Oyun ve Oyun Terapisi 2023-2024 Final Soruları
Oyun ve Oyun Terapisi 2023-2024 Final Soruları
#1. – I. Seçici konuşmazlık – II. Ağır otizm – III. Ebeveyn kaybı – IV. Öğrenme güçlüğü – V. Travma sonrası stres bozukluğu – VI. Uyum bozukluğu Yukarıda verilen durumların hangileri için özellikle oyun terapileri kullanılabilir?
Cevap : D) I, III, V ve VI
#2. Ayşe 5 yaşında anaokuluna giden bir kız çocuğudur. Son 2 aydır öğretmenleri Ayşe’nin parmak emmeye başladığını fark etmişler ve ailesi ile konuştuklarında geçtiğimiz dönem bir kardeşi doğduğunu öğrenmişler. Bu durumda Ayşe’nin verdiği tepkiye verilen ad aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : C) Savunma mekanizması – Regresyon
Bu durumu analiz etmek için, Ayşe’nin davranışları ve onların altında yatan psikolojik süreçler hakkında düşünmek önemlidir. Ayşe’nin parmak emmeye başlaması, özellikle yeni bir kardeşin doğumu gibi önemli bir ailevi değişiklik sonrasında ortaya çıkmış. Bu tür bir davranış genellikle daha küçük çocuklarda görülen bir davranıştır.
Bu bağlamda, Ayşe’nin parmak emmesi, daha bebeklik veya erken çocukluk dönemine ait bir davranışı yeniden sergilemesi anlamına gelir. Psikolojide, bir bireyin önceki bir gelişim evresine ait davranışları yeniden göstermeye başlamasına “regresyon” adı verilir. Regresyon, stres, kaygı ya da değişim gibi durumlarda güvenlik ve rahatlık arayan bireylerde görülebilen bir savunma mekanizmasıdır.
Bu durumu değerlendirirsek, Ayşe’nin parmak emme davranışı, yeni bir kardeşin doğumu sonrası yaşadığı stres veya kaygıya bir tepki olarak regresyonu (gerilemeyi) temsil eder. Bu nedenle doğru cevap C) Savunma mekanizması – Regresyon olacaktır.
#3. “Bu bebekler anneleri varken bile huzursuzdurlar ve anne ile kavuşunca yine de protestoya devam edebilirler.” Yukarıda verilen tanımlama hangi bağlama türü için belirgindir?
Cevap : A) Anksiyöz-ambivalan
Verilen tanımlama, “Bu bebekler anneleri varken bile huzursuzdurlar ve anne ile kavuşunca yine de protestoya devam edebilirler.” ifadesi ile “Anksiyöz-ambivalan” bağlama türünü en iyi ifade eder. Anksiyöz-ambivalan bağlanma, bebeklerin anneleri ile hem güçlü bir bağ kurmaya çalışırken hem de onlardan kaçınma veya direnç gösterme eğiliminde oldukları bir bağlama türüdür. Bu nedenle, bu ifade “A) Anksiyöz-ambivalan” seçeneği ile ilişkilendirilebilir.
#4. Aşağıdaki kuramcılardan hangisinin Çocuk Merkezli Oyun Terapisine katkısından bahsedilemez?
Cevap : D) Mahler
Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, çocukların kendilerini ifade etmelerine, duygusal sorunları işlemelerine ve kendilerini daha iyi anlamalarına yardımcı olan bir terapi biçimidir. Bu terapi yaklaşımının gelişimine katkıda bulunan bazı önemli isimler bulunmaktadır. Verilen seçeneklerdeki kuramcıların Çocuk Merkezli Oyun Terapisi’ne olan katkılarını inceleyelim:
A) Charles Schaefer: Çocuk psikolojisi ve oyun terapisi alanında önde gelen bir isimdir ve çocuk merkezli oyun terapisine önemli katkılarda bulunmuştur.
B) Carl Rogers: İnsan merkezli terapinin kurucusu olarak bilinir ve bu yaklaşım, Çocuk Merkezli Oyun Terapisi’nin temelini oluşturur.
C) Garry Landreth: Çocuk merkezli oyun terapisinin öncülerinden biri olarak kabul edilir ve bu alanda derinlemesine çalışmalar yapmıştır.
