Çocuk Hakları ve Hukuku 2023-2024 Final Soruları
Çocuk Hakları ve Hukuku 2023-2024 Final Soruları
#1. Akıl hastalığı ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
Cevap : B) Alkolik olan birisi, kesin olarak ayırt etme gücünden yoksundur.
Akıl hastalığı ve ayırt etme gücü ile ilgili verilen bilgileri değerlendirelim:
A) Akıl Hastalığı, Ayırt Etme Gücünü Tamamen Ortadan Kaldırıyorsa Kişiyi Tam Ehliyetsiz Hale Getirir: Bu doğrudur. Akıl hastalığı, eğer bir kişinin ayırt etme gücünü tamamen ortadan kaldırıyorsa, bu durum kişinin tam ehliyetsiz olarak değerlendirilmesine yol açabilir.
B) Alkolik Olan Birisi, Kesin Olarak Ayırt Etme Gücünden Yoksundur: Bu ifade yanlıştır. Alkolizm, her zaman ayırt etme gücünü tamamen ortadan kaldırmaz. Alkol bağımlılığının derecesi ve kişinin genel sağlık durumu, ayırt etme gücünü etkileyen faktörlerdendir.
C) Bir Kişi Tıbben Akıl Hastası Olsa Bile Ayırt Etme Gücüne Sahip Olabilir: Bu doğrudur. Tıbben akıl hastası olmak, her zaman ayırt etme gücünün tamamen kaybedilmesi anlamına gelmez.
D) Bir Akıl Hastalığı Olan Şizofreninin İlk Evrelerinde Hasta Ayırt Etme Gücüne Sahiptir: Şizofreni, kişiden kişiye farklılık gösterir ve ilk evrelerinde bazı hastalar ayırt etme gücüne sahip olabilirler.
E) Epilepsi ve Melankolide Hasta Nöbet Geldiği Zamanlarda Geçici Olarak Ayırt Etme Gücünü Kaybeder: Epilepsi ve bazı depresif durumlar (melankoli gibi) sırasında, hastalar nöbetler veya ağır depresif dönemlerde geçici olarak ayırt etme gücünü kaybedebilirler.
Bu açıklamalar ışığında, yanlış olan ifade “B) Alkolik Olan Birisi, Kesin Olarak Ayırt Etme Gücünden Yoksundur” olacaktır. Alkolizm, her bireyde farklı etkilere yol açabilir ve her alkolik kişinin ayırt etme gücünü tamamen kaybettiği anlamına gelmez.
#2. Aşağıdakilerden hangisi Medeni Kanun'da kabul edilen çocuk ile babası arasındaki soybağının kurulması yollarından biri değildir?
Cevap : E) Soybağının baba ile evlilik dışı çocuk arasında idari yoldan kurulması
#3. Aşağıdakilerden hangisi evlat edinmenin sonuçlarından biri değildir?
Cevap : B) Evlat edinme ile birlikte çocuğun asıl anne ve babası ile tüm ilişkisi kesilir.
B) Evlat Edinme ile Birlikte Çocuğun Asıl Anne ve Babası ile Tüm İlişkisi Kesilir: Bu ifade evlat edinmenin sonuçlarına dair yaygın bir yanılgıyı yansıtır. Evlat edinme, çocuğun hukuki durumunu değiştirir ve evlat edinen aileye çocuğun tüm bakım ve yasal sorumluluklarını verir. Ancak, bu süreç her zaman biyolojik ebeveynlerle çocuk arasındaki tüm ilişkilerin kesilmesi anlamına gelmez. Özellikle, sınırlı evlat edinme durumlarında, biyolojik aile ile belli bağlar devam edebilir. Ayrıca, bazı hukuk sistemlerinde, evlatlık çocuğun biyolojik ailesiyle olan ilişkileri tamamen kesilse bile, bazı durumlarda özel şartlar altında bu bağlar sürdürülebilir veya yeniden kurulabilir.
Bu nedenle, “B) Evlat Edinme ile Birlikte Çocuğun Asıl Anne ve Babası ile Tüm İlişkisi Kesilir” ifadesi evlat edinmenin sonuçlarından biri değildir ve bu bağlamda yanıltıcıdır. Bu, evlat edinme sürecinin karmaşıklığını ve farklı hukuk sistemlerinde nasıl farklılık gösterebileceğini göstermektedir.
#4. Tipiklik için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Cevap : C) Eylem hangi suç tipine uyuyor ise hakim ona uymak zorundadır.
