Gelişimsel Psikopatoloji 2022-2023 Final Soruları
#1. Genellikle erken çocukluk döneminde tanı konulan ve temel olarak bebeğin seçici bağlanmasını engelleyen patolojik bakım öyküsü sonucu gelişen psikiyatrik bozukluk hangisidir?
Cevap : A) Tepkisel bağlanma bozukluğu
Tanımlanan bozukluk, A) Tepkisel Bağlanma Bozukluğu’dur. Tepkisel Bağlanma Bozukluğu, genellikle erken çocukluk döneminde tanı konulan ve çocuğun seçici bağlanmasını engelleyen, patolojik bakım öyküsü sonucu gelişen bir psikiyatrik bozukluktur. Bu durum, ihmal veya istikrarsız bakım verme gibi nedenlerle çocuğun güvenli ve istikrarlı bir bağlanma geliştirememesiyle karakterizedir. Çocuklar sosyal etkileşimlerde aşırı çekingen, ambivalans veya bazen sosyal olarak dikkat çekici şekilde ilgisiz olabilirler. Tepkisel Bağlanma Bozukluğu, çocukların sosyal ve duygusal gelişimini olumsuz etkileyebilir.
#2. Zihinsel yetersizlik (ZY) ile ilgili olarak hangisi söylenemez?
Cevap : E) Zihinsel yetersizliği olan olguların büyük bir kısmında genetik sendrom veya bozukluklar söz konusudur.
#3. Uykunun ilk üçte birlik döneminde ortaya çıkan yoğun korku, çığlık atma ve ağlama ile kendini gösteren, bilinç bulanıklığı ve ajitasyonun eşlik ettiği bir bozukluktur. Çocuklarda sıklıkla 4-12 yaşları arasında görülür. Yukarıda tanımlanan uyku bozukluğu hangisidir?
Cevap : A) Uyku terörü
Tanımlanan uyku bozukluğu, *Uyku Terörü* (A) olarak bilinir. Uyku terörü, Non-REM uyku fazının ilk üçte birlik döneminde, genellikle derin uyku sırasında ortaya çıkar. Bu durumda çocuklar yoğun korku ve panik ile aniden uyanır, çığlık atabilir, ağlayabilir ve çok endişeli görünebilir. Ancak bu sırada tam olarak uyanık değillerdir ve ertesi gün olanları hatırlamayabilirler. Uyku terörü genellikle çocuklarda 4-12 yaş arası dönemde görülür ve zamanla azalır veya tamamen kaybolur.
#4. ’ ……..., kişinin zihnine zorla ve istemsizce gelen; tekrarlayıcı, rahatsız edici düşünceler ve görüntüler-imajlar olarak tarif edilir. ’ Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Cevap : C) Obsesyon
#5. Aşağıdakilerden hangisi DSM-5'te yıkıcı ve dürtü denetimi bozuklukları başlığı altında yer almaz?
Cevap : E) Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu
DSM-5 (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Fifth Edition), ruhsal bozuklukların tanı kriterlerini ve sınıflandırmasını içeren bir kılavuzdur. “Yıkıcı, Dürtü Kontrolü ve Davranış Bozuklukları” başlığı altında çeşitli bozukluklar yer alır. Bu kategoride, bireylerin dürtülerini kontrol etmekte zorluk çektikleri ve sosyal normlara veya yasalara aykırı davranışlar sergileyebilecekleri bozukluklar sınıflandırılır.
-A) Kleptomani (kompulsif hırsızlık),
-B) Davranım bozukluğu (antisosyal davranışlar),
-C) Karşı olma karşı gelme bozukluğu (otorite figürlerine karşı sürekli muhalefet edilmesi),
-D) Antisosyal kişilik bozukluğu,
Yukarıdaki bozukluklar yıkıcı ve dürtü denetimi bozuklukları veya kişilik bozuklukları kategorisinde yer alabilir. Ancak, E) Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), “Yıkıcı, Dürtü Kontrolü ve Davranış Bozuklukları” başlığı altında değil, “Nörogelişimsel Bozukluklar” kategorisi altında yer alır. DEHB, dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik ile karakterize bir nörogelişimsel bozukluktur.
Bu nedenle, DSM-5’te “Yıkıcı ve Dürtü Denetimi Bozuklukları” başlığı altında yer almayan bozukluk E) Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğudur.
