Türk Dili-2 2022-2023 Vize soruları
#1. Yazın artınca sıcak Sararır her bir başak Biçerler ekinleri Şenlenir harman yeri Olup bitince harman Ayrılır buğday saptan Yukarıdaki dizelerde aşağıdaki şiir türlerinden hangisine özgü nitelikler ağır basmaktadır?
Cevap : E) Pastoral
Yukarıdaki dizelerde kırsal yaşamın güzelliklerinden, tarım işlerinin ritmik ve mevsimsel döngüsünden bahsedilmektedir. Bu tarz, genellikle doğayı, kırsal yaşamı, çiftçilerin günlük yaşantısını ve doğa ile insan arasındaki uyumu konu alır. Bu özellikler *E) Pastoral* şiir türüne özgü niteliklerdir. Pastoral şiir, doğanın saflığı ve basit yaşam tarzının güzelliğini ön plana çıkarır, bu yüzden bu dörtlük pastoral şiirin özelliklerini taşır.
#2. I. Değişik sonuç verebilecek şekilde araştırma araç gereçleri, işlemleri veya kayıtlarında değişiklik yapmak veya sonuçları değiştirmektir. II. Başkalarının fikirlerini, yöntemlerini, verilerini, yazılarını ve şekillerini sahiplerine usulüne uygun atıf yapmadan kullanmak veya gerektiğinde sahiplerinden izin almadan kendisine aitmiş gibi kullanmaktır. III. Kurumun iş ve değerlendirme süreçlerinde yer alan hakem, danışman, uzman, editör, panelist, moderatör, izleyici, raportör, komite veya kurul üyeliği ve benzeri görevleri yerine getirirken usulüne uygun davranmamaktadır. IV. Bir araştırmanın sonuçlarını, araştırmanın bütünlüğünü bozacak şekilde ve uygun olmayan biçimde parçalara ayırarak birden fazla sayıda yayın yapmak veya yayın yapmak için girişimde bulunmaktır. Yukarıda görevi ihmal veya kötüye kullanma, haksız yazarlık, çarpıtma, dilimleme, aşırma kavramlarının tanımları karışık olarak verilmiştir. Kavramlar ile tanımlar. Eşleştirildiğinde hangi kavram dışarıda kalır?
Cevap : C) Haksız yazarlık
Tanımları incelediğimizde, verilen tanımlar ve bunlara uygun kavramlar şu şekildedir:
-I. Değişik sonuç verebilecek şekilde araştırma araç gereçleri, işlemleri veya kayıtlarında değişiklik yapmak veya sonuçları değiştirmek: Bu tanım, araştırma sonuçlarını kasıtlı olarak değiştirmeyi ifade eder ki, bu *Çarpıtma* (A) ile eşleştirilebilir.
-II. Başkalarının fikirlerini, yöntemlerini, verilerini, yazılarını ve şekillerini sahiplerine usulüne uygun atıf yapmadan kullanmak veya gerektiğinde sahiplerinden izin almadan kendisine aitmiş gibi kullanmak: Bu tanım *Aşırma* (D) kavramıyla eşleştirilebilir.
-III. Kurumun iş ve değerlendirme süreçlerinde yer alan hakem, danışman, uzman, editör, panelist, moderatör, izleyici, raportör, komite veya kurul üyeliği ve benzeri görevleri yerine getirirken usulüne uygun davranmamak: Bu tanım *Görevi ihmal veya kötüye kullanma* (E) ile eşleştirilebilir.
-IV. Bir araştırmanın sonuçlarını, araştırmanın bütünlüğünü bozacak şekilde ve uygun olmayan biçimde parçalara ayırarak birden fazla sayıda yayın yapmak veya yayın yapmak için girişimde bulunmak: Bu tanım *Dilimleme* (B) kavramıyla eşleştirilebilir.
Bu eşleştirmeler ışığında, *Haksız yazarlık* (C) kavramı tanımlar arasında dışarıda kalan ve direkt olarak verilen bir tanımı olmayan kavramdır.
#3. Okuyucunun okuma etkinliği esnasında anlamlandırmayı istenen düzeyde gerçekleştirmesi için izlediği yollara ne ad verilir?
Cevap : E) Okuma stratejileri
Okuyucunun okuma etkinliği esnasında anlamlandırmayı istenen düzeyde gerçekleştirmesi için izlediği yollar E) Okuma stratejileri olarak adlandırılır. Okuma stratejileri, metni anlamlandırma, çıkarımlar yapma, özetleme, sorular sorma gibi çeşitli teknikler ve yaklaşımları içerir. Bu stratejiler, okuyucunun metin üzerinde daha etkili bir kontrol sahibi olmasını sağlar ve anlama derinliğini artırır.