Tipiklik kavramı, bir eylemin belirli bir suç tanımına uyup uymadığını ifade eder. Şimdi verilen seçenekleri inceleyelim:
A) Bir Eylem ile Birden Fazla Suç İşlenmesi Mümkün Değildir: Bu ifade yanlıştır. Bir eyle
m ile birden fazla suç işlenmesi mümkündür. Buna hukukta “idealkonkurrenz” (ideal kesişme) denir. Yani, tek bir eylemle birden fazla suçun unsurları gerçekleşebilir.
B) Ağırlaştırıcı ya da Hafifletici Nedenler Suçun Tipini Değiştirebilir: Ağırlaştırıcı ve hafifletici nedenler, suçun cezasını etkileyebilir, ancak genellikle suçun temel tipini değiştirmez.
C) Eylem Hangi Suç Tipine Uyuyor İse Hakim Ona Uymak Zorundadır: Bu ifade, tipiklik kavramının doğru bir açıklamasıdır. Hakim, bir eylemin hukuki değerlendirmesini yaparken, o eylemin hangi suç tipine uyduğunu belirlemek zorundadır ve bu tipin gerektirdiği hukuki sonuçlara göre karar vermelidir.
D) Tipiklik, Failin İşlediği Suçun Daha Önce Hiç İşlenmemiş Bir Suç Olması Demektir: Bu ifade yanlıştır. Tipiklik, failin işlediği eylemin mevcut suç tanımlarına uyup uymadığını ifade eder, bu eylemin daha önce işlenip işlenmemesiyle ilgili değildir.
E) Birbirine Yakın Suçlarda Hakim Takdir Hakkını Kullanarak Cezası Düşük Olan Suçu Tercih Edebilir: Bu ifade, genel hukuki uygulamada geçerli değildir. Hakim, eylemin hangi suç tipine uyduğuna göre karar verir ve bu, genellikle takdiri bir seçim değildir.
Bu açıklamalar ışığında, “C) Eylem Hangi Suç Tipine Uyuyor İse Hakim Ona Uymak Zorundadır” seçeneği, tipiklik için doğru bir açıklamadır. Bu seçenek, hukuki değerlendirme sürecinde hakimin eylemi mevcut suç tanımları çerçevesinde değerlendirme zorunluluğunu doğru bir şekilde yansıtır
#5. I. Doğum anı ile erginlik arasındaki döneminde bulunan oğlan veya kız II. Ana ve baba ile soybağı ilişkisi içerisinde olan altsoy III. Yetişkin olmasına rağmen yaşına uygun davranmayan kişi Yukarıda verilenlerden hangisi ya da hangileri çocuk kelimesinin hukukî anlamları arasında yer alır?
Cevap : D) I ve II
Çocuk kelimesinin hukuki anlamını değerlendirelim:
I. Doğum anı ile erginlik arasındaki döneminde bulunan oğlan veya kız: Bu tanım, genellikle hukukta “çocuk” olarak kabul edilen yaş grubunu ifade eder. Ergin olmayan her birey, hukuki olarak çocuk olarak sınıflandırılır.
II. Ana ve baba ile soybağı ilişkisi içerisinde olan altsoy: Soybağı ilişkisi, bir bireyin hukuki olarak çocuk olarak kabul edilmesi için yeterli bir kriter değildir. Yetişkin bireyler de ana ve babalarıyla soybağı ilişkisi içinde olabilir, ancak bu onları hukuki anlamda “çocuk” yapmaz.
III. Yetişkin olmasına rağmen yaşına uygun davranmayan kişi: Bu tanım, hukuki anlamda bir çocuğu tanımlamaz. Bir yetişkinin olgun davranmaması, onun hukuki olarak çocuk sayılmasını sağlamaz.
Bu durumlar göz önünde bulundurulduğunda, hukuki anlamda “çocuk” tanımına uyanlar “Doğum anı ile erginlik arasındaki döneminde bulunan oğlan veya kız” (I) ve “Ana ve baba ile soybağı ilişkisi içerisinde olan altsoy” (II) olacaktır. Dolayısıyla doğru cevap “I ve II” (D seçeneği) olur.
#6. Aşağıdaki suçlardan hangisi taksir ile işlenebilen bir suçtur?
Cevap : D) Çocuğun soybağını değiştirme suçu
Taksir, bir suçun kasıt olmaksızın, dikkatsizlik, öngörüsüzlük veya ihmal sonucu işlenmesi anlamına gelir. Verilen seçenekler içerisinde taksirle işlenebilecek suç, genellikle kasıtlı olarak işlenen suçlardan farklıdır.