D) Margaret Mahler: Mahler, özellikle bebeklerin ve küçük çocukların psikolojik gelişimi üzerine çalışmıştır. Onun çalışmaları, bireyin psikolojik gelişimine odaklanır, ancak Çocuk Merkezli Oyun Terapisinin geliştirilmesine doğrudan bir katkısı yoktur.
E) Virginia Axline: Çocuk merkezli oyun terapisi alanında öncü bir figürdür ve bu alandaki temel prensipleri geliştirmiştir.
Bu değerlendirmeye göre, Çocuk Merkezli Oyun Terapisine katkılarından bahsedilemeyecek isim D) Margaret Mahler olacaktır. Mahler’in çalışmaları, çocuk gelişimi ve psikolojisi üzerine önemli olsa da, doğrudan Çocuk Merkezli Oyun Terapisi’nin geliştirilmesine katkıda bulunmamıştır.
#5. Oyun terapisi ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
Cevap : E) Yönlendirmesiz oyun terapilerinde çocuğa sınırlar konulmaz.
Oyun terapisinde çeşitli yaklaşımlar ve kurallar bulunmaktadır. Bu kurallar, terapinin türüne ve uygulama biçimine göre değişiklik gösterebilir. Verilen seçenekleri inceleyerek hangisinin yanlış olduğunu belirleyelim:
A) Terapistin oyuna katılım şekli uyguladığı oyun terapisi türüne göre değişir. Bu bilgi doğrudur. Farklı oyun terapi türleri, terapistin oyuna katılım düzeyi ve biçiminde farklılık gösterir.
B) Oyun odasında elektronik oyuncaklardan kaçınılmalıdır. Bu genellikle doğru bir yaklaşımdır. Oyun terapisi odalarında genellikle geleneksel oyuncaklar tercih edilir, çünkü bu oyuncaklar çocuğun hayal gücünü daha fazla teşvik eder ve etkileşimi artırır.
C) Çocuk merkezli oyun terapilerinde çocuk yön verir. Bu doğrudur. Çocuk merkezli oyun terapisi, çocuğun terapi sürecinde öncülük etmesine ve kendi oyununu yönlendirmesine izin verir.
D) Oyun terapisi süreci ile ilgili ebeveynlere belirli zamanlarda bilgi verilmelidir. Bu da doğru bir uygulamadır. Ebeveynlerin terapi sürecinden haberdar olmaları, çocuğun gelişimi için önemlidir.
E) Yönlendirmesiz oyun terapilerinde çocuğa sınırlar konulmaz. Bu bilgi yanlıştır. Yönlendirmesiz oyun terapileri, çocuğun özgürce ifade edebilmesi için geniş bir alan sağlasa da, bu tamamen sınırsız bir alan anlamına gelmez. Terapide çocuğa zarar verebilecek durumların önlenmesi, çocuğun kendine veya başkalarına zarar vermemesi için belirli sınırların olması gereklidir.
Bu nedenle, yanlış olan seçenek E) Yönlendirmesiz oyun terapilerinde çocuğa sınırlar konulmaz. şeklindeki ifadedir. Yönlendirmesiz oyun terapisi olsa bile, çocuğun güvenliği ve terapinin etkinliği için belirli sınırların olması gerekir.
Öğrenci Dostu Öğrenme Yönetim Sistemi Lolonolo, bol bol test yapmayı önerir.
#6. Aşağıdakilerden hangisi bilişsel davranışçı terapilerin temel varsayımlarından değildir?
Cevap : A) Çocuğun erken dönem bağlanma figürleri ile ilişkisini temel alır.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), bireyin düşünce, duygu ve davranışlarının birbiriyle nasıl etkileşim içinde olduğuna odaklanan bir terapi türüdür. Bu terapinin temel varsayımları, bireyin yaşadığı sorunların çözümünde bilişsel ve davranışsal stratejilerin kullanılmasını içerir. Şimdi verilen seçenekleri BDT’nin temel prensipleri açısından değerlendirelim:
A) Çocuğun erken dönem bağlanma figürleri ile ilişkisini temel alır. Bu ifade, Bilişsel Davranışçı Terapinin temel varsayımlarından biri değildir. BDT, genellikle bireyin şu anki düşünce ve davranış kalıplarına odaklanır ve erken dönem bağlanma ilişkilerine odaklanan bir yaklaşım genellikle psikodinamik terapilerde bulunur.
