auzefSağlık Kurumları İşletmeciliğiTıbbi DokümantasyonTıbbi dokümantasyon ve sekreterlik

Tıbbi Dokümantasyon Ünite -14

ICD Kodlama Sistemleri ve DRG (TIG-Teşhis İlişkili Gruplar)

#1. ICD-10 kaç ciltten oluşur?

Cevap: C) 3

Açıklama: ICD-10 üç ciltten oluşur; tanı listeleri, kullanma kılavuzu ve alfabetik dizin.

#2. Ölüm nedenleri ve hastalık listesinin 6. revizyonu için hangi şehirde kongre gerçekleştirilmiştir?

Cevap: C) Paris

Açıklama: ICD’nin 6. revizyonu Paris’te yapılmıştır.

#3. Aşağıdakilerden hangisi TIG bileşenlerinden değildir?

Cevap: E) Klinik karar verme

Açıklama: Klinik karar verme, TIG sisteminin bileşenleri arasında yer almaz.

#4. ICD-O hangi yıl yayınlanmıştır?

Cevap: B) 1976

Açıklama: ICD-O, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1976 yılında yayınlanmıştır.

#5. ICD-10’da bölüm içindeki belli hastalıkların bir araya getirilmesi ile aşağıdakilerden hangisi oluşur?

Cevap: D) Blok

Açıklama: ICD-10’da, bölüm içindeki hastalıklar bloklar halinde gruplandırılır.

#6. TIG hangi yıldan itibaren geri ödemelerde kullanılmaya başlamıştır?

Cevap: C) 1980

Açıklama: TIG, 1980 yılından itibaren geri ödemelerde kullanılmaya başlanmıştır.

#7. Aşağıdakilerden hangisi zihinsel rahatsızlıklar için tanısal rehberin eksenlerinden değildir?

Cevap: B) Major tanı

Açıklama: Major tanı, zihinsel bozuklukların rehberinde bir eksen olarak yer almamaktadır.

#8. Ölüm nedenleri olarak ilk liste hangi yıl sunulmuştur?

Cevap: B) 1893

Açıklama: Ölüm nedenlerine ilişkin ilk istatistiksel liste 1893 yılında sunulmuştur.

#9. Aşağıdakilerden hangisi ICD'nin sağladığı olanaklardan değildir?

Cevap: E) Doğru tanı koyabilme

Açıklama: ICD, hasta kayıtları ve takibi için bir standart sunar ancak doğrudan doğru tanı koyma yeteneği sağlamaz.

#10. Uluslararası Temel Sağlık Hizmetleri Sınıflandırması (ICPC) kaç eksenli bir yapıya sahiptir?

Cevap: A) 2

Açıklama: ICPC, iki eksenli bir sınıflandırma sistemidir.

TESTi BiTiR, PUANINI GÖR

SONUÇ

-

Tıbbi Dokümantasyon Ünite -14

ICD Kodlama Sistemleri ve DRG (TIG-Teşhis İlişkili Gruplar)

Tıbbi Dokümantasyon Ünite -14

ICD Kodlama Sistemleri ve DRG (TIG-Teşhis İlişkili Gruplar)

Share your score!
Tweet your score!
Share to other

HD Quiz powered by harmonic design

ICD Kodlama Sistemleri ve DRG (TIG-Teşhis İlişkili Gruplar)

ICD Kodlama Sistemleri ve DRG (Teşhis İlişkili Gruplar)

Giriş

Sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak, kaynak kullanımını optimize etmek ve hizmetlerin verimliliğini sağlamak amacıyla sınıflandırma sistemlerinin önemi giderek artmaktadır. Başlangıçta, sağlık alanında ortak bir dil oluşturmak için geliştirilen sınıflandırma sistemleri, zamanla maliyet ve kaynak yönetimi gibi alanlarda da kullanılmaya başlanmıştır. Bu sistemlerin doğru ve eksiksiz uygulanması, tıbbi sekreterlerden hastane yöneticilerine kadar tüm sağlık profesyonelleri için kritik bir görev haline gelmiştir.

Sınıflandırma Sistemlerinin Tarihçesi

Sınıflandırma sistemleri, sağlık yönetimi ve tıbbi bilgi sistemlerinin önemli bir bölümünü oluşturur. Bu sistemler içinde en yaygın olarak kullanılan ICD (International Classification of Diseases) yani Hastalıkların Uluslararası Sınıflandırılması, sağlık hizmetleri sunumunda kritik bir rol oynar. ICD, hastalık ve ölüm kayıtlarının tutulması, hasta kayıtlarının düzenli bir şekilde arşivlenmesi ve sağlık alanındaki uluslararası çalışmalarda ortak bir dil oluşturulmasına katkıda bulunur.