Reşit Olmayan ile Cinsel İlişki Suçu (A): Bu suç, genellikle kasıtlı olarak işlenir ve taksirle işlenmesi mümkün değildir.
Çocuk Pornografisi Suçu (B): Bu suç da kasıtlı olarak işlenir ve taksirle işlenmesi genellikle mümkün değildir.
Müstehcenlik Suçu (C): Bu suçun da genellikle kasıtlı bir element içerdiği kabul edilir.
Çocuğun Soybağını Değiştirme Suçu (D): Bu suç, yanlış bilgilendirme veya belge düzenlemede dikkatsizlik gibi taksirle ilişkilendirilebilecek durumlar sonucu işlenebilir. Örneğin, yanlışlıkla yanlış bir babalık beyanında bulunulması bu kategoriye girebilir.
Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu (E): Bu suç da kasıtlı olarak işlenir ve taksirle işlenmesi genellikle mümkün değildir.
Bu durumlar göz önünde bulundurulduğunda, taksirle işlenebilecek suç, “Çocuğun Soybağını Değiştirme Suçu” (D seçeneği) olacaktır. Bu suç, özellikle yanlış bilgilendirme veya belge düzenleme gibi ihmallere bağlı olarak taksirle işlenebilir
#7. Soy bağının belirlenmesi ve reddi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Cevap : C) Karinelerin çakışması durumunda her iki koca tarafından da soy bağı reddedilen çocuk soy bağı bulunmayan çocuk statüsünde olur.
#8. Aşağıdakilerden hangisi Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'na göre 18 yaş altı çocukların çalıştırılabilecekleri iş yerleri arasında yer alır?
Cevap : A) Spor salonları
Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, çocukların çalışma koşullarını düzenleyen ve genellikle çocukların sağlık ve güvenliği açısından risk taşıyan yerlerde çalışmalarını sınırlayan bir kanundur. 18 yaş altı çocukların çalıştırılabilecekleri iş yerlerini değerlendirdiğimizde, genellikle daha az risk taşıyan ve çocukların sağlığına zarar vermeyecek ortamlar tercih edilir. Verilen seçenekler arasından:
Spor Salonları (A): Spor salonları, genellikle 18 yaş altı çocukların çalışabileceği güvenli ortamlar arasında sayılabilir. Bu tür yerlerde çalışmak, çocukların fiziksel gelişimine katkıda bulunabilir ve sağlıklı bir çalışma ortamı sağlayabilir.
Hamamlar (B), Gazinolar (C), Kahvehaneler (D), ve Dans Salonları (E): Bu tür yerler, genellikle çocukların çalışması için uygun olmayan ortamlar olarak kabul edilir. Alkol servisi, yetişkinlere yönelik eğlence ve benzeri unsurlar içeren bu yerler, çocukların çalışması için uygun olmayan ortamlar olarak görülür.
Bu nedenle, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’na göre 18 yaş altı çocukların çalıştırılabilecekleri iş yerleri arasında “Spor Salonları (A)” seçeneği en uygun alternatif olarak görünmektedir. Bu tür bir ortam, genellikle çocukların sağlık ve güvenliği için daha uygun koşullar sunar.
#9. Çocukların çalıştırılmasına ilişkin düzenlemeler aşağıdakilerden hangisinde yer almamaktadır?
Cevap : C) İdari Yargılama Usulü Kanunu
Çocukların çalıştırılmasına ilişkin düzenlemeler genellikle iş hukuku ve çocuk hakları ile ilgili mevzuatlarda yer alır. Verilen seçenekler arasında bu konuyla ilgili olmayan yasa, “İdari Yargılama Usulü Kanunu”dur (C seçeneği).
İş Kanunu (A): Genellikle işçi hakları ve çalışma koşulları ile ilgili hükümler içerir ve çocuk işçilerin çalışma şartlarına dair düzenlemeleri kapsayabilir.
Umumi Hıfzıssıhha Kanunu (B): Halk sağlığını koruma amaçlı düzenlemeler içerir ve çalışma ortamlarının sağlık açısından uygunluğu gibi konulara değinebilir, bu da dolaylı olarak çocuk işçileri etkileyebilir.
İdari Yargılama Usulü Kanunu (C): İdari davaların nasıl işleyeceğine dair hükümler içerir ve bu, çocukların çalıştırılmasıyla doğrudan ilişkili bir alan değildir.
Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu (D): Polisin görev ve yetkileri ile ilgili düzenlemeler içerir. Bu kanunun çocuk işçilikle doğrudan bir ilişkisi olmayabilir, ancak polis faaliyetleri bazen çocuk işçilikle ilgili durumlarla kesişebilir.
Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik (E): Bu yönetmelik, adından da anlaşılacağı üzere, çocuk ve genç işçilerin çalıştırılmasına ilişkin özel düzenlemeler içerir.
Bu bağlamda, çocukların çalıştırılmasına ilişkin düzenlemelerin yer almadığı kanun, “İdari Yargılama Usulü Kanunu” (C seçeneği) olacaktır.
#10. Aşağıdakilerden hangisi tüm yaş grupları açısından çocukların çalışması yasak olan işler arasında yer almaz?
Cevap : A) İş bitiminde evine veya ailesinin yanına dönmesine imkân sağlamayan eğitim amaçlı işler
Çocukların çalışmasının yasak olduğu işler, genellikle sağlık ve güvenlik riskleri taşıyan, çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimlerine zarar verebilecek işlerdir. Bu bağlamda, verilen seçenekleri değerlendirelim:
A) İş Bitiminde Evine veya Ailesinin Yanına Dönmesine İmkan Sağlamayan Eğitim Amaçlı İşler: Bu tür işler, çocukların ailelerinden uzaklaşmalarına ve eğitimlerinden mahrum kalmalarına neden olabilir. Ancak, bu ifade biraz belirsizdir, çünkü eğitim amaçlı işlerin tümü mutlaka yasaklanmamış olabilir.
B) Fazla Dikkat İsteyen ve Aralıksız Ayakta Durmayı Gerektiren İşler: Bu tür işler, çocukların sağlık ve güvenliği açısından uygun olmayabilir ve genellikle yasaklanır.
C) Radyoaktif Maddelere ve Zararlı Işınlara Maruz Kalınması İhtimali Olan İşler: Bu tür işler, çocukların sağlığına ciddi zararlar verebilir ve genellikle yasaklanır.
D) Aşırı Sıcak ve Soğuk Ortamda Çalışma Gerektiren İşler: Bu tür işler de çocukların sağlığı için risk oluşturur ve genellikle yasaklanır.
E) Gürültü ve/veya Vibrasyonun Yüksek Olduğu Ortamlarda Yapılan İşler: Gürültü ve vibrasyon, çocukların işitme sağlığına zarar verebilir ve genellikle bu tür ortamlarda çalışmaları yasaklanır.
Bu durumlar göz önünde bulundurulduğunda, “A) İş Bitiminde Evine veya Ailesinin Yanına Dönmesine İmkan Sağlamayan Eğitim Amaçlı İşler” seçeneği, diğer seçeneklere kıyasla daha az riskli görünmektedir ve yasaklanmamış olabilir, özellikle bu işlerin doğası ve koşulları daha detaylı değerlendirildiğinde. Diğer seçenekler, çocukların çalışması için genellikle uygun olmayan ve yasaklanan iş türlerini açıkça tanımlar.
#11. I. Evlilik dışı çocuğun velayeti, anne ve babası evli değilse anneye aittir. II. Çocuğun velayeti kendisinde olan anne ya da babanın ölmesi halinde velayet, kendiliğinden sağ kalana geçer. III. Evlilik, taraflardan birinin ölümü ile sona erse bile velayet ancak yetkili makamın kararı ile sağ kalan eşe geçer. Yukarıdaki ifadelerden hangisi veya hangileri doğrudur?
Cevap : B) Yalnız I
Soruda belirtilen ifadeler ve velayetle ilgili hukuki durumlar şunlardır:
Evlilik Dışı Çocuğun Velayeti, Anne ve Babası Evli Değilse Anneye Aittir: Bu, birçok hukuk sistemine göre doğrudur. Evlilik dışı doğan çocuklarda velayet genellikle otomatik olarak anneye verilir.
Çocuğun Velayeti Kendisinde Olan Anne ya da Babanın Ölmesi Halinde Velayet, Kendiliğinden Sağ Kalana Geçer: Bu durum, bazı hukuk sistemlerinde geçerli olabilir, ancak genel bir kural olarak velayetin aktarımı mahkeme veya yetkili makamların kararıyla gerçekleşir ve her zaman otomatik bir süreç değildir.
