Sosyal – Duygusal Gelişim 2024-2025 Final Soruları

Giriş

Sosyal-duygusal gelişim, bireyin duygularını tanıma, anlama ve yönetme becerilerini, sosyal ilişkiler kurma yetisini ve toplumsal normlara uyum sağlama kapasitelerini kapsar. Bu süreç, çocukluktan yetişkinliğe kadar devam eden dinamik bir süreçtir ve çeşitli teorilerle açıklanmaktadır. Bu yazıda, sosyal-duygusal gelişimin temel teorileri ve uygulamaları ele alınarak, öğrencilerin bu alandaki bilgi seviyelerini artırmaları hedeflenmektedir.

Bağlanma Teorileri

1. Bağlanma Kuramları

Bağlanma teorisi, çocuğun ilk yıllarında bakım verenleriyle kurduğu duygusal bağların, bireyin ileriki yaşamındaki sosyal ilişkilerini ve duygusal sağlığını etkilediğini savunur. Bu alanda öne çıkan başlıca kuramlar şunlardır:

Psikanalitik Teori: Sigmund Freud’un çalışmalarına dayanan bu teori, bağlanmanın çocukların bilinçaltındaki dürtülerle ilişkili olduğunu öne sürer.
Öğrenme Teorisi: Behaviorist yaklaşımın bir parçası olarak, bağlanma davranışlarının koşullanma süreçleriyle şekillendiğini savunur. John Locke’un “Tabula Rasa” felsefesine dayanan bu teori, çocukların çevreleriyle etkileşimleri sonucu bağlanma geliştirdiğini vurgular.
Olgunlaşmacı Teori: Bu teori, bağlanma davranışlarının biyolojik olarak belirlenmiş olduğunu ve çocukların doğuştan gelen eğilimlerle bağlanma geliştirdiğini savunur.
Etolojik Teori: John Bowlby tarafından geliştirilen bu yaklaşım, bağlanmanın evrimsel bir işlevi olduğunu ve çocukların hayatta kalmalarını sağlamak için geliştiğini öne sürer.
Bilişsel Teori: Bağlanma davranışlarının, çocuğun bilişsel gelişimi ve çevresel etkileşimleriyle şekillendiğini savunur.

Urie Bronfenbrenner’ın Ekolojik Sistemler Teorisi ise bireyin çevresiyle olan etkileşimlerini mikrosistemden makrosisteme kadar çeşitli düzeylerde inceler.

Erik Erikson’un Psikososyal Gelişim Teorisi

Erikson’un teorisi, bireyin yaşam boyu sekiz psikososyal aşamadan geçtiğini öne sürer. Her aşama, belirli bir çatışmanın çözülmesiyle karakterize edilir. Bu aşamalardan biri, “Girişimcilik vs. Suçluluk” aşamasıdır. Bu dönemde çocuklar faaliyetleri planlama, yürütme ve toplumun sınırlarını öğrenme becerilerini geliştirirler. Başarı, girişimcilik duygusunu pekiştirirken, başarısızlık suçluluk duygusuna yol açabilir.

Bronfenbrenner’ın Ekolojik Sistemler Teorisi

Urie Bronfenbrenner’ın Ekolojik Sistemler Teorisi, bireyin çevresiyle olan etkileşimlerini beş ana sistem üzerinden analiz eder:

Mikrosistem: Aile, okul, arkadaş grubu gibi bireyin doğrudan etkileşimde bulunduğu ortamlar.
Mezosistem: Mikrosistemler arası ilişkiler ve etkileşimler.
Ekzosistem: Bireyin doğrudan dahil olmadığı ancak etkileşimde bulunduğu sistemler (örneğin, ebeveynlerin iş yeri).
Makrosistem: Kültürel değerler, inançlar ve sosyal normlar.
Kronosistem: Zaman içinde yaşanan değişiklikler ve tarihsel olaylar.

Bu sistemlerin içten dışa doğru sıralaması, bireyin çevresiyle olan etkileşimlerinin karmaşıklığını ve çoklu etkenlerin gelişime etkisini vurgular.

