür ve bu amaçla kurulmamıştır.
D) İstiklâl Mahkemeleri: Bu mahkemeler, Millî Mücadele döneminde özellikle iç isyanlar ve işbirlikçilere karşı kurulmuş özel mahkemelerdir ve haber yayını ile ilişkilendirilmez.
E) Takvim-i Vekayi: Bu, Osmanlı İmparatorluğu’nun resmi gazetesidir ve Millî Mücadele’nin sesini duyurma amacıyla kurulmamıştır.
Bu durumda, doğru cevap B) Anadolu Ajansı olacaktır. Anadolu Ajansı, Millî Mücadele’nin resmi haber ajansı olarak kurulmuş ve bu süreçte önemli bir rol oynamıştır.
#13. Aşağıdakilerden hangisi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersinin okutulma amaçlarından biri değildir?
Cevap : (A)
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersinin okutulma amaçları, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini, tarihini ve Atatürk’ün reformlarını anlamak üzerine kuruludur. Bu dersin temel amacı, öğrencilere Cumhuriyetin temel değerleri ve ilkeleri hakkında bilgi vermek ve bu değerlerin anlaşılmasını sağlamaktır. Sunulan seçenekler içerisinde bu amaçlara uymayan bir tanesi vardır:
A) Türk milletini Turan idealleri doğrultusunda yönlendirmek: Bu seçenek, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersinin temel amaçlarından biri değildir. Atatürk’ün politikaları ve felsefesi, Turancılık gibi bir ideolojiyi desteklemekten ziyade, milliyetçilik, laiklik ve çağdaşlık gibi ilkeler üzerine kuruludur.
B) Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin dayandığı Atatürk ilkelerini kavratmak: Bu, dersin temel amaçlarından biridir.
C) Bir lider olarak Mustafa Kemal Atatürk’ü anlatmak: Atatürk’ün hayatı ve liderliği, dersin önemli bir parçasıdır.
D) Millî Mücadele ve İstiklal Savaşı’nın bütün safhalarını öğretmek: Bu da dersin temel amaçları arasında yer alır.
E) Atatürkçü Düşünce Sistemi ve bu düşünce sistemine yönelik tehditler hakkında doğru bilgiler vermek: Bu, dersin amaçlarına uygun bir hedeftir.
Bu bağlamda, A) Türk milletini Turan idealleri doğrultusunda yönlendirmek seçeneği, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersinin okutulma amaçları arasında yer almamaktadır ve sorunun doğru cevabıdır.
#14. Meclis-i Mebusan'ın yeniden açılması aşağıdakilerden hangisinde kararlaştırılmıştır?
Cevap : (E)
Meclis-i Mebusan’ın yeniden açılması, Türk Millî Mücadelesi’nin önemli dönemeçlerinden birinde, belirli bir toplantı veya olay sırasında kararlaştırılmıştır. Bu toplantı veya olay, Meclis-i Mebusan’ın yeniden faaliyete geçmesi için gerekli siyasi ve toplumsal zemini hazırlamıştır.
A) Sivas Kongresi: Sivas Kongresi, Millî Mücadele’nin yönünü belirleyen ve millî birliği güçlendiren kararların alındığı bir toplantıdır, ancak Meclis-i Mebusan’ın yeniden açılması doğrudan bu kongrede kararlaştırılmamıştır.
B) Oltu Şura Hükûmeti Kongreleri: Bu kongreler, bölgesel öneme sahip olsa da, Meclis-i Mebusan’ın yeniden açılmasını kararlaştıran toplantılar değildir.
C) Ali Galip Olayı: Bu olay, Millî Mücadele’nin bazı yönlerini etkilemiş olabilir, ancak Meclis-i Mebusan’ın yeniden açılmasıyla doğrudan ilişkili değildir.
D) Erzurum Kongresi: Erzurum Kongresi, Millî Mücadele’nin temel ilkelerini ve stratejisini belirleyen önemli bir adımdır, ancak Meclis-i Mebusan’ın yeniden açılması burada kararlaştırılmamıştır.