#6. Uygunsuz beslenme davranışı ve enerji gereksiniminin yeterli düzeyde karşılanmaması ile kendini gösteren bir yeme bozukluğudur. Kişi beden ağırlığının düşük ve yetersiz olduğunun farkındadır ve kilo alma korkusu yoktur. Yukarıdaki cümlede tanımlanan bozukluk hangisidir?
Cevap : C) Kaçıngan kısıtlı yiyecek alım bozukluğu
#7. I. Gebelikte sigara-alkol kullanımına maruz kalmış olmak II. Çocuk ihmal ve istismarı III. Güvenli bağlanma IV. Kötü arkadaş çevresi Yukarıdakilerden hangileri davranım bozukluğu gelişmesi açısından önemli risk faktörleri arasında yer alır?
Cevap : D) I, II ve IV
Davranım bozukluğu, sosyal normlara ve yasalara aykırı davranışlar sergileyen, agresif ve meydan okuyan davranışları içeren bir davranış bozukluğudur. Bu bozukluğun gelişmesinde çeşitli risk faktörleri bulunmaktadır:
I. Gebelikte sigara-alkol kullanımına maruz kalmış olmak, çocuğun nörogelişimsel ve davranışsal sorunlar yaşama riskini artırabilir.
II. Çocuk ihmal ve istismarı, davranım bozukluğu dahil birçok psikiyatrik bozukluğun gelişimi için önemli bir risk faktörüdür.
III. Güvenli bağlanma, aslında davranım bozukluğu gelişimini azaltan koruyucu bir faktördür, bu nedenle bir risk faktörü olarak değerlendirilmez.
IV. Kötü arkadaş çevresi, özellikle antisosyal davranışların taklit edilmesi ve pekiştirilmesi açısından önemli bir risk faktörüdür.
Bu bilgiler ışığında, davranım bozukluğu gelişmesi açısından önemli risk faktörleri arasında I. Gebelikte sigara-alkol kullanımına maruz kalmış olmak, II. Çocuk ihmal ve istismarı, ve IV. Kötü arkadaş çevresi yer alır. Güvenli bağlanma (III) ise risk faktörü değil, koruyucu bir faktördür.
Doğru cevap D) I, II ve IV’dir.
#8. Genel toplumda obsesif kompulsif bozukluğun yaşam boyu yaygınlığının..... civarında olduğu tahmin edilmektedir. Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Cevap : C) yüzde 2-3
#9. Aşağıdakilerden hangisi dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun (DEHB) DSM-5'teki tanı kriterlerinden biri değildir?
Cevap : D) Çabuk sinirlenme ve saldırganlık
DSM-5, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) için belirli tanı kriterleri belirler. Bu kriterler arasında dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellikle ilgili belirli davranışları içerir.
-A) Günlük etkinliklerde unutkanlık, DEHB’nin dikkat eksikliğiyle ilişkili bir özelliği olarak tanımlanır.
-B) Fazla ve yüksek sesle konuşma, DEHB’nin hiperaktivite/impulsivite bileşenlerinden biri olabilir.
-C) Sırasını bekleyememe, DEHB’nin dürtüsellikle ilgili bir özelliği olarak tanımlanır.
-E) Kişisel eşyalarını sık kaybetme, dikkat eksikliği ile ilişkili bir özelliktir.
Bununla birlikte, D) Çabuk sinirlenme ve saldırganlık, DEHB’nin doğrudan DSM-5 tanı kriterlerinde açıkça belirtilen bir özelliği değildir. Bu davranışlar DEHB olan bireylerde görülebilir, ancak genellikle başka durumlarla (örneğin, davranış bozuklukları veya duygudurum bozuklukları) ilişkilendirilir ve DEHB’nin temel tanı kriterleri arasında yer almaz. Bu nedenle, doğru cevap D) Çabuk sinirlenme ve saldırganlık olacaktır.
#10. Genetik çalışmalar, duygu durum bozukluklarının ..... kadarının genetik geçişli olduğunu göstermektedir. Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Cevap : A) yüzde 50
#11. Enürezis,..... yaşından büyük çocukların istemli ya da istem dışı, gündüz ve/veya gece yatağa ya da giysilere yineleyen biçimde idrar kaçırması olarak tanımlanır. Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Cevap : E) 5
#12. 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen yıkıcı depremde evleri hasarlanan, kendisi ve ailesi sağ olarak kurtulan 6 yaşındaki bir kız çocuğu, iki ay sonra ailesi tarafından size getiriliyor. Ailesi depremden sonra çocuklarında uykusundan korkarak uyanma, anne-babasını kaybetmekten korkma, sık sık deprem olur mu diye tedirgin olma, oyunlarında depremden veya ölümden bahsetme, evlerine geri dönmek istememe, daha inatçı olma ve içine kapanma gibi şikâyetlerin olduğunu söylüyor. Buna göre bu çocuktaki muhtemel tanı aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : B) Travma sonrası stres bozukluğu
#13. Aşağıdakilerden hangisi travma sonrası stres bozukluğu tanı kriterlerinde yer almaz?