Bağlanma Stilleri

Bağlanma stilleri, çocuğun bakım verenleriyle kurduğu bağlanmanın kalitesine göre sınıflandırılır:

Güvenli Bağlanma: Çocuk, bakım verenine güvenir ve ayrılıklarda kaygı yaşar, ancak bakım veren geri döndüğünde rahatlar.
Güvensiz-Kaçınmacı Bağlanma: Çocuk, bakım verenine duygusal yakınlık göstermekte zorlanır ve genellikle bağımsız davranışlar sergiler.
Güvensiz-Kararsız Bağlanma: Çocuk, bakım verenine karşı hem yakınlaşma hem de uzaklaşma davranışları gösterir, tutarsız duygusal tepkiler sergiler.
Güvensiz-Disorganizasyon Bağlanma: Çocuk, bağlanma davranışlarında düzensizlik ve belirsizlik gösterir.

Schaffer ve Emerson’un bağlanma aşamaları, bu stillerin gelişim sürecini anlamada önemli bir rol oynar.

Duygusal Gelişim ve Duygu Düzenleme Stratejileri

Duygusal gelişim, bireyin duygularını tanıma, anlama ve yönetme becerilerini kapsar. Bu süreçte kullanılan duygu düzenleme stratejileri şunlardır:

Kendini Yatıştırma: Bireyin kendi kendini sakinleştirme çabasıdır.
Belirli Duyguları Bastırmak: Duyguların farkında olunmadan bastırılmasıdır.
Rahatlık Aramak: Rahatlatıcı aktiviteler veya ortamlar arayarak duyguları yönetme.
Duyguları Uyaran Olaylardan Kaçınmak veya Görmezden Gelmek: Duygusal rahatsızlık veren durumlardan uzak durma veya bunlara dikkat etmemek.

Bu stratejiler, bireyin duygusal tepkilerini nasıl yönettiğini ve duygusal sağlığını nasıl koruduğunu anlamada önemlidir.

Sosyal Öğrenme Teorisi ve Cinsiyet Kimliği Gelişimi

Sosyal öğrenme teorisi, bireylerin gözlem, taklit ve pekiştirme yoluyla öğrenme süreçlerini açıklar. Bu teoriye göre, çocuklar cinsiyet stereotiplerini çevrelerinden gözlemleyerek ve bu davranışları ödüllendirildiğinde veya cezalandırıldığında öğrenirler. Bu süreç, cinsiyet kimliğinin gelişiminde kritik bir rol oynar.

Oyun ve Sosyal-Duygusal Gelişim

Oyun, çocukların sosyal ve duygusal becerilerini geliştirmelerinde önemli bir araçtır, oyun yoluyla çocuklar duygularını ifade eder, empati kurar ve sosyal etkileşimlerde bulunurlar. Oyuna ait başlıca özellikler şunlardır:

Eğlence ve Hoş Vakit: Çocuklar oyun oynarken eğlenir ve keyif alırlar.
Gerçek Hayatın Taklidi: Oyunlar genellikle gerçek hayatın çarpıtılmış veya değiştirilmiş taklitleridir.
Özgür Katılım: Oyun, çocuğun kendi seçimiyle katıldığı özgür etkinliklerdir.
Kendi İçinde Bütünlük: Oyun, belirli bir amaca yönelik olmadan, etkinliğin kendisinin önemli olduğu bütünsel etkinliklerdir.

Oyun, çocukların duygusal farkındalıklarını, empati yetilerini ve sosyal ilişkilerini geliştirmelerinde temel bir rol oynar.

Kültürlerarası Bağlanma Farklılıkları

Bağlanma stilleri kültürden kültüre farklılık gösterebilir. Örneğin, bireyci kültürlerde (Almanya gibi) kaçınmacı bağlanma stili daha düşük düzeyde görülürken, kolektivist kültürlerde (Japonya, İsrail) karşı koyucu bağlanma stili daha yüksek düzeydedir. Çin gibi bazı kültürlerde ise güvenli bağlanma stilinin oranları genellikle yüksektir. Bu farklılıklar, kültürel değerlerin ve sosyal normların bağlanma davranışları üzerindeki etkisini ortaya koyar.

