DGS-2018 Sözel Soruları-Online Deneme Sınavı

#1. Gençler eskiye göre haber ve bilgiyle daha çok ilgililer ama neyin haber olduğuna kendileri karar veriyorlar. Haberi istedikleri kaynaktan, istedikleri zaman alıyorlar. Eskiden okur, haberin kendisine gelmesini beklerdi. Şimdi ise haber okuru bekliyor. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

#2. CÜMLEDEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLECEK YARGIYI BULUNUZ. Türkiye’deki festivallerin tanıdık siması İskandinav yönetmen Bernt Hamer’e ait Eggs filmi, Toronto Film Festivali’nde Uluslararası Eleştirmenler Ödülü’ne layık görüldüğü 1995 yılında, Moskova Film Festivali’nde de en iyi film ödülünü kazanmıştır.

#3. Bir öğrenci, kütüphaneden ödünç aldığı A, B, C, D, E, F ve G kitaplarını belli bir sırada okumuştur. Bu kitaplardan bazıları roman, bazıları ise hikâye türündedir. Öğrencinin kitapları okuma sırasına ve kitapların türüne ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: • Aynı türde art art arda ikiden fazla kitap okumamıştır. • İkinci ve üçüncü sırada okuduğu kitaplar, hikâye türündedir. • B ve D kitapları, roman türündedir. • Dördüncü sırada E kitabını okumuştur. • F kitabından hemen önce C kitabını, hemen sonra da B kitabını okumuştur. Aşağıdaki kitaplardan hangileri kesin olarak farklı türdedir?

#4. Tanınmış bir tarihçi olan Michel de Certeau, bir bilim dalının kesin hatlarla belirlenmiş kurallarının uzağında; ister üniversite, ister kilise, ister devlet olsun her tür kurumun yerleşik mantığının dışında kalmayı tercih eden bir dehadır. İlgilendiği ve hakkında derin bilgilere sahip olduğu konuların çok geniş bir yelpazede olması ve uyguladığı bilimsel yöntemleri sürekli çeşitlendirmesi sayesinde Certeau, bizi doğru sandığımız yolumuzdan döndürür, farklı yollara götürür. XVI. ve XVII. yüzyıl din akımları hakkında bilim dünyasına kazandırdığı eserleriyle saygın bir bilgin olmasının yanı sıra Certeau, tarihçilik uğraşına yönelttiği keskin ve açık eleştirileriyle de kendisinden çekinilen bir bilim kuramcısıdır. Bu parçadan hareketle Michel de Certeau ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

#5. I. Diğerlerinden farklı olarak Maxwell’in doğa felsefesi; İskoç Aydınlanmasının, Sanayi Devriminin ve Alman felsefesinin etkisi altındaydı. II. Zaten onun fiziğe yaptığı önemli katkılarda da matematik, dil ve felsefe alanlarındaki hâkimiyetinin öne çıktığı görülür. III. Üstelik onun bu doğa felsefesi, günümüzde farklı inceleme alanları olarak özelleşmiş konuların bir bileşkesiydi. IV. İçinde matematik, deneysel fizik, metafizik ve mantıktan tutun da dil felsefesi, bilişsel psikoloji, estetik, teoloji, siyasi ekonomi ve fizyolojiye kadar ne ararsanız vardı. V. Modern matematiksel fiziğin tarihinde üç kilit isim vardır: Isaac Newton. Albert Einstein ve James Clerck Maxwell. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci olur?


#6. Birçoğumuz Kara Şimşek dizisindeki akıllı otomobil KITT gibi her şeyi bilen bir aracın hayalini kurmuşuzdur. Son yıllarda hızını artıran sürücüsüz araç çalışmaları ise bunun yakın bir gelecekte bir düş olmaktan çıkacağını gösteriyor. Bu çalışmaların öncüsü olan Tesla firması tarafından autopilot özelliğine sahip araçlar üretildi. Ancak bu araçlarda henüz bir otomatik pilot var denilemez çünkü aracın gelişim süreci devam ettiği için araçta tetikte ve elleri direksiyonda olması gereken bir sürücüye ihtiyaç duyulmakta. Birçok teknolojik donanıma rağmen aracın deneme sürüşlerinin birinde ölümlü bir kaza yaşandı. Autopilot özelliğine sahip araç otoyoldan geçen bir tıra çarptı ve aracın sürücüsü hayatını kaybetti. Kaza sonrası Tesla’nın açıkladığı ilk rapora göre otomobilin acil fren sistemi tırın beyaz renkli dorsesini parlak gökyüzünden ayırt edemedi ve bu nedenle araç frene basmadı. Teknik olarak sorun burada. Ancak en önemli husus ise aracın tıra çarpmak üzere olduğunu gören şoförün de kayıtsız kalmasıydı. Yani sorun yapay zekâda değil, bu zekâya koşulsuz bağlanan insan zekâsındaydı. Bu parçada autopilot özelliğine sahip araçlarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir?

#7. CÜMLEDEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLECEK YARGIYI BULUNUZ. Kültürler arası uyarlamalarıyla dikkat çeken Metin Erksan’ın İntikam Meleği adıyla da bilenen 1976 yapımı filmi Kadın Hamlet, Shakespeare’in XII. yüzyılda yaşamış Danimarkalı bir prensin trajedisini anlatan ünlü oyunu Hamlet’in hem kadın hem de Türk olan bir kahramana uyarlanmış hâlidir.