B) Yapılandırılmış seansları vardır. Bu doğru. BDT, genellikle yapılandırılmış seanslar şeklinde ilerler ve belirli hedeflere odaklanır.
C) Çocuklar duygularını rahatça ifade ettiklerinde davranışsal sorunların azalacağına inanır. Bu da BDT’nin bir parçasıdır; duygusal ifade ve bu ifadelerin davranışlar üzerindeki etkisini anlamak BDT’nin önemli yönlerindendir.
D) Terapi sorun çözmeye odaklıdır. Bu doğru. BDT, bireyin mevcut sorunlarına çözüm bulmaya ve bu sorunları çözme becerilerini geliştirmeye odaklanır.
E) “Şimdi ve burada” odaklı terapidir. Bu ifade de doğru. BDT, genellikle bireyin mevcut durumuna ve şu anki düşünce ve davranış kalıplarına odaklanır.
Bu nedenle, bilişsel davranışçı terapilerin temel varsayımlarından olmayan seçenek A) Çocuğun erken dönem bağlanma figürleri ile ilişkisini temel alır. şeklindedir. BDT, daha çok mevcut bilişsel ve davranışsal süreçlere odaklanır ve erken dönem ilişkileri üzerinde durmaz.
#7. Aşağıdakilerden hangisi kum tepsisi terapisinin yararlarından biri değildir?
Cevap : A) Sınırlar yoktur ve özgürlükler sunar.
#8. Bilişsel davranışçı oyun terapisi yaparken “dilek havuzu” uygulaması hangi aşamada kullanılır?
Cevap : A) Tedavi planı oluşturma aşaması
Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi (BDOT), çocukların düşünce, duygu ve davranışlarını keşfetmelerine ve düzeltmelerine yardımcı olmak için oyun temelli teknikleri kullanır. Bu terapi, çocukların bilişsel çarpıtmalarını ve olumsuz düşünce kalıplarını tanımlamalarına ve değiştirmelerine yardımcı olur. BDOT, bir dizi aşamadan oluşur ve her aşama, terapi sürecinin farklı bir yönüne odaklanır.
“Dilek Havuzu” uygulaması, genellikle çocukların istekleri, düşünceleri ve duyguları hakkında daha derin bir anlayış geliştirmelerine yardımcı olmak için kullanılır. Bu tür bir uygulama, terapinin başlangıcında, çocuğun düşünce ve duygularını anlamak için kullanılabilir. Bu nedenle, “Dilek Havuzu” uygulamasının en uygun olduğu aşama, A) Tedavi Planı Oluşturma Aşaması olacaktır. Bu aşamada, terapist çocuğun bireysel ihtiyaçlarını anlamaya ve tedavi planını bu ihtiyaçlara göre şekillendirmeye çalışır. “Dilek Havuzu”, çocuğun duygusal dünyasına ve içsel dileklerine dair önemli ipuçları sağlayabilir ve böylece terapi sürecinin daha etkili olmasına katkıda bulunur.
#9. Oyunda çocuk kuklalardan birisini terapiste verir ve “Sen de anne ol.” der. Bunun üzerine terapist “Ben anneyim.” der. Ancak kuklayı alıp çocuk demeden “Anneyim, temizlik yapıyorum vs.” derse, bu çocuğun hayal gücüne müdahaledir, uygun değildir. “Tamam ben anneyim, bu nasıl bir anne?” gibi tanımlayıcı sorular sorabilir. Yukarıdaki örnekte terapistin uyguladığı oyun terapisi aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : E) Çocuk Merkezli Oyun Terapisi
Bu durumu açıklamak için, oyun terapisinin farklı yaklaşımlarını ve özellikle Çocuk Merkezli Oyun Terapisi’nin temel prensiplerini ele almak yararlı olacaktır.
Oyun terapisi, çocukların doğal iletişim biçimi olan oyunu kullanarak onların duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarını anlamaya ve desteklemeye yönelik bir terapi yöntemidir. Çocuklar, oyun aracılığıyla duygularını, düşüncelerini ve yaşadıkları deneyimleri ifade ederler.
