Osmanlı Dönemi Düşünce Tarihi 2022-2023 Final Soruları
Osmanlı Dönemi Düşünce Tarihi 2022-2023 Final Soruları
#1. Molla Fenârî'ye göre mantığın iki ana bölümü aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Cevap : E) Tasavvurlar-Tasdikler
Molla Fenârî’ye göre mantığın iki ana bölümü “E) Tasavvurlar-Tasdikler” şeklinde doğru olarak verilmiştir.
Mantık biliminde:
Tasavvurlar, zihinde oluşturulan kavramlar veya düşünceleri ifade eder. Bunlar, somut veya soyut nesnelerin zihinsel imgeleridir ve mantıkta bir argümanın temelini oluştururlar.
Tasdikler, bu tasavvurların doğruluk ya da yanlışlık hakkında yapılan yargıları içerir. Bir önermenin doğru ya da yanlış olup olmadığını belirlemekle ilgilidir.
Molla Fenârî, mantığın bu iki temel bölümünü kapsamlı bir şekilde ele alarak, mantık biliminin temel yapıtaşlarını açıklar. Bu nedenle, doğru cevap “E) Tasavvurlar-Tasdikler”dir.
#2. Kınalızâde, Fârâbî’de son derece ütopik bir tarzda incelenen ..... ile ilgili prensipleri âdeta yumuşatarak hayata ve yaşadığı döneme uyarlamış, kendisine ulaşan görüşleri salt teorik düşünce olarak aktarmak yerine dönemindeki uygulamalar doğrultusunda yorumlamıştır. Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Cevap : B) erdemli şehir
Bu ifadede, Kınalızâde’nin Fârâbî’nin eserlerinde ütopik bir tarzda ele aldığı konuyu yumuşatarak dönemine uyarladığı ve yorumladığı konu “B) erdemli şehir” ile ilgilidir.
Fârâbî, ideal veya erdemli şehir kavramını kapsamlı bir şekilde incelemiştir. Bu, onun politik felsefesinin merkezinde yer alır ve ideal bir toplumun nasıl olması gerektiği üzerine teorik bir çerçeve sunar. Kınalızâde ise, Fârâbî’nin bu ideal şehir kavramını, kendi döneminin gerçeklikleri ve uygulamalarıyla birleştirerek daha gerçekçi ve uygulanabilir bir perspektife oturtmuştur. Bu yorumlama, teorik fikirlerin pratik uygulamalara nasıl adapte edilebileceğini gösterir ve dönemin toplumsal ve politik yapısına dair önemli bir yoruma işaret eder. Bu nedenle, doğru cevap “B) erdemli şehir”dir.
#3. Aşağıdakilerden hangisi Kemalpaşazâde’nin bilgi ile ilgili yaptığı niteleme/tanımlardan değildir?
Cevap : D) Bilgi varsayımdır.
Kemalpaşazâde’nin bilgi ile ilgili yaptığı nitelemelerden olmayan ifade, “D) Bilgi varsayımdır.” seçeneğidir.
Kemalpaşazâde, genellikle bilgiyi, bilenin zihninde gerçekleşen bir süreç olarak tanımlamış ve bu sürecin etkilenim, izafet ve bir nitelik olma gibi özellikleri üzerinde durmuştur. Ancak, bilgiyi doğrudan bir “varsayım” olarak nitelendiren bir tanım yapmadığı bilinmektedir. Varsayım, genellikle daha çok tahmin veya spekülatif düşüncelerle ilişkilendirilir ve Kemalpaşazâde’nin epistemolojik görüşleri içinde bu şekilde bir tanımlama bulunmamaktadır. Bu nedenle, doğru cevap “D) Bilgi varsayımdır.” seçeneğidir.
#4. Aşağıdakilerden hangisinde Molla Lütfî'nin ilimler tasnifindeki "dinî ilimleri tamamlayıcı ilimler" doğru olarak verilmiştir?
Cevap : D) Ahlak-Siyaset-Ekonomi
Molla Lütfî’nin ilimler tasnifinde “dinî ilimleri tamamlayıcı ilimler” olarak “D) Ahlak-Siyaset-Ekonomi” doğru olarak verilmiştir.
