Sosyal – Duygusal Gelişim 2023-2024 Final Soruları
Sosyal – Duygusal Gelişim 2023-2024 Final Soruları
#1. Çocukların aynı cinsiyetten ebeveyn rakiplerinin cinsiyet-rol özelliklerini ve ahlaki standartlarını içselleştirdikleri Freud’un psikoseksüel gelişim evresi aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : B) Fall(i)k evre
Fall(i)k evre, Freud’un psikoseksüel gelişim teorisinde yaklaşık 3 ila 6 yaş arasını kapsar. Bu dönemde, çocuklar kendi cinsiyetlerine ve diğer cinsiyete ilişkin farkındalıklarını geliştirirler. Freud’a göre, bu evrede çocuklar, aynı cinsiyetten ebeveynle özdeşleşmeye başlar ve bu süreçte cinsiyet-rol özellikleri ile ahlaki değerleri içselleştirirler. Erkek çocuklar için bu süreç “Oedipus kompleksi”, kız çocuklar için ise “Elektra kompleksi” olarak tanımlanır. Bu evrede çocuklar, aile içindeki cinsiyet rollerini ve bu rollerle ilişkili davranış ve tutumları anlamaya başlarlar.
#2. Bowlby’ye göre bebekler birincil bakıcıları ile aralarında güçlü bir bağ oluşturmaktadır. Eğer bu bağlanma ortadan kalkar veya bozulursa büyük endişe ve sıkıntı ortaya çıkmaktadır. Bu ayrılığa gösterilen tepkinin aşamaları sırasıyla aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
Cevap : E) Protesto aşaması- Umutsuzluk aşaması- Kopma aşaması
Bowlby’ye göre, birincil bakıcılarından ayrılan bebeklerin gösterdiği tepkilerin aşamaları “E) Protesto aşaması- Umutsuzluk aşaması- Kopma aşaması” sırasında gerçekleşir.
Bu aşamalar şu şekildedir:
Protesto Aşaması: Bebeklerin birincil bakıcılarından ayrıldıklarında gösterdikleri ilk tepki genellikle protestodur. Bu aşamada, bebekler ağlayabilir, çağırabilir ve bakıcılarının dönmesi için ısrar edebilirler.
Umutsuzluk Aşaması: Eğer ayrılık devam ederse, bebekler umutsuzluk aşamasına geçerler. Bu dönemde, bebekler daha az ağlarlar ve sosyal etkileşimden geri çekilirler.
Kopma Aşaması: Bu son aşamada, bebekler bakıcılarına karşı duyarsız ve ilgisiz hale gelirler ve ayrılığa uyum sağlarlar. Bu aşama, uzun süreli ayrılıkların sonucunda ortaya çıkabilir ve bazen bebeklerin bakıcılarına karşı olan bağlarında kalıcı değişikliklere neden olabilir.
#3. Aşağıdakilerden hangisi oyunun özellikleri ile ilgili yanlış bir bilgidir?
Cevap : B) Oyun süreç odaklı değil sonuç odaklı bir eylemdir.
Oyunun özellikleri ile ilgili yanlış bir bilgi “B) Oyun süreç odaklı değil sonuç odaklı bir eylemdir.”
Oyun, genellikle süreç odaklıdır; yani önemli olan oyunun sonucundan ziyade oyunun oynanma sürecidir. Oyun, çocukların keşfetme, yaratma ve deneyimleme yoluyla öğrenmelerine olanak tanır. Oyun sırasında çocuklar, sonuca ulaşmak yerine oyunun kendisinden zevk alır ve bu süreçte öğrenirler. Bu nedenle, oyunun keyifli ve içten güdümlü olması, çocukların özgürce seçim yapmalarını ve mecazi anlamlar ile doğaçlamalar içeren zengin bir oyun dünyası yaratmalarını sağlar.
#4. Çocuğun kendi benliğini denetleyerek çevresinde başka insanların varlığını onların da bazı haklarının ve isteklerinin olduğunu öğrenmesidir. Yukarıdaki tanım aşağıdakilerden hangisine aittir?
Cevap : D) Sosyalleşme
Yukarıdaki tanım “D) Sosyalleşme” sürecine aittir.