Verilen örnekte, çocuk bir kuklayı terapiste vererek “Sen de anne ol.” diyor. Bu durumda, terapistin tepkisi, terapi yaklaşımının türünü belirleyen önemli bir faktördür:
Çocuk Merkezli Oyun Terapisi (Cevap E),
Carl Rogers’ın insan merkezli terapi yaklaşımından türetilmiştir ve terapistin çocuğun oyununa ve ifadesine müdahale etmemesini, bunun yerine çocuğu destekleyici ve kabul edici bir tutumla yönlendirmesini vurgular. Bu yaklaşımda terapist, çocuğun hayal gücünü ve ifadesini özgürce keşfetmesine izin verir ve çocuğun kendini güvende hissetmesi için empatik bir ortam sağlar.
Örnekte terapistin, çocuğun oyununa doğrudan müdahale etmek yerine, “Tamam ben anneyim, bu nasıl bir anne?” gibi açık uçlu ve tanımlayıcı sorular sorması, Çocuk Merkezli Oyun Terapisi’nin bir uygulamasıdır. Bu yaklaşım, çocuğun kendi hayal dünyasını ve düşüncelerini özgürce keşfetmesine ve ifade etmesine olanak tanır. Terapistin, çocuğun oyunundaki rolü ve karakteri tanımlamasını çocuğa bırakması, çocuğun öz ifadesini ve yaratıcılığını destekler.
Diğer terapi türleri, örneğin Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi veya Psikodinamik Oyun Terapisi, terapistin daha farklı roller almasını ve çocuğun oyununa farklı şekillerde müdahale etmesini gerektirebilir. Ancak bu örnekte, çocuğun oyununu yönlendirmeden çocuğun liderliğini takip etme yaklaşımı, Çocuk Merkezli Oyun Terapisi’nin temel bir özelliğidir.
#10. Bilişsel davranışçı oyun terapistinin özellikleri aşağıdakilerden hangisinde doğru sıralanmıştır?
Cevap : D) İş birliğine açık, çocuğu olduğu gibi kabullenir, “şimdi ve burada” prensibiyle çalışır.
Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi (BDOT), çocukların düşünce, duygu ve davranışlarını anlamalarına ve bu unsurları daha sağlıklı bir biçimde yönetmelerine yardımcı olmak için oyunları kullanır. Bu terapi türünde, terapistin özellikleri ve yaklaşımları önemlidir. Verilen seçenekleri inceleyelim:
A) Pasif ve gözlemcidirler ve farkındalık ve duygu eğitimi yaparlar. BDOT terapistleri, çocukların duygu ve düşüncelerine dair farkındalık geliştirmelerine yardımcı olur ancak genellikle pasif gözlemci olarak tanımlanmazlar.
B) Psikoterapist oldukları için çocuğu koşulsuz kabul ederler ve yönlendirme yapmazlar. BDT, koşulsuz kabulü önemser, ancak bu terapi türünde çocuğun düşüncelerini ve davranışlarını yönlendirmek ve yeniden şekillendirmek için aktif stratejiler kullanılır.
C) İş birliğine açıktırlar ve çocukların serbest oyunu ile seanslar şekillenir. Bu açıklama, daha çok Çocuk Merkezli Oyun Terapisine uygundur.
D) İş birliğine açık, çocuğu olduğu gibi kabullenir, “şimdi ve burada” prensibiyle çalışır. Bu açıklama, Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi için uygun bir tanımlamadır. BDOT terapistleri iş birliğine açık olup, çocukları olduğu gibi kabul eder ve mevcut sorunlara odaklanarak, çocukların düşünce ve davranış kalıplarını anlamalarına ve düzeltmelerine yardımcı olur.
E) Empatik tutuma sahiptir, iş birliğini sever ancak daha çok gözlemcidir. Bu açıklama, Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi için tam olarak uygun değildir, çünkü bu terapi türü sadece gözlemci olmayı değil, aynı zamanda aktif müdahaleyi de içerir.
Bu nedenle, Bilişsel Davranışçı Oyun Terapistinin özelliklerinin doğru sıralandığı seçenek D) İş birliğine açık, çocuğu olduğu gibi kabullenir, “şimdi ve burada” prensibiyle çalışır. şeklindedir.
Öğrenci Dostu Öğrenme Yönetim Sistemi Lolonolo, bol bol test yapmayı önerir.
#11. Bağlanma Kuramına göre sağlıklı nüfusun yüzde kaçında güvenli bağlanma gelişmiştir?