Ahlak:
İnsan davranışlarını ve ahlaki ilkeleri inceleyen bir disiplindir. Dinî ilimlerle birlikte insanın doğru ve yanlış arasındaki tercihlerini anlamada yardımcı olur.
Siyaset:
Toplum düzenini, devlet yönetimini ve kamusal ilişkileri ele alan bir alan olup, dinî ilimlerle beraber toplumsal düzenin ve adaletin sağlanmasına katkıda bulunur.
Ekonomi:
Mal ve hizmetlerin üretimi, dağıtımı ve tüketimiyle ilgili konuları ele alır. Dinî ilimlerle birlikte, toplumsal refah ve adil kaynak dağılımı gibi konuları irdeler.
Bu üç alan, dinî bilginin pratik uygulamalarını destekleyen ve tamamlayan disiplinler olarak görülür. Bu nedenle, doğru cevap “D) Ahlak-Siyaset-Ekonomi” seçeneğidir.
#5. Osmanlı medreselerinde bilim dilinin Arapça olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : A) Müslüman coğrafyanın ortak dili olduğu için
Osmanlı medreselerinde bilim dilinin Arapça olmasının nedeni “A) Müslüman coğrafyanın ortak dili olduğu için” seçeneğidir. Bu durumun açıklaması şöyledir:
Müslüman Coğrafyanın Ortak Dili:
Orta Çağ’dan itibaren, Arapça, İslam dünyasında geniş bir coğrafi alanda kullanılan bir dil haline gelmişti. Özellikle İslami bilimler ve edebiyat alanında, Arapça, farklı bölgelerden gelen alimler ve öğrenciler arasında iletişimi sağlayan ortak bir dil olarak işlev gördü. Bu durum, Arapça’nın bilimsel ve dini literatürün ana dili olarak benimsenmesine yol açtı.
Bilimsel ve Dini Literatür:
Arapça, dönemin önde gelen İslami eserlerinin yazıldığı dil idi. Kur’an’ın orijinal dili olması nedeniyle, dini bilgilerin aktarımında ve yorumlanmasında temel dil olarak kabul edildi. Ayrıca, İslam dünyasındaki bilimsel ve felsefi çalışmaların çoğu da Arapça olarak yazılmıştı.
Eğitim ve Akademik İletişim:
Osmanlı medreselerinde Arapça’nın kullanılması, farklı bölgelerden gelen öğrencilerin ve alimlerin akademik eserlere erişimini kolaylaştırdı. Ayrıca, Arapça’nın kullanımı, bilimsel ve dini bilginin geniş bir coğrafyaya yayılmasını ve farklı kültürel gruplar arasında bilgi alışverişini teşvik etti.
Bu bağlamda, Arapça’nın Osmanlı medreselerindeki bilim dili olarak kullanılmasının ana nedeni, İslam dünyasında yaygın olarak konuşulan ve anlaşılan bir dil olması ve bu sayede geniş bir coğrafyada bilimsel ve dini bilgi aktarımını kolaylaştırmasıdır
#6. Hocazâde, ..... ilminin filozoflar tarafından doğa felsefesinin öncülleri ile metafizik öncüllere dayandırılmaları dışında kelâmî bakış açısına bir aykırılık taşımadığını ileri sürer. Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdaki ilimlerden hangisi getirilmelidir?
Cevap : A) astronomi
Bu ifadede, Hocazâde’nin filozoflar tarafından doğa felsefesinin ve metafizik öncülleriyle ilişkilendirilen ancak kelâmî (İslami teolojik) bakış açısına aykırılık taşımadığına inandığı ilim “A) astronomi”dir.
Astronomi, hem doğa felsefesi hem de metafizikle ilişkilendirilebilir çünkü bu bilim dalı, gök cisimlerinin hareketleri ve evrenin yapısı gibi konuları inceler. Bu tür konular, doğa felsefesinin (fiziksel dünyayı anlamak) yanı sıra metafiziksel (varlığın temel doğasını anlamak) soruları da beraberinde getirir. Hocazâde, astronomi ilminin filozoflar tarafından bu şekilde ele alınmasının, İslami kelâm anlayışıyla çelişmediğini savunur. Bu, dönemin İslami düşünce dünyasında bilimin ve dini inancın uyum içinde var olabileceğinin bir göstergesidir. Bu nedenle, doğru cevap “A) astronomi”dir.