Cevap : C) Belirtilerin travma sonrası 24 saat içinde başlaması
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), bireyin yaşadığı veya tanık olduğu aşırı stres verici, tehdit edici bir olayın ardından gelişen bir durumdur. Tanı kriterleri arasında travmatik olaya dair yeniden yaşantılama, travmayı hatırlatan durumlardan kaçınma, travma sonrası aşırı uyarılma ve negatif duygu durumları ve düşünceler yer alır.
Ancak, C) Belirtilerin travma sonrası 24 saat içinde başlaması, TSSB tanı kriterlerinde yer almaz. TSSB belirtileri travmatik olaydan hemen sonra başlayabilir, ancak genellikle belirtilerin ortaya çıkması için bir ayın geçmesi gerektiği kabul edilir. Belirtiler hemen başlasa bile, tanı için genellikle belirtilerin bir süre devam etmesi ve kişinin işlevselliğini ciddi şekilde bozması gereklidir. Bu yüzden, travma sonrası stres bozukluğu tanı kriterlerinde yer almayan seçenek C) Belirtilerin travma sonrası 24 saat içinde başlamasıdır.
#14. ...... temel özelliği başkalarının temel hakları, yaşa uygun toplumsal norm ve kuralların sürekli ve tekrarlayıcı bir biçimde ihlal edilmesi, bunlara karşı saldırgan davranışların sergilenmesidir. Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Cevap : D) Davranım bozukluğunun
#15. Aşağıdakilerden hangisi tik bozukluğu olan çocuklarda görülebilecek tiklerden biri değildir?
Cevap : D) Sık sık ellerini yıkama
Tik bozuklukları, ani, tekrarlayan, stereotipik motor hareketler veya vokalizasyonlar şeklinde kendini gösterir. Bu bozuklukta çocuklar genellikle kontrol edilemeyen hareketler (motor tikler) veya sesler (vokal tikler) sergilerler.
-A) Müstehcen söz veya hareketler sergileme (örneğin küfürlü konuşma), tik bozukluklarında görülebilen bir tür tik olan koprolaliye örnektir.
-B) Omuz silkme, motor tiklere bir örnektir.
-C) Sık kırpma, yani göz kırpma da motor tiklere örnek olarak gösterilebilir.
-E) Garip sesler çıkarma (örneğin boğaz temizleme, burun çekme, öksürme vs.), vokal tiklerin örneklerindendir.
Ancak, D) Sık sık ellerini yıkama, tik bozukluğuna özgü bir davranış değildir. Bu davranış daha çok Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) ile ilişkilendirilir. OKB, bireyin tekrarlayan düşünceleri (obsesyonlar) ve/veya davranışları (kompulsiyonlar) yaşadığı bir anksiyete bozukluğudur. Sık el yıkama, bu durumun kompulsiyon (zorlayıcı davranış) kısmına örnek teşkil eder.
Bu nedenle, tik bozukluğu olan çocuklarda görülebilecek tiklerden biri olmayan seçenek, D) Sık sık ellerini yıkamadır.
#16. Aşağıdakilerden hangisi DİKAKT-5'te beslenme ve yeme bozuklukları başlığı altında yer almaz?
Cevap : C) İştahsızlık
DSM-5 (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, 5th Edition), ruhsal bozuklukların tanımlanması ve sınıflandırılması için yaygın olarak kullanılan bir kılavuzdur. DSM-5’te “Beslenme ve Yeme Bozuklukları” başlığı altında bir dizi bozukluk tanımlanmıştır, bu bozukluklar arasında Pika (A), Geri Çıkarma Bozukluğu (B), Bulimiya Nervoza (D) ve Anoreksiya Nervoza (E) gibi durumlar yer alır.