#4. *Bu aşamada taslaklar incelenirken ilk olarak kelime, cümle ve anlatıma odaklanmalıdır. İmla ve noktalama sonraki aşamalarda kontrol edilmelidir. Yani yazının mekanik boyutundan ziyade, içeriğine önem verilmelidir.* Yukarıda verilen bilgi yazma süreci aşamalarından hangisiyle doğrudan ilgilidir?
Cevap : A) Yazıyı oluşturma
#5. Ne kadar garip… Romanlarında yirmiden fazla insan var. Hepsi de terbiyesiz, hepsi de hayadan mahrum. Fransız halkı bu sefih, bu rezil kimselerden mi ibaret? Olur mu canım? Demek yazar iftira ediyor halkına. Evet, roman yalnız boşa gitsin diye yazılmaz, okuyucuların bilgisini arttırmak da lazım. Ancak hakikati anlatmak bahanesiyle romanda insanoğlunun sefahat ve sefaletini sergilemek de yanlış, akıl almaz tesadüfleri sıralamak da Yukarıdaki paragrafta anlatım biçimlerinden hangisine başvurulmuştur?
Cevap : C) Açıklama
#6. Klasik edebiyatta kullanılan dil, günümüzdeki dilden en fazla …… bakımından farklılık gösterir. Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Cevap : C) Kelime varlığı
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere en uygun seçenek C) Kelime varlığıdır. Klasik edebiyatta kullanılan dil ile günümüz dili arasındaki farklar genellikle kelime dağarcığında (kelime varlığında) görülür. Bu farklılıklar, zaman içinde dillerin evrim geçirmesi, bazı kelimelerin kullanımdan düşmesi veya anlamlarının değişmesi, yeni kelimelerin eklenmesi gibi nedenlerle ortaya çıkar. Bu nedenle, kelime varlığı bu boşluk için en uygun seçenektir.
#7. Aşağıda verilen yargılardan hangisi öznel bir yargı değildir?
Cevap : B) Her şeyimi, Türk milletinin ve Türkçenin zenginliği sayesinde kazanmıştım, yıllar önce
#8. …… . Bu anlamda günlük yaşamın bir parçası sayılabilir. Akademik beklentileri karşılamaya çalışırken, yeni ortama uyum sağlarken veya yeni arkadaşlıklar kurarken stres yaşayabilirsiniz. Yaşadığınız stres her zaman zararlı değildir. Hatta hafif derecedeki stres sizi harekete geçiren, enerji veren ve kendinizi geliştirmenize yol açan bir etken olabilir. Ancak stres düzeyiniz yüksek olduğunda verimliliğinizi düşebilir, yaşamdan aldığınız zevk azalabilir ve çevrenizle olan ilişkilerinizde sorunlar ortaya çıkabilir. Yukarıdaki parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına uygun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
Cevap : A) Stres, kişinin üzerinde hissettiği baskı ve gerginlik durumudur.
Yukarıdaki parçanın akışına en uygun cümle, A) Stres, kişinin üzerinde hissettiği baskı ve gerginlik durumudur. seçeneğidir. Bu cümle, parçanın devamında stresin günlük yaşamın bir parçası olarak kabul edilmesi, akademik beklentiler, yeni ortama uyum sağlama, yeni arkadaşlıklar kurma sırasında yaşanan stres ve stresin olumlu-olumsuz yönleri hakkında bahsedilen konulara bir giriş niteliğinde olup, parçadaki düşüncelerin akışıyla uyumludur. Diğer seçenekler, parçanın genel bağlamı ve tonuyla doğrudan ilişkili bir giriş cümlesi oluşturmamaktadır.
#9. Araştırmacılar, Afrika'da yaşayan Afrika yaban köpekleri üzerine yaptıkları ortak bir çalışma sonucunda ilginç bir bilgiye ulaştı. Buna göre köpek sürüsünün avlanmak için harekete geçip geçmeyeceğini sürü üyelerinin çıkardığı hapşırığa benzer sesin sayısı belirliyor. Yeterli sayıda köpek bu sesi çıkarırsa sürü avlanmak için harekete geçiyor. Sürüde baskın özelliklere sahip bir dişi ve bir erkek köpek varsa ve onlar ses çıkardıysa sürünün ses çıkaran diğer üyelerinin sayısı az olsa bile köpekler avlanmak için harekete geçiyor. Yukarıdaki parça aşağıdaki sorulardan hangisine yanıt olarak söylenmiş olabilir?