#7. I. İshak Tokadî’nin Manzûme-i Tertîb-i Ulûm’u II. Müderris Ali Uşşâkī’nin Kasîde fi’l-kütübi’l-meşhûre fi’l-ulûm’u III. Esîrüddin el-Ebherî’nin Hidâyetü’l-hikme’si IV. Erzurumlu İbrâhim Hakkı’nın Tertîbü’l-ulûm’u Yukarıdakilerden hangisi veya hangileri XVII-XVIII. yüzyıllarda medreselerde işlenen konular ve derslerle ilgili hazırlanan müfredat programlarından değildir?
Cevap : E) Yalnız III
Yukarıda listelenen eserler arasında XVII-XVIII. yüzyıllarda medreselerde işlenen konular ve derslerle ilgili hazırlanan müfredat programlarından olmayan eser, “E) Yalnız III” yani Esîrüddin el-Ebherî’nin Hidâyetü’l-hikme’sidir.
– Esîrüddin el-Ebherî’nin “Hidâyetü’l-hikme”si daha eski bir döneme aittir ve bu yüzyıllarda medreselerde ders müfredatı olarak kullanılan bir eser değildir.
Diğer taraftan, İshak Tokadî’nin “Manzûme-i Tertîb-i Ulûm’u”, Müderris Ali Uşşâkī’nin “Kasîde fi’l-kütübi’l-meşhûre fi’l-ulûm’u” ve Erzurumlu İbrâhim Hakkı’nın “Tertîbü’l-ulûm’u” eserleri, XVII ve XVIII. yüzyıllarda Osmanlı medreselerinde derslerle ilgili hazırlanan müfredat programları arasında yer alabilir. Bu nedenle, doğru cevap “E) Yalnız III”dir
#8. Orhan Gazi, 1336 yılında inşaatı biten İznik’teki ilk Osmanlı medresesinin müderrisliğine ilk olarak aşağıdakilerden hangisini tayin etmiştir?
Cevap : E) Dâvûd-i Kayserî
Orhan Gazi, 1336 yılında tamamlanan İznik’teki ilk Osmanlı medresesinin müderrisliğine “E) Dâvûd-i Kayserî”yi tayin etmiştir.
Dâvûd-i Kayserî, o dönemin önemli İslam alimlerinden biriydi ve Osmanlı İmparatorluğu’nun erken döneminde eğitim ve ilim alanında önemli bir rol oynamıştır. İznik medresesi, Osmanlı Devleti’nin ilk resmi eğitim kurumu olma özelliğini taşır ve Dâvûd-i Kayserî’nin buradaki görevi, Osmanlı eğitim sisteminin ve ilmi geleneğinin şekillenmesinde önemli bir adımı temsil eder. Bu nedenle, doğru cevap “E) Dâvûd-i Kayserî”di
#9. Hocazâde'nin Tabiiyyûnu eleştirdiği hususlardan biri aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Cevap : A) Tabiiyyûn’un feleklerin dairesel olarak hareket ettiklerine dair delillerinin tam olmayışı
Hocazâde’nin Tabiiyyûn (tabiatçılar veya doğa filozofları) hakkında eleştirdiği hususlar arasında, “A) Tabiiyyûn’un feleklerin dairesel olarak hareket ettiklerine dair delillerinin tam olmayışı” seçeneği doğru olarak verilmiştir.
Bu eleştiri, dönemin astronomi ve fizik anlayışlarına yönelik bir eleştiridir. O dönemde, feleklerin (gök cisimlerinin) hareketleri üzerine çeşitli teoriler vardı ve bu konuda farklı görüşler mevcuttu. Hocazâde, Tabiiyyûn’un feleklerin dairesel hareketi konusundaki delillerini yetersiz buluyor ve bu konudaki argümanlarını eleştiriyordu. Bu tür eleştiriler, dönemin bilimsel düşüncesinin gelişimi ve farklı görüşler arasındaki diyaloğun bir parçasıydı
#10. Kınalızâde'ye göre teorik felsefenin kısımları aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Cevap : B) Metafizik-Fizik-Matematik
Kınalızâde’ye göre teorik felsefenin kısımları, “B) Metafizik-Fizik-Matematik” olarak sıralanmıştır.