Cevap : C) Yüzde 65
Bağlanma Kuramı, John Bowlby ve Mary Ainsworth tarafından geliştirilen, çocukların bakım verenlerle olan ilişkilerinin uzun süreli psikolojik sonuçları üzerine odaklanan bir psikoloji teorisidir. Bu kurama göre, çocuklar genellikle dört ana bağlanma stiline sahip olabilirler: güvenli, kaçınan, kaygılı-ambivalan ve dezorganize.
Güvenli bağlanma stili, çocuğun bakım verenine güvenebildiği ve onların duygusal ihtiyaçlarını karşılayabileceğine inandığı bir durumu ifade eder. Bu tür bağlanan çocuklar, genellikle daha iyi sosyal, duygusal ve psikolojik gelişim gösterirler.
Sağlıklı nüfusta güvenli bağlanmanın yaygınlığı araştırmalara göre değişebilir, ancak genel kabul görmüş bir oran vardır. Bağlanma kuramına göre sağlıklı nüfusun yaklaşık `-65’inde güvenli bağlanma geliştiği belirtilir. Bu oran, farklı kültürler ve sosyoekonomik durumlar göz önünde bulundurulduğunda değişiklik gösterebilir, ancak genel bir yüzde olarak kabul edilir.
Bu bilgiye dayanarak, sorunuzun cevabı C) Yüzde 65 olacaktır.
#12. “Yeterince iyi anne ve geçiş nesnesi” kavramını kullanan terapist kimdir?
Cevap : B) Winnicott
“Yeterince iyi anne” ve “geçiş nesnesi” kavramları, İngiliz pediatrist ve psikanalist Donald Winnicott tarafından geliştirilmiştir. Winnicott, çocuk gelişimi ve anne-çocuk ilişkisine önemli katkılarda bulunmuştur.
“Yeterince iyi anne” kavramı, çocuğun gelişimi için mükemmel olmak zorunda olmayan, ancak çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılayan ve onu duygusal olarak destekleyen bir anneyi ifade eder. Winnicott’a göre, mükemmellik arayışı yerine, çocuğun gelişimine yeterli derecede duyarlı olmak önemlidir.
“Geçiş nesnesi” ise çocuğun ilk ‘değil ben’ nesnesi olarak tanımlanır ve genellikle bir oyuncak, battaniye gibi çocuğun dış dünya ile ilişkisini kurmasında yardımcı olan bir nesnedir. Bu nesneler, çocuğun kendini güvende hissetmesine ve bağımsızlığını geliştirmesine yardımcı olur.
Bu nedenle, bu kavramları kullanan terapist B) Winnicott olarak belirlenebilir.
#13. I. Terapi kumu II. Terapi odası III. Kum yoksa öğütülmüş tahıllar IV. Tepsi yoksa yerde serbest kum V. Minyatürler VI. Ahşap bebek evi Kum tepsisi terapisi yapmak için yukarıdakilerden hangileri gerekli değildir?
Cevap : C) IV ve VI
Kum tepsisi terapisi, genellikle çocukların ve yetişkinlerin duygusal ifadesine ve içsel dünyalarına erişim sağlamak için kullanılan bir terapi yöntemidir. Bu terapide, temel bileşenler kum tepsisi, kum ve çeşitli minyatürlerdir. Şimdi verilen seçeneklere göre, kum tepsisi terapisi için gerekli olmayan bileşenleri belirleyelim:
Terapi kumu (I): Bu, kum tepsisi terapisinin temel bir bileşenidir.
Terapi odası (II): Kum tepsisi terapisi için özel bir terapi odası gerekli olmayabilir, ancak terapi genellikle bir terapi odasında yapılır.
Kum yoksa öğütülmüş tahıllar (III): Kum tepsisi terapisinde genellikle terapi kumu kullanılır, ancak alternatif olarak öğütülmüş tahıllar kullanılabilir.
Tepsi yoksa yerde serbest kum (IV): Kum tepsisi terapisinin isminden de anlaşılacağı gibi, terapinin yapılabilmesi için bir kum tepsisinin olması esastır.
Minyatürler (V): Kum tepsisi terapisinde kullanılan temel bileşenlerden biridir.
Ahşap bebek evi (VI): Kum tepsisi terapisi için gerekli bir bileşen değildir.
Bu bilgilere göre, kum tepsisi terapisi için gerekli olmayan bileşenler IV (Tepsi yoksa yerde serbest kum) ve VI (Ahşap bebek evi) olacaktır. Dolayısıyla doğru cevap C) IV ve VI olur.
