Türkiyenin Toplumsal Yapısı 2024-2025 Final Soruları

Türkiye’nin Toplumsal Yapısı: Bir Akademik Analiz

Kentleşme ve Göç Süreçleri

Türkiye’nin toplumsal yapısı, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren hızla değişmiş, kırsaldan kente göç süreçleri toplumu derinden etkilemiştir. Kentleşme, kırsal nüfusun tarımdan koparak sanayi ve hizmet sektörlerinde çalışmaya başlamasını ifade eder. Bu süreç, gecekondulaşma gibi mekânsal sorunları doğurmuş; kent çevresinde hızlı ve plansız yerleşim alanları oluşmuştur. Ancak günümüzde gecekondular, kentsel dönüşüm projeleriyle yerini apartmanlara ve lüks konutlara bırakmıştır.

Türkiye’de Siyasal Yapının Evrimi

Cumhuriyetin ilk yıllarındaki siyasi yapılanma, tek parti sistemiyle başlamış, 1923-1939 arasında çok partili hayata geçiş denemeleri yapılmıştır. Serbest Cumhuriyet Fırkası ve Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası gibi partiler, kısa ömürlü olmalarına rağmen Türk demokrasisi açısından önemli deneyimlerdir. Kadınlar Halk Fırkası gibi girişimler ise dönemin toplumsal yapısındaki cinsiyet eşitliği sorunlarını yansıtır. Ancak Cumhuriyetçi Köylü Millet Fırkası gibi partiler, bu dönemin siyasi tarihine dahil değildir.

Türkiye’de Doğurganlık Farklılıkları

Türkiye’de bölgesel doğurganlık farklılıkları, eğitim düzeyi, ataerkil değerler ve kadınların iş gücüne katılım oranları gibi faktörlerle açıklanabilir. Eğitim seviyesi yüksek olan kentlerde doğurganlık oranları düşerken, kırsalda geleneksel aile yapıları bu oranları yüksek tutmaktadır. Nüfusun cinsiyet dengesizliği gibi faktörlerin ise doğrudan doğurganlık oranı üzerindeki etkisi sınırlıdır.

1982 ve 1924 Anayasalarının Eleştirileri

Türkiye’nin anayasaları, toplumsal yapıyı anlamak için önemli ipuçları sunar. 1982 Anayasası, darbe sonrası yapılmış bir metin olması nedeniyle toplumsal meşruiyeti tartışma konusudur. Özgürlüklerin sınırlandırılması ve siyasal partilerin kolayca kapatılabilmesi, bu anayasaya yönelik eleştiriler arasındadır. 1924 Anayasası ise Cumhuriyet’in ilk anayasasıdır ve güçler ayrılığı ilkesini tam anlamıyla gerçekleştirememiştir.

Küreselleşmenin Etkileri

1980’lerden itibaren küreselleşmenin hızlanması, Türkiye’yi de etkileyen ekonomik ve kültürel değişimleri beraberinde getirmiştir. Ulaşım ve iletişim teknolojilerindeki ilerlemeler, sermayenin hareketliliğini artırmış; ulus-üstü şirketlerin ve politik kurumların etkisini güçlendirmiştir. Ancak bu süreç, her zaman toplumsal destek bulamamış ve eleştirilerle karşılanmıştır.

Kültür ve Toplumsal Yapı

Kültür, toplumsal yaşamın maddi ve manevi unsurlarını içerir ve modern toplumlarla sınırlı değildir. Türkiye’de kültürel üretim, dönemlerin siyasi ve toplumsal koşullarından etkilenmiştir. Özellikle 1980 öncesi dönemde politik içerikli sanatsal üretimler, toplumsal değişimlerin bir yansıması olmuştur.

Modern Devletin Özellikleri

Modern devlet, güçlü bir bürokrasi, merkezî bir ordu ve etkin bir vergi sistemiyle tanımlanır. Ancak, çok partili seçimler modern devletin temel özelliklerinden biri değildir; bu özellik daha çok demokratik devletlere özgüdür.