E) Amasya Görüşmeleri: Bu, doğru cevaptır. Amasya Görüşmeleri, Millî Mücadele’nin siyasi yönünü belirleyen önemli bir dönüm noktasıdır. Bu görüşmeler sırasında, Meclis-i Mebusan’ın İstanbul’daki işgalden kurtulduğu bir ortamda yeniden açılması kararlaştırılmıştır.
Bu nedenle, Meclis-i Mebusan’ın yeniden açılmasının E) Amasya Görüşmeleri sırasında kararlaştırıldığı sonucuna ulaşabiliriz. Bu görüşmeler, Millî Mücadele’nin siyasi stratejisini şekillendirmede kritik bir rol oynamıştır.
#15. Aşağıdakilerden hangisi I. Dünya Savaşı yıllarında, İtilaf Devletleri'nin Osmanlı Devleti'ni paylaşmak için yaptıkları gizli anlaşmalar arasında yer almaz?
Cevap : (C) Unite: 7 Bu anlaşmalar arasında Bükreş Anlaşması diye bir anlaşma bulunmamaktadır.
I. Dünya Savaşı yıllarında, İtilaf Devletleri arasında Osmanlı Devleti’nin topraklarının nasıl paylaşılacağına dair birkaç gizli anlaşma yapılmıştır. Bu anlaşmalar, savaşın ve sonrasının siyasi yapısını önemli ölçüde etkilemiştir. Sorunuzda verilen seçenekler arasından hangisinin bu dönemde yapılan gizli anlaşmalar arasında yer almadığını belirlemek gerekiyor.
A) İstanbul Anlaşması: Bu, I. Dünya Savaşı yıllarında yapılan gizli anlaşmalar arasında yer almaz. İstanbul Anlaşması diye bir anlaşma bu bağlamda bilinmiyor.
B) Mac-Mahon Anlaşması: Bu anlaşma, Arap liderlerle İngiltere arasında yapılmış ve Araplara bağımsızlık vaat edilmiştir.
C) Bükreş Anlaşması: Bu, Romanya’nın Merkezi Güçlerle yaptığı bir anlaşmadır ve Osmanlı Devleti’nin paylaşılmasıyla ilgili değildir.
D) St. Jean de Maurienne Anlaşması: Bu, İtalya’nın Osmanlı topraklarındaki çıkarlarını düzenleyen bir anlaşmadır.
E) Sykes-Picot Anlaşması: Bu, Osmanlı topraklarının İngiltere ve Fransa arasında nasıl paylaşılacağını belirleyen gizli bir anlaşmadır.
Bu bağlamda, C) Bükreş Anlaşması seçeneği, I. Dünya Savaşı yıllarında İtilaf Devletleri’nin Osmanlı Devleti’ni paylaşmak için yaptıkları gizli anlaşmalar arasında yer almayan seçenektir. Bu anlaşma, Osmanlı Devleti’nin bölünmesiyle ilgili değildir ve bu bağlamda sorunun doğru cevabıdır.
#16. Osmanlı Devleti'nde matbaanın Müslümanların hizmetine başlama tarihi aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : (B) Unite: 3 Osmanlı Devleti’nde matbaa ilk defa 5 Temmuz 1727 tarihinde Müslümanların hizmetine girmiştir.
Bu soru, Osmanlı Devleti’nde matbaanın Müslümanların hizmetine ne zaman başladığına dair bir tarih belirlemenizi istiyor. Osmanlı İmparatorluğu’nda matbaanın kullanımı, Müslümanlar arasında oldukça geç bir tarihte başlamıştır. Seçenekleri incelediğimizde:
A) 5 Haziran 1755: Bu tarih, Osmanlı Devleti’nde matbaanın Müslümanlar için kullanıldığı döneme denk gelmez.
B) 5 Temmuz 1727: Bu, doğru cevaptır. Osmanlı İmparatorluğu’nda matbaa, Müslümanların hizmetine ilk olarak 1727 yılında, İbrahim Müteferrika tarafından kurulan matbaa ile sunulmuştur.
C) 3 Kasım 1839: Bu tarih, Tanzimat Fermanı’nın ilan edildiği tarihtir ve matbaanın Müslümanlar için kullanımıyla doğrudan ilişkili değildir.
D) 30 Ekim 1918: Bu tarih, Mondros Mütarekesi’nin imzalandığı tarihtir ve matbaanın kullanımıyla ilgili değildir.
