Türk Ortodoks Patrikhanesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde gayrimüslim topluluklar ve dinî otoriteler arasında yaşanan dinamiklerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bu patrikhanenin doğuşu, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş dönemiyle ve Millî Mücadele’nin getirdiği sosyo-politik ortamla yakından ilişkilidir. Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin kurulması, özellikle İstanbul Rum Patrikhanesi’nin Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı olumsuz tutumlarıyla bağlantılıdır. Bu akademik inceleme, patrikhanenin tarihsel arka planını, Papa Eftim’in rolünü, patrikhanenin kuruluş sürecini ve Millî Mücadele’deki etkilerini ayrıntılı bir şekilde ele almayı amaçlamaktadır.
Türk Ortodokslarının Kökeni
Türk Ortodoksları ya da Anadolu Ortodoksları, Osmanlı İmparatorluğu döneminde İç Anadolu’da yaşayan, Rumca yerine Türkçe konuşan bir Hristiyan topluluktur. Bu topluluk, özellikle Karaman bölgesinde yaşamaları nedeniyle “Karamanlılar” olarak da adlandırılmışlardır. Ancak bu isimlendirme, topluluğun kendi etnik kimliği üzerinde sürekli tartışmalara neden olmuştur. İstanbul Rum Patrikhanesi ve Batı Anadolu’da yaşayan Rumlar, Türk Ortodokslarını Rum olarak kabul ederken, İç Anadolu’da yaşayan bu topluluk, Rumca bilmemesi ve Türk kültürüne olan yakınlığı nedeniyle kendisini daha çok Türk kimliği ile tanımlamıştır.
Bu topluluğun etnik kökenine dair iki temel görüş öne çıkmıştır: Birincisi, bu topluluğun aslen Rum olduğu, ancak zamanla Türkçe konuşmaya başladığıdır. İkincisi ise, bu topluluğun aslında Türk olduğu ve Selçuklu döneminden itibaren Hristiyanlığı benimsemiş olduklarıdır. Bu iki görüş, topluluğun Osmanlı İmparatorluğu’ndaki dinî ve sosyal statüsünü etkilemiş, Rum Patrikhanesi’nin merkeziyetçi tavrı nedeniyle topluluk büyük oranda Rum kimliğiyle anılmıştır. Ancak Millî Mücadele döneminde bu topluluk, Türk kimliği ile ön plana çıkmış ve Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin kurulmasına zemin hazırlamıştır.
Millî Mücadele Döneminde Türk Ortodokslarının Konumu
Millî Mücadele sırasında Türk Ortodoksları, özellikle Rum Patrikhanesi’nin işgalcilere olan desteği nedeniyle zor bir dönem geçirmiştir. İstanbul Rum Patrikhanesi, Yunan işgaline açıkça destek verirken, İç Anadolu’daki Türk Ortodoksları, Osmanlı Devleti ve Millî Mücadele yanlısı bir duruş sergilemişlerdir. Bu topluluğun lideri olarak tanınan Papa Eftim (Pavli Karahisarlıoğlu), milliyetçi bir Ortodoks lideri olarak ön plana çıkmış ve Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin kuruluşuna giden süreci başlatmıştır.
Papa Eftim, milliyetçi duruşunu şu sözlerle ifade etmiştir: “Ben Türk dostu Eftim değil, Türk oğlu Türk Eftim’im… Ben her zaman her yerde Türk olduğumu beyân ettim.” Bu ifadeler, Papa Eftim’in hem dinî hem de millî duygularının Türk kimliğiyle nasıl örtüştüğünü açıkça göstermektedir. Eftim, Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin kurulması sürecinde Millî Mücadele’ye verdiği destekle de dikkat çekmiştir. Bu desteği sayesinde Ankara Hükümeti, Eftim’in liderliğinde bir Türk Ortodoks Patrikhanesi kurulmasını desteklemiş ve bu patrikhane, İstanbul Rum Patrikhanesi’ne alternatif olarak ortaya çıkmıştır.
Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin Kuruluş Süreci
Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin kuruluşu, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde gündeme gelmiş ancak Millî Mücadele döneminde fiilen hayata geçmiştir. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde, Anadolu’daki Ortodoks toplulukların Rum Patrikhanesi’nden ayrılarak bağımsız bir patrikhane kurma girişimleri olmuş, ancak bu girişimler başarısızlıkla sonuçlanmıştır. 1917 yılında İttihat ve Terakki hükümeti, Anadolu Ortodoksları için bir patrikhane kurulması girişiminde bulunmuş, ancak bu tasarı da hayata geçirilememiştir.
Bu süreçte, Papa Eftim, patrikhaneye karşı çıkarak Türk Ortodoks topluluğunu örgütlemiş ve Millî Mücadele’ye destek vermiştir. Ankara Hükümeti de bu girişimi destekleyerek, 1921 yılında bir “Anadolu Patrikhanesi” kurulması için karar almıştır. 1922 yılında Kayseri’de toplanan bir Ortodoks kongresi ile “Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi” resmen ilan edilmiştir. Bu patrikhanenin kurulması, İstanbul Rum Patrikhanesi’nin gücünü zayıflatmayı amaçlamış ve Türk Ortodoksları’nın millî bir kilise altında birleşmesini sağlamıştır.
Papa Eftim, patrikhanenin kuruluşunu sadece dinî bir mesele olarak görmemiş, aynı zamanda Türk milliyetçiliği ile de birleştirmiştir. Patrikhane, Anadolu’daki Ortodoksların Rum Patrikhanesi’nden tamamen bağımsız hale gelmesini sağlamış ve Türk Ortodokslarının millî kimliklerini ön plana çıkarmıştır.
Millî Mücadele’de Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin Rolü
Türk Ortodoks Patrikhanesi, Millî Mücadele döneminde önemli bir siyasi ve dinî rol oynamıştır. İstanbul Rum Patrikhanesi’nin işgalci güçlerle iş birliği yapmasına karşı, Türk Ortodoks Patrikhanesi Millî Mücadele’ye aktif olarak destek vermiştir. Bu patrikhanenin kurulması, sadece dinî bir reform olarak değil, aynı zamanda bir millî mücadele aracı olarak değerlendirilmiştir. Mustafa Kemal Paşa, Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin kurulmasını, Rum Patrikhanesi’nin gücünü kırmak ve Millî Mücadele’nin gayrimüslim bir topluluktan da destek aldığını göstermek amacıyla önemli bulmuştur.
Bu patrikhanenin kurulması, uluslararası arenada da dikkat çekmiştir. Avrupalı güçler, Türk Ortodoks Patrikhanesi’ni Millî Mücadele’ye verilen bir destek olarak görmüş ve bu gelişmeden rahatsız olmuştur. Ancak, Ankara Hükümeti, Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin kuruluşunu desteklemeye devam etmiş ve bu patrikhane Millî Mücadele döneminde önemli bir destek aracı olmuştur.
Sonuç: Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin Tarihsel Önemi
Türk Ortodoks Patrikhanesi, Millî Mücadele döneminde ortaya çıkan dinî ve millî bir kurum olarak, Türk tarihinde önemli bir yere sahiptir. Bu patrikhane, Rum Patrikhanesi’nin Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti karşıtı tutumlarına bir tepki olarak kurulmuş ve Türk milliyetçiliği ile birleşmiştir. Papa Eftim’in liderliğinde kurulan bu patrikhane, Millî Mücadele’ye verilen gayrimüslim desteğin simgesi olmuş ve Türk Ortodokslarının millî kimliklerini pekiştirmiştir
|