Sonuç

Türkiye’nin toplumsal yapısını anlamak, geçmişteki ve günümüzdeki dinamikleri incelemekle mümkündür. Göç, kentleşme, siyasal yapı ve kültürel üretim gibi konular, bu yapının şekillenmesinde önemli rol oynamıştır. Bu makale, öğrencilerin Türkiye’nin toplumsal yapısına dair soruları anlamalarına ve çözmelerine yardımcı olmayı amaçlamaktadır

1. Nüfusun büyük bir kısmının göç ederek tarımdan ve topraktan kopması, tarım dışı alanlarda, sanayide, dolayısıyla kentlerde hayatlarını kazanmaya ve yaşamaya başlaması süreci aşağıdaki terimlerden hangisiyle ifade edilir?

A) Gecekondulaşma
B) Metalaşma
C) Kentleşme
D) Bürokratikleşme
E) Proleterleşme

Cevap: C) Kentleşme

Açıklama: Kentleşme, kırsal alanlardan kentlere göç edilmesi ve insanların tarım dışı sektörlerde çalışmaya başlaması sürecidir. Gecekondulaşma bu sürecin bir sonucu olabilir, ancak kentleşme sürecini tanımlamaz. Diğer şıklar ise farklı toplumsal ve ekonomik kavramlardır.

2. Aşağıdakilerden hangisi içinde devşirme kökenli olamaz?

A) Sadrazamlar
B) Kapıkulları
C) Yeniçeri ağaları
D) Kadılar
E) Tımarlı sipahiler

Cevap: D) Kadılar

Açıklama: Kadılar, genellikle medrese eğitimi almış Müslüman Türklerden seçilirdi ve devşirme sisteminin dışında kalırdı. Diğer şıklar devşirme kökenli olabilirdi.

3. Aşağıdakilerden hangisi soğuk savaş dönemini şekillendiren tarihsel dönüm noktaları arasındadır?

A) I. Dünya Savaşı
B) İngiliz hegemonyasının yükselmesi
C) Truman Doktrini
D) Berlin Duvarının yıkılması
E) ABD ve Rusya arası saldırmazlık antlaşması

Cevap: C) Truman Doktrini

Açıklama: Truman Doktrini, ABD’nin Soğuk Savaş sırasında Sovyet etkisine karşı mücadele etmek için başlattığı politikaları ifade eder. Berlin Duvarı’nın yıkılması Soğuk Savaş’ın bitişini temsil eder.

4. Aşağıdakilerden hangisi 1982 Anayasası’na yönelik eleştiriler arasında yer almaz?

A) Özgürlüklerin hemen arkasından sınırları belirtilmiştir. Bu nedenle anayasa, özgürlüklerin sınırlanması mantığı üzerine kuruludur.
B) Siyasal partilerin kolayca kapatılmasına zemin hazırlayan bir anayasadır. Bu nedenle toplumun siyasal talep ve etkinliğini sınırlamaya yatkındır.
C) Anayasa halk oylamasında onaylanmamıştır. Bu nedenle meşru değildir.
D) Bir askeri darbe anayasası olduğundan toplumsal mutabakata dayanmaz. Bu nedenle toplumsal meşruiyeti tartışmalıdır.
E) Anayasa sık sık değiştirildiğinden bütünlüğü kalmamıştır.

Cevap: C) Anayasa halk oylamasında onaylanmamıştır. Bu nedenle meşru değildir.

Açıklama: 1982 Anayasası halk oylamasıyla onaylanmıştır, bu nedenle C şıkkındaki ifade yanlıştır. Diğer eleştiriler, anayasa hakkındaki genel görüşleri yansıtır.

5. Aşağıdakilerden hangisi 1923 – 1939 arasında kurulan veya kurulması önerilen siyasal partiler arasında yer almaz?

A) Serbest Cumhuriyet Fırkası
B) Cumhuriyetçi Köylü Millet Fırkası
C) Cumhuriyet Halk Fırkası
D) Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası
E) Kadınlar Halk Fırkası

Cevap: B) Cumhuriyetçi Köylü Millet Fırkası

Açıklama : 1923-1939 dönemi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonraki ilk yıllar olup, siyasal yapının şekillenmeye başladığı bir dönemdir. Bu dönemde, siyasal partilerin kurulması ve çok partili hayata geçiş denemeleri önemli bir yer tutar. Soruda verilen seçenekler üzerinden açıklama şu şekildedir:

Serbest Cumhuriyet Fırkası (A):

1930 yılında Atatürk’ün isteğiyle Fethi Okyar tarafından kurulmuş, kısa süreli bir çok partili hayata geçiş denemesi olmuştur.