Olgunlaşma Teorisi ve Eğitim

G. Stanley Hall’ın Olgunlaşma Teorisi, çocukların fiziksel ve zihinsel olgunlaşma düzeylerine göre eğitim kurumlarına kabul edilmesi gerektiğini savunur. Bu teoriye göre, çocukların doğum tarihleri, eğitim sistemlerinde yer alacakları yaş gruplarını belirlemede önemli bir rol oynar. Olgunlaşma düzeyine uygun sınıflandırma, çocukların eğitim süreçlerinde daha başarılı olmalarını sağlar.

Empati ve Sosyal İlişkiler

Empati, başkalarının duygularını anlama ve paylaşma yetisidir. Sosyal-duygusal gelişimde empati, çocukların sosyal ilişkilerini güçlendirmede ve toplumsal normlara uyum sağlamada önemli bir rol oynar. Empati yetisinin gelişmesi, çocukların sosyal becerilerini artırır ve sağlıklı ilişkiler kurmalarını destekler.

Sonuç

Sosyal-duygusal gelişim, bireyin duygusal ve sosyal becerilerini şekillendiren karmaşık bir süreçtir. Bağlanma teorileri, psikososyal gelişim, ekolojik sistemler teorisi, sosyal öğrenme teorisi ve olgunlaşma teorisi gibi çeşitli yaklaşımlar, bu sürecin farklı yönlerini anlamamıza yardımcı olur. Oyun ve empati gibi etkinlikler ise çocukların sosyal-duygusal becerilerini geliştirmelerinde önemli araçlardır. Kültürel farklılıklar ve bireysel olgunlaşma düzeyleri ise sosyal-duygusal gelişimin çok boyutlu doğasını vurgular. Bu teorik bilgiler, öğrencilerin sosyal-duygusal gelişim alanındaki soruları çözmelerine ve bu alanda daha derinlemesine bilgi sahibi olmalarına katkı sağlar.

Kaynaklar

Bowlby, J. (1969). Attachment and Loss. New York: Basic Books.
Erikson, E. H. (1950). Childhood and Society. New York: W. W. Norton & Company.
Bronfenbrenner, U. (1979). The Ecology of Human Development: Experiments by Nature and Design. Cambridge, MA: Harvard University Press.
Bandura, A. (1977). Social Learning Theory. Englewood Cliffs, NJ: Prentice Hall.
Hall, G. S. (1904). Adolescence: Its Psychology and Its Relations to Physiology, Anthropology, Sociology, Sex, Crime, Religion and Education. New York: D. Appleton & Company.

1. Bağlanmanın koşullanma ilkeleri ile açıklandığı kuram aşağıdakilerden hangisidir?

A) Psikanalitik teori
B) Öğrenme teorisi
C) Olgunlaşmacı teori
D) Etolojik teori
E) Bilişsel teori

Cevap : B) Öğrenme teorisi

Açıklama : Öğrenme teorisi, bağlanma davranışlarının koşullanma ilkeleri çerçevesinde açıklandığını savunur. Bu teoriye göre, çocuklar ebeveynleriyle olan etkileşimleri sırasında olumlu pekiştireçlerle bağlanma geliştirirler. Diğer şıklar bağlanmanın farklı kuramsal çerçevelerle açıklanmasını temsil eder, ancak koşullanma ilkeleri öğrenme teorisine özgüdür.

2. Erikson’un psikososyal gelişim teorisinde, “faaliyetleri planlamak, yürütmek ve toplumun sınırlarını öğrenmek” duygusal görevi hangi aşamada gerçekleşir?