Metafizik:
Varlığın temel doğasını, gerçekliğin temel ilkelerini ve varoluşun özünü araştıran felsefe dalıdır.
Fizik:
Doğal dünyanın özelliklerini ve yasalarını inceleyen bilim dalıdır.
Matematik:
Miktar, yapı, alan ve değişimle ilgili soyut bilgiyi inceleyen bilimsel disiplindir.
Bu üç alan, klasik felsefenin teorik yönünü temsil eder ve Kınalızâde’nin felsefe anlayışında önemli bir yer tutar. Bu nedenle, doğru cevap “B) Metafizik-Fizik-Matematik” seçeneğidir
#11. Aşağıdakilerden hangisi Ebherî’nin öğrencisi ya da ondan etkilenenler arasında yer almaz?
Cevap : B) Fahreddîn er-Râzî
Ebherî’nin öğrencileri ve ondan etkilenenler arasında yer almayan kişi, “B) Fahreddîn er-Râzî”dir.
Kutbüddin-i Şîrâzî, Ebû İshak el-Kirmânî, İmâdüddîn Zekeriyya b. Mahmud Kazvînî ve Necmeddin Ali İbn Ömer el-Kazvînî gibi isimler, Ebherî’nin etkisi altında kalmış veya onun öğrencisi olmuş bilim insanları ve filozoflardır.
Buna karşılık, Fahreddîn er-Râzî, Ebherî’den farklı bir dönemde yaşamış ve onun doğrudan etkisi altında kalmamış bir İslam alimi ve filozofudur. Er-Râzî’nin çalışmaları ve düşünceleri, Ebherî’den bağımsız olarak gelişmiştir. Bu nedenle, doğru cevap “B) Fahreddîn er-Râzî” seçeneğidir.
#12. Teftâzânî aşağıda verilen yerlerden hangisinde vefat etmiştir?
Cevap : E) Semerkant-Serahs
Teftâzânî’nin vefat ettiği yer “E) Semerkant-Serahs” olarak bilinir.
Teftâzânî, İslam düşünce tarihinin önemli alimlerinden biri olarak kabul edilir ve yaşamının büyük bir bölümünü Orta Asya’da geçirmiştir. Semerkant ve Serahs, o dönemde İslam dünyasının önemli ilim merkezlerinden bazılarıydı ve Teftâzânî’nin çalışmaları bu bölgelerde geniş bir etki yaratmıştır. Bu nedenle, Teftâzânî’nin vefat ettiği yer “E) Semerkant-Serahs” seçeneğidir.
#13. Konusu varlık olarak varlık olan ve "el-ilmü'l-ilâhî" ismi ile de bilinen ilim aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : D) Metafizik
Konusu varlık olarak varlık olan ve “el-ilmü’l-ilâhî” (ilahi ilim) olarak da bilinen ilim, “D) Metafizik”tir.
Metafizik, varlığın temel doğası, varlık ve varoluşun özü gibi soyut konuları ele alır. Bu alan, var olan her şeyin en temel yapısını ve temel gerçeklikleri anlamaya çalışır.
“El-ilmü’l-ilâhî” ifadesi, genellikle metafiziğin ele aldığı konuların yüksek ve soyut doğasına atıfta bulunur ve bu disiplinin ilahi veya en üst düzeydeki bilgiyi ifade ettiği düşünülür.
Bu nedenle, doğru cevap “D) Metafizik” seçeneğidir
#14. “Akkirmâni'ye göre hikmet-i tabiîyyenin mevzusu mutlak cisim değil, ..... ve ..... bakımından cisimdir.” Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangileri gelmelidir?
Cevap : C) hareket-durağanlık
“Akkirmâni’ye göre hikmet-i tabiîyyenin mevzusu mutlak cisim değil, ….. ve ….. bakımından cisimdir.” ifadesinde boş bırakılan yerlere “C) hareket-durağanlık” gelmelidir.