Cumhuriyet Halk Fırkası (C):

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi olup, 1923’te kurulmuştur ve günümüzde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adıyla varlığını sürdürmektedir.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (D):

1924 yılında Kazım Karabekir ve arkadaşları tarafından kurulmuş, çok partili hayata geçişin ilk denemesidir. 1925 yılında kapatılmıştır.

Kadınlar Halk Fırkası (E):

1923 yılında Nezihe Muhittin tarafından kurulması önerilen bir siyasi parti olsa da, kadınların seçme ve seçilme hakkı olmadığı gerekçesiyle kurulmasına izin verilmemiştir.

Cumhuriyetçi Köylü Millet Fırkası (B):

Bu parti, 1948 yılında kurulmuş ve dolayısıyla soruda belirtilen 1923-1939 dönemi kapsamına girmemektedir.

Bu nedenle doğru cevap, “Cumhuriyetçi Köylü Millet Fırkası”dır.

6. 60’lı yıllardan başlayarak ulaşım ve enformasyon teknolojilerinde yaşanan baş döndürücü değişim, günümüz dünyasının şekillenmesinde muazzam bir etkiye sahiptir.
Aşağıdakilerden hangisi, yukarıda adı geçen değişimin önemli yapısal sonuçları arasında sayılabilir?

A) Tarımda istihdam edilen nüfusun tüm dünyada artış göstermesi
B) Cep telefonlarının icat edilmesi
C) Kırlardan kentlere kitlesel ve kalıcı göçün başlaması
D) Ulus devletlerin ekonomi üzerindeki güç ve etkilerinin artması
E) Sermayenin daha önce görmediğimiz bir güç, esneklik ve hareketlilik kazanması

Cevap: E) Sermayenin daha önce görmediğimiz bir güç, esneklik ve hareketlilik kazanması

Açıklama: Ulaşım ve enformasyon teknolojilerindeki değişim, sermayenin küresel düzeyde hareketlilik kazanmasına neden olmuştur. Cep telefonları bireysel bir yeniliktir, ancak bu yapısal bir sonuç değildir.

7. Aşağıdakilerden hangisi 1924 Anayasası’nın özelliklerinden biri değildir?

A) Cumhuriyetin ilk anayasasıdır.
B) Yargı organı, yürütme ve yasamadan kesin olarak ayrılmıştır.
C) 1928 ve 1937’de önemli değişiklikler geçirmiştir.
D) Fiilî güçler birliği ilkesi üzerine oturur.
E) Cumhurbaşkanının sembolik yetkileri vardır.

Cevap: B) Yargı organı, yürütme ve yasamadan kesin olarak ayrılmıştır.

Açıklama: 1924 Anayasası’nda yargı organı, yürütme ve yasama kesin olarak ayrılmamıştır. Diğer şıklar, anayasanın doğru özelliklerini yansıtır.

8. Aşağıdakilerden hangisi kültürle ilgili farklı tanımlarda rastlanan unsurlar arasında yer almaz?

A) Maddi ve manevi ögeler içerme
B) Modern toplumun ürünü olma
C) Göreli süreklilik
D) Toplumsal yaşantının ürünü olma
E) Kuşaklar boyunca aktarılan ögeleri içerme

Cevap: B) Modern toplumun ürünü olma

Açıklama: Kültür, sadece modern toplumun değil, tüm toplumların bir ürünü olarak tanımlanır. Bu nedenle, B şıkkı doğru bir unsur değildir.

9. Kültürel üretim ülkenin genel atmosferinden, içinden geçtiği dönemin siyasal ve toplumsal koşullarından etkilenir. Aşağıdaki yargılardan hangisi yukarıdaki ifadeyi örneklemektedir?

A) Modern öncesi dönemde sanatsal sayılabilecek bir üretimden söz edilemez.
B) Sanatsal yaratıcılık, doğası gereği, tamamen özerk bir üretim sürecine yönelir.
C) Türkiye’de gerçek anlamda sanatsal bir üretimden söz edilemez.
D) 80 darbesi öncesinde Türkiye’de sanatsal üretim bir hayli politik bir boyut kazanmıştır.
E) Sanat, geçmiş ustaların ürün ve tekniklerinin mükemmelleştirmeye yönelmelidir.