ICD sistemi, istatistiksel sınıflandırma esasına dayanır ve hastalıkları benzerliklerine göre gruplandırır. Örneğin, ICD sayesinde çeşitli sağlık durumları, hasta takibi, kaynak yönetimi ve uluslararası sağlık politikalarının geliştirilmesi amacıyla istatistiksel olarak analiz edilebilir. Bunun yanı sıra ICD, tıbbi kodlama ve hastalık tanılarının doğru bir şekilde kaydedilmesine yardımcı olur.

ICD’nin Tarihsel Gelişimi

ICD’nin kökeni 1629 yılına, Londra’da oluşturulan “London Bills of Mortality” listesine kadar uzanır. Bu listede ölüm nedenleri sıralanmıştır. 1893’te Uluslararası İstatistik Enstitüsü (ISI), ölüm istatistiklerinin uluslararası bir standarda kavuşmasını sağlamak için ICD’nin temelini oluşturmuştur. 1948 yılında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), ICD’nin sorumluluğunu üstlenmiştir ve sistemin geliştirilmesine liderlik etmiştir.

ICD’nin altıncı revizyonu 1948’de, Paris’te yapılmış olup ölüm ve hastalık nedenlerinin sınıflandırılması genişletilmiştir. ICD’nin bu revizyonları, sınıflamanın kapsamını genişleterek sadece ölüm nedenlerini değil, hastalık nedenlerini de kapsar hale getirmiştir. Ayrıca hastalıkların daha iyi sınıflandırılabilmesi için etiyolojik ve topografik temellere dayanan sınıflamalar geliştirilmiştir.

Farklı Sınıflandırma Sistemleri

ICD’nin dışında sağlık sektöründe kullanılan birkaç önemli sınıflandırma sistemi daha vardır:

– ICPC (Uluslararası Temel Sağlık Hizmetleri Sınıflandırması): Birinci basamak sağlık hizmetlerinde yaygın olarak kullanılır ve tanılarla birlikte tedavi, laboratuvar testleri gibi bileşenleri de kapsar.

– DSM (Zihinsel Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel Rehberi): Zihinsel rahatsızlıkların sınıflandırılması için kullanılan bir sistemdir. DSM-IV ve DSM-V versiyonları, uluslararası düzeyde zihinsel hastalıkların tanımlanmasında önemli bir rol oynamaktadır.

– SNOMED (Sistematik İnsan ve Veterinerlik Tıbbı Terimleri): Tıbbi terimlerin sınıflandırılmasında kullanılan geniş kapsamlı bir sistemdir ve farklı sağlık durumlarını ayrıntılı bir şekilde kodlama imkanı sunar.

ICD Sistemlerinin Yapısı ve Kullanımı

ICD-10, Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanan en güncel versiyondur. ICD-10’un sınıflama yapısında dört ana düzey bulunur:

1- Birinci Düzey: Hastalıkların genel sınıflandırıldığı bölümleri içerir. Örneğin, enfeksiyon hastalıkları, neoplazmlar ve zihinsel bozukluklar gibi geniş kategoriler bu düzeyde yer alır.

2- İkinci Düzey: Bölümler içinde yer alan spesifik hastalık gruplarını içeren bloklardır. Örneğin, solunum yolu enfeksiyonları gibi gruplar bu düzeyde yer alır.

3- Üçüncü Düzey: Belirli hastalıkların üç basamaklı kodlarla sınıflandırıldığı düzeydir. Örneğin, A00 kolera, A01 tifo ve paratifo gibi.

4- Dördüncü Düzey: Üç basamaklı kodların daha ayrıntılı hale getirildiği düzeydir. Bu düzeyde hastalıklar daha spesifik alt kategorilere ayrılır.

ICD sistemi, hastalıkların ve sağlık sorunlarının kayıt altına alınmasını kolaylaştırır ve bu sayede uluslararası düzeyde sağlık istatistiklerinin toplanmasını mümkün kılar. ICD-10 ile birlikte sağlık istatistiklerinin standardize edilmesi ve daha kolay erişilebilir hale getirilmesi hedeflenmiştir.

Teşhis İlişkili Gruplar (DRG)

Teşhis İlişkili Gruplar (TİG/DRG), sağlık hizmetlerinde kaynakların verimli kullanılmasını sağlamak amacıyla geliştirilen bir vaka sınıflama sistemidir. 1970’lerde ABD’de Yale Üniversitesi’nde geliştirilen bu sistem, sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak ve maliyet etkinliği sağlamak amacıyla kullanılmaya başlanmıştır.

TİG, hastane maliyetlerinin hastaların tanılarına ve işlemlerine göre sınıflandırılmasını sağlar. Her hasta benzersizdir; bu nedenle her hastanın tanılarına, risk faktörlerine ve sosyo-ekonomik durumuna göre sınıflandırılması gerekmektedir. Bu gruplar, benzer klinik özellikler taşıyan hastaların bir araya getirilmesini sağlar ve kaynak kullanımının daha etkin yönetilmesine olanak tanır.