Bu ifade, doğa felsefesi veya fizik alanında hareket ve durağanlık kavramlarının önemine işaret eder. Akkirmâni, bu alanda mutlak bir cismin özellikleri yerine, cismin hareket ve durağanlık durumlarını ön plana çıkaran bir yaklaşım benimsemiştir. Bu, cisimlerin fiziksel özelliklerini ve bu özelliklerin nasıl değiştiğini inceleyen bir bakış açısını temsil eder ve doğa felsefesinin temel konularından biridir. Bu nedenle, doğru cevap “C) hareket-durağanlık” seçeneğidir.
#15. Aşağıdakilerden hangisinde dış dünyayla (a'yân) ilgili olan ilmin kısımları doğru olarak verilmiştir?
Cevap : C) Teorik ilim-Pratik ilim
Bu soruda “dış dünyayla (a’yân) ilgili olan ilmin kısımları”na yönelik doğru seçenek “C) Teorik ilim-Pratik ilim”dir.
Bu seçenek, genel olarak felsefi ve bilimsel düşüncede kullanılan bir ayrımdır:
Teorik İlim:
Teorik ilim, gerçeklik hakkında bilgi edinmeyi ve bu bilginin sistematik bir şekilde anlaşılmasını hedefler. Bu kategori, genellikle var olan şeylerin doğasını ve evrenin işleyişini anlamaya yönelik bilimleri içerir. Fizik, astronomi, matematik gibi alanlar teorik ilimlere örnek olarak verilebilir.
Pratik İlim:
Pratik ilim ise daha çok eylem ve uygulama ile ilgilidir. Bu ilim dalı, insanların davranışlarını, toplumsal ilişkilerini ve etik/moral değerlerini içerir. Siyaset bilimi, ahlak felsefesi ve hukuk gibi alanlar pratik ilimlere dahildir.
Bu kategorizasyon, ilimlerin doğasını ve amacını anlamada kullanılır ve dış dünyayla ilişkili olan bilgilerin sınıflandırılmasında önemli bir rol oynar. Bu nedenle, doğru cevap “C) Teorik ilim-Pratik ilim” seçeneğidir
#16. Sadreddin Konevî metafizik için aşağıdaki tabirlerden hangisini kullanmaz?
Cevap : B) İlm-i tabiî
Sadreddin Konevî, İslam tasavvuf ve felsefesinde önemli bir figürdür ve metafizik konusunda birçok terim kullanmıştır. Ancak, verilen seçenekler arasından metafizik için kullanmadığı terim “B) İlm-i tabiî”dir.
Mârifetullah, Tanrı’nın bilgisini anlamakla ilgili bir kavramdır ve genellikle tasavvuf ve metafizik bağlamında kullanılır.
İlm-i hakîkî, gerçek bilgi ya da hakikat bilgisi anlamına gelir ve metafizik bağlamında kullanılabilir.
İlm-i Rabbânî, ilahi bilgi veya Tanrısal bilgi anlamına gelir ve yine metafizikle ilişkilidir.
İlm-i hakāik, gerçeklerin bilgisi anlamına gelir ve metafizik düşünceyle bağlantılıdır.
Buna karşın, İlm-i tabiî, doğa bilimi ya da tabiat bilgisi anlamına gelir ve Sadreddin Konevî’nin metafizik çalışmalarında kullanılmaz. Bu terim daha çok fiziksel dünyayı ve doğal olayları açıklamak için kullanılır. Bu nedenle, doğru cevap “B) İlm-i tabiî”dir.
#17. Molla Lütfî'nin ilimler tasnifinde yer vermediği ilimler aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Cevap : D) Felsefi ilimler
Molla Lütfî’nin ilimler tasnifinde yer vermediği alan, “D) Felsefi ilimler”dir.
Molla Lütfî, İslam düşünce tarihinde önemli bir figürdür ve onun ilimler tasnifinde genellikle dini ilimlere odaklandığı bilinir. Bu kapsamda, Kelam, Dinî ilimler, Hadis ve Arapça ile ilgili ilimler gibi konular onun çalışmalarında yer alır. Ancak, o dönemde bazı İslam alimleri, felsefi ilimlere daha az önem vermiş veya bu alandaki çalışmaları dini çerçevede ele almışlardır. Molla Lütfî de bu görüşü benimseyen alimlerden biri olarak, felsefi ilimlere tasnifinde yer vermemiştir. Bu nedenle, doğru cevap “D) Felsefi ilimler” seçeneğidir.