Cevap: D) 80 darbesi öncesinde Türkiye’de sanatsal üretim bir hayli politik bir boyut kazanmıştır.

Açıklama: Sanatsal üretim, dönemin siyasal ve toplumsal koşullarından etkilenir. 80 darbesi öncesindeki politik atmosfer, bu etkinin güçlü bir örneğidir.

10. Aşağıdakilerden hangisi I. Dünya Savaşı’nın nedenleri arasında değildir?

A) Emperyalist rekabet
B) Petrol bölgelerinin paylaşımı
C) Avrupa’nın doğusundaki imparatorlukları ulus devletlere parçalama isteği
D) Almanya ve Fransa arasındaki Alsace-Loraine sorunu
E) Rusya’nın Slav halklarına yönelik korumacı tutumu (Panslavizm)

Cevap: B) Petrol bölgelerinin paylaşımı

Açıklama: Petrol bölgelerinin paylaşımı, I. Dünya Savaşı’nın temel nedenlerinden biri değildir. Diğer seçenekler, savaşın başlamasına yol açan ana nedenler arasında yer alır.

11. 1980’lerden bugüne kadar küreselleşme sürecinin hızının artması ve alanını genişletmesi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Dijital teknoloji alanındaki yenilikler ile iletişim ve ulaşımının kolaylaşması
B) Ulus devletlerin serbest ticaretin önünün açılması yönündeki uygulamaları
C) Birçok ülkede seçmenlerin bu genişleme sürecine yoğun destek vermesi
D) Ulus üstü politik kurumların, kimi konularda ulusal egemenlik haklarını sınırlayabilmesi
E) Tüm küre üzerinde örgütlenen ulus üstü şirketlerin yaygınlaşması

Cevap: C) Birçok ülkede seçmenlerin bu genişleme sürecine yoğun destek vermesi

Açıklama: Küreselleşme, birçok ülkede yoğun eleştirilerle karşılaşmış ve seçmenlerden güçlü bir destek görmemiştir. Diğer şıklar küreselleşmenin gerçek etkileridir.

12. Aşağıdakilerden hangisi modern devleti tanımlayan özellikler arasında değildir?

A) Etkin, geniş ve eğitimli bir bürokrasi oluşturmayı hedefler.
B) Daha kalabalık, disiplinli ve merkezî bir orduya dayanır.
C) Nakit ihtiyacı nedeniyle etkin ve parasal kaynaklara dayanan bir vergi sistemi oluşturmayı hedefler.
D) Yönettiği nüfus ve toprak parçasının tamamı üzerinde güçlü bir egemenlik kurmayı hedefler.
E) İktidarın kaynağı çok partili seçimde alınan oya dayanır.

Cevap: E) İktidarın kaynağı çok partili seçimde alınan oya dayanır.

Açıklama: Modern devletin tanımlayıcı özellikleri arasında çok partili seçimden ziyade bürokrasi, ordu ve vergilendirme gibi yapılar bulunur. Çok partili seçimler daha çok demokratik devletlerin bir özelliğidir.

13. Türkiye’de bazı bölgeler ve kırlarla kentler arasındaki doğurganlık hızı büyük farklılık göstermektedir.
Aşağıdakilerden hangisi bu farklılığı açıklayan nedenler arasında değildir?

A) Bazı bölgelerde, nüfustaki kadın-erkek dengesinin erkekler lehine bozulması ve buna bağlı olarak doğurganlık hızının düşmesi
B) Eğitim seviyesindeki farklara bağlı olarak doğurganlığa yönelik farklı yaklaşımlar olması
C) Bazı bölgelerde doğurganlığı teşvik eden ataerkil değerlerin daha etkili olması
D) İç bölgelerden kıyı bölgelerine göç
E) Bazı bölgelerde kadınların kentsel işgücüne daha az katılması nedeniyle doğurganlık eğiliminin artması

Cevap: A) Bazı bölgelerde, nüfustaki kadın-erkek dengesinin erkekler lehine bozulması ve buna bağlı olarak doğurganlık hızının düşmesi

Açıklama : Doğurganlık hızında bölgeler ve kır-kent arasındaki farklılıklar, çeşitli sosyal, ekonomik ve kültürel nedenlere dayanmaktadır. Ancak, nüfustaki kadın-erkek dengesi ile doğurganlık arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Kadın-erkek dengesinin erkekler lehine bozulması, toplam doğum sayısını etkileyebilir ancak doğurganlık hızı, bir kadının hayatı boyunca doğurduğu ortalama çocuk sayısını ifade ettiği için bundan etkilenmez.