#8. XIX. yüzyıl başlarında Paris şehir planlamacıları, bakımsızlığından dolayı Notre Dame Katedrali’ni yıktırmak istemişler. Ancak dönemin sanatçıları bu yapının yıkılması yerine yenilenmesinin daha uygun olacağını düşünmüşler. Bunun üzerine ünlü Fransız yazar Victor Hugo, halkın ilgisini buraya çekmek için Notre Dame’ın Kamburu adlı romanını yazmış ve bu eserden sonra katedral yıkılmayarak yenilenmiştir. Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

#9. (I) Dünyada kullanılan ilk madenî para, Çin’de MÖ 900’lü yıllarda deniz kabuğu biçiminde yapılmıştır. (II) Standart ağırlığa, dolayısıyla bir birim değere sahip ilk sikkeler ise MÖ 600’lü yıllarda Lidyalılar tarafından kullanılmaya başlanmıştır. (III) Lidya sikkelerinde kullanılan hayvan, insan ve bitki motifleri yerlerini zaman zaman tanrı ve tanrıçalara bırakmıştır. (IV) Saf altın ve gümüş karışımı olan bu sikkeler, dünyanın ilk madenî paraları olarak ticarette takas yerine satın alma yöntemlerinin yaygınlaşmasını sağlamıştır. (V) Lidyalıların mal ve hizmet alımında sikke kullanımı, iş hayatında yarattığı ticari düzen nedeniyle daha sonra Anadolu’ya hâkim olan Persler tarafından da devam ettirilmiştir. Hangisi anlam bütünlüğünü bozuyor?

#10. I. Şehre beyaz örtü çok erken inmeye başlar ve Palandöken Dağı’nın heybeti, görenleri kendine hayran bırakır. II. Avrupa Gençlik Kış Olimpiyatları gibi çok önemli kış sporu etkinliklerine ev sahipliği yapan merkez, yılın 150 günü karla örtülüdür. III. Lezzetli cağ kebabının ve gösterişli Oltu taşının diyarı olan Erzurum, Türkiye’de adı kış ile özdeşleşmiş şehirlerin başında gelir. IV. Bu sayede aralık ayından mayıs ayına kadar süren çeşitli etkinliklerle kayak sezonu devam eder. V. Bu dağda bulunan ve başlangıç noktası 2200 metrede olan Palandöken Kayak Merkezi, bir kartal yuvasını andırır. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü olur?


#11. NUMARALANMIŞ SÖZLERİN VEYA CÜMLELERİN ANLAMLI BİR BÜTÜN OLUŞTURMASI İÇİN HANGİLERİNİN BİRBİRİYLE YER DEĞİŞTİRMESİ GEREKTİĞİNİ BULUNUZ. I. Kurtlar, hemen tüketmeyecekleri yiyeceklerini toprağın altına gömerek bozulmasını önleyip korurlar. II. Toprağa gömme yöntemi aynı zamanda leş yiyen kuşları da yiyecekten uzak tutar. III. Mükemmel bir koku duyusuna sahip kurtlar ise yiyeceklerini sakladıkları yeri hemen bulabilirler. IV. Leşçil kuşların koku alma duyusu zayıf olduğundan toprak altında saklanan etin yerini belirleyemezler. V. Kurt soyundan gelen ve yine gelişmiş koku duyusuna sahip köpeklerde yiyeceklerini aynı yöntemle saklar.

#12. Avustralya’nın Melbourne kentinde yaşayan yüzlerce kişi, kasım ayında meydana gelen güçlü bir fırtınanın hemen ardından solunum yetmezliği şikâyetiyle hastanelere kaldırıldı. Daha önce Kanada, İngiltere ve İtalya’da da benzer bir durum yaşanmıştı. 1994’te Londra’da meydana gelen fırtınayı izleyen birkaç saat içinde 640 kişi için acil servis kaydı yapılmış, bu hastaların bir kısmı uzun süreli tedavi görmek zorunda kalmıştı. Uzun süren çalışmaların ardından bu “günübirlik salgın”ların aslında birer “fırtına astımı” olduğu ve fırtına sırasında havadaki nemi aniden emen polenlerin parçalanıp havaya karışmasıyla ortaya çıktığı açıklandı. Açıklamaya göre havaya karışan ve nefes yoluyla akciğerlerimize kadar ilerleyen minik polen parçacıkları geçici nefes darlığını tetikliyor. Uzmanlar öncelikle kronik astım hastaları ve solunum problemleri yaşayanlar olmak üzere herkesin fırtınayı izleyen ilk birkaç saati evinde geçirmesini öneriyor. Bu parçaya göre fırtına astımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

#13. (I) Orta Çağ’a kadar Batı toplumundaki çoğu yetişkinin zihninde çocukluk kavramı diye bir olgu yoktu. (II) Çocuklar 6-7 yaşlarına kadar bebek kabul edilirdi; hatta çoğunlukla sosyal statüsü olmayan, istenmeyen ve ihmal edilen bireyler olarak görülürlerdi. (III) Çocuklar yedi yaşına ulaştığında ise genellikle onlara küçük yetişkinler olarak yaklaşılırdı. (IV) Bu bakış açısı o döneme ait resimlere de yansıtılmıştı. (V) Çocuklar bu resimlerde ailelerinin yanlarında sakin oturan yetişkin yüzlü bireyler olarak resmedilmişlerdi. (VI) Bu algıya bağlı olarak çocuklar yetişkin gibi davranmaya çalışırlardı. (VII) Günümüzde, aynı bakış açısı hâlâ bazı yetişkinler arasında devam etmektedir. (VIII) Ayrıca kaynaklara göre Orta Çağ’daki hayatın sıkıntılarına karşın çocuklarının yaşamlarını çocuk gibi sürdürebilmeleri için büyük fedâkârlıklar yapan birçok ebeveyn de bulunmaktadır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri arasında bir neden-sonuç ilişkisi vardır?

#14. Bugün edebiyatımızın gözlemlenen ilginç yanlarından biri de yazarlarımızın arasındaki sevgi bağının giderek azalmış, yitip gitmiş olmasıdır. Bu da, bir yerde, edebiyat sevgimizin yitmesine kadar uzanan sonuçlar doğuruyor. Bir şairin şairleri ve şiiri, bir ressamın başka ressamları ve resmi sevmeyişi düşünülebilir mi? Sanat uğraşı bir yerde belli bir sanatçılar kümesinin veya kuşağının ortak izlerini de taşımaz mı? Dostoyevski, Gogol’a hayran değil miydi? Victor Hugo, Chateaubriand’ın yapıtlarını sevgiyle okumuyor muydu? Başka sanatçıları sevmeyen, hiçbir hayranlık duygusu kalmamış bir sanatçı artık ölmüş bir sanatçıdır. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez?