#14. Aşağıdaki theraplay ile ilgili terim-tanım eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?
Cevap : B) Besleme boyutu: Burada amaç çocuğun beceri geliştirmesinin hedeflenmesi ve bu sayede kendisine olan özgüveni ve yeterlilik hissinin oluşturulmasına yardımcı olmaktır.
Bu soruyu ele alırken, Theraplay terapisinin temel özellikleri ve boyutları üzerinde durmak önemlidir. Theraplay, çocuklar ve ebeveynler arasındaki ilişkiyi güçlendirmek için tasarlanmış bir terapi türüdür. Bu terapi, çocukların duygusal ve sosyal gelişimini desteklemeyi amaçlar ve dört ana boyut üzerine kuruludur: Yapı, Katılım, Besleme ve Meydan Okuma.
Şimdi verilen seçenekleri inceleyelim:
A) Theraplay terapisti: Bu açıklama doğru. Theraplay terapisti, seanslar sırasında ebeveynlere rehberlik eder ve çocuklarıyla olan ilişkilerini geliştirmelerine yardımcı olacak stratejiler sunar.
B) Besleme boyutu: Bu açıklama yanlış. Theraplay’deki “Besleme” boyutu, çocuğa bakım ve koruma sağlamakla ilgilidir, özellikle fiziksel yakınlık ve duygusal destek üzerine odaklanır. Çocuğun beceri geliştirmesi ve özgüven oluşturulması daha çok “Meydan Okuma” boyutuna aittir.
C) Yapı boyutu: Bu açıklama doğru. Yapı boyutu, çocuğa güvenli ve organize bir ortam sağlamayı içerir, böylece çocuk neyin ne zaman olacağını bilir ve güvenlik hisseder.
D) Güvenli üs: Bu açıklama doğru. Güvenli üs kavramı, güvenli bağlanan bebeklerin çevreyi keşfederken anneye atfettikleri güvenli ve destekleyici bir alanı ifade eder.
E) Bağlılık boyutu: Bu açıklama da doğru. Bağlılık boyutu, ebeveyn ve çocuk arasındaki pozitif ve duygusal iletişimi vurgular.
Bu durumda, yanlış olan seçenek B) “Besleme boyutu” olacaktır, çünkü bu boyut çocuğun beceri geliştirmesi ve özgüven oluşturulmasıyla değil, çocuğa duygusal beslenme ve bakım sağlamakla ilgilidir.
#15. Oyun odası ile ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi doğrudur?
Cevap : E) Oyun odasında oyuncaklar çocukların görebileceği ve uzanabileceği mesafede olmalıdır.
Oyun odası, oyun terapisi uygulamalarında önemli bir rol oynar ve bu alandaki düzenleme ve kullanılan materyaller terapinin etkinliği üzerinde büyük etki yapabilir. Verilen seçenekleri inceleyelim:
A) Çocuk, oyun odasında yemek yiyebilir. Genellikle, terapi odalarında yemek yemek tercih edilmez, çünkü bu, terapinin odaklanmış ve yapılandırılmış doğasını bozabilir.
B) Oyun odasında oyuncaklar dolap içerisinde olmalı ve ortalıkta olmamalıdır. Oyun terapisinde oyuncakların erişilebilir olması önemlidir, bu nedenle oyuncakların sadece dolaplarda saklanması önerilmez. Çocukların oyuncakları kolaylıkla görebilmeleri ve seçebilmeleri terapi için daha faydalıdır.
C) Oyun odasında popüler oyuncakların bulunması ve en güncel setlerin alınması önemlidir. Oyun terapisinde önemli olan, çocuğun yaratıcılığını ve ifadesini teşvik edecek oyuncakların bulunmasıdır. Popüler veya en güncel oyuncakların bulunması zorunlu değildir.
D) Çocuk için kötü örnek olmaması için silah bulundurulmaz. Oyun odasında bulunan materyallerin çocuk için güvenli ve uygun olması önemlidir. Silah gibi şiddeti çağrıştıran oyuncakların bulundurulmaması genellikle tercih edilir.
E) Oyun odasında oyuncaklar çocukların görebileceği ve uzanabileceği mesafede olmalıdır. Bu ifade doğrudur. Oyun terapisinde çocukların oyuncakları kolayca görebilmeleri ve seçebilmeleri önemlidir. Bu, çocuğun kendini ifade etmesini ve terapide aktif rol almasını teşvik eder.