A) Bağımsızlığa karşın şüphe ve kuşku
B) Girişimciliğe karşın suçluluk
C) Güvene karşın güvensizlik
D) Kimliğe karşın rol karmaşası
E) Başarıya karşın yetersizlik

Cevap : B) Girişimciliğe karşın suçluluk

Açıklama : Erikson’un dördüncü aşaması olan Girişimcilik vs. Suçluluk, çocukların etkinliklerini planlayıp yürütme ve toplumun normlarını öğrenme sürecini kapsar. Bu aşamada çocuklar girişimcilik duygusunu geliştirirken, başarısızlık durumunda suçluluk hissi yaşayabilirler.

3. Urie Bronfenbrenner’ın ekolojik sistemler teorisine göre, bireyin çevresiyle olan etkileşimlerini anlamak için beş ana sistem mevcuttur. Bu sistemlerin içten dışa doğru sıralaması aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mikrosistem-Ekzosistem-Mezosistem-Makrosistem-Kronosistem
B) Ekzosistem-Mikrosistem-Mezosistem-Makrosistem-Kronosistem
C) Mezosistem-Mikrosistem-Ekzosistem-Makrosistem-Kronosistem
D) Mikrosistem-Ekzosistem-Makrosistem-Mezosistem-Kronosistem
E) Mikrosistem-Mezosistem-Ekzosistem-Makrosistem-Kronosistem

Cevap : E) Mikrosistem-Mezosistem-Ekzosistem-Makrosistem-Kronosistem

Açıklama : Bronfenbrenner’ın ekolojik sistemler teorisinde, sistemler içten dışa doğru şu şekilde sıralanır: Mikrosistem (aile, okul), Mezosistem (mikrosistemler arası etkileşim), Ekzosistem (çocuğun doğrudan dahil olmadığı sistemler), Makrosistem (kültürel değerler) ve Kronosistem (zaman içinde değişimler). Bu sıralama, bireyin çevresiyle etkileşimlerinin karmaşıklığını göstermektedir.

4. Aşağıdakilerden hangisi bebeklerde daha fazla yabancı korkusu yaratan bağlamlar ile ilgili bir açıklama değildir?

A) Tanıdık kişi veya anneden uzak olmak
B) Tanıdık figürden yabancıya ciddi ve olumsuz duygusal tepkiler vermek
C) Pasif ve ciddi ifade sergilemek
D) Tanıdık figürle fiziksel temasın olmaması
E) Aşina olunmayan ortamlarda bulunmak (örneğin, laboratuvar)

Cevap : C) Pasif ve ciddi ifade sergilemek

Açıklama : Bebeklerde yabancı korkusu genellikle tanıdık kişiden uzak kalmak, tanıdık figürlerin yabancıya karşı olumsuz tepkiler vermesi, fiziksel temasın olmaması ve aşina olunmayan ortamlarda bulunmak gibi durumlarla ilişkilidir. Ancak pasif ve ciddi ifade sergilemek doğrudan yabancı korkusunu artıran bir bağlam değildir.

5. Davranış teorisinin kökleri çocukların dünyaya boş levha (tabula ras

A) olarak geldiğine inanan ….. felsefesine dayanmaktadır. Yukarıdaki cümledeki boşluğa aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?

A) Albert Bandura’nın
B) John Locke’un
C) Jean-Jacques Rousseau’un
D) John B. Watson’un
E) Maria Montesori’nin

Cevap : B) John Locke’un

Açıklama : John Locke, insanların doğuştan bilgi veya fikirlerle gelmediklerini, deneyim ve çevre etkisiyle şekillendiklerini savunan “tabula rasa” (boş levh

A) felsefesini geliştirmiştir. Bu görüş, davranış teorisinin temelini oluşturur. Diğer şıklar farklı psikolojik kuramlarla ilişkilidir.

6. I. Arkadaşların ihtiyaçlarını, duygularını ve isteklerini daha iyi anlar.
II. Birini arkadaş yapan şey hakkında konuşabilir.
III. Arkadaş çatışması başlar.
Yukarıdakilerden hangisi veya hangileri 5 yaş çocuğunun arkadaşlık anlayışı ile ilgilidir?