Sosyalleşme, bireyin toplumunun normları, değerleri ve becerileri ile uyum içinde büyümesi ve gelişmesi sürecidir. Bu süreçte çocuklar, kendi benliklerini tanımlarken aynı zamanda başkalarının varlığını, haklarını ve isteklerini anlamayı öğrenirler. Sosyalleşme, bireylerin toplum içinde nasıl davranmaları gerektiğini, sosyal becerilerini, iletişim yeteneklerini ve diğer insanlarla etkileşim kurma şekillerini içerir. Bu süreç, bireyin kişisel kimliğini ve sosyal rollerini geliştirmesine yardımcı olur ve toplum içinde sağlıklı ve işlevsel bireyler olarak yetişmelerini sağlar.
#5. Duygu uyandırma kapasitesine sahip bir dizi koşulsuz uyaran tarafından ortaya çıkarılan üç temel duygunun (korku, öfke ve sevgi) olduğuna inanan teori ve teorisyen eşleştirmeleri aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
Cevap : A) Öğrenme Teorisi – Watson
Duygu uyandırma kapasitesine sahip bir dizi koşulsuz uyaran tarafından ortaya çıkarılan üç temel duygunun (korku, öfke ve sevgi) olduğuna inanan teori ve teorisyen eşleştirmesi “A) Öğrenme Teorisi – Watson” şeklindedir.
John B. Watson, Öğrenme Teorisi’nin öncüleri arasında yer alır ve onun yaklaşımı, insan davranışlarının ve duygusal tepkilerinin çevresel uyaranlara verilen öğrenilmiş yanıtlar olduğunu öne sürer. Watson, duyguların koşulsuz uyaranlar tarafından tetiklendiğine ve bu duygusal tepkilerin öğrenildiğine inanır. Bu anlamda, korku, öfke ve sevgi gibi temel duyguların da belirli uyaranlara karşı öğrenilmiş yanıtlar olduğunu savunur. Watson’ın bu görüşleri, davranışçılık ekolünün temel taşlarından birini oluşturur.
Öğrenci Dostu Öğrenme Yönetim Sistemi Lolonolo, bol bol test yapmayı önerir.
#6. Aşağıdakilerden hangisi anne-bebek bağının oluşumunda önemi vurgulanan nöropeptit hormonlardan biridir?
Cevap : D) Oksitosin
Anne-bebek bağının oluşumunda önemi vurgulanan nöropeptit hormonlardan biri “D) Oksitosin”dir.
Oksitosin, bazen “sevgi hormonu” olarak adlandırılır ve anne-bebek arasındaki bağlanmayı güçlendirmede önemli bir rol oynar. Doğum sırasında ve emzirme döneminde salgılanan oksitosin, anne ve bebeğin arasındaki duygusal bağı güçlendirir ve sosyal bağlanmayı teşvik eder. Bu hormon, hem annede hem de bebekte salgılandığında, birbirlerine karşı güçlü duygusal bağlar oluşturmalarına yardımcı olur. Oksitosin aynı zamanda sosyal etkileşim, empati ve güven oluşturma gibi davranışlarda da etkili olduğu bilinmektedir.
#7. Aşağıdakilerden hangisi bağlanmayı zorlaştıran anne-bebek davranışlarından biridir?
Cevap : E) Aşırı ağlama
Bağlanmayı zorlaştıran anne-bebek davranışlarından biri “E) Aşırı ağlama”dır.
Aşırı ağlama, özellikle bebeklerin ilk aylarında, anne-bebek arasındaki bağlanma sürecini zorlaştırabilir. Bebeğin sürekli ve kontrol edilemez ağlaması, ebeveynin bebekle etkili bir şekilde bağ kurmasını engelleyebilir ve ebeveynin stres sevi
yesini artırabilir. Bu durum, ebeveynin bebekle olan etkileşimlerinde olumsuz duygulara ve tepkilere yol açabilir ve bu da anne-bebek arasındaki bağlanma sürecini olumsuz etkileyebilir.
Diğer seçenekler, genellikle bağlanma sürecini destekleyen faktörlerdir:
A) Beslenme zamanı, anne ve bebek arasındaki bağlanmayı güçlendiren önemli bir etkileşim anıdır.
B) Bedensel temas, anne-bebek bağlanmasını destekleyen temel bir etkileşim şeklidir.
C) Doğuştan etkenler ve D) İlk temas zamanı ve süresi, bağlanma sürecinde etkili olabilir ancak mutlaka zorlaştırıcı faktörler olarak kabul edilmez.