Cevap : A) Afrika yaban köpekleri avlanmak için nasıl harekete geçer?
Yukarıdaki parça, A) Afrika yaban köpekleri avlanmak için nasıl harekete geçer? sorusuna yanıt olarak söylenmiş olabilir. Parçada, Afrika yaban köpeklerinin avlanma davranışı ile ilgili olarak sürü üyeleri arasında çıkarılan hapşırığa benzer seslerin ve sürü içindeki baskın dişi ve erkek bireylerin bu kararda oynadığı rol detaylı bir şekilde açıklanmaktadır. Bu bilgi, söz konusu köpeklerin avlanmak için nasıl bir sosyal iletişim mekanizması kullandıklarını ve bu sürecin nasıl işlediğini anlatır.
#10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
Cevap : B) iki kardeşten en büyüğü her zaman kendisinin haklı olduğunu iddia ederdi.
Aşağıdaki cümlelerden *B) iki kardeşten en büyüğü her zaman kendisinin haklı olduğunu iddia ederdi.* cümlesinde gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. “İki kardeşten en büyüğü” ifadesi gereksiz bir sözcük kullanımı içerir çünkü iki kardeşten bahsedildiğinde zaten sadece biri en büyük olabilir, bu yüzden *en büyüğü* ifadesi gereksizdir. Doğru ifade *iki kardeşten büyüğü* şeklinde olmalıdır. Diğer seçeneklerde bu türden bir anlatım bozukluğu bulunmamaktadır.
#11. Okumak yok, yazmak yok, bilmeyiz eski yeni. Kuzular söyler bize yılların geçtiğini, Arzu, başlarından yıldızlar gibi yüksek, Önümüzde bir sürü, yanımızda bir köpek. Yukarıdaki dörtlükte aşağıdaki şiir türlerinden hangisine özgü bir nitelik vardır?
Cevap : C) Pastoral şiir
Yukarıdaki dörtlükte Pastoral şiire özgü bir nitelik vardır. Pastoral şiir, genellikle kırsal hayatın güzelliklerini, doğayla iç içe yaşayan insanların basit ve huzurlu yaşamlarını konu alır. Bu türde kuzular, sürüler ve köpekler gibi kırsal yaşamın öğeleri sıkça yer alır. Dörtlükte de kuzuların, sürünün ve bir köpeğin varlığıyla bu pastoral yaşamın sakin ve doğayla uyum içindeki atmosferi vurgulanmaktadır. Bu nedenle doğru yanıt C) Pastoral şiirdir.
#12. I. Şüphesiz bir milletin dili ve edebiyatı hür olmadıkça yükselmesini beklemek hayalden ileri gidemez. II. Şiir, kalpten kalbe geçen bir hadisenin lisan halinde tecelli edişidir. III. Geçenlerde, tenha bir gece gezintisinde, unutulmuş zannettiğim bazı mısraların hafızamın derinliklerinde yerlerini koruduğunu hissettim. IV. Beni ablamla karşılaştıran babam, beni hep azımsamıştır. V. Bekliyorum, öyle bir vakitte gel ki vazgeçmek mümkün olmasın. Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde anlatım bozukluğu vardır?
Cevap : B) III ve IV
#13. *Günleri, kızı ilk gördüğü Sarıgöl yolu üzerindeki tümsekte sabahtan akşama kadar yolu gözetlemek, durmadan kızı düşünmekle geçiyor, nasıl kavuşacağını bilmiyordu.* Yukarıdaki cümlede bulunan anlatım bozukluğu aşağıdakilerden hangisiyle giderilebilir?
Cevap : B) *Gözetlemek* yerine *gözlüyor* sözcüğü getirilerek.
Yukarıdaki cümledeki anlatım bozukluğu, cümlenin yapısındaki uyumsuzluklardan kaynaklanmaktadır. Cümledeki fiillerin zaman uyumu ve eylemlerin öznesi üzerindeki belirsizlik, anlatımı bozuk kılmaktadır. Cümlede *gözetlemek* fiili mastar halindeyken, *düşünmek* fiili de aynı şekilde kullanılmış ve sonrasında “nasıl kavuşacağını bilmiyordu” ifadesiyle bir geçmiş zaman ifadesine bağlanmıştır. Bu durumda en uygun düzeltme, cümledeki eylemler arasında zaman uyumu ve açık bir özne-eylem ilişkisi sağlayacak bir değişiklik yapmaktır.