A) I ve III
B) Yalnız II
C) I ve II
D) Yalnız I
E) II ve III

Cevap : C) I ve II

Açıklama : 5 yaşındaki çocuklar, arkadaşlarının ihtiyaçlarını, duygularını ve isteklerini anlamaya başlarlar (I) ve birini arkadaş yapan özellikler hakkında konuşabilirler (II). Ancak arkadaş çatışması genellikle daha büyük yaştaki çocuklarda daha belirgindir. Bu nedenle I ve II seçenekleri 5 yaş çocuğunun arkadaşlık anlayışı ile ilgilidir.

7. ….. göre duygular biyolojik faktörlerin ürünleri olarak görülür.
Yukarıdaki cümledeki boşluğa aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?

A) Psikanalitik teoriye
B) Fonksiyonalist (işlevselci) görüşe
C) Bilişsel teoriye
D) Öğrenme teorisine
E) Genetik-olgunlaşma teorisine

Cevap : E) Genetik-olgunlaşma teorisine

Açıklama : Genetik-olgunlaşma teorisi, duyguların biyolojik faktörlerin ürünü olduğunu savunur. Bu teoriye göre, duygusal tepkiler doğuştan gelir ve genetik yapımız tarafından belirlenir. Diğer teoriler duyguların öğrenme, bilişsel süreçler veya işlevsel amaçlar çerçevesinde nasıl geliştiğine odaklanır.

8. Yetişkin, katılımcılardan karışık bir şekilde yürümelerini ister. Yürürken “Sabah nasıl bir duygu ile uyanıp buraya geldiniz?” diye sorar ve herkesten o duygu gibi sınıf içinde karışık bir şekilde yürümelerini ister.
Bu şekilde başlayan bir oyun çocuğun daha çok hangi gelişim alanını destekler?

A) Motor
B) Bilişsel
C) Duygusal
D) Sosyal
E) Özbakım

Cevap : C) Duygusal

Açıklama : Bu tür bir oyun, çocukların duygularını ifade etmelerini ve duygusal farkındalıklarını geliştirmelerini sağlar. Duygularını ifade ederek ve başkalarının duygularını anlamaya çalışarak duygusal gelişim desteklenir. Motor, bilişsel, sosyal ve özbakım alanları da etkilenebilir, ancak bu örnek özellikle duygusal alana odaklanır.

9. Ayşen’in bodrumun karanlık bir bölümüne giderken kendi kendine konuşması hangi duygu düzenleme strateji ile ilgilidir?

A) Belirli duyguları bastırmak
B) Eskimiş hedefleri değiştirmek
C) Kendini yatıştırmak
D) Rahatlık aramak
E) Duyguları uyaran olaylardan kaçınmak veya görmezden gelmek

Cevap : C) Kendini yatıştırmak

Açıklama : Kendi kendine konuşmak, duyguları yatıştırmak için kullanılan bir stratejidir. Ayşen’in karanlık bir bölüme giderken kendi kendine konuşması, kendini sakinleştirme ve duygusal rahatlık sağlama çabası olarak değerlendirilebilir.

10. Çocuklar cinsiyet stereotiplerini, cinsiyet streotipine uygun davrandığı zaman ödüllendirildiğinde veya ihlal ettiği zaman cezalandırıldığında fark eder.
Yukarıdaki örnek, cinsiyet kimliğinin gelişimi ile ilgili hangi bakış açısını yansıtmaktadır?

A) Sosyal öğrenme kuramı
B) Psikanalitik kuram
C) Biyolojik kuram
D) Cinsiyet şema kuramı
E) Bilişsel kuram

Cevap : A) Sosyal öğrenme kuramı

Açıklama : Sosyal öğrenme kuramı, çocukların cinsiyet stereotiplerini gözlemleyerek ve taklit ederek öğrendiklerini ve bu davranışları ödüllendirme veya cezalandırma yoluyla pekiştirdiklerini savunur. Bu süreç, cinsiyet kimliğinin gelişiminde önemli bir rol oynar.