#8. Şule’nin filmin hoş olmayan bir kısmında gözlerini kapatması hangi duygu düzenleme stratejisi ile ilgilidir?
Cevap : B) Duyguları uyaran olaylardan kaçınmak veya görmezden gelmek
Şule’nin filmin hoş olmayan bir kısmında gözlerini kapatması, “B) Duyguları uyaran olaylardan kaçınmak veya görmezden gelmek” ile ilgili bir duygu düzenleme stratejisidir.
Bu davranış, olumsuz duyguları tetikleyebilecek bir durumdan veya uyaranlardan kaçınmayı veya onları göz ardı etmeyi içerir. Şule’nin bu durumda gözlerini kapatması, rahatsız edici sahneyi görmemeyi seçerek olumsuz duyguların oluşumunu önlemeye veya azaltmaya yönelik bilinçli bir eylemdir. Bu tür bir strateji, bireyin rahatsız edici veya stres yaratan durumlar karşısında kendini koruma çabasını yansıtır.
#9. Ali’nin yarışı kazananı tebrik ederken birinci gelmediği için yaşadığı hayal kırıklığını göstermemesi hangi duygu düzenleme stratejisi ile ilgilidir?
Cevap : E) Belirli duyguları bastırmak
Ali’nin yarışı kazananı tebrik ederken birinci gelmediği için yaşadığı hayal kırıklığını göstermemesi, “E) Belirli duyguları bastırmak” ile ilgili bir duygu düzenleme stratejisidir.
Bu durumda, Ali hayal kırıklığı gibi olumsuz bir duyguyu bastırarak ve göstermeyerek sosyal olarak kabul edilebilir bir tepki veriyor. Bu, özellikle sosyal etkileşimlerde bireylerin kendi duygusal tepkilerini kontrol altında tutmak için s
ıklıkla kullandıkları bir stratejidir. Bu tür duygu düzenleme, bireyin içsel duygusal deneyimini dışa vurumundan ayırmasını içerir ve çoğu zaman sosyal beklentilere ve normlara uyum sağlamak amacıyla kullanılır.
#10. Aşağıdakilerden hangisi kaçınmacı bağlanma stili içsel çalışma modelleri örneklerinden biri değildir?
Cevap : C) Ne bekleyeceğimi bilmiyorum, endişeliyim ve kızgınım.
Kaçınmacı bağlanma stili ile ilgili içsel çalışma modelleri arasında “C) Ne bekleyeceğimi bilmiyorum, endişeliyim ve kızgınım.” ifadesi yer almaz.
Kaçınmacı bağlanma stili, genellikle bakım verenler tarafından duygusal olarak reddedilme veya ihmal edilme deneyimleriyle ilişkilendirilir. Bu bağlanma stilini geliştiren bireyler, genellikle duygusal ihtiyaçlarını bastırma veya inkâr etme eğilimindedirler ve bağımsızlık ve kendine yeterlilik gibi değerlere vurgu yaparlar. “Ne bekleyeceğimi bilmiyorum, endişeliyim ve kızgınım.” ifadesi, daha çok kaygılı-ambivalent bağlanma stilini yansıtan bir durumu ifade eder. Bu stil, tutarsız ve öngörülemez bakım verme deneyimleriyle ilişkilidir ve bireyler genellikle endişeli ve belirsiz hissederler.
Öğrenci Dostu Öğrenme Yönetim Sistemi Lolonolo, bol bol test yapmayı önerir.
#11. Aşağıdakilerden hangisi çocuk oyun oynarken yetişkinin yapması gerekenlerden biridir?
Cevap : C) Çocuğu ciddi bir şekilde gözlemlemek
Çocuk oyun oynarken yetişkinin yapması gerekenlerden biri “C) Çocuğu ciddi bir şekilde gözlemlemek”tir.
Çocuğun oyununu ciddi bir şekilde gözlemlemek, yetişkinlere çocuğun ilgi alanlarını, becerilerini, sosyal ve duygusal gelişimini daha iyi anlama fırsatı sunar. Bu gözlemler, çocuğun bireysel ihtiyaçlarına ve ilgilerine uygun destekleyici eğitim ve oyun etkinlikleri planlamak için de önemlidir. Ayrıca, çocuğun oyununu gözlemlemek, yetişkinlerin çocukla etkileşimde bulunma ve ona duygusal destek sunma yollarını bulmalarına yardımcı olur.