Bu bilgiler ışığında, doğru olan seçenek E) Oyun odasında oyuncaklar çocukların görebileceği ve uzanabileceği mesafede olmalıdır. şeklindedir. Bu, oyun terapisinde çocukların özgürce seçim yapmalarını ve kendilerini ifade etmelerini teşvik eden bir yaklaşımdır.
Öğrenci Dostu Öğrenme Yönetim Sistemi Lolonolo, bol bol test yapmayı önerir.
#16. “Oyunun kendisi bir psikoterapidir.” diyen oyun terapisti aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : D) Winnicott
“Oyunun kendisi bir psikoterapidir.” ifadesi, İngiliz pediatrist ve psikanalist Donald Winnicott’a atfedilir. Winnicott, oyunun çocukların duygusal ve psikolojik gelişiminde temel bir rol oynadığına ve kendini ifade etmenin bir yolu olarak önemine büyük önem vermiştir. Oyunun, çocukların gerçeklikleriyle içsel dünyaları arasındaki alanı keşfetmelerine ve anlamlandırmalarına olanak tanıdığını vurgulamıştır.
Bu nedenle, bu ifadeyi dile getiren oyun terapisti D) Winnicott olarak belirlenebilir. Winnicott’un çalışmaları, çocuk psikoterapisinin ve özellikle oyun terapisinin gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur.
#17. Kızlı erkekli gruplaşmalı oyunlar ve rekabete dayalı oyunlar hangi gelişim döneminde daha sık görülür?
Cevap : E) Okul çağı döneminde
Kızlı erkekli gruplaşmalı oyunlar ve rekabete dayalı oyunlar, çocukların sosyal gelişim evrelerinde belirli bir aşamada daha yaygın hale gelir. Bu tür oyunlar, özellikle E) Okul çağı döneminde daha sık görülür. Okul çağı dönemi, çocukların sosyal becerilerini geliştirdikleri, akran gruplarıyla daha fazla etkileşime girdikleri ve cinsiyet rolleri hakkında daha fazla farkındalık kazandıkları bir dönemdir.
Bu dönemde, çocuklar grup içindeki rollerini ve sosyal hiyerarşileri anlamaya başlarlar. Rekabetçi oyunlar, kuralları anlama, kazanma ve kaybetme ile başa çıkma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Ayrıca, bu dönemde çocuklar cinsiyetler arası farklılıklara daha fazla dikkat eder ve bu da kızlı-erkekli gruplaşmalı oyunların artmasına neden olabilir.
Ergenlik dönemi de sosyal etkileşimlerin ve grup dinamiklerinin önemli olduğu bir dönemdir, ancak okul çağı dönemi, bu tür gruplaşmaların ve rekabete dayalı oyunların temelini oluşturan sosyal becerilerin ve rollerin gelişimi açısından daha belirleyicidir.
#18. Oyun terapi türlerine özel aşamalar vardır. Aşağıdakilerden hangisi kum tepsisi terapisi aşamalarından sayılmaz?
Cevap : B) Canlandırma
Kum tepsisi terapisi, bireyin kum tepsisi içinde minyatür figürler ve nesneler kullanarak kendi dünyalarını yaratmalarına dayanan, sembolik bir psikoterapi yöntemidir. Bu terapi türünde bireyin iç dünyası, düşünceleri ve duyguları, kum tepsisi üzerinde canlandırılan sahneler aracılığıyla ifade edilir. Kum tepsisi terapisi süreci genellikle belli aşamaları içerir. Bu aşamalar, terapinin etkinliğini ve terapi sürecinin bütünlüğünü sağlamak için önemlidir.
Verilen seçenekleri değerlendirelim:
A) Geri bildirim: Terapi sürecinde terapistin bireye geri bildirim vermesi genellikle önemli bir aşamadır. Bu, kum tepsisi terapisi içinde de geçerli olabilir.
B) Canlandırma: Kum tepsisi terapisi, bireyin kum tepsisi içinde sahneler yaratması ve canlandırması üzerine kuruludur. Ancak “canlandırma” terimi, genellikle daha aktif ve dramatik terapi yöntemlerinde kullanılır.
C) Seansın kaydedilmesi: Terapinin kaydedilmesi, bazı terapi türlerinde kullanılan bir yöntem olabilir, ancak kum tepsisi terapisinin temel bir aşaması değildir.