Evlilik, Taraflardan Birinin Ölümü İle Sona Erse Bile Velayet Ancak Yetkili Makamın Kararı İle Sağ Kalan Eşe Geçer: Bu ifade, velayetin mahkeme veya yetkili makamlar tarafından belirlendiğini ve otomatik olarak sağ kalan eşe geçmediğini ifade eder ve genellikle doğrudur.
Bu açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda, sorunun doğru cevabı “B) Yalnız I” olacaktır. Bu seçenek, evlilik dışı çocuklarda velayetin genellikle anneye verildiği yaygın bir hukuki uygulamayı doğru bir şekilde yansıtır. Diğer ifadeler, belirli hukuk sistemlerine özgü olabilir ve genel bir kural olarak kabul edilmezler.
#12. Çocukları Koruma Kanunu'nda çocukların korunması amacıyla birtakım temel ilkeler göz önünde bulundurulmuştur. Bu ilkeler arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
Cevap : A) Tedbir kararı verilirken kurumda bakım ve kurumda tutmanın ilk çare olarak belirlenmesi
Çocukları Koruma Kanunu’nda yer alan temel ilkeler, çocukların haklarının ve refahının korunmasına odaklanır. Bu ilkeler genellikle çocuğun yararını, haklarını ve korunmasını ön planda tutar. Verilen seçenekler arasından hangisinin bu kanunda yer almadığını belirlemek için, her bir seçeneği değerlendirelim:
A) Tedbir Kararı Verilirken Kurumda Bakım ve Kurumda Tutmanın İlk Çare Olarak Belirlenmesi: Çocukların korunması bağlamında, kurumda bakım ve kurumda tutma genellikle son çare olarak görülür. Öncelik, mümkünse çocuğun kendi aile ortamında veya aile ortamına yakın koşullarda korunması yönündedir.
B) Çocuğun Yaşama, Gelişme, Korunma ve Katılım Haklarının Güvence Altına Alınması: Bu ilke, çocuk haklarına dayalı hemen hemen her yasal düzenlemede temel bir prensiptir.
C) Tüm Süreç Boyunca İnsan Haklarına Dayalı, Adil, Etkili ve Süratli Bir Usul İzlenmesi: Çocuk hakları ile ilgili yasal süreçlerde adalet, etkinlik ve hız, çocuğun en iyi çıkarlarını gözetme açısından önemlidir.
D) Çocukla İlgili Tüm Konularda Çocuğun Yarar ve Esenliğinin Gözetilmesi: Çocukla ilgili tüm kararlar ve süreçlerde çocuğun yararının gözetilmesi, çocuk haklarının temel bir ilkesidir.
E) Çocuk ve Ailesine Karşı Hangi Nedenle Olursa Olsun Ayrımcılık Yasağı: Çocuk haklarıyla ilgili yasalarda ayrımcılık yasağı, temel bir prensiptir.
Bu açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda, Çocukları Koruma Kanunu’nda yer almayan ilke “A) Tedbir kararı verilirken kurumda bakım ve kurumda tutmanın ilk çare olarak belirlenmesi” olacaktır. Bu seçenek, çocukların korunmasında genel yaklaşıma aykırıdır, zira kurumda bakım ve tutma genellikle diğer seçenekler tükenmişse düşünülür ve ilk çare olarak kabul edilmez
#13. Evlat edinme sistemleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Cevap : B) Sınırlı evlat edinme sisteminde evlatlık ile evlat edinen arasında hısımlık ilişkisi kurulmaz.
Evlat edinme sistemleri ile ilgili olarak verilen seçenekleri değerlendirelim:
Tam Evlat Edinme Sistemi (A): Bu sistemde, evlatlık ile biyolojik anne ve babası arasındaki hukuki ilişkiler genellikle tamamen kesilir. Evlatlık, evlat edinen ailenin hukuki çocuğu haline gelir.
Sınırlı Evlat Edinme Sistemi (B): Bu seçenek, sınırlı evlat edinme sisteminin bir özelliğini yanlış tanımlıyor. Sınırlı evlat edinme sisteminde, evlatlıkla evlat edinen arasında hısımlık ilişkisi kurulur, ancak bu ilişki tam evlat edinme sisteminde olduğu kadar güçlü değildir.
Sınırlı Evlat Edinme Sistemi (C): Sınırlı evlat edinme sisteminde, biyolojik anne-baba ile çocuk arasında sınırlı bir ilişki devam edebilir.
Türk Hukuku (D): Türk hukuku, evlat edinme konusunda karma öğelere sahip olabilir ve bu, sınırlı ve tam evlat edinme sistemlerinin bir kombinasyonunu içerebilir.