İştahsızlık (C) ise, DSM-5’te “Beslenme ve Yeme Bozuklukları” başlığı altında spesifik bir tanı olarak yer almaz. İştahsızlık, çeşitli fiziksel veya ruhsal sağlık sorunlarının bir belirtisi olabilir, ancak kendi başına bu kategoride sınıflandırılan özgül bir bozukluk değildir. Bu nedenle, DSM-5’te “Beslenme ve Yeme Bozuklukları” başlığı altında yer almayan seçenek C) İştahsızlıktır.
#17. Aşağıdakilerden hangisi DSM-5'te anksiyete bozuklukları başlığı altında yer alan psikiyatrik bozukluklardan biri değildir?
Cevap : A) Travma sonrası stres bozukluğu
DSM-5 (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Fifth Edition), anksiyete bozuklukları başlığı altında çeşitli psikiyatrik bozukluklar sınıflandırır. Bu kategoride yer alan bozukluklar arasında:
*B) Sosyal Fobi (şimdi genellikle Sosyal Anksiyete Bozukluğu olarak adlandırılır),
*C) Selektif Mutizm,
*D) Agorafobi,
*E) Panik Bozukluğu yer alır.
Ancak, A) Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), DSM-5 ile yapılan revizyonlarda “Anksiyete Bozuklukları” kategorisinden çıkarılmış ve “Travma ve Stresle İlişkili Bozukluklar” başlığı altında ayrı bir kategori oluşturulmuştur. Bu değişiklik, TSSB’nin temelinde yatan travma ve stres faktörlerine daha fazla vurgu yapılmasını sağlamak amacıyla yapılmıştır.
Bu nedenle, DSM-5’te “Anksiyete Bozuklukları” başlığı altında yer almayan psikiyatrik bozukluk A) Travma Sonrası Stres Bozukluğu’dur.
#18. Aşağıdakilerden hangisi otizm spektrum bozukluğu olan çocuklarda sosyal iletişim ve etkileşimle ilgili belirti veya zorluklardan biri değildir?
Cevap : C) Sıra dışı nesnelere aşırı bağlılık veya uğraşılar, aşırı sınırlı ve tekrarlayıcı ilgiler
Otizm spektrum bozukluğu (OSB), sosyal iletişim ve etkileşimde zorluklarla karakterize bir gelişimsel bozukluktur. Ayrıca sınırlı, tekrarlayıcı davranış kalıpları, ilgiler ve aktiviteler de bu bozukluğun belirtileri arasındadır.
-A) Sosyal etkileşim başlatmama veya tepki vermeme,
-B) İlgilerini, duygularını, duygulanımını paylaşmaktaki yetersizlik,
-D) Göz teması ve beden dilinde anormallikler veya jestleri anlamakta ve kullanmakta yetersizlik,
-E) Davranışlarını farklı toplumsal ortamlara göre ayarlayamama,
Yukarıdaki seçenekler, otizm spektrum bozukluğu olan çocuklarda gözlemlenebilecek sosyal iletişim ve etkileşimle ilgili zorluklardır.
C) Sıra dışı nesnelere aşırı bağlılık veya uğraşılar, aşırı sınırlı ve tekrarlayıcı ilgiler, OSB’de görülebilecek davranışlardan biridir; ancak bu belirti sosyal iletişim ve etkileşimle ilgili değil, daha çok sınırlı ve tekrarlayıcı davranış kalıplarıyla ilişkilidir. Bu nedenle, sorunun cevabı C) Sıra dışı nesnelere aşırı bağlılık veya uğraşılar, aşırı sınırlı ve tekrarlayıcı ilgiler olacaktır, çünkü bu, sosyal iletişim ve etkileşimle ilgili bir zorluk değildir.
#19. Aşağıdakilerden hangisi major depresif bozukluğu olan çocuk ve ergenlerde görülebilecek depresyon belirtilerinden değildir?
Cevap : B) Sık sık sebepsiz gülmeler
Major depresif bozukluk, çocuk ve ergenlerde bir dizi duygusal ve fiziksel belirtiyle kendini gösterir. Bu belirtiler arasında mutsuzluk, hayattan zevk alamama, uyku ve iştah sorunları, ve çabuk öfkelenme gibi durumlar bulunur. Ancak, sık sık sebepsiz gülmeler, depresyonun tipik bir belirtisi değildir. Depresyon genellikle düşük ruh hali, ilgi kaybı ve zevk alamama gibi özelliklerle karakterizedir. Sebepsiz gülmeler, depresyonun genel belirti profiline uymaz ve daha çok başka psikiyatrik veya nörolojik durumların belirtisi olabilir. Bu nedenle, major depresif bozukluğu olan çocuk ve ergenlerde görülebilecek depresyon belirtilerinden olmayan seçenek B) Sık sık sebepsiz gülmeler’dir.