#15. Bir kişi Beren, Cem, Defne ve Emre adlı arkadaşlarına anahtarlık, gözlük, parfüm ve saat hediye etmiştir. Hediye edilen ürünlere ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: • Her bir arkadaşına, aynı üründen sadece bir tane hediye etmiştir. • Arkadaşlarından sadece Beren’e üç ürün hediye etmiştir. • Defne’ye yalnızca bir hediye vermiştir. • Gözlüğü yalnızca Emre’ye hediye etmiştir. • Toplam iki anahtarlık hediye etmiştir. • Bir arkadaşına sadece anahtarlık ve parfüm hediye etmiştir. Aşağıdakilerden hangisi kesin olarak doğrudur?


#16. Rembrandt, gözlemlerini Leonardo veya Dürer gibi kayıt altına almadı. Sözleri sonraki kuşaklara aktarılan Michelangelo gibi hayranlık duyulan bir deha olmadı. Zamanının ünlü uzmanlarıyla yazışmış Rubens gibi usta bir diplomat da değildi. Yine de Rembrandt’ı diğer büyük ustalara oranla daha yakından tanıdığımızı hissederiz. Bunun nedeni, sanatçının yaşamını kendi portreleriyle belgelemiş olmasıdır. Sanatında henüz kendini göstermeye başladığı yeni yetme çağlarından, büyük başarılara imza attığı olgunluk çağına değin ürettiği portreler, bize Rembrandt’ın benzersiz bir otobiyografisini sunar. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?

#17. Sezgilerimizin bizi sürekli farklı kişiler tarafından beğeni ya da eleştiri ile gözlendiğimiz yanılgısın düşürmesine sahne ışığı etkisi denir. Kendimize çok odaklanmamızdan kaynaklanan bu yanılgının ironik yanı ötekinin fikirlerine atfettiğimiz anlamdır. Bu parçaya göre sahne ışığı etkisinin oluşma nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

#18. spermeçet balinaları tıkırtılar çıkararak anlaşıyor. 10-12 üyeli küçük İspermeçet gruplarını inceleyen yeni bir çalışma, yavruların bu tıkırtıları çevrelerindeki diğer balinalardan öğrendiklerini gösteriyor. Daha önceki araştırmalar da benzer şekilde yunusların, primatların, kuşların ve başka birkaç hayvan türünün nesiller arası bilgi ve deneyim aktarımı yapabildiklerini iddia etmişti. Karmaşık bir kültür yapısının sadece insanlara has olduğuna dair yersiz kibrimizi sarsan liste gün geçtikçe kabarıyor! Bu parçanın yazarı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

#19. (I) Batıl inançlar, eski inançlardan evrilerek günümüze ulaşmıştır. (II) Birçok batıl inancın ismi, eski pagan inançlara dayanıyor. (III) Bir zamanlar taşıdıkları anlam çoktan ortadan kalkmış olsa da bu inançlar varlıklarını bir şekilde hâlen sürdürüyor. (IV) Örneğin, eski inançlarda bir tanrıça olarak kabul edilen Ay, bugün bizim için sadece Dünya’nın uydusu. (V) Ancak yine de yeni ay çıktığında dilek tutmayı veya sevdiğimiz insanın yüzüne bakmayı sürdürüyoruz. (VI) Benzer bir şekilde eski inançlarda kişi hapşırdığı zaman ruhun bedenden çıktığına inanıldığı için bugün hapşıran birine “çok yaşa” diyoruz. hangisi anlam bütünlüğünü bozuyor?

#20. Pek çok farklı kuş türü, kuvvetli hafızaları sayesinde sayısız sözcük öğrenebilir ve öğrendikleri sözcükleri tekrar edebilir. Kuşlar sınıfı içerisinde, beyin sistemi en gelişmiş canlılardan olan papağanlar ise insan hareketlerini de ezberleyerek bir süre önce öğrendikleri sözcükler ile belli eylemler arasında nedensonuç ilişkileri kurabilir. Bu sayede öğrendikleri sözcükleri anlamsızca tekrar etmeyi bırakıp örneğin kapı çaldığında “kim o”, telefon çaldığında “alo” demeyi kavrayabilir. Fakat tüm diğer kuşlar gibi papağanlarda ceza ve ödüle dayalı yönlendirmeleri anlamlandıramaz. Bu yüzden de, örneğin bir köpeğe kıyasla, eğitilmeleri oldukça güçtür ve zaman alır. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?


#21. I. zaman bir güç problemi olduğunu II. hepten güçsüz olduğunu görerek III. edebî miras probleminin aynı IV. daha az güçlü, bazılarının V. bazı yapıtların daha güçlü, bazılarının VI. bu probleme yaklaşmalıyız Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü olur?

#22. (I) Bağırsak bakterilerinin beyin üzerindeki etkilerini gösteren bilimsel çalışmalardan esinlenen araştırmacılar, 60 dişi fareyi gebelikleri boyunca yüksek miktarda yağ içeren gıdalarla beslemiş. (II) Doğumdan üç hafta sonra annelerinden ayrılan ve normal gıdalarla beslenmeye başlanan yavrularda bir ay sonra otizmle ilişkilendirilen davranış bozuklukları görülmüş. (III) Araştırmacılar sağlıksız, yağlı gıdalarla beslenen anne farelerin yavrularıyla sağlıklı beslenenlerin yavrularının bağırsaklarındaki bakteriler arasında birtakım farklılıklar tespit etmiş. (IV) Davranış bozuklukları görülen farelerin bağırsaklarında bazı bakteri türlerinin diğerlerine kıyasla sayıca çok az olduğu gözlenmiş. (V) Öte yandan otizmin Lactobacillus reuteri gibi bazı bakteri türlerinin sayısının az olmasından kaynaklandığı bilindiğinden elde edilen bu sonuçların gelecekte otizmin tedavisinde yararlı olacağı düşünülüyor. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?

#23. VERİLEN CÜMLEDEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLECEK YARGIYI BULUNUZ. Bu yıl getirilen, tüm yarışmacıların araçların motor, ateşleme ve batarya yönetim sistemi gibi önemli parçalarının kendilerinin tasarlayıp üretmesi şartı, firmalara duyuruldu.