Tam Evlat Edinme Sistemi (E): Bu seçenek, tam evlat edinme sisteminin çocuğun üstün yararı açısından daha olumlu sonuçlar doğurduğunu iddia ediyor, ancak bu genelleme yapmak zordur. Çocuğun üstün yararının ne olduğu, her bireysel duruma göre değişkenlik gösterir.
Bu durumlar göz önünde bulundurulduğunda, yanlış olan ifade, “Sınırlı evlat edinme sisteminde evlatlık ile evlat edinen arasında hısımlık ilişkisi kurulmaz” (B seçeneği) olacaktır. Gerçekte, sınırlı evlat edinme sisteminde hısımlık ilişkisi kurulur, ancak bu ilişki tam evlat edinme sisteminde olduğu kadar kapsamlı değildir.
#14. Taraflar arasında nişan bağı ne zaman kurulmuş olur?
Cevap : D) Taraflar birbirine evlenme vaadedince
Nişan bağının hukuki olarak ne zaman kurulduğuna dair soruya cevap vermek için, nişanın hukuki anlamını ve nişan bağının nasıl oluştuğunu anlamak gerekir. Genellikle, nişan, tarafların birbirlerine evlenme sözü verdikleri andan itibaren hukuki olarak kabul edilir. Bu, nişanın hukuki bir statü kazanmasında belirleyici olan anı temsil eder. Diğer ifadeler (nişan defterinin imzalanması, nişanlanmanın ilan edilmesi, nişan töreninin sona ermesi, nişan yüzüklerinin takılması), bu hukuki statünün oluşmasında dolaylı etkileri olan ancak temel hukuki yükümlülükleri başlatmayan eylemlerdir.
Bu bağlamda, taraflar arasında nişan bağı, “taraflar birbirine evlenme vaadedince” (D seçeneği) kurulmuş olur. Bu, nişanın hukuki olarak başlangıcını işaret eder ve tarafların birbirlerine karşı belirli yükümlülükler ve haklar kazanmalarına neden olur
#15. Aşağıdakilerden hangisinde nişanı bozan taraf maddi tazminat isteyebilir?
Cevap : E) Nişanlısı sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı için nişanı bozan taraf
Nişanın bozulması ve bundan kaynaklanan maddi tazminat talepleri, genellikle nişanın hangi sebeple bozulduğuna bağlıdır. Verilen seçenekleri incelediğimizde:
A) Başka Birisi ile Nişanlanarak Nişanı Bozan Taraf: Bu durum, nişanı bozan tarafın yeni bir ilişkiye başlaması nedeniyle gerçekleşir. Genellikle, bu tür bir durumda maddi tazminat talep etme hakkı bozulan tarafa verilir, nişanı bozan tarafa değil.
B) Hiçbir Sebep Beyan Etmeksizin Nişanı Bozan Taraf: Hiçbir sebep beyan etmeksizin nişanı bozmak, genellikle maddi tazminat talep etme hakkını bozulan tarafa verir.
C) Nişanlısından Başkası ile Evlenerek Nişanı Bozan Taraf: Bu durumda da nişanı bozan tarafın eylemi nedeniyle genellikle tazminat hakkı bozulan tarafa aittir.
D) Nişanlısından Önce Davranarak Nişanı Bozan Taraf: Bu seçenek de açık değildir ve genellikle nişanı bozan tarafın tazminat talep etmesini meşrulaştırmaz.
E) Nişanlısı Sadakat Yükümlülüğüne Aykırı Davrandığı İçin Nişanı Bozan Taraf: Bu durumda, nişanın bozulma sebebi nişanlısının sadakatsizliği olduğu için, nişanı bozan taraf makul bir sebep göstermiş sayılır. Bu nedenle, nişanlısının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranması sonucu nişanı bozan taraf maddi tazminat talep edebilir.
Bu durumlar göz önünde bulundurulduğunda, “E) Nişanlısı Sadakat Yükümlülüğüne Aykırı Davrandığı İçin Nişanı Bozan Taraf” seçeneği, nişanı bozan tarafın maddi tazminat talep edebileceği durumu en doğru şekilde tanımlar.
#16. Aşağıdaki uygarlıkların hangisinin hukuk sisteminde evlat edinme kurumu yer almaz?
Cevap : D) İslam
Evlat edinme kurumu, tarih boyunca birçok uygarlığın hukuk sistemlerinde yer almıştır, ancak bu kurumun varlığı ve uygulanış biçimi farklı uygarlıklarda değişiklik göstermiştir. Söz konusu uygarlıklar arasında – Roma, Sümer, Mısır, İslam ve Babil – evlat edinme kurumunun olmadığı veya farklı bir biçimde ele alındığı uygarlık İslam’dır.