11. “Hayatı seviyor musun?”, “Şu an istediğin yerde misin?”, “Seni ne rahatsız eder?”, “Mücadeleci misin?” gibi soruların sorulduğu bir oyunda desteklenen davranışlar hangileridir?

A) Özgüven becerisi geliştirme
B) Güçlü ve zayıf yönlerimizin farkına varma
C) Empati yetisini geliştirme
D) Duygularını kontrol edebilme
E) Sorumluluk alma

Cevap : B) Güçlü ve zayıf yönlerimizin farkına varma

Açıklama : —

12. Bakıcıya selam verme veya yaklaşma ancak bu yaklaşım, geriye dönme, bakıcıyı görmezden gelme eğilimiyle karışmıştır.
Açıklaması yukarıdaki şekilde verilen bağlanma stili aşağıdakilerden hangisidir?

A) Güvenli (B modeli) bağlanma stili/B2 alt boyutu
B) Güvensiz-kararsız (C modeli) bağlanma stili/C2 alt boyutu
C) Güvensiz-kaçınmacı (A modeli) bağlanma stili/A1 alt boyutu
D) Güvensiz-kaçınmacı (A modeli) bağlanma stili/A2 alt boyutu
E) Güvensiz-kararsız (C modeli) bağlanma stili/C1 alt boyutu

Cevap : D) Güvensiz-kaçınmacı (A modeli) bağlanma stili/A2 alt boyutu

Açıklama : Güvensiz-kaçınmacı bağlanma stiline sahip çocuklar, bakıcıya yaklaşmakta zorluk çekerler ve bazen geriye dönerek bakıcıyı görmezden gelirler. Bu davranış, A2 alt boyutunu yansıtır. Diğer seçenekler farklı bağlanma stillerini veya alt boyutlarını temsil eder.

13. Aşağıdakilerden hangisi güvensiz-kaçınıcı (A modeli) bağlanma stiline sahip çocukların yabancı ortamdaki davranışları ile ilgili değildir?

A) Çoğunlukla ayrılma konusunda üzgün olmamaktadır.
B) Genellikle, ebeveyne doğru değil, geriye doğru dönmektedir.
C) Kendini sevmeye layık olarak görmüyor şeklinde bir görüntü sergilemektedir.
D) Anne ayrılırken çok üzülür, geri döndüğünde de kararsızdır.
E) Anneden ayrıldıklarında genellikle çok az sıkıntı göstermektedir.

Cevap : D) Anne ayrılırken çok üzülür, geri döndüğünde de kararsızdır.

Açıklama : Güvensiz-kaçınmacı bağlanma stiline sahip çocuklar genellikle ayrılma konusunda çok üzgün olmazlar ve geri döndüklerinde kararsız davranmazlar. D şıkkı, daha çok güvensiz-kararsız (C modeli) bağlanma stiline özgüdür. Diğer şıklar güvensiz-kaçınmacı bağlanma stiline uygun davranışları temsil eder.

14. I. Doğuştan gelen davranışsal eğilimler bağlanmayı sağlar.
II. Bağlanma bebeklerin hayatta kalmasını sağlar.
III. Bakım veren, ikincil pekiştireç olur.
Yukarıdakilerden hangisi veya hangileri etolojik teori temelinde bağlanmayı açıklamaktadır?

A) I ve III
B) Yalnız II
C) II ve III
D) I ve II
E) Yalnız I

Cevap : D) I ve II

Açıklama : Etolojik teori, bağlanmanın doğuştan gelen davranışsal eğilimler (I) ve bebeklerin hayatta kalmasını sağlama işlevi (II) ile ilişkili olduğunu savunur. Bakım verenin ikincil pekiştireç olması (III) etolojik teorinin temel unsurlarından biri değildir.

15. Herhangi bir etkinliği oyun olarak tanımlayabilmek için oyuna ait özelliklerin bilinmesi gerekir.
Aşağıdakilerden hangisi oyuna ait bir özellik değildir?