D) Sahnelerin anlatılması: Bireyin kum tepsisi üzerinde oluşturduğu sahneleri anlatması, kum tepsisi terapisinin önemli bir parçasıdır. Bu, bireyin iç dünyasını ifade etmesine ve terapistin bireyin deneyimlerini anlamasına yardımcı olur.
E) Odayı tanıtma: Terapiye başlamadan önce terapi odasının ve kullanılacak malzemelerin tanıtılması, özellikle kum tepsisi terapisinde önemlidir. Bu, bireye terapi süreci hakkında güven verir ve terapiye hazırlar.
Bu değerlendirmeye göre, kum tepsisi terapisi aşamaları arasında sayılmayan seçenek B) Canlandırma olacaktır. Canlandırma, genellikle daha interaktif ve dramatik terapi süreçlerinde kullanılan bir terimdir ve kum tepsisi terapisinin doğası itibarıyla bu terapi türünün temel bir aşaması olarak kabul edilmez.
#19. Aşağıdaki kuramların hangisinin temelinde oyunun evrimsel biyolojik sürecin bir ürünü olduğu ve oyun gelişiminin insan soyunun evrimsel gelişimini izlediği yer alır?
Cevap : B) Özünü Yineleme Kuramı
Bu soruda bahsedilen kuram, oyunun evrimsel ve biyolojik süreçlerle ilişkilendirildiği bir perspektifi yansıtıyor. Bu açıdan bakıldığında, seçenekler arasından hangisinin bu açıklamaya uygun olduğunu değerlendirelim:
A) Psikososyal Oyun Teorisi: Bu teori, genellikle Erik Erikson’ın psikososyal gelişim teorisine atıfta bulunur ve bireyin yaşam boyu sosyal gelişimini ele alır. Oyun, bu teoride bireyin sosyal gelişimi ve kimlik oluşumuyla ilişkilendirilir, ancak evrimsel biyolojik süreçlerle doğrudan bir bağlantısı yoktur.
B) Özünü Yineleme Kuramı: Bu kuram, oyunun evrimsel ve biyolojik kökenlerini ele alır. İnsanların ve diğer hayvanların oyun davranışlarının, türlerin evrimsel geçmişindeki hayatta kalma ve uyum stratejilerini yansıttığına dair bir yaklaşım sunar. Oyunun, soyun evrimsel gelişimine paralel olarak geliştiğini ve bireyin özünü yansıttığını öne sürer.
C) Psikodinamik Oyun Teorisi: Bu teori, oyunun bireyin içsel düşünce ve duygusal durumlarını ifade etme şekli olarak ele alınmasına odaklanır. Psikodinamik yaklaşım, daha çok bireyin iç dünyası ve bilinçaltı süreçleriyle ilgilenir.
D) İçgüdü-Eylem Kuramı: Bu teori, içgüdüsel ve doğuştan gelen davranış kalıplarını ve bu kalıpların eyleme dönüşümünü inceleyebilir, ancak bu, oyunun evrimsel biyolojik süreçlerle ilişkilendirildiği bir yaklaşım değildir.
E) Becerilerin Eğitimi Teorisi: Bu teori, oyunun çocukların sosyal, bilişsel ve fiziksel becerilerini geliştirmek için kullanıldığına odaklanır. Evrimsel biyolojik süreçlerle doğrudan bir bağlantısı yoktur.
Bu değerlendirmelere göre, oyunun evrimsel biyolojik sürecin bir ürünü olduğunu ve insan soyunun evrimsel gelişimini izlediğini öne süren kuram B) Özünü Yineleme Kuramı olacaktır. Bu kuram, oyunun evrimsel kökenleri ve biyolojik işlevleri üzerine odaklanır.
SONUÇ
Oyun ve Oyun Terapisi 2023-2024 Final Soruları
Auzef Çocuk Gelişimi 4. Sınıf çıkmış sınav soruları
Oyun ve Oyun Terapisi 2023-2024 Final Soruları
Auzef Çocuk Gelişimi 4. Sınıf çıkmış sınav soruları
HD Quiz powered by harmonic design
Auzef Çocuk Gelişimi 4. Sınıf çıkmış sınav soruları
Oyun ve Oyun Terapisi 2023-2024 Final Soruları |
Oyun ve Oyun Terapisi 2023-2024 Final Soruları