– Roma: Roma hukukunda evlat edinme, “adoptio” ve “adrogatio” olarak iki farklı şekilde gerçekleşirdi. Bu kurum, Roma aile yapısının ve miras hukukunun önemli bir parçasıydı.
-Sümer: Sümer uygarlığında da evlat edinme, aile yapısının ve sosyal düzenin bir parçası olarak görülüyordu. Sümer tabletlerinde evlat edinmeyle ilgili düzenlemelere rastlanmıştır.
– Mısır: Eski Mısır’da evlat edinme, özellikle varis ihtiyacı olan aileler için önemli bir sosyal uygulamaydı.
– İslam: İslam hukukunda, Batı anlamında resmi bir evlat edinme kurumu yoktur. Bunun yerine, İslam’da “kefalet” adı verilen bir sistem vardır. Bu sistem, biyolojik olmayan çocuklara bakım sağlama ve onları koruma prensipleri üzerine kuruludur, ancak Batı hukuk sistemlerindeki gibi evlat edinmeyle aynı hukuki sonuçları doğurmaz.
– Babil: Babil uygarlığında da evlat edinme, aile yapısını ve miras hukukunu etkileyen önemli bir uygulamaydı.
Bu bağlamda, evlat edinme kurumunun yer almadığı uygarlık İslam’dır (D seçeneği)
#17. Tarafların kusurunun aranmadığı ve çocuklar içinödenen nafaka aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : A) İştirak nafakası
Tarafların kusurunun aranmadığı ve çocuklar için ödenen nafaka türü “İştirak Nafakası”dır (A seçeneği). İştirak nafakası, boşanma sonrasında çocukların bakımı için gerekli olan mali desteği sağlamak üzere ödenir. Bu nafaka türünde, ödeme yükümlülüğü çocuğun velayetine sahip olmayan ebeveyne düşer ve bu ödemenin amacı, çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılamaktır.
Diğer nafaka türleri farklı durumlar ve koşullar için tasarlanmıştır:
Tedbir Nafakası (B): Boşanma süreci devam ederken eşlere ödenen geçici nafakadır.
Yardım Nafakası (C): Genellikle akrabalar arasında ödenen, ihtiyaç sahibi kişilere yönelik nafakadır.
İhtiyaç Nafakası (D): Taraflardan birinin temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamak için diğer eşe ödenen nafakadır.
Yoksulluk Nafakası (E): Boşanma sonrası yoksulluğa düşen tarafa ödenen nafakadır.
Bu bağlamda, çocuklar için ödenen ve tarafların kusurunun aranmadığı nafaka türü “İştirak Nafakası” olarak tanımlanabilir
#18. Ergin olmayan vesayet altındaki bir çocukaşağıdaki işlemlerden hangisini tek başına yapabilir?
Cevap : C) Arkadaşına kalem kutusunu hediye etme
Ergin olmayan ve vesayet altındaki bir çocuğun hukuki işlem yapma kapasitesi, onun yaşı ve yaptığı işlemin niteliğine bağlıdır. Genellikle, ergin olmayan çocukların önemli mali değere sahip işlemleri yapabilmeleri için veli veya vasi onayı gereklidir. Verilen seçenekleri bu bağlamda değerlendirelim:
Arkadaşına Pahalı Bir Saat Hediye Etme (A): Bu, önemli mali değere sahip bir işlem olabilir ve genellikle bir veli veya vasi onayı gerektirir.
Kedilere Bakmayı Amaçlayan Bir Vakıf Kurma (B): Bir vakıf kurmak, hukuki ve mali açıdan karmaşık bir işlem olup, ergin olmayan bir çocuğun tek başına yapabileceği bir işlem değildir.
Arkadaşına Kalem Kutusunu Hediye Etme (C): Bu, genellikle küçük bir mali değere sahip olan basit bir işlemdir ve ergin olmayan bir çocuğun tek başına yapabileceği bir işlem olabilir.
Para Kazanmayı Hedefleyen Bir Vakıf Kurma (D): Bu, hukuki ve mali açıdan karmaşık bir işlem olup, ergin olmayan bir çocuğun tek başına yapabileceği bir işlem değildir.