A) Çocuk oyun oynarken eğlenmeli, hoş vakit geçirmelidir.
B) Oyun gerçek hayatın taklidi olmayıp çocuğun yaşantısına uygun düşecek şekilde çarpıtılmış, sanki öyleymiş gibi değiştirilmiş şeklidir.
C) Oyuna katılmak çocuğun özgür seçimidir.
D) Yapılandırılmış oyunlar çocuğu daha çok rahatlatır.
E) Kendi içinde bütünlüğü vardır. Belirli amaca yönelik olmayıp etkinliğin kendisi önemlidir.

Cevap : D) Yapılandırılmış oyunlar çocuğu daha çok rahatlatır.

Açıklama : Oyun, çocukların eğlenmesi, özgürce katılım göstermesi, gerçek hayatın taklidi olmaması ve kendi içinde bütünlüğü olan etkinliklerdir. Yapılandırılmış oyunlar ise genellikle çocuğu rahatlattığından ziyade yönlendirilmiş aktiviteler içerir ve doğal oyun tanımının dışında kalır.

16. Aşağıdakilerden hangisi Schaffer ve Emerson’un bağlanma aşamalarından biri değildir?

A) Açık bağlanma evresi
B) Çoklu bağlanma evresi
C) Rastgele bağlanma evresi
D) Özel bağlanma evresi
E) Asosyal evre

Cevap : A) Açık bağlanma evresi

Açıklama : —

17. 3-4 yaş arasında ortaya çıkan bağlanma davranışı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Nedeni açıklanırsa bekleyebilme
B) Ayrılık protestosu ve yakınlık arayışı
C) Bir kişiye tercihli yönelim
D) Sevgi ve güven gibi soyut düşüncelere dayanan ilişki kurabilme
E) Bakıcının planını ve motivasyonunu anlayabilme

Cevap : E) Bakıcının planını ve motivasyonunu anlayabilme

Açıklama : —

18. Kültürler arası farklılıklar bağlamında yabancı ortam deneyinden elde edilen sonuçlarla ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?

A) Almanya gibi bağımsızlığı destekleyen bireyci ülkelerde düşük düzeyde kaçınmacı bağlanma stili mevcuttur.
B) Japonya ve İsrail gibi kolektivist ülkelerde yüksek düzeyde karşı koyucu bağlanma stili düzeyi mevcuttur.
C) Çin en düşük güvenli bağlanma stili yüzdesine sahiptir.
D) Güvenli bağlanma stili tüm kültürlerde en yaygın bağlanma stilidir.
E) İngiltere en yüksek güvenli bağlanma stili yüzdesine sahiptir.

Cevap : A) Almanya gibi bağımsızlığı destekleyen bireyci ülkelerde düşük düzeyde kaçınmacı bağlanma stili mevcuttur.

Açıklama : —

19. Bir çocuğun anaokuluna veya ilkokula kabulünün doğum tarihine göre belirlenmesinin dayandığı teori aşağıdakilerden hangisidir?

A) Harry Stack Sullivan’ın Kişilerarası İlişkiler Teorisi
B) James Marcia’nın Kimlik Teorisi
C) Sigmund Freud’un Psikanalitik Teorisi
D) Erik Erikson’un Psikososyal Gelişim Teorisi
E) G. Stanley Hall’ın Olgunlaşma Teorisi

Cevap : E) G. Stanley Hall’ın Olgunlaşma Teorisi

Açıklama : G. Stanley Hall’ın Olgunlaşma Teorisi, çocukların fiziksel ve zihinsel olgunlaşma düzeylerine göre eğitim kurumlarına kabul edilmesi gerektiğini savunur. Bu teoriye göre, doğum tarihi çocukların gelişim seviyelerini belirlemede önemli bir rol oynar. Diğer teoriler ise farklı gelişim süreçlerine odaklanır.

20. Çocuğun bağlanma davranışlarından biri olan “yabancı kaygısı”, yabancı ortam deneyinin kaçıncı aşamasında değerlendirilmektedir?

A) 3. aşama
B) 5. aşama
C) 6. aşama
D) 4. aşama
E) 2. aşama

Cevap : A) 3. aşama

Açıklama : —