20. Yüzyıl Türkiye’sinde Gayrimüslimler ve KurumlarıauzefTarih

20. Yüzyıl Türkiye’sinde Gayrimüslimler ve Kurumları Ünite -10

Cumhuriyet Döneminde Azınlıklarla İlgili Temel Uygulamalar

 

#1. 1950 sonrası azınlıklarla ilgili izlenen temel politika hangisidir?

Cevap: C) Kıbrıs meselesine bağlı olarak sertleşen ilişkiler

Açıklama: Kıbrıs meselesi, 1950’lerde Rumlarla ilgili politikaların sertleşmesine neden olmuş ve Türkiye’de azınlıklarla olan ilişkiler bu süreçte gerilmiştir.

#2. Varlık Vergisi’nin azınlıklara olan etkisi ne olmuştur?

Cevap: B) Azınlıkların ekonomik gücü zayıflatılmıştır

Açıklama: Varlık Vergisi, özellikle gayrimüslim azınlıklara yüklenen ağır bir vergi olup, bu grupların ekonomik gücünü büyük ölçüde zayıflatmıştır. Ödeyemeyenler çalışma kamplarına gönderilmiştir.

#3. Cumhuriyet’in ilk yıllarında azınlıkların aile hukukuna dair uygulamalarla ilgili hangi adım atılmıştır?

Cevap: C) Azınlıkların Medeni Kanun’a tabi olmaları

Açıklama: Medeni Kanun’un 1926’da kabul edilmesiyle azınlıklar aile hukukunda kendi dini liderlerinin yetkilerinden feragat etmiş, tüm vatandaşlar için tek tip hukuk sistemi oluşturulmuştur.

#4. Türkiye’nin azınlıklarla ilgili uyguladığı ilk büyük politika hangisidir?

Cevap: E) Lozan Antlaşması’nın imzalanması

Açıklama: Lozan Antlaşması, Türkiye’nin azınlıklarla ilgili haklarını ve sorumluluklarını düzenleyen ilk büyük adımdır. Azınlıkların dini, kültürel hakları Lozan’da güvence altına alınmıştır. Bu antlaşma, Cumhuriyet’in azınlık politikalarının temelini oluşturur.

#5. 1934 Trakya Olayları hangi azınlık grubuna karşı gerçekleştirilmiştir?

Cevap: C) Yahudiler

Açıklama: 1934 Trakya Olayları, Yahudi toplumuna karşı yapılan bir dizi ayrımcı uygulama ve saldırıyı kapsamaktadır. Bu olaylar azınlıklara karşı güvensizliğin bir göstergesi olarak tarihe geçmiştir.

Öğrenci Dostu Öğrenme Yönetim Sistemi Lolonolo, bol bol test yapmayı önerir.

Öncesi
TESTi BiTiR, PUANINI GÖR

SONUÇ

20. Yüzyıl Türkiye’sinde Gayrimüslimler ve Kurumları Ünite -10

Cumhuriyet Döneminde Azınlıklarla İlgili Temel Uygulamalar

20. Yüzyıl Türkiye’sinde Gayrimüslimler ve Kurumları Ünite -10

Cumhuriyet Döneminde Azınlıklarla İlgili Temel Uygulamalar

HD Quiz powered by harmonic design

Cumhuriyet Döneminde Azınlıklarla İlgili Temel Uygulamalar

1- Türkiye’nin azınlıklarla ilgili uyguladığı ilk büyük politika hangisidir?

A) 1924 Anayasası’nın kabulü
B) Medeni Kanun’un çıkarılması
C) Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun uygulanması
D) Varlık Vergisi’nin konulması
E) Lozan Antlaşması’nın imzalanması

Cevap: E) Lozan Antlaşması’nın imzalanması

Açıklama: Lozan Antlaşması, Türkiye’nin azınlıklarla ilgili haklarını ve sorumluluklarını düzenleyen ilk büyük adımdır. Azınlıkların dini, kültürel hakları Lozan’da güvence altına alınmıştır. Bu antlaşma, Cumhuriyet’in azınlık politikalarının temelini oluşturur.

2- Cumhuriyet’in ilk yıllarında azınlıkların aile hukukuna dair uygulamalarla ilgili hangi adım atılmıştır?

A) Patrikhanelerin tamamen kapatılması
B) Lozan Antlaşması’nın tüm hükümlerinin uygulanması
C) Azınlıkların Medeni Kanun’a tabi olmaları
D) 1930’larda azınlık okullarının kapatılması
E) Azınlıkların devlet memuru olmalarının engellenmesi

Cevap: C) Azınlıkların Medeni Kanun’a tabi olmaları

Açıklama: Medeni Kanun’un 1926’da kabul edilmesiyle azınlıklar aile hukukunda kendi dini liderlerinin yetkilerinden feragat etmiş, tüm vatandaşlar için tek tip hukuk sistemi oluşturulmuştur.