Türkiye’de TİG sisteminin uygulanmasına yönelik ilk çalışmalar, 2005 yılında Hacettepe Üniversitesi’nde başlamıştır ve Avustralya modeli temel alınarak geliştirilmiştir. TİG, hastanelerde klinik kodlama ve finansal yönetim için önemli bir sistem haline gelmiştir.

Sonuç

ICD kodlama sistemleri ve Teşhis İlişkili Gruplar (DRG), modern sağlık hizmetlerinin etkin bir şekilde yönetilmesini sağlayan kritik araçlardır. Bu sistemler, sağlık hizmetlerinde kaliteyi artırmanın yanı sıra kaynak kullanımının verimli bir şekilde yönetilmesine de olanak tanır. Sağlık çalışanlarının bu sistemleri doğru ve eksiksiz bir şekilde uygulaması, sağlık yönetiminin başarısı için hayati öneme sahiptir.

@lolonolo_com

ICD Kodlama Sistemleri ve DRG (TIG-Teşhis İlişkili Gruplar)

ICD Kodlama Sistemleri ve DRG (TIG) Üzerine Sorular

1- Aşağıdakilerden hangisi ICD’nin sağladığı olanaklardan değildir?

A) Hasta kaydının düzenli tutulması
B) Ortak dil oluşumu
C) Hasta takibi
D) Kaynak yönetimi
E) Doğru tanı koyabilme

Cevap: E) Doğru tanı koyabilme

Açıklama: ICD, hasta kayıtları ve takibi için bir standart sunar ancak doğrudan doğru tanı koyma yeteneği sağlamaz.

2- Ölüm nedenleri olarak ilk liste hangi yıl sunulmuştur?

A) 1938
B) 1893
C) 1629
D) 1946
E) 1952

Cevap: B) 1893

Açıklama: Ölüm nedenlerine ilişkin ilk istatistiksel liste 1893 yılında sunulmuştur.

3- Ölüm nedenleri ve hastalık listesinin 6. revizyonu için hangi şehirde kongre gerçekleştirilmiştir?

A) Londra
B) Chicago
C) Paris
D) İstanbul
E) Genova

Cevap: C) Paris

Açıklama: ICD’nin 6. revizyonu Paris’te yapılmıştır.

4- Uluslararası Temel Sağlık Hizmetleri Sınıflandırması (ICPC) kaç eksenli bir yapıya sahiptir?

A) 2
B) 3
C) 4
D) 5
E) Tek eksenli

Cevap: A) 2

Açıklama: ICPC, iki eksenli bir sınıflandırma sistemidir.

5- Aşağıdakilerden hangisi zihinsel rahatsızlıklar için tanısal rehberin eksenlerinden değildir?

A) Kişilik bozuklukları
B) Major tanı
C) Klinik bozukluklar
D) Mental bozukluğa ek olarak bulunan tıbbi durumlar ve fiziksel bozukluklar
E) Hastanın iş-sosyal-psikolojik işlevselliğinin 100 üzerinden değerlendirilmesi

Cevap: B) Major tanı

Açıklama: Major tanı, zihinsel bozuklukların rehberinde bir eksen olarak yer almamaktadır.

6- ICD-O hangi yıl yayınlanmıştır?

A) 1960
B) 1976
C) 1983
D) 1990
E) 2010

Cevap: B) 1976

Açıklama: ICD-O, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1976 yılında yayınlanmıştır.

7- ICD-10 kaç ciltten oluşur?

A) 1
B) 2
C) 3
D) 4
E) 5

Cevap: C) 3

Açıklama: ICD-10 üç ciltten oluşur; tanı listeleri, kullanma kılavuzu ve alfabetik dizin.

8- ICD-10’da bölüm içindeki belli hastalıkların bir araya getirilmesi ile aşağıdakilerden hangisi oluşur?

A) Düzey
B) İçerik
C) Kısım
D) Blok
E) Sütun

Cevap: D) Blok

Açıklama: ICD-10’da, bölüm içindeki hastalıklar bloklar halinde gruplandırılır.

9- TIG hangi yıldan itibaren geri ödemelerde kullanılmaya başlamıştır?

A) 1960
B) 1970
C) 1980
D) 1990
E) 2000

Cevap: C) 1980

Açıklama: TIG, 1980 yılından itibaren geri ödemelerde kullanılmaya başlanmıştır.

10- Aşağıdakilerden hangisi TIG bileşenlerinden değildir?

A) Gruplama
B) Klinik kodlama
C) Maliyetlendirme
D) Kalite ve izleme
E) Klinik karar verme

Cevap: E) Klinik karar verme

Açıklama: Klinik karar verme, TIG sisteminin bileşenleri arasında yer almaz.

ICD Kodlama Sistemleri ve DRG (TIG-Teşhis İlişkili Gruplar)

Auzef Tıbbi Dokümantasyon

Editor

Editör

error: Kopyalamaya Karşı Korumalıdır!