Diğer seçenekler, çocuğun oyun deneyimine olumsuz etki yapabilecek davranışlardır ve genellikle önerilmez:
A) Çocuğun oyununa karışmak, çocuğun özgür oyun ve keşfetme fırsatını kısıtlayabilir.
B) Oyun sırasında sonuca odaklanmak, oyunun sürecinden zevk almayı engelleyeb
ilir.
D) Sabırsız bir tutum, çocuğun oyun deneyimini olumsuz etkileyebilir ve onların özgüvenini sarsabilir.
E) Çocuğu oyun oynarken eleştirmek, çocuğun yaratıcılığını ve oyun oynama motivasyonunu azaltabilir.
#12. Aşağıdakilerden hangisi oyunun özellikleri ile ilgili yanlış bir bilgidir?
Cevap : B) Dil
Oyunun özellikleri ile ilgili yanlış bir bilgi “B) Oyun süreç odaklı değil sonuç odaklı bir eylemdir.”
Gerçekte, oyun genellikle süreç odaklıdır. Oyunun en önemli yönlerinden biri, katılımcıların oyunun sonucundan ziyade oyun sürecinden keyif alması ve bu süreçte öğrenmesidir. Oyun sırasında çocuklar
, deneyimlemenin, keşfetmenin ve yaratıcılığın keyfini çıkarır. Bu süreçte, sonuçtan çok oyunun kendisi önemlidir. Oyun, çocuklara özgür seçim yapma imkanı verir, içerisinde mecazi anlamlar ve doğaçlamalar barındırır, keyifli ve içten güdümlüdür. Bu yönleriyle oyun, çocukların duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimini destekleyen ön
emli bir etkinliktir. Bu nedenle, oyun süreç odaklıdır ve bu süreç içinde çocukların öğrenme ve gelişimine katkıda bulunur.
#13. William Damon’a göre 4-7 yaş aralığındaki çocuklar aşağıda verilen arkadaşlık aşamalarından hangisinin içinde yer almaktadırlar?
Cevap : C) Diğerlerinin davranışlarına dayalı arkadaşlık
William Damon’a göre 4-7 yaş aralığındaki çocuklar “C) Diğerlerinin davranışlarına dayalı arkadaşlık” aşamasında yer almaktadırlar.
Bu yaş grubundaki çocuklar, arkadaşlarını seçerken diğer çocukların davranışlarına ve onlarla birlikte yapabilecekleri aktivitelere odaklanır. Bu dönemdeki çocuklar için arkadaşlık, birlikte oyun oynama ve eğlenceli aktiviteler yapma gibi somut eylemlere dayanır. Bu aşamada çocuklar, arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde duygusal derinlikten çok, ortak ilgi alanları ve etkinliklere dayalı bir etkileşim kurma eğilimindedir. Psikolojik yakınlık ve güven gibi daha karmaşık arkadaşlık özellikleri, genellikle daha ileri yaşlarda gelişir.
#14. Oyun ortamında çocuklarda öğrenmenin en üst düzeyde gerçekleşmesinde aşağıdakilerden hangisi etkili değildir?
Cevap : D) Çocukların sürekli birbirleri ile kıyaslanması
Oyun ortamında çocuklarda öğrenmenin en üst düzeyde gerçekleşmesinde etkili olmayan faktör “D) Çocukların sürekli birbirleri ile kıyaslanması”dır.
Çocukların sürekli birbirleriyle kıyaslanması, öğrenme ortamında rekabeti ve baskıyı artırabilir, bu da çocukların özgürce keşfetme ve yaratıcılıklarını ifade etme fırsatlarını sınırlayabilir. Ayrıca, bu tür bir kıyaslama, çocukların özgüvenlerini olumsuz etkileyebilir ve onları sınıftaki diğer çocuklarla rekabet içinde hissettirebilir. Eğitimde, her çocuğun bireysel yeteneklerini ve öğrenme hızını göz önünde bulundurmak önemlidir. Diğer seçenekler ise, çocukların öğrenme sürecini destekleyen ve oyun ortamının kalitesini artıran faktörlerdir.
#15. Aşağıdakilerden hangisi güvensiz bağlanma ile ilgili ebeveynlik stillerinden biri değildir?
Cevap : A) Hassas, duyarlı
Güvensiz bağlanma ile ilgili ebeveynlik stillerinden biri olmayan seçenek “A) Hassas, duyarlı”dır.