3- 1934 Trakya Olayları hangi azınlık grubuna karşı gerçekleştirilmiştir?

A) Rumlar
B) Ermeniler
C) Yahudiler
D) Süryaniler
E) Bulgarlar

Cevap: C) Yahudiler

Açıklama: 1934 Trakya Olayları, Yahudi toplumuna karşı yapılan bir dizi ayrımcı uygulama ve saldırıyı kapsamaktadır. Bu olaylar azınlıklara karşı güvensizliğin bir göstergesi olarak tarihe geçmiştir.

4- Varlık Vergisi’nin azınlıklara olan etkisi ne olmuştur?

A) Azınlıkların siyasi hakları genişletilmiştir
B) Azınlıkların ekonomik gücü zayıflatılmıştır
C) Azınlıkların dini liderleri sınır dışı edilmiştir
D) Azınlıkların eğitim hakları elinden alınmıştır
E) Azınlıkların vatandaşlık hakları sınırlandırılmıştır

Cevap: B) Azınlıkların ekonomik gücü zayıflatılmıştır

Açıklama: Varlık Vergisi, özellikle gayrimüslim azınlıklara yüklenen ağır bir vergi olup, bu grupların ekonomik gücünü büyük ölçüde zayıflatmıştır. Ödeyemeyenler çalışma kamplarına gönderilmiştir.

5- 1950 sonrası azınlıklarla ilgili izlenen temel politika hangisidir?

A) Demokratik hakların genişletilmesi
B) Azınlıkların devlet memuru yapılması
C) Kıbrıs meselesine bağlı olarak sertleşen ilişkiler
D) Azınlıkların zorunlu göç ettirilmesi
E) Dini liderlerin tüm yetkilerinin geri verilmesi

Cevap: C) Kıbrıs meselesine bağlı olarak sertleşen ilişkiler

Açıklama: Kıbrıs meselesi, 1950’lerde Rumlarla ilgili politikaların sertleşmesine neden olmuş ve Türkiye’de azınlıklarla olan ilişkiler bu süreçte gerilmiştir.

@lolonolo_com

 

20. Yüzyıl Türkiye’sinde Gayrimüslimler ve Kurumları Ünite -10

Cumhuriyet Döneminde Azınlıklarla İlgili Temel Uygulamalar

Cumhuriyet Döneminde Azınlıklarla İlgili Temel Uygulamalar

Giriş

Cumhuriyet dönemi, Türkiye’nin ulus-devlet inşa sürecinde azınlık politikalarının büyük önem taşıdığı bir dönemdir. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde başlayan ulusal bağımsızlık hareketleri, Cumhuriyet’in kuruluşuyla birlikte farklı bir boyut kazanmış ve azınlıklar konusunda yeni politikaların devreye girmesine neden olmuştur. Bu dönemde, azınlıklar özellikle dini ve etnik gruplar olarak tanımlanmış ve bu grupların devletle ilişkileri, hem iç politikada hem de uluslararası ilişkilerde önemli bir konu haline gelmiştir.

Lozan Antlaşması ve Azınlık Hakları

Cumhuriyet’in azınlık politikalarının temelini Lozan Antlaşması oluşturmaktadır. 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan bu antlaşma, Türkiye’nin azınlıklarla ilgili politikalarında uluslararası bir referans noktası olmuştur. Lozan’da azınlıklarla ilgili maddeler, özellikle 37 ila 45. maddelerde yer almış ve bu maddeler azınlıklara dini, kültürel ve dilsel haklar tanımıştır. Antlaşmanın 42. maddesi, azınlıkların kendi dini liderleri tarafından aile hukuku ve kişisel statü konularında yargı yetkisine sahip olmasını öngörmüştür. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti yönetimi, bu maddenin çift hukukluluğa yol açacağı gerekçesiyle azınlıkların bu haklarından feragat etmelerini sağlamıştır.

Lozan Antlaşması’nın yürürlüğe girmesinden sonra devletin azınlıklarla ilişkilerindeki temel kaygı, bu grupların Türkiye’nin bağımsızlığına ve bütünlüğüne tehdit oluşturma potansiyelleriydi. Özellikle Rum Patrikhanesi’nin Osmanlı’nın son döneminde ve mütareke döneminde aldığı tavır, bu endişeleri güçlendiren bir faktör olmuştur. Devlet, azınlıkların dini ve kültürel kurumlarının siyasi birer araç haline gelmemesi için bu kurumların yetkilerini sınırlamaya çalışmıştır.