#24. İklim her geçen gün yeni bir yüzünü gösteriyor ve dünyanın farklı köşelerinde kaosa, yıkıma ve hepsinden önemlisi ölümlere neden oluyor. Hindistan’- da erken ve şiddetli gelen muson yağmurları ani su baskınlarına yol açıp kasabaları yerle bir ederken Çin’de yağan dev dolu taneleri, tarımda yaşattığı devasa zararlar bir yana, pek çok kişinin de ölümüne yol açıyor. Son on yıl, gözlemcilerin dahi beklemediği ve hortumlara tanıklık etti. Uzmanlar dünyanın ısındığını zaten biliyor. Ancak bu yıkım artışıyla birlikte artık küresel ısınmanın iklim üzerindeki etkilerini anlayabilecek çalışmaları yapma konusunda zamana karşı yarışıyorlar. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

#25. Bir kişi Beren, Cem, Defne ve Emre adlı arkadaşlarına anahtarlık, gözlük, parfüm ve saat hediye etmiştir. Hediye edilen ürünlere ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: • Her bir arkadaşına, aynı üründen sadece bir tane hediye etmiştir. • Arkadaşlarından sadece Beren’e üç ürün hediye etmiştir. • Defne’ye yalnızca bir hediye vermiştir. • Gözlüğü yalnızca Emre’ye hediye etmiştir. • Toplam iki anahtarlık hediye etmiştir. • Bir arkadaşına sadece anahtarlık ve parfüm hediye etmiştir.Aşağıdakilerden hangisi kesin olarak yanlıştır?


#26. (I) Bağırsak bakterilerinin beyin üzerindeki etkilerini gösteren bilimsel çalışmalardan esinlenen araştırmacılar, 60 dişi fareyi gebelikleri boyunca yüksek miktarda yağ içeren gıdalarla beslemiş. (II) Doğumdan üç hafta sonra annelerinden ayrılan ve normal gıdalarla beslenmeye başlanan yavrularda bir ay sonra otizmle ilişkilendirilen davranış bozuklukları görülmüş. (III) Araştırmacılar sağlıksız, yağlı gıdalarla beslenen anne farelerin yavrularıyla sağlıklı beslenenlerin yavrularının bağırsaklarındaki bakteriler arasında birtakım farklılıklar tespit etmiş. (IV) Davranış bozuklukları görülen farelerin bağırsaklarında bazı bakteri türlerinin diğerlerine kıyasla sayıca çok az olduğu gözlenmiş. (V) Öte yandan otizmin Lactobacillus reuteri gibi bazı bakteri türlerinin sayısının az olmasından kaynaklandığı bilindiğinden elde edilen bu sonuçların gelecekte otizmin tedavisinde yararlı olacağı düşünülüyor.Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir öngörü söz konusudur?

#27. (I) Orta Çağ’a kadar Batı toplumundaki çoğu yetişkinin zihninde çocukluk kavramı diye bir olgu yoktu. (II) Çocuklar 6-7 yaşlarına kadar bebek kabul edilirdi; hatta çoğunlukla sosyal statüsü olmayan, istenmeyen ve ihmal edilen bireyler olarak görülürlerdi. (III) Çocuklar yedi yaşına ulaştığında ise genellikle onlara küçük yetişkinler olarak yaklaşılırdı. (IV) Bu bakış açısı o döneme ait resimlere de yansıtılmıştı. (V) Çocuklar bu resimlerde ailelerinin yanlarında sakin oturan yetişkin yüzlü bireyler olarak resmedilmişlerdi. (VI) Bu algıya bağlı olarak çocuklar yetişkin gibi davranmaya çalışırlardı. (VII) Günümüzde, aynı bakış açısı hâlâ bazı yetişkinler arasında devam etmektedir. (VIII) Ayrıca kaynaklara göre Orta Çağ’daki hayatın sıkıntılarına karşın çocuklarının yaşamlarını çocuk gibi sürdürebilmeleri için büyük fedâkârlıklar yapan birçok ebeveyn de bulunmaktadır. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

#28. Yüzgeçleri için insanlar tarafından avlanan bazı köpekbalığı türleri —– olsa da yaban hayat hakları savunucusu WildAid grubunun hazırladığı son raporda, sadece Çin’de yüzgeç talebinin azalmasıyla bile bu durumun düzeltilebileceği belirtiliyor.

#29. Bir öğrenci, kütüphaneden ödünç aldığı A, B, C, D, E, F ve G kitaplarını belli bir sırada okumuştur. Bu kitaplardan bazıları roman, bazıları ise hikâye türündedir. Öğrencinin kitapları okuma sırasına ve kitapların türüne ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: • Aynı türde art art arda ikiden fazla kitap okumamıştır. • İkinci ve üçüncü sırada okuduğu kitaplar, hikâye türündedir. • B ve D kitapları, roman türündedir. • Dördüncü sırada E kitabını okumuştur. • F kitabından hemen önce C kitabını, hemen sonra da B kitabını okumuştur. Buna göre, I. A, II. C, III. E kitaplarından hangileri hikâye türünde olabilir?

#30. Bir öğrenci, kütüphaneden ödünç aldığı A, B, C, D, E, F ve G kitaplarını belli bir sırada okumuştur. Bu kitaplardan bazıları roman, bazıları ise hikâye türündedir. Öğrencinin kitapları okuma sırasına ve kitapların türüne ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: • Aynı türde art art arda ikiden fazla kitap okumamıştır. • İkinci ve üçüncü sırada okuduğu kitaplar, hikâye türündedir. • B ve D kitapları, roman türündedir. • Dördüncü sırada E kitabını okumuştur. • F kitabından hemen önce C kitabını, hemen sonra da B kitabını okumuştur. Öğrencinin kitap okuma sırasına ilişkin aşağıdakilerden hangisi kesin olarak yanlıştır?