E) 23 Temmuz 1908: Bu tarih, İkinci Meşrutiyet’in ilanı ile ilişkilidir ve matbaanın Müslümanlar için kullanım başlangıcı değildir.
Bu nedenle, doğru cevap B) 5 Temmuz 1727 olacaktır. İbrahim Müteferrika tarafından kurulan matbaa, Osmanlı İmparatorluğu’nda Müslümanların hizmetine sunulan ilk matbaadır.
#17. Aşağıdaki olaylardan hangisi Mustafa Kemal Paşa henüz İstanbul'dayken gerçekleşmiştir?
Cevap : (B) Unite: 10 Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya hareketinden bir gün önce (15 Mayıs 1919’da) İzmir, Yunanlar tarafından işgal edilmişti.
Bu soru, Mustafa Kemal Paşa’nın İstanbul’da bulunduğu sırada gerçekleşen tarihi bir olaya atıfta bulunuyor. Seçenekler arasında yer alan olaylardan “B) İzmir’in işgali”, Mustafa Kemal Paşa’nın henüz İstanbul’da bulunduğu bir dönemde gerçekleşmiştir. İzmir’in işgali, 15 Mayıs 1919 tarihinde Yunan kuvvetleri tarafından gerçekleştirilmiş ve bu olay, Türk Millî Mücadelesi’nin başlangıcı olarak kabul edilir. Mustafa Kemal Paşa, bu olayın ardından Anadolu’ya geçiş yaparak Millî Mücadele’yi örgütlemeye başlamıştır. Bu nedenle, doğru cevap “B) İzmir’in işgali” olacaktır.
#18. "Kuvayı Milliye" tabirini ilk kez kullanan cemiyet aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : (D) Unite: 8 Millî Kongre Cemiyeti, Kuva-yı Milliye tabirini ilk kez kullanan cemiyetir.
Bu soru, “Kuvayı Milliye” tabirini ilk kez kullanan cemiyeti belirlemenizi istiyor. “Kuvayı Milliye” terimi, Türk Kurtuluş Savaşı sırasında bağımsız hareket eden yerel direniş gruplarını ifade eder ve Millî Mücadele’nin önemli bir parçasıdır.
A) İstanbul’da Müdafaa-i Milliye Teşkilatı: Bu teşkilat, Millî Mücadele döneminde faaliyet göstermiş olmakla birlikte, “Kuvayı Milliye” tabirini ilk kullanan cemiyet değildir.
B) Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti: Bu cemiyet, Millî Mücadele sürecinde faaliyet göstermiş olsa da, “Kuvayı Milliye” terimini ilk kullanan cemiyet olarak bilinmez.
C) Karakol Cemiyeti: Karakol Cemiyeti, gizli bir örgüt olarak Millî Mücadele’ye destek vermiştir, ancak “Kuvayı Milliye” tabirinin ilk kullanımıyla ilişkilendirilmez.
D) Millî Kongre Cemiyeti: Bu cemiyet, Millî Mücadele sürecinde “Kuvayı Milliye” tabirini ilk kez kullanarak, yerel direniş gruplarının ve millî iradenin temsilini güçlendirmiştir.
E) Kilikyalılar Cemiyeti: Bu cemiyet de Millî Mücadele döneminde faaliyet göstermiş olmakla birlikte, “Kuvayı Milliye” teriminin ilk kullanımıyla doğrudan ilişkili değildir.
Bu bağlamda, doğru cevap D) Millî Kongre Cemiyeti olacaktır. Millî Kongre Cemiyeti, “Kuvayı Milliye” tabirini Millî Mücadele döneminde ilk kez kullanan cemiyettir.
#19. İngilizlerin bir an önce idareye el koymasını isteyen ve İngiliz himayesi projesini hazırlayan, millî güç ve güvenden yoksun cemiyet üyeleri, Türkiye'yi İngiltere mandası altına sokarak Halifeliği ve Osmanlı Saltanat'ını kurtarabileceklerine inanıyorlardı. Hürriyet ve İtilaf Fırkası ile tam bir iş birliği içerisinde olmuşlardır. Bahsi geçen cemiyet aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : (E) Unite: 8 İngiliz himayesini isteyen ve yukarıda ifade edilen cemiyet, İngiliz Muhipleri Cemiyeti’dir.