Hassas ve duyarlı ebeveynlik stili, genellikle güvenli bağlanmanın gelişimini destekler. Bu tarz ebeveynlik, çocuğun ihtiyaçlarına zamanında ve uygun bir şekilde yanıt vermek, duygusal olarak destekleyici olmak ve çocuğun duygusal ifadelerine empatiyle yaklaşmak gibi özellikler içerir. Bu tür bir ebeveynlik yaklaşımı, çocuğun güven ve güvende hissetmesini sağlar ve sağlıklı bağlanma ilişkilerinin gelişimine katkıda bulunur.
Diğer seçenekler ise güvensiz bağlanma ile ilişkilendirilen ebeveynlik stilleri olarak kabul edilir:
B) Reddeden veya müdahaleci
C) Tutarsız, genellikle yanıt vermeyen
D) Ürküten
E) Korkutan
Bu stiller, çocuğun ihtiyaçlarını göz ardı etme, duygusal olarak soğuk ve uzak olma, tutarsız davranışlar sergileme veya korkutucu ve tehditkar olma gibi özellikler gösterebilir ve çocuğun güvensiz bağlanma stillerini geliştirmesine yol açabilir.
Öğrenci Dostu Öğrenme Yönetim Sistemi Lolonolo, bol bol test yapmayı önerir.
#16. Aşağıdakilerden hangisi bebeklerin yabancı korkusunu değiştiren faktörlerden biri değildir?
Cevap : C) Cinsiyet
Bebeklerin yabancı korkusunu değiştiren faktörler arasında “C) Cinsiyet” genellikle bir faktör olarak kabul edilmez.
Yabancı korkusu, bebeklerin yabancı kişilere karşı gösterdikleri tedirginlik veya korku durumunu ifade eder ve genellikle bebeklerin gelişiminde normal bir aşamadır. Bu korkunun şiddeti ve görülme sıklığı çeşitli faktörler tarafından etkilenebilir, ancak bebeklerin yabancılara karşı tepkileri genellikle
yabancının cinsiyetiyle doğrudan ilişkili değildir. Yabancı korkusunu etkileyen diğer faktörler şunlardır:
Yabancının Davranışı (A): Yabancının davranışları, bebeklerin onlara nasıl tepki vereceğini etkileyebilir. Dostane ve sakin davranışlar, genellikle bebeklerin daha az korkmasına neden olabilir.
Bağlam (B): Bebeklerin bulundukları ortam, yabancıya tepkilerini etkileyebilir. Tanıdık ve güvenli
bir ortamda bebekler daha rahat hissedebilir ve yabancılara karşı daha az korku gösterebilir.
Yabancının Karakteristikleri (D): Bebeklerin yabancılara tepkileri, yabancının görünüşü ve davranışları gibi karakteristik özelliklerine bağlı olabilir.
Yabancı Kişi ve Nesne Üzerinde Kontrol Düzeyi (E): Bebekler, kendilerini kontrol altında hissettiklerinde yabancılara karşı daha az korku gösterebilir. Örneğin, bir ebeveynin varlığı, bebeklerin kendilerini daha güvende hissetmelerini sağlayabilir.
#17. Aşağıdakilerden hangisi güvenli bağlanma stili geliştiren bebeklerin yabancı ortamdaki davranış örneklerinden biridir?
Cevap : E) Bakıcının ayrılmasından dolayı üzgün olma
Güvenli bağlanma stili geliştiren bebeklerin yabancı ortamdaki davranış örneklerinden biri “E) Bakıcının ayrılmasından dolayı üzgün olma”dır.
Güvenli bağlanma stili geliştiren bebekler, bakıcılarıyla güçlü ve sağlıklı bir bağ kurarlar. Bu bağlanma stiliyle büyüyen bebekler, genellikle bakıcılarının ayrılmasına üzüntüyle tepki gösterirler, ancak aynı zamanda bakıcılarının dönüşünü sabırla bekleyebilir ve onların dönüşüyle rahatlarlar. Bu bebekler, bakıcılarının tekrar gelip onları teselli edeceğine güvenirler ve bu güven, onların bakıcılarının yokluğunda daha iyi düzenlenmiş duygusal tepkiler göstermelerini sağlar.