#31. Giselle, romantik balenin en önemli örneklerinden biridir. Gerek konusu, gerek koreografisi, gerekse dekor ve kostümleri ile tam bir klasik baledir. Tüm toplulukların repertuvarında olan bu eseri sergilemek, mutlaka her dansçının gönlünde yatar. İki perdelik bu eserin birinci ve ikinci perdesi, iki farklı bale gibidir. İlk perdede çok fazla dans yer almazken ikinci perde tamamen danslar üzerine kuruludur. Giselle, klasik balenin en zorlu danslarından biridir. Çünkü tüm dansçıların adeta uçarcasına dans etmesi gerekir ve özellikle baş dansçının çok iyi dengeye ve sağlam sıçrayışlara sahip olması beklenir. Giselle balesinin kayda değer başka özellikleri ise giyilen tütülerin uzunluğu ve dansçıların kollarının duruşudur. Bu parçada Giselle balesi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

#32. Avustralya’nın Melbourne kentinde yaşayan yüzlerce kişi, kasım ayında meydana gelen güçlü bir fırtınanın hemen ardından solunum yetmezliği şikâyetiyle hastanelere kaldırıldı. Daha önce Kanada, İngiltere ve İtalya’da da benzer bir durum yaşanmıştı. 1994’te Londra’da meydana gelen fırtınayı izleyen birkaç saat içinde 640 kişi için acil servis kaydı yapılmış, bu hastaların bir kısmı uzun süreli tedavi görmek zorunda kalmıştı. Uzun süren çalışmaların ardından bu “günübirlik salgın”ların aslında birer “fırtına astımı” olduğu ve fırtına sırasında havadaki nemi aniden emen polenlerin parçalanıp havaya karışmasıyla ortaya çıktığı açıklandı. Açıklamaya göre havaya karışan ve nefes yoluyla akciğerlerimize kadar ilerleyen minik polen parçacıkları geçici nefes darlığını tetikliyor. Uzmanlar öncelikle kronik astım hastaları ve solunum problemleri yaşayanlar olmak üzere herkesin fırtınayı izleyen ilk birkaç saati evinde geçirmesini öneriyor. Bu parçaya göre uzmanların herkesin fırtınayı izleyen saatleri evinde geçirmesini önermesinin sebebi aşağıdakilerden hangisidir?

#33. Edebiyat eserlerinin sinemaya uyarlanırken neleri kaybettiğine odaklanmak sinema eleştirmenine bir şey kazandırmaz. Oysa bu süreçte görselliğin hangi yeni anlatım olanaklarını sunduğu, sinemanın teknik olanaklarıyla anlatının nasıl zenginleştirildiği ve film olarak yeniden kurgulanırken edebiyat eserine sinema sanatına özgü büyünün nasıl katıldığı gibi noktalara odaklanmak gerekir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?

#34. Bertolt Brecht’in tiyatro anlayışı, Aristoteles’in tiyatro anlayışının tersine, seyircisinin oyunun kahramanıyla özdeşleşmesinin yerine olup bitene ——— bakması üzerine kuruludur. Buna göre seyirci oyuna kapılmak yerine oyuna karşı mesafesini koruyarak eleştirel tutumu ——— bir seyircidir.

#35. Birçoğumuz Kara Şimşek dizisindeki akıllı otomobil KITT gibi her şeyi bilen bir aracın hayalini kurmuşuzdur. Son yıllarda hızını artıran sürücüsüz araç çalışmaları ise bunun yakın bir gelecekte bir düş olmaktan çıkacağını gösteriyor. Bu çalışmaların öncüsü olan Tesla firması tarafından autopilot özelliğine sahip araçlar üretildi. Ancak bu araçlarda henüz bir otomatik pilot var denilemez çünkü aracın gelişim süreci devam ettiği için araçta tetikte ve elleri direksiyonda olması gereken bir sürücüye ihtiyaç duyulmakta. Birçok teknolojik donanıma rağmen aracın deneme sürüşlerinin birinde ölümlü bir kaza yaşandı. Autopilot özelliğine sahip araç otoyoldan geçen bir tıra çarptı ve aracın sürücüsü hayatını kaybetti. Kaza sonrası Tesla’nın açıkladığı ilk rapora göre otomobilin acil fren sistemi tırın beyaz renkli dorsesini parlak gökyüzünden ayırt edemedi ve bu nedenle araç frene basmadı. Teknik olarak sorun burada. Ancak en önemli husus ise aracın tıra çarpmak üzere olduğunu gören şoförün de kayıtsız kalmasıydı. Yani sorun yapay zekâda değil, bu zekâya koşulsuz bağlanan insan zekâsındaydı.Bu parçada sözü edilen kazanın asıl nedeni aşağıdakilerden hangisi gösterilmektedir?


#36. İyi bir edebiyat eseri çocukların dünyaya başka perspektiflerden bakmalarını sağlayıp onları başka mekânlara, başka zamanlara götürerek yaşam alanlarını genişletir. Çocukların duygularını harekete geçirerek edebiyat eserinde hayal edilen yaşantılara girmelerini sağlar. Başkalarının yaşamları ile kendi yaşamları arasında bağ kurduklarını hissettirir. Çocuklar bu yaşamlarda kimi zaman macera, kimi zaman heyecan, kimi zaman da zorluklarla karşılaşır. Bu farklı durumlar çocukların zorluklarla baş etme, sorunlara farklı yollardan çözüm bulma, empati kurma becerilerinin gelişimine yardımcı olur. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi iyi bir edebiyat eserinin çocuklara katkısı olarak değerlendirilemez?

#37. Adları boşluğu çağrıştırsa da kara delikler evrende içi en yoğun olan cisimler, bu ——— devasa bir kütle çekimsel güce sahipler. Dev yıldızların çökmesiyle oluşan yıldızlara ait kara delikler 10 Güneş’in kütlesini 1200 kilometrelik bir ——— sıkıştırabilirler.

#38. Dün akşam ay ışığıyla aydınlanmış kızıl kayalar arasında yürürken bir şiir yazmak istedim. Ancak hiçbir şey yazamadım bu muhteşem manzara üzerine. Zira kızıl kayalar parlıyorlar fakat bana ait hiçbir şey yansıtmıyorlardı. Bu parçanın yazarı, şiir yazmak için aşağıdakilerden hangisinin gerekli olduğunu vurgulamıştır?