Hukuki Düzenlemeler

1924 Anayasası, Cumhuriyet’in ulus-devlet yapısını güçlendirmeye yönelik önemli adımlar atmış, vatandaşlık ve Türklük tanımları netleştirilmiştir. Anayasanın 88. maddesi, Türkiye’de yaşayan herkesin din ve ırk farkı gözetilmeksizin Türk kabul edildiğini belirtmiştir. Bu tanım, azınlıkları devletin eşit vatandaşları olarak kabul ederken, onların ayrıcalıklı statülerini de ortadan kaldırma amacını taşımaktaydı.

1926 yılında Medeni Kanun’un kabul edilmesiyle, azınlıkların kendi aile hukuklarını uygulama hakları ortadan kaldırıldı. Bu durum, azınlıkların dinî liderleri tarafından da kabul gördü ve Yahudiler, Ermeniler ve Rumlar bu haklarından feragat ettiler. Böylece azınlıklar, aile hukuku başta olmak üzere Medeni Kanun’a tabi oldular.

Eğitim ve Azınlıklar

Cumhuriyet’in ilk yıllarında eğitimde birlik sağlamak amacıyla çıkarılan “Tevhid-i Tedrisat Kanunu” (1924), azınlık okullarını da kapsayacak şekilde uygulanmış, azınlık okullarında Türkçe’nin zorunlu ders olması kararlaştırılmıştır. Bu kanun, azınlıkların eğitim sistemine entegrasyonunu sağlamayı ve farklı etnik grupların aynı eğitim sistemi içinde birleşmesini hedeflemiştir. Özellikle Bozcaada ve Gökçeada’da uygulanan eğitim politikaları, bu adaların Rum halkını doğrudan etkilemiştir. 1927 yılında çıkarılan bir kanunla, bu adalarda Rum okullarının açılması kısıtlanmıştır.

1930’lu Yıllarda Azınlık Politikaları

1930’lu yıllarda Türkiye’nin azınlık politikaları, iç ve dış siyasi gelişmelerden etkilenerek daha korumacı ve kontrolcü bir hâl almıştır. 1934 Trakya Olayları, Yahudi toplumuna karşı gerçekleştirilen ayrımcı uygulamalarla dikkat çekmiş, Yahudiler üzerinde büyük bir baskı oluşturulmuştur. 1941 yılında, 20-40 yaş arasındaki gayrimüslim erkeklerin askere alınması olarak bilinen “Yirmi Kur’a Nafia Askerleri” uygulaması, azınlıklara yönelik güvensizliğin bir yansıması olmuştur.

Varlık Vergisi ve Azınlıklar

1942 yılında, azınlıklar üzerinde en büyük ekonomik baskıyı oluşturan uygulamalardan biri olan Varlık Vergisi hayata geçirilmiştir. Bu vergi, savaş şartları nedeniyle genel olarak toplumdan alınması gereken bir vergi olarak tanıtılmış olsa da, azınlıklara orantısız bir şekilde yüklenmiş ve bu grupların ekonomik gücünü önemli ölçüde zayıflatmıştır. Vergiyi ödeyemeyen azınlık mensupları için zorunlu çalışma kampları kurulmuş, bu da azınlıklarla devlet arasındaki ilişkileri ciddi şekilde germiştir.

Çok Partili Hayata Geçiş ve Azınlıklar

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, çok partili hayata geçiş ile birlikte Türkiye’nin azınlık politikalarında bir yumuşama gözlemlenmiştir. Demokrat Parti’nin iktidara gelişiyle birlikte azınlıklarla daha yakın ilişkiler kurulmaya çalışılmış, azınlıklar, DP’nin politikalarını desteklemiştir. Ancak Kıbrıs meselesi ve 6-7 Eylül 1955 Olayları gibi gelişmeler, azınlıklarla ilişkileri tekrar gergin bir noktaya getirmiştir. Bu dönemde özellikle Rumlara karşı ciddi bir baskı oluşmuş, birçok Rum Türkiye’yi terk etmek zorunda kalmıştır.

Sonuç

Cumhuriyet dönemi boyunca Türkiye’nin azınlık politikaları, iç ve dış siyasi gelişmelere bağlı olarak şekillenmiş, farklı dönemlerde sert ve yumuşak uygulamalarla karşılaşılmıştır. Türkiye’nin azınlıklara dair uyguladığı politikaların temelinde, ulus-devlet inşa süreci ve ülke bütünlüğünü koruma çabası yatmaktadır. Lozan Antlaşması ile verilen haklar, zamanla ulusal bütünlük adına sınırlandırılmış, azınlıkların dini ve kültürel ayrıcalıkları kademeli olarak kaldırılmıştır

@lolonolo_com

20. Yüzyıl Türkiye’sinde Gayrimüslimler ve Kurumları Ünite -10

 

20. Yüzyıl Türkiye’sinde Gayrimüslimler ve Kurumları

Editor

Editör

error: Kopyalamaya Karşı Korumalıdır!