Doğurganlık hızındaki farklılıkları açıklayan diğer nedenler arasında şunlar yer alır:

Eğitim düzeyi farklılıkları: Eğitim seviyesi yüksek olan bölgelerde doğurganlık hızı genellikle düşüktür.

Ataerkil değerlerin etkisi: Bazı bölgelerde ataerkil kültürel normlar, büyük aileleri teşvik ederek doğurganlığı artırabilir.

Kadınların iş gücüne katılımı: Kentsel bölgelerde kadınların iş gücüne daha fazla katılması doğurganlığı azaltabilir.

Göç hareketleri: İç ve kıyı bölgeleri arasındaki göç, doğurganlık hızını etkileyen temel bir faktör değildir; ancak dolaylı etkiler yaratabilir.

Bu nedenle, “A) Nüfustaki kadın-erkek dengesinin erkekler lehine bozulması”, doğurganlık hızındaki farklılığı açıklayan bir neden değildir

14. Aşağıdakilerden hangisinde II. Dünya Savaşı sonrası canlanan sosyal bilim araştırmaları üzerinde, 1980’lere dek etkili olan belli başlı teorik yaklaşımlar bir arada verilmiştir?

A) İşlevselci Yaklaşım – Mikro Tarihçilik
B) Marksist Yaklaşım – Özne Merkezli Yaklaşım
C) Yerel Tarihçilik – Sözlü Tarih
D) Çatışma Merkezli Yaklaşım – İşlevselci Yaklaşım
E) Makro Yaklaşım – Mikro Yaklaşım

Cevap: D) Çatışma Merkezli Yaklaşım – İşlevselci Yaklaşım

Açıklama: Çatışma merkezli yaklaşım ve işlevselci yaklaşım, II. Dünya Savaşı sonrası sosyal bilimlerde etkili olmuş iki temel teorik çerçevedir. Diğer şıklar bu döneme özgü temel yaklaşımlar değildir.

15. Aşağıdakilerden hangisi günümüzdeki büyük kentlerin mekânsal ayrışma şeması içinde ağırlıklı olarak yer almaz?

A) Derme çatma, tek katlı evlerden oluşan gecekondu mahalleleri
B) Kent merkezinin hemen yakınlarında yükselen gökdelenlerden oluşan iş merkezleri
C) Kentin eski tarihî semtlerinin yeniden imarı ile kültürel seçkinlerin hizmetine açılan semtler
D) Kentin çevresinde yer alan lüks konut siteleri
E) Kentin dışında yoksulların yaşadığı kalitesiz apartman bloklarından oluşan semtler

Cevap: A) Derme çatma, tek katlı evlerden oluşan gecekondu mahalleleri

Açıklama: Günümüzde büyük kentlerin mekânsal ayrışma şeması, genellikle kentleşme ve modernleşme süreçleriyle şekillenir. Bu bağlamda seçenekleri değerlendirirsek:

A) Derme çatma, tek katlı evlerden oluşan gecekondu mahalleleri:

Geleneksel olarak gecekondu mahalleleri, hızlı kentleşme süreçlerinde ortaya çıkmıştır. Ancak, günümüzde birçok büyük kentte bu mahalleler ya kentsel dönüşüm projeleriyle ortadan kalkmış ya da dönüşümle farklı yapılar haline gelmiştir. Bu nedenle, günümüz büyük kentlerinin mekânsal ayrışma şeması içinde ağırlıklı bir yer tutmaz.

B) Kent merkezinin hemen yakınlarında yükselen gökdelenlerden oluşan iş merkezleri:

Bu, modern kentlerin ayrılmaz bir parçasıdır. İş merkezleri genellikle kent merkezlerine yakın bölgelerde konumlanır.

C) Kentin eski tarihî semtlerinin yeniden imarı ile kültürel seçkinlerin hizmetine açılan semtler:

Kentlerdeki tarihî bölgelerin gentrifikasyon ile dönüştürülmesi yaygın bir durumdur.

D) Kentin çevresinde yer alan lüks konut siteleri:

Kent çeperlerinde lüks konut sitelerinin inşası, modern kentleşme süreçlerinde sıkça görülür.