#39. Kandaki glikoz düzeyinin düzenlenmesini sağlayan bir hormon olan insülin pankreastaki beta hücreleri tarafından salgılanıyor. Beta hücreleri daha önce laboratuvar ortamında kök hücrelerden üretilebilmişse de bu hücrelerin insülin salgılaması sağlanamamıştı. İnsan kök hücreleri laboratuvar ortamında beta hücrelerine dönüştürüldüğünde hücreler ancak belirli bir aşamaya kadar olgunlaşabiliyordu. Bu da glikoza yanıt olarak insülin üretebilen hücreler elde edilmesinin önünde büyük bir engel teşkil ediyordu. Şimdi ise araştırmacılar hücrelerin laboratuvar ortamındaki olgunlaşma sürecini harekete geçiren bir protein keşfetti. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

#40. II. Meşrutiyetin ilanı ile birlikte Osmanlı, film gösterimleri ve sinema salonlarıyla tanışır. Bir süre sonra da ülkede yabancı sinema şirketlerinin ve salonların sayısı arttığı gibi sinema taşrada da yayılmaya başlar. Tüm bu gelişmeler, sinema alanında ciddi bir rekabeti de beraberinde getirir. Bu rekabet, seyirci sayısının artışında önemli bir rol oynadığı gibi Osmanlı basınında içeriğini sadece sinemanın oluşturduğu dergilerin yayımlanmasında da etkili olur. Nihayetinde ülkede bilet ücreti dışında sinemaya para harcayacak bir kitle ortaya çıkar. Bu parçadan hareketle Osmanlı döneminde sinemanın gelişimiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?


#41. NUMARALANMIŞ SÖZLERİN VEYA CÜMLELERİN ANLAMLI BİR BÜTÜN OLUŞTURMASI İÇİN HANGİLERİNİN BİRBİRİYLE YER DEĞİŞTİRMESİ GEREKTİĞİNİ BULUNUZ. I. İslam dünyasında yoğun ve bilimsel bir özenle yürütülen coğrafi yer belirleme çalışmaları, XI. yüzyılın ilk çeyreğinde matematiksel coğrafyanın bağımsız bir disiplin olarak gelişmesini sağladı. II. Bu gelişme, İslam kültür çevresinin en büyük bilginlerinden biri olan Biruni’nin çalışmaları sonucunda şekillendi. III. Biruni, Bağdat ile Gazne arasındaki önemli yerlerin enlem ve boylam derecelerini astronomik gözlemler ile trigonometrinin temel kurallarını uygulayarak belirlemişti. IV. Biruni’nin gerçeğe bu derece yakın hesaplamaları, kendi çağından itibaren İslam dünyasının bu yüzyılda doğu kanadındaki yer belirleme çalışmalarının da temelini oluşturdu. V. 4000 kilometreye yayılan 60 yerleşim yerinin enlem ve boylam bilgileri, günümüzdeki değerlerden en çok 45 dakikalık bir sapma göstermişti.

#42. Yabancı aksan sendromu nadir görülen beyin hastalıklarından biridir. Felç veya travmatik beyin hasarı sonucunda görülen bu durum, beynin konuşurken kullanılan kasların koordinasyonunu kontrol eden bölümünün işlevini yerine getirememesi ile ilgilidir. Bu durumda kişi dilini kontrol edemez ve ana dilini farklı bir aksanla konuşmaya başlar. Kişinin konuşması o kadar değişir ki yabancı birinin aksanıyla konuştuğu izlenimi uyandırır. Pek çok vakada bu durum kalıcıdır. Literatürdeki vakaların çoğunu 50 yaş üstündeki kadınlar oluşturmaktadır. Bu parçada yabancı aksan sendromu ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

#43. I. entelektüel birikime sahip II. işlemeye, geçmişle yaşadıkları arasında III. değişim ve dönüşümleri IV. romancılar, görüp yaşadıkları V. modern roman tekniklerine ve VI. bir hesaplaşma yapmaya yöneldiler. Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dördüncü olur?

#44. “Başarı”, sadece sözlüklerde “çalışmak”tan önce gelir. Bu cümleyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

#45. Bir öğrenci, kütüphaneden ödünç aldığı A, B, C, D, E, F ve G kitaplarını belli bir sırada okumuştur. Bu kitaplardan bazıları roman, bazıları ise hikâye türündedir. Öğrencinin kitapları okuma sırasına ve kitapların türüne ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: • Aynı türde art art arda ikiden fazla kitap okumamıştır. • İkinci ve üçüncü sırada okuduğu kitaplar, hikâye türündedir. • B ve D kitapları, roman türündedir. • Dördüncü sırada E kitabını okumuştur. • F kitabından hemen önce C kitabını, hemen sonra da B kitabını okumuştur. Öğrencinin beşinci sırada okuduğu kitabın roman türünde olduğu biliniyorsa aşağıdakilerden hangisi doğrudur?


#46. Ne iklim değişikliği ne savaşlar ne de nükleer felaketler… Birleşmiş Milletlere göre gezegenin karşı karşıya olduğu en büyük tehdit bunların hiçbiri değil. 21 Eylül 2016’da düzenlenen bir toplantıda Birleşmiş Milletler, antibiyotik direncini en büyük ve en acil ele alınması gereken küresel risk olarak tanımladı. Antibiyotik direnci mikroorganizmaların antimikrobiyal ilaçlara maruz kaldıktan sonra değişim geçirmeleri ve bu ilaçlara direnç göstermeler anlamına geliyor. Bu direnç zaman içinde doğal olarak oluşan bir şey; ancak antimikrobiyal ilaçların çok büyük ölçekte veya yanlış kullanımı süreci hızlandırıyor ve kontrolden çıkarabiliyor. Üstelik bu bireysel bir sorun da değil; mikroorganizmalar komşunuzun kullandığı ilaçlar nedeniyle bile direnç geliştirip sizin sağlığınızı olumsuz etkileyebilir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

#47. Çocuklar, biz yetişkinlerin aklının ucundan bile geçmeyen fikirlere sahipler. Teknolojiyle bizden daha çok içli dışlı oldukları için farklı biçimde düşünüyorlar. İnsanın yüreğini ısıtan, aynı zamanda inanılmaz derecede zekice şeyler tasarlayabiliyorlar. Geleceği daha iyiye götürecek icatlar üretme potansiyelleri var, bu nedenle de devamlı bir girişimcilik peşindeler. Ancak tüm bunları gerçekleştirmeleri, her şeyden önce onlara ihtiyaçları olan cesareti verip vermememize bağlı. Bu parçanın yazarı aşağıdakilerden hangisini söylemiş olabilir?