B seçeneği olan ‘Gözetlemek’ yerine ‘gözlüyor’ sözcüğü getirilerek* bu anlatım bozukluğunu giderir. Çünkü bu değişiklikle, cümlenin ilk kısmındaki fiil zamanı (gözlüyor) ile cümlenin devamındaki geçmiş zamanlı ifade (nasıl kavuşacağını bilmiyordu) arasında bir zaman uyumu ve akıcılık sağlanmış olur. Böylelikle cümle, şöyle düzeltilmiş olur: *Günleri, kızı ilk gördüğü Sarıgöl yolu üzerindeki tümsekte sabahtan akşama kadar yolu gözlüyor, durmadan kızı düşünmekle geçiyor, nasıl kavuşacağını bilmiyordu.* Bu düzeltme ile cümle daha anlaşılır ve akıcı hale gelir.
#14. I. Ayrı ayrı parçaları bir araya getirerek bir bütün oluşturmaktadır. II. Gecelerin, duyguların, olayların, tasarıların belli bir ahenk ve bütünlük içinde sözle veya yazıyla anlatılmasıdır. III. Duygu ve düşüncelerin etkili ve düzgün bir biçimde yazılı olarak anlatılmasıdır. IV. Sadece tanınmış kişilerin görüşlerine yer verildiği anlatılardır Yukarıdaki cümlelerden hangisi ya da hangileri kompozisyon kavramını açıklamaktadır?
Cevap : E) I, II ve III
Kompozisyon, genellikle bir konu üzerinde duygu, düşünce ve gözlemlerin düzenli ve bütünlüklü bir şekilde yazılı olarak ifade edilmesi sürecini ifade eder. Bu tanıma göre:
I. numaralı cümle, ayrı parçaları bir araya getirerek bir bütün oluşturma sürecini açıklar, bu da kompozisyon yazmanın önemli bir yönüdür.
II. numaralı cümle, gecelerin, duyguların, olayların ve tasarıların belli bir ahenk ve bütünlük içinde anlatılmasını ifade eder, bu da kompozisyonun özelliklerinden biridir.
III. numaralı cümle, duygu ve düşüncelerin etkili ve düzgün bir biçimde yazılı olarak anlatılmasını ifade eder, bu da doğrudan kompozisyonun tanımıdır.
IV. numaralı cümle ise sadece tanınmış kişilerin görüşlerine yer verildiği anlatılar hakkında bir ifade içerir ki, bu kompozisyonun genel tanımıyla doğrudan bir ilişkisi yoktur.
Bu nedenle, kompozisyon kavramını açıklayan cümleler E) I, II ve III seçeneğidir.
#15. Ben sanırdım, alem içre hiç bana yar kalmadı. Ben beni terk eyledim gördüm ki ağyar kalmadı. Yukarıdaki beyitte *ben beni terk eyledim* ifadesi ile aşağıdakilerden hangisi kastedilmektedir?
Cevap : C) Ben kendi nefsimden vazgeçtim.
Yukarıdaki beyitte *ben beni terk eyledim* ifadesi, şairin kendi benliğinden, yani kendi nefis arzularından, egoist dürtülerinden veya dünyevi isteklerinden vazgeçtiğini ifade eder. Bu durum, bir tür öz disiplin, öz bilinç yükselmesi veya manevi bir arınma anlamına gelebilir. Bu nedenle, doğru yanıt *C) Ben kendi nefsimden vazgeçtim.* olacaktır. Bu ifade, şairin kendi iç dünyasında bir değişim yaşadığını, belki de daha yüksek bir maneviyat seviyesine ulaşmak için dünyevi arzulardan uzaklaştığını simgeler.
#16. Araştırma sorusu oluşturma aşağıdakilerden hangisinin içinde yer almaktadır?
Cevap : A) Literatür tarama ve inceleme
#17. Çocuklar fiziksel yönden olduğu gibi psikolojik ve zihinsel bakımdan da yetişkinlerden farklıdır. Onların kendilerine mahsus bir dünyaları vardır.Olaylara bakışları, olayları değerlendirmeleri, hayalleri kendilerine mahsustur. …….. Bu ihtiyaca bağlı olarak dünyanın neresinde olursa olsun, çocuğun olduğu her yerde oyun vardır. Oyun, adeta çocuğun hayatının gayesidir. Yukarıdaki parçada boş bırakılan yere Düşüncenin akışına uygun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
Cevap : A) Bu bağlamda, çocukların en temel ihtiyaçlarından biri oyundur.