#20. Küçük çocuklarda en sık görülen anksiyete bozukluğu hangisidir?
Cevap : D) Ayrılık anksiyetesi bozukluğu
Küçük çocuklarda en sık görülen anksiyete bozukluğu Ayrılık Anksiyetesi Bozukluğu (D) olarak bilinir. Bu durum, çocukların ebeveynlerinden veya önemli bakım verenlerinden ayrılma durumunda aşırı derecede anksiyete yaşamalarıyla karakterizedir. Ayrılık anksiyetesi, gelişim sürecinin normal bir parçası olarak erken çocukluk döneminde görülebilir, ancak bu anksiyetenin şiddeti, süresi ve çocuğun günlük işlevselliğini önemli ölçüde etkilemesi durumunda bir bozukluk olarak kabul edilir. Diğer anksiyete bozuklukları da çocuklarda görülebilir, ancak Ayrılık Anksiyetesi Bozukluğu küçük çocuklar arasında en yaygın görülenidir.
#21. Her canlının genetik ve çevresel olarak düzenlenen bir iç saati vardır. Bu iç saatimiz günlük uyku ve uyanıklık düzenimizi yani ..... ayarlamakla görevlidir. Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Cevap : D) sirkadiyen ritimi
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere en uygun terim *sirkadiyen ritimi*dir. İç saatimiz, günlük uyku ve uyanıklık düzenimizi, yani sirkadiyen ritimi ayarlamakla görevlidir. Sirkadiyen ritim, vücudumuzun yaklaşık 24 saatlik bir döngüde gerçekleştirdiği fizyolojik, zihinsel ve davranışsal değişiklikleri kapsar. Bu nedenle doğru yanıt D) sirkadiyen ritimi olacaktır.
#22. Aşağıdaki psikiyatrik bozukluklardan hangisi DSM- 5'te travma ve tetikleyici etkenle ilişkili bozukluklar başlığı altında yer almaz?
Cevap : E) Selektif Mutizm
DSM-5 (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Fifth Edition), çeşitli psikiyatrik bozuklukları sınıflandırır ve tanımlar. “Travma ve Stresle İlişkili Bozukluklar” başlığı altında, travma ve stresin neden olduğu bozukluklar yer alır.
-A) Travma Sonrası Stres Bozukluğu ve
-B) Akut Stres Bozukluğu,
bu kategori altında yer alan, travma veya stres verici olaylardan sonra gelişen bozukluklardır.
-C) Tepkisel Bağlanma Bozukluğu, erken çocukluk dönemindeki ciddi ihmal veya istikrarsız bakım verme durumları sonucu gelişir ve bu da “Travma ve Stresle İlişkili Bozukluklar” kategorisi altında değerlendirilebilir.
-D) Uyum Bozukluğu, belirli bir yaşam değişikliği, stres verici olay veya zorluk karşısında kişinin adaptasyon gösteremediği durumlar için kullanılan bir tanıdır ve bu kategori altında yer alır
-E) Selektif Mutizm, genellikle çocuklarda görülen, belirli sosyal ortamlarda konuşmayı reddetme ile karakterize bir anksiyete bozukluğudur. Bu bozukluk, “Anksiyete Bozuklukları” kategorisi altında sınıflandırılır, bu yüzden “Travma ve Stresle İlişkili Bozukluklar” başlığı altında yer almaz.
Bu nedenle, “Travma ve Tetikleyici Etkenle İlişkili Bozukluklar” başlığı altında yer almayan psikiyatrik bozukluk E) Selektif Mutizm’dir.
#23. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda konuşma gecikmesinin sebeplerinden biri değildir?
Cevap : A) Kekemelik
Konuşma gecikmesi, çocukların konuşma becerilerinin yaşıtlarına kıyasla daha yavaş gelişmesi durumudur. Çeşitli faktörler konuşma gecikmesine yol açabilir, bunlar arasında işitme sorunları, otizm spektrum bozukluğu, özgül dil bozukluğu ve zihinsel yetersizlik gibi durumlar bulunur. Bu durumlar, çocuğun dil ve konuşma becerilerinin gelişimini doğrudan etkileyebilir.