Bu soru, Osmanlı İmparatorluğu döneminde İngiliz himayesi projesini destekleyen ve İngiltere’nin idaresine girmeyi savunan bir cemiyeti belirlemenizi istiyor. Bu cemiyetlerin her biri, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde farklı siyasi ve sosyal amaçlarla kurulmuştur.
A) Alyans İsrailit Cemiyeti: Bu, Yahudi cemaatinin eğitim ve kültürel haklarını savunan bir cemiyetti ve İngiliz mandası fikriyle doğrudan ilişkili değildir.
B) Sulh ve Selamet-i Osmaniye Fırkası: Bu, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde faaliyet gösteren bir siyasi partiydi, ancak İngiliz mandası fikrini desteklediği bilinen bir cemiyet değildir.
C) Askerî Nigehban (Askeri Bekçi) Cemiyeti: Bu cemiyet de Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde var olmuş olmakla birlikte, İngiliz mandası fikriyle ilişkilendirilmez.
D) Wilson Prensipleri Cemiyeti: Bu cemiyet, ABD Başkanı Woodrow Wilson’ın prensiplerini destekleyen bir grup olarak bilinir ve İngiliz mandası fikriyle doğrudan bir bağlantısı yoktur.
E) İngiliz Muhipleri Cemiyeti: Bu, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde İngiliz himayesi fikrini destekleyen ve İngiltere’nin Osmanlı toprakları üzerinde kontrol kurmasını savunan bir cemiyetti.
Bu bilgiler ışığında, doğru cevap E) İngiliz Muhipleri Cemiyeti olacaktır. Bu cemiyet, İngiliz himayesi altında Osmanlı Saltanatı ve Halifeliği korumayı hedefleyen bir politikayı desteklemiştir.
#20. Aşağıdakilerden hangisi Sanayi İnkılabı'nın sonuçlarından biri değildir?
Cevap : (D)
Bu soru, Sanayi İnkılabı’nın sonuçları arasında olmayan bir durumu belirlemenizi istiyor. Sanayi İnkılabı, 18. ve 19. yüzyıllarda gerçekleşen ve üretim yöntemlerinde, sosyal yapıda ve ekonomik ilişkilerde büyük değişikliklere yol açan bir süreçti. Seçenekleri incelediğimizde:
A) Sendikalizm hareketleri güçlendi: Bu, doğrudur. Sanayi İnkılabı, işçi sınıfının ortaya çıkışına ve sendikalizm hareketlerinin güçlenmesine yol açtı.
B) Devletler arasında rekabet arttı: Bu da doğrudur. Sanayileşme, devletler arasında ekonomik ve askeri rekabeti artırdı.
C) Pazar bulma mücadelesi başladı: Bu, Sanayi İnkılabı’nın doğrudan bir sonucudur. Sanayi üretiminin artmasıyla birlikte pazar arayışları da yoğunlaştı.
D) Avrupa’da feodal yapı güçlendi: Bu, yanlış bir ifadedir. Sanayi İnkılabı, aslında Avrupa’da feodal yapıların zayıflamasına ve modern kapitalist sistemlerin yükselişine yol açtı.
E) Mamul ürün çeşidi arttı: Bu da doğrudur. Sanayi İnkılabı, üretim kapasitesini ve mamul ürün çeşitliliğini artırdı.
Bu durumda, D) Avrupa’da feodal yapı güçlendi seçeneği, Sanayi İnkılabı’nın sonuçlarından biri değildir ve sorunun doğru cevabıdır.
SONUÇ
Ata-Aöf Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi-1 2023-24 Final Soruları
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi-1 2023-24 Final Soruları (Ata-Aöf)
Atatürk Üniersitesi 2023-2024 Final Soruları
Ata-Aöf Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi-1 2023-24 Final Soruları
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi-1 2023-24 Final Soruları (Ata-Aöf)
Atatürk Üniersitesi 2023-2024 Final Soruları
HD Quiz powered by harmonic design
Atatürk Üniersitesi 2023-2024 Final Soruları
|
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi-1 2023-24 Final Soruları (Ata-Aöf)
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi-1 2023-24 Final Soruları (Ata-Aöf)