Yukarıdaki parçada çocukların dünyası, bakış açıları ve oyunun onlar için önemi hakkında bilgiler verilmektedir. Parçanın sonunda ise oyunun çocuklar için ne kadar önemli olduğu vurgulanmaya çalışılmaktadır. Boş bırakılan yere düşüncenin akışına en uygun seçenek, çocukların bu özgün dünyasında ve yaşantılarında oyunun temel bir ihtiyaç olduğunu belirten bir ifade olmalıdır.
Bu durumda *A) Bu bağlamda, çocukların en temel ihtiyaçlarından biri oyundur* seçeneği, parçadaki düşüncenin akışına en uygun olarak gelir.
#18. *Öyle bir abdest al ki, su bile sarhoş olsun Sen yaprak ve çiçek ol, gördüğün kuru dala Hep gönül şehri onar, kâinata sevgi sun. Her ham söze sağır ol Azıksız çıkma yola* Bu dizelerde aşağıdaki duygulardan hangisi ağır basmaktadır?
Cevap : B) İyilik
Bu dizelerde ağır basan duygu, B) İyiliktir. Dizelerde abdest almanın kutsallığına, doğaya ve çevreye olan sevgiye, gönül şehrinin onarılmasına ve sevginin kâinata sunulmasına vurgu yapılmaktadır. Her ham söze sağır ol ifadesi ile insanların olumsuzluklara karşı dirençli olması, *Azıksız çıkma yola* ile de manevi hazırlığın önemi vurgulanmaktadır. Bu unsurlar bütünüyle iyiliğin ve pozitif bir yaklaşımın ön plana çıktığını göstermektedir. Ölüm korkusu, yalnızlık, özlem ve hasret gibi diğer duygular bu dizelerde öne çıkan temalar arasında değildir.
#19. (I) Akademik yazma, kişisel yazılarda olmayan birçok şey içerir. (II) Akademik yazılar yazarların yayımlanmış eserlerinden alıntılar yapmaya dayalıdır. (III) Akademik yazılar bilgi vermek amacı taşıdığı için gramer ve noktalamaya dikkat edilmesi önemli değildir. (IV) Geleneksel olarak akademik konular, somut bir kalıba koyamayacağımız fikirler ve konseptler gibi soyut konular üzerine odaklıdır. (V) Akademik yazma, kendi kural ve uygulamaları olan özel bir yazı türüdür. Başak *akademik yazma ile ilgili kısaca bilgi veriniz* adlı türk dili dersi final sınavı sorusunu yukarıdaki gibi cevaplandırmış fakat sorudan eksik puan almıştır. Başak’ın bu sorudan eksik puan almasının sebebi hangi cümlede yaptığı hatadan kaynaklanmaktadır?
Cevap : C) III
Başak’ın bu sorudan eksik puan almasının sebebi, C) III numaralı cümlede yapılan hatalı ifadeden kaynaklanmaktadır. Bu cümlede *Akademik yazılar bilgi vermek amacı taşıdığı için gramer ve noktalamaya dikkat edilmesi önemli değildir.* denmektedir, ki bu kesinlikle yanlıştır. Akademik yazılar, doğruluk ve netlik gerektiren yazı türleri olduğundan, gramer ve noktalama gibi dil bilgisi kurallarına büyük bir dikkat gösterilmesi gerekir. Bu kurallara uyulmadığı takdirde, yazının anlaşılırlığı ve profesyonelliği zarar görür. Diğer cümleler, genel olarak akademik yazmanın özelliklerini ve önemli yönlerini doğru bir şekilde ifade etmektedir.
#20. Okumanın fiziksel yönüne vurgu yapan okuma biçimleri aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
Cevap : D) Sesli okuma – Sessiz okuma
Okumanın fiziksel yönüne vurgu yapan okuma biçimleri *D) Sesli okuma – Sessiz okuma* olarak belirlenebilir. Verilen bilgide, okuma biçemleri üzerine yapılan çalışmaların incelendiği ve okumanın fiziksel yönüne öncelikli olarak sesli ve sessiz okuma biçimlerinde yapılan ayrım vurgulanmaktadır. Bu, metni sesli olarak okumanın veya kendi kendine sessiz bir şekilde okumanın, okumanın fiziksel yönleriyle ilgili temel bir ayrım olduğunu gösterir.
SONUÇ
HD Quiz powered by harmonic design
Türk Dili-2 2022-2023 Vize soruları
Türk Dili-2 |
Türk Dili-2 2022-2023 Vize soruları
Türk Dili-2 2022-2023 Vize soruları