#48. (I) Orta Çağ’a kadar Batı toplumundaki çoğu yetişkinin zihninde çocukluk kavramı diye bir olgu yoktu. (II) Çocuklar 6-7 yaşlarına kadar bebek kabul edilirdi; hatta çoğunlukla sosyal statüsü olmayan, istenmeyen ve ihmal edilen bireyler olarak görülürlerdi. (III) Çocuklar yedi yaşına ulaştığında ise genellikle onlara küçük yetişkinler olarak yaklaşılırdı. (IV) Bu bakış açısı o döneme ait resimlere de yansıtılmıştı. (V) Çocuklar bu resimlerde ailelerinin yanlarında sakin oturan yetişkin yüzlü bireyler olarak resmedilmişlerdi. (VI) Bu algıya bağlı olarak çocuklar yetişkin gibi davranmaya çalışırlardı. (VII) Günümüzde, aynı bakış açısı hâlâ bazı yetişkinler arasında devam etmektedir. (VIII) Ayrıca kaynaklara göre Orta Çağ’daki hayatın sıkıntılarına karşın çocuklarının yaşamlarını çocuk gibi sürdürebilmeleri için büyük fedâkârlıklar yapan birçok ebeveyn de bulunmaktadır. Bu parçada Orta Çağ ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

#49. Bu yönetmenin filmlerine teknik olarak söylenecek bir şey yok. Ancak bir tavrı var ki beni rahatsız ediyor: Olanı yok sayıp, olmasını istediğini “olan” üzerine örtüyor. Bu parçada altı çizili cümle ile anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

#50. Ornitorenk, 50-60 cm uzunluğa ve 20-25 kg ağırlığa ulaşabilen, ördek gagalı, kunduz kuyruklu, etobur bir yarı-deniz memelisidir. Hem karada hem de denizde yaşayabilen bu canlı türü, doğa bilimcilerinin dikkatini çekmektedir. Bir köpeğinkinden daha hassas olan burnunu bir deniz anasının duyargaları gibi su altında, avının hareketlerini hissedebilmek için kullanır. Şeklen bir ördek gagasını andıran marifetli burnu, aynı zamanda toprağı kazabilmesini de sağlar. Ornitorengin eşsizliği, onu kanguru ve koala ile birlikte anavatanı Avustralya’nın önemli sembollerinden biri hâline getirmiştir. Bu parçada ornitorenklerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?


#51. Newton’un ——— ilk kez bir elmanın düşüşünü görmek değil, elmanın düşüşü ile yerin çekim gücü arasındaki ——— bağı ortaya koymaktır.

#52. (I) Borges, “Düş görmek, uyanıkken gördüğümüz nesneleri bir araya getirmek, onlardan bir öykü veya öykü dizisi örmektir.” diyerek düş ile öyküyü özdeşleştirir. (II) Bu yaratıcı tanımı, Rust Hills’in, “Birçok kurmacanın temel sorunu, çok fazla gündüz rüyası olmasıdır.” sözü tamamlar. (III) Demek ki kendini gerçekle özdeşleştirmeye çalışmak, kurmaca yapının gevşek dokunmasına veya düzeyin aşağı çekilmesine; hep gerçek hayata bağlı kalma çabası yazıların renginin kaçmasına, güdük kalmasına neden olabilir. (IV) Uyanıkken herkesin rüyasının ortak oluşu da gerçekle özdeşleşmeye benzer. (V) Önümüzde olup biten ve birlikte tanık olduğumuz gerçek, ortak yaşantımız olarak paylaşılabilirken rüyalar kimseyle paylaşılmaz. (VI) Herkesin yalnızca kendi rüyasını görmesi, rüyanın başka hiç kimseyle birlikte görülmemesi, kurmaca yazarının gördüğü, kurguladığı dünyanın özgünlüğünü arttırır. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?

#53. NUMARALANMIŞ SÖZLERİN VEYA CÜMLELERİN ANLAMLI BİR BÜTÜN OLUŞTURMASI İÇİN HANGİLERİNİN BİRBİRİYLE YER DEĞİŞTİRMESİ GEREKTİĞİNİ BULUNUZ. I. Cengiz Dağcı, bütün edebî eserlerinde kendisinin yani Gurzuflu çocuğun yurdundan uzaklaşma öyküsüne değinir. II. Gurzuf’tan ilk uzaklaşması, henüz dört yaşındayken ailesinin iki üç kilometre uzaklıktaki Kızıltaş köyüne taşınmasıyla gerçekleşir. III. Kızıltaştan kırk beş kilometre uzaktaki Akmescit’e taşınan Dağcı için bu Gurzuf’tan ikinci ayrılışı, yurdundan ilk uzaklaşmadır. IV. İkinci uzaklaşma, on üç yaşına geldiğinde Dağcı’nın babasının tutuklanarak Akmescitte hapishaneye götürülmesiyle gerçekleşir. V. Dağcı, Kızıltaş köyünü küçük yurdunun sınırları içinde tanımladığı için bu tam bir uzaklaşma sayılmaz.

#54. Bir kişi Beren, Cem, Defne ve Emre adlı arkadaşlarına anahtarlık, gözlük, parfüm ve saat hediye etmiştir. Hediye edilen ürünlere ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: • Her bir arkadaşına, aynı üründen sadece bir tane hediye etmiştir. • Arkadaşlarından sadece Beren’e üç ürün hediye etmiştir. • Defne’ye yalnızca bir hediye vermiştir. • Gözlüğü yalnızca Emre’ye hediye etmiştir. • Toplam iki anahtarlık hediye etmiştir. • Bir arkadaşına sadece anahtarlık ve parfüm hediye etmiştir.Emre’ye parfüm hediye edildiği biliniyorsa aşağıdakilerden hangisi kesin olarak doğrudur?