#18. Bağlanmanın temelini beslenme ve bebeğin ihtiyaçlarına cevap vermek olarak açıklayan teori aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : A) Psikanalitik Teori
Bağlanmanın temelini beslenme ve bebeğin ihtiyaçlarına cevap vermek olarak açıklayan teori “A) Psikanalitik Teori”dir.
Bu yaklaşım, özellikle Sigmund Freud’un psikanalitik teorisinde önemli bir yer tutar. Freud ve psikanalitik teorinin diğer temsilcileri, bebek ve bakım veren arasındaki erken ilişkilerin, özellikle beslenme ve ihtiyaçların karşılanması gibi temel bakım etkinliklerinin, çocuğun psikolojik gelişimi ve bağlanma stilleri üzerinde büyük etkisi olduğunu öne sürmüşlerdir. Bu teoriye göre, bebeklerin ihtiyaçlarının karşılanma şekli, onların gelecekteki ilişkilerini ve duygusal bağlarını etkilemektedir.
Diğer teoriler bu konuda farklı yaklaşımlar sunar:
B) Bilişsel Gelişimsel Teori, çocuğun düşünce süreçleri ve bilişsel gelişim üzerine odaklanır.
C) Etolojik Teori, bağlanmayı evrimsel bir bakış açısıyla ele alır ve çocuğun hayatta kalmasını sağlayan davranışlar üzerine yoğunlaşır.
D) Sosyo-kültürel Teori, bireylerin sosyal ve kültürel çevreleriyle etkileşimini vurgular.
E) Öğrenme Teorisi, davranışların ödül ve ceza mekanizmaları aracılığıyla öğren
ildiğini savunur ve bağlanmayı bu bağlamda ele alır.
#19. Aşağıdakilerden hangisi bağlanmayı kolaylaştıran anne bebek davranışlarından biridir?
Cevap : A) Bedensel temas
Bağlanmayı kolaylaştıran anne-bebek davranışlarından biri “A) Bedensel temas”tır.
Bedensel temas, özellikle ilk yaşam aylarında anne-bebek arasındaki bağlanmanın gelişmesi için çok önemlidir. Bebeğe dokunmak, sarılmak ve onu kucağa almak, bebeğin güvende ve rahat hissetmesini sağlar ve anne-bebek arasındaki duygusal bağın güçlenmesine katkıda bulunur. Bu tür fiziksel yakınlık, bebeklerin duygusal gelişimini destekler ve güven duygusunun oluşmasına yardımcı olur.
#20. Bir toplumun dilini ve kültürünü edinmenin kilit mekanizmasının sosyal etkileşim olduğuna inanan teorisyen aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : D) Vygotsky
Bir toplumun dilini ve kültürünü edinmenin kilit mekanizmasının sosyal etkileşim olduğuna inanan teorisyen “D) Vygotsky”dir.
Lev Vygotsky, sosyo-kültürel teorinin öncüsüdür ve onun teorisi, dil ve kültürel öğrenmenin sosyal etkileşimler yoluyla gerçekleştiğini vurgular. Vygotsky’ye göre, bireyler çevreleriyle etkileşim içinde öğrenir ve bu süreç onların bilişsel gelişimlerini şekillendirir. Dilin edinimi ve kültürel öğelerin içselleştirilmesi, sosyal bağlamda gerçekleşir ve bireylerin toplumunun kültürel değerlerini, inançlarını ve davranışlarını öğrenmelerini sağlar. Vygotsky’nin bu görüşleri, eğitim ve gelişim psikolojisi alanlarında geniş çapta etki yaratmıştır.
Öğrenci Dostu Öğrenme Yönetim Sistemi Lolonolo, bol bol test yapmayı önerir.
SONUÇ
Sosyal – Duygusal Gelişim 2023-2024 Final Soruları
Auzef Çocuk Gelişimi 3. Sınıf Soruları
Sosyal – Duygusal Gelişim 2023-2024 Final Soruları
Auzef Çocuk Gelişimi 3. Sınıf Soruları
HD Quiz powered by harmonic design
Azuef Çocuk Gelişimi 2023 2024 Final Soruları
Sosyal – Duygusal Gelişim 2023-2024 Final Soruları |
||
---|---|---|
Sosyal – Duygusal Gelişim 2023-2024 Final Soruları
Sosyal – Duygusal Gelişim |
Sosyal – Duygusal Gelişim 2023-2024 Final Soruları