Komşusuna Kredi Borcu İçin Kefil Olma (E): Kefil olmak, ciddi mali sorumluluklar ve yükümlülükler içeren bir işlemdir ve ergin olmayan bir çocuğun tek başına yapabileceği bir işlem değildir.
Bu durumlar göz önünde bulundurulduğunda, ergin olmayan ve vesayet altındaki bir çocuğun tek başına yapabileceği işlem, “Arkadaşına Kalem Kutusunu Hediye Etme” (C seçeneği) olacaktır. Bu tür küçük değerli hediyeleşmeler, çocukların hukuki işlem yapma kapasitesi dahilinde genellikle kabul edilir
#19. "....., boşanma hukuku ile ilgili olmayıp yakın hısımlar arasında söz konusudur." Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Cevap : E) Yardım nafakası
Bu cümlede boş bırakılan yere en uygun seçenek “Yardım Nafakası”dır (E seçeneği). Yardım nafakası, boşanma hukuku ile ilgili değildir ve genellikle yakın hısımlar arasında, özellikle ihtiyaç sahibi aile üyelerine maddi destek sağlamak amacıyla söz konusu olur. Bu tür nafaka, aile bireylerinin birbirlerine karşı olan yasal yükümlülüklerini yansıtır ve genellikle aile içindeki bakım ve destek yükümlülüklerinden kaynaklanır.
Diğer seçeneklerin açıklamaları şöyledir:
İştirak Nafakası (A): Boşanma sonrası, çocukların bakımı için velayeti olmayan ebeveyne ödenen nafakadır.
Yoksulluk Nafakası (B): Boşanma sonucu yoksulluğa düşen tarafa ödenen nafakadır.
Tedbir Nafakası (C): Boşanma sürecinde geçici olarak ödenen nafakadır.
İhtiyaç Nafakası (D): Temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamak için ödenen nafakadır.
Bu bağlamda, cümledeki boşluğu en iyi şekilde “Yardım Nafakası” (E seçeneği) tamamlar
#20. Hukuk kurallarıyla ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
Cevap : E) Hukuk kurallarının tamamı yaptırıma sahip kurallardır.
Hukuk kuralları ile ilgili verilen bilgileri inceleyerek hangisinin yanlış olduğunu belirleyelim:
– A) Hukuk kurallarının değiştirilmesi genellikle diğer sosyal düzen kurallarına göre daha karmaşık bir süreç gerektirir, çünkü yasal değişiklikler genellikle yasama organlarını, uzun süreçleri ve çeşitli onayları içerir. Bu ifade, bu nedenle yanıltıcı olabilir.
– B) Hukuk kurallarını diğer sosyal düzen kurallarından ayıran en önemli özelliklerden biri, kamu gücü ile desteklenen maddi yaptırımlara sahip olmalarıdır. Bu ifade doğrudur.
– C) Hukuk kuralını koyan organ, genellikle yasama organıdır ve bu organın veya yetkili başka bir organın devreye girmesiyle hukuk kuralı değiştirilebilir. Bu ifade de doğrudur.
– D) Hukuk kuralları, uyulması durumunda maddi yaptırıma bağlı kurallardır. Bu ifade, hukuk kurallarının genel bir özelliğini doğru bir şekilde yansıtıyor.
– E) Hukuk kurallarının hepsinin yaptırıma sahip olduğu iddiası yanıltıcıdır. Bazı hukuk kuralları, özellikle rehber niteliğinde olanlar veya öğüt veren nitelikte olanlar, doğrudan bir yaptırıma bağlı olmayabilir.
Bu durumlar göz önünde bulundurulduğunda, yanlış olan ifade, “Hukuk kurallarının tamamı yaptırıma sahip kurallardır” (E seçeneği) olacaktır. Gerçekte, hukuk kurallarının hepsi mutlaka bir yaptırıma bağlı değildir; bazıları daha çok rehberlik veya öneri niteliğinde olabilir
SONUÇ
Auzef Çocuk Hakları ve Hukuku 2023-2024 Final Soruları
Auzef Çocuk Gelişimi 3. Sınıf Final soruları
Auzef Çocuk Hakları ve Hukuku 2023-2024 Final Soruları
Auzef Çocuk Gelişimi 3. Sınıf Final soruları
HD Quiz powered by harmonic design
Auzef Çocuk Gelişimi Güz Döenmi Final Soruları.
Çocuk Hakları ve Hukuku 2023-2024 Final Soruları |
|||
---|---|---|---|
Çocuk Hakları ve Hukuku Çocuk Hakları ve Hukuku 2023-2024 Final Soruları |