E) Kentin dışında yoksulların yaşadığı kalitesiz apartman bloklarından oluşan semtler:

Büyük kentlerde, düşük gelir gruplarının genellikle kent dışındaki düşük standartlı apartman bloklarında yaşadığı gözlemlenir.

Bu analiz sonucunda, günümüz büyük kentlerinin mekânsal ayrışma şeması içinde derme çatma gecekondu mahalleleri (A) ağırlıklı bir yer tutmamaktadır

16. Aşağıdakilerden hangisi II. Dünya Savaşı sonrası toplumsal yapı tartışmalarına katkıda bulunmuş sosyal bilimcilerimizdendir?

A) Beşir Fuat
B) Prens Sabahattin
C) Nezihe Muhittin
D) Mübeccel Kıray
E) Ahmet Mithat Efendi

Cevap: D) Mübeccel Kıray

Açıklama: Mübeccel Kıray, toplumsal yapı ve değişim üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan önemli bir sosyal bilimcimizdir. Diğer isimler bu alanda doğrudan katkı sunmamıştır.

17. Aşağıdakilerden hangisi son yıllarda kadına yönelik şiddetin artması ve yeni biçimler almasının olası nedenlerinden değildir?

A) İşsizlik gibi nedenlerle erkeklik rolünün sarsılması
B) Yeni kimliklerle güçlenen ataerkilliğin şiddete zemin hazırlaması
C) Yasal düzenlemeleri tam anlamıyla hayata geçirecek kurumsal altyapının eksikliği
D) Piyasa ekonomisine yönelik politikaların bilinen ilişkilenme biçimlerini sarsması
E) Kadın haklarıyla ilgili kurumların konuya duyarsız kalması

Cevap: E) Kadın haklarıyla ilgili kurumların konuya duyarsız kalması

Açıklama: Kadın haklarıyla ilgili kurumlar genellikle bu konuda duyarlı ve aktif çalışmalarda bulunurlar. Diğer şıklar kadına yönelik şiddetin artmasının olası nedenleridir.

18. Tikel üzerindeki tüm vurgularına rağmen, tarihçi için de geçmişin karmaşık ve devasa veri yığını içinde neyin inceleneceğini; neyin incelemeye değer olduğunu, inceleme öncesinde belli fikirler ve sorular olmadan tespit etmek olanaksızdır esasında. Yukarıdaki ifade aşağıdakilerden hangisini destekler?

A) Tarihçiler (de) araştırma konularını ve sorunsallarını belli önkabullere dayandırırlar.
B) Aynı konu üzerinde tarihçilerin bulguları ile sosyologların bulguları çoğu kez çelişir.
C) Tarihçiler tüm bulgularını arşiv araştırmasına dayandırırlar.
D) Tarih eğitimi yetersiz olduğu için tarihsel sonuçlar da hatalıdır.
E) Tarihçiler kafalarında hiçbir yargı olmaksızın arşive girerler.

Cevap: A) Tarihçiler (de) araştırma konularını ve sorunsallarını belli önkabullere dayandırırlar.

Açıklama: Tarihçiler, araştırma yaparken ön kabuller ve sorular üzerinden hareket ederler. Bu, tarihsel verilerin anlamlandırılmasında temel bir yöntemdir.

19. Aşağıdakilerden hangisi günümüz Türkiye’sinde medyayı şekillendiren etkenler arasındadır?

A) Gazetecilik alanında, köşe yazarları çok etkindir.
B) Görsel medyadan çok yazılı medya ağırlıktadır.
C) Medyada, bireysel ya da magazinel konuları hafif gören ve geri plana iten bir dil hakimdir.
D) Az sayıda medya kurumu vardır.
E) Medya kurumları devlet mülkiyetindedir.

Cevap: A) Gazetecilik alanında, köşe yazarları çok etkindir.

Açıklama: Türkiye’de gazetecilikte köşe yazarlarının etkinliği yüksektir. Diğer şıklar mevcut medya yapısını doğru yansıtmaz.

20. Aile içi şiddetle mücadeleye yönelik açılan acil danışma hattının numarası hangisidir?

A) 112
B) 110
C) 155
D) 911
E) 183

Cevap: E) 183

Açıklama: Türkiye’de aile içi şiddetle mücadele için açılan acil danışma hattı “183” numarasıdır.