#18. “Molla Fenârî'nin tasavvufî düşüncelerinin şekillenmesinde Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin tesiri vardır. Molla Fenârî, İbnü’l-Arabî’ye nisbet edilen ..... mektebinin görüşlerini Anadolu’da temsil eden âlimler arasında yer almaktadır.” Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdaki tasavvuf ekollerinden hangisi getirilmelidir?
Cevap : C) Ekberîlik
Bu soruda belirtilen boşluğa gelecek olan tasavvuf ekolü “C) Ekberîlik”tir.
Molla Fenârî, İslam tarihinde önemli bir tasavvuf alimi olarak kabul edilir ve tasavvufî düşüncelerinin şekillenmesinde Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin büyük etkisi olduğu bilinir. İbnü’l-Arabî, “Vahdet-i Vücud” (varlıkta birlik) öğretisiyle tanınan bir sufi düşünürdür ve bu fikir, daha sonra “Ekberîlik” olarak bilinen bir tasavvuf ekolünün temelini oluşturmuştur. Molla Fenârî, İbnü’l-Arabî’nin bu düşüncelerini benimsemiş ve Anadolu’da Ekberîlik ekolünün görüşlerini temsil eden alimler arasında yer almıştır. Bu yüzden doğru cevap Ekberîlik’tir.
#19. “İslam düşüncesinin klasik dönem eserlerinin yazılışı, Kindî ile başlatılan süreç dikkate alındığında ........ yüzyıllara dayanır.” Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Cevap : A) IX. ve X.
Bu soruda verilen ifadeye göre, İslam düşüncesinin klasik dönem eserlerinin yazılışı Kindî ile başlayan bir süreç olarak ele alınmaktadır. El-Kindî, 9. yüzyılın (IX. yüzyıl) başlarında yaşamış ve çalışmalarını sürdürmüş bir İslam filozofudur. Bu bağlamda, İslam düşüncesinin klasik dönem eserlerinin başlangıcı IX. ve X. yüzyıllara dayanır. Bu nedenle, doğru cevap “A) IX. ve X.” seçeneğidir.
#20. “......, ister insandaki düşünen nefis (en-nefsü’n- nâtıka), ister idrak aletlerinden bir alet, isterse başka bir soyut anlam kastedilmiş olsun mutlak anlamda “algı gücü” (el-kuvvetü’l-müdrike) anlamına gelir.” Kemalpaşazâde’nin yukarıda verilen tanımında boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Cevap : C) Zihin
Kemalpaşazâde’nin bu tanımında boş bırakılan yere “C) Zihin” getirilmelidir.
Tanımda “ister insandaki düşünen nefis (en-nefsü’n- nâtıka), ister idrak aletlerinden bir alet, isterse başka bir soyut anlam kastedilmiş olsun mutlak anlamda ‘algı gücü’ (el-kuvvetü’l-müdrike)” ifadesi kullanılmaktadır. Burada bahsedilen “düşünen nefis”, zihinsel faaliyetleri ve idraki ifade eder. Dolayısıyla, bu tanım zihinle doğrudan ilişkilidir. Kemalpaşazâde, zihni, algı ve düşünce süreçlerinin merkezi olarak tanımlıyor. Bu nedenle, doğru cevap “C) Zihin”dir.
SONUÇ
Osmanlı Dönemi Düşünce Tarihi 2022-2023 Final Soruları
Auzef Felsefe Final sınav soruları
Osmanlı Dönemi Düşünce Tarihi 2022-2023 Final Soruları
Auzef Felsefe Final sınav soruları
HD Quiz powered by harmonic design
Auzef Felsefe Final sınav soruları
Osmanlı Dönemi Düşünce Tarihi 2022-2023 Final Soruları |
|||
---|---|---|---|
Osmanlı Dönemi Düşünce Tarihi |
Osmanlı Dönemi Düşünce Tarihi 2022-2023 Final Soruları