A) Kekemelik ise, konuşma akıcılığının kesintiye uğraması durumudur ve konuşma gecikmesinin bir nedeni değil, daha çok konuşma sırasında ortaya çıkan bir akıcılık problemidir. Kekemelik, genellikle konuşmayı başlatma veya konuşma sırasında sesleri, heceleri veya kelimeleri tekrarlama ile karakterizedir. Bu, dil becerilerinin gecikmesine değil, konuşmanın akışında zorluklara yol açar.
Bu nedenle, konuşma gecikmesinin sebepleri arasında sayılan seçenekler arasından kekemelik (A), doğrudan bir sebep olarak kabul edilmez. Kekemelik, konuşmanın akıcılığı ile ilgili bir durum olup, çocuklarda konuşma gecikmesine doğrudan yol açan bir faktör değildir.
#24. Aşağıdakilerden hangisi bir çocuk gelişim uzmanının özgül öğrenme bozukluğu tanılı çocukların ebeveynlerine yönelik vereceği önerilerden biri değildir?
Cevap : C) Çocuk okumakta ve yazmakta zorlandığında ödevlerini onun yerine yapmak
Özgül öğrenme bozukluğu tanısı almış çocukların ebeveynlerine yönelik öneriler genellikle çocuğun bireysel ihtiyaçlarına uygun destekleyici ve yapılandırılmış bir yaklaşım benimsemelerini içerir. Bu kapsamda, A, B, D, ve E seçenekleri, genellikle çocuk gelişimi uzmanları tarafından verilen önerilerdir:
-A) Çocuğun gereksinimlerine uygun ve gerçekçi bir eğitim programı düzenlemek, çocuğun öğrenme stilini destekler ve başarılı olmasına yardımcı olur.
-B) Tedavi sürecinin yönetiminde hekim ve öğretmenlerle işbirliği içinde olmak, çocuğa bütüncül bir destek sağlar.
-D) Geri bildirim, pekiştirme, tekrarlama ile çocuğun sorununa ilişkin farkındalığını artırmak, öğrenme sürecini destekleyici ve teşvik edici bir yöntemdir.
-E) Eğitim programını düzenli aralıklarla yeniden değerlendirmek ve güncellemek, çocuğun gelişimine uygun adaptasyonları sağlar.
C seçeneği olan “Çocuk okumakta ve yazmakta zorlandığında ödevlerini onun yerine yapmak,” önerilen bir yaklaşım değildir. Bu, çocuğun kendi becerilerini geliştirme fırsatını elinden alır ve bağımsız öğrenme yeteneklerini kazanmasına engel olabilir. Bu nedenle, doğru cevap C) Çocuk okumakta ve yazmakta zorlandığında ödevlerini onun yerine yapmaktır.
#25. Aşağıdakilerden hangisi DSM-5'te obsesif-kompulsif ve ilişkili bozukluklar başlığı altında yer alan bozukluklardan biri değildir?
Cevap : B) Pika
DSM-5 (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Fifth Edition), obsesif-kompulsif ve ilişkili bozukluklar başlığı altında çeşitli bozukluklar sınıflandırır. Bu kategoride obsesyonlar (takıntılar), kompulsiyonlar (zorlantılar), ve bunlarla ilişkili diğer davranışsal veya duygusal sorunlar yer alır.
-A) Beden Algısı Bozukluğu (Beden Dismorfik Bozukluğu),
-C) Saç Yolma Bozukluğu (Trikotillomani),
-D) İstifleme (Biriktiricilik) Bozukluğu,
-E) Deri Yolma Bozukluğu (Ekskoriyasyon),
Yukarıdaki seçenekler, obsesif-kompulsif ve ilişkili bozukluklar kategorisinde yer alır.
Ancak, B) Pika, obsesif-kompulsif ve ilişkili bozukluklar kategorisi altında değil, “Beslenme ve Yeme Bozuklukları” başlığı altında yer alır. Pika, kişinin besin olmayan maddeleri (toprak, kil, kağıt vb.) yeme davranışıdır ve genellikle çocukluk döneminde görülür.
Bu nedenle, DSM-5’te “Obsesif-Kompulsif ve İlişkili Bozukluklar” başlığı altında yer almayan bozukluk B) Pika’dır.
SONUÇ
HD Quiz powered by harmonic design
Gelişimsel Psikopatoloji 2022-2023 Final Soruları
Gelişimsel Psikopatoloji |
Gelişimsel Psikopatoloji 2022-2023 Final Soruları
Gelişimsel Psikopatoloji 2022-2023 Final Soruları