#55. Avustralya’nın Melbourne kentinde yaşayan yüzlerce kişi, kasım ayında meydana gelen güçlü bir fırtınanın hemen ardından solunum yetmezliği şikâyetiyle hastanelere kaldırıldı. Daha önce Kanada, İngiltere ve İtalya’da da benzer bir durum yaşanmıştı. 1994’te Londra’da meydana gelen fırtınayı izleyen birkaç saat içinde 640 kişi için acil servis kaydı yapılmış, bu hastaların bir kısmı uzun süreli tedavi görmek zorunda kalmıştı. Uzun süren çalışmaların ardından bu “günübirlik salgın”ların aslında birer “fırtına astımı” olduğu ve fırtına sırasında havadaki nemi aniden emen polenlerin parçalanıp havaya karışmasıyla ortaya çıktığı açıklandı. Açıklamaya göre havaya karışan ve nefes yoluyla akciğerlerimize kadar ilerleyen minik polen parçacıkları geçici nefes darlığını tetikliyor. Uzmanlar öncelikle kronik astım hastaları ve solunum problemleri yaşayanlar olmak üzere herkesin fırtınayı izleyen ilk birkaç saati evinde geçirmesini öneriyor. Bu parçaya göre fırtına astımının “günübirlik salgın” olarak adlandırılmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?


#56. Bir kişi Beren, Cem, Defne ve Emre adlı arkadaşlarına anahtarlık, gözlük, parfüm ve saat hediye etmiştir. Hediye edilen ürünlere ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: • Her bir arkadaşına, aynı üründen sadece bir tane hediye etmiştir. • Arkadaşlarından sadece Beren’e üç ürün hediye etmiştir. • Defne’ye yalnızca bir hediye vermiştir. • Gözlüğü yalnızca Emre’ye hediye etmiştir. • Toplam iki anahtarlık hediye etmiştir. • Bir arkadaşına sadece anahtarlık ve parfüm hediye etmiştir. Buna göre; I. Cem, II. Defne, III. Emre adlı kişilerden hangilerine saat hediye edilmiş olabilir?

#57. Bugün burada her ne kadar kitap ve makalelerim hakkında konuşacak olsam da kişisel bir itirafla başlamak isterim. Maalesef yazdıklarımı bitirir bitirmez unuturum, o yüzden anlatımımda birtakım zorlukların olacağını şimdiden söyleyeyim. Kitapları benim yazdığım hissinden yoksunum. Kitaplarımın benim vasıtamla yazıldığını, bir kere benden çıktıktan sonra duygu ve düşüncelerimin boşluğa düştüğünü ve geride hiçbir şey kalmadığını hissediyorum. Bunun için şahsi kimliğime dair bir algım asla olmadı ve hâlâ da yok. Kendimi, içinde bir şeyler yaşanan fakat “ben” ve “bana göre”nin olmadığı bir yer olarak görüyorum. Aşağıdakiler den hangisi bu parçanın yazarına ait bir görüş olabilir?

#58. Freud, haz ve gerçeklik ilkeleriyle kültür arasındaki ilişkiyi inceler. İnsandaki haz ilkesinin, dış dünyanın etkisiyle zamanla daha alçak gönüllü bir ilkeye, gerçeklik ilkesine dönüştüğünden söz eder. Freud’a göre uygarlığın bugünkü huzursuzluğunun kaynağı da budur çünkü insanlar dış gerçekliğin baskısıyla mutluluk ve özgürlük arzularını törpülemek zorunda kalmışlardır. Ama aynı yerde bir daha söyler. Acı kaynaklarından gelen tehdide karşı kendimizi savunurken kullandığımız araçlar da yine uygarlığa aittir. Kültür bir feragat, bir bastırma, bir “kültürel engellenme” üzerine kuruludur ama insan ancak hazdan feragat ederek ateşi kullanmayı öğrenmiştir. Bu parçada Freud’un görüşleriyle ile ilgili olarak aşağı d akil erden hangisi vurgulanmaktadır?

#59. (I) Aksiyon ve bilim kurgu filmleri, seyirci için görsel bir şölen sunsa da en aklı başında sahneler bile temel fizik yasalarını açık biçimde yok sayan klişeler üzerine kurulmaktadır. (II) Havaya uçan otomobiller, mermisi hiç bitmeyen silahlar, patlayan camların arasından burnu kanamadan çıkan kahramanlar, uzay boşluğunda ateşlenen silahların veya yaşanan patlamaların çıkardığı sesler bu klişelerin en sık rastlanılanlarıdır. (III) Oysa uzayda sesi iletecek hava olmadığı için bu durumlarda ses çıkması imkânsızdır. (IV) Ancak sinema endüstrisinin bunlardan vazgeçmeye pek niyeti yok. (V) Çünkü işin içine klişeler girince iyi senaryo, anlamlı diyaloglar gibi nitelikler gerekmediği gibi bunların yokluğu izlenme oranlarını da olumsuz yönde etkilemiyor. hangisi anlam bütünlüğünü bozuyor?

#60. Tanınmış bir tarihçi olan Michel de Certeau, bir bilim dalının kesin hatlarla belirlenmiş kurallarının uzağında; ister üniversite, ister kilise, ister devlet olsun her tür kurumun yerleşik mantığının dışında kalmayı tercih eden bir dehadır. İlgilendiği ve hakkında derin bilgilere sahip olduğu konuların çok geniş bir yelpazede olması ve uyguladığı bilimsel yöntemleri sürekli çeşitlendirmesi sayesinde Certeau, bizi doğru sandığımız yolumuzdan döndürür, farklı yollara götürür. XVI. ve XVII. yüzyıl din akımları hakkında bilim dünyasına kazandırdığı eserleriyle saygın bir bilgin olmasının yanı sıra Certeau, tarihçilik uğraşına yönelttiği keskin ve açık eleştirileriyle de kendisinden çekinilen bir bilim kuramcısıdır. Bu parçada altı çizili sözün yerine aşağıdakilerden hangisi getirilirse anlamda değişiklik olmaz?


TESTi BiTiR, PUANINI GÖR

SONUÇ

-
Share your score!
Tweet your score!
Share to other

HD Quiz powered by harmonic design

error: Kopyalamaya Karşı Korumalıdır!