auzefÇocuk GelişimiRisk Altında Bulunan Çocuklar Ve Eğitimleri

Risk Altında Bulunan Çocuklar Ve Eğitimleri Ünite-2 (2024)

Risk Altındaki Çocuklar ve Ergenler: Risk Faktörleri

#1. Aşağıdakilerden hangisi sosyal/çevresel risk faktörlerinden biri değildir?

Cevap : C) Güvensiz bağlanma

Sosyal/çevresel risk faktörleri, bireylerin çevresindeki koşullar ve sosyal yapılar ile ilgilidir. Bu faktörler, bireylerin sağlığı, gelişimi ve davranışları üzerinde etkili olabilir.
A) Evsizlik, güvenli ve istikrarlı bir yaşam alanının eksikliği ile karakterize edilen ciddi bir sosyal/çevresel risk faktörüdür. Bu durum, bireylerin fiziksel ve psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilir.
B) Yetersiz çocuk bakımı, çocukların gelişim ihtiyaçlarının karşılanmadığı durumları ifade eder ve çocukların duygusal, sosyal ve akademik gelişimleri üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir.
D) Yoksul okullar, yeterli kaynaklara, öğretmenlere ve eğitim materyallerine sahip olmayan eğitim kurumlarını ifade eder. Bu durum, öğrencilerin eğitim alması ve potansiyellerini geliştirmesi üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir.
E) Irkçılığa, ayrımcılığa maruz kalma, bireylerin ırk, etnik köken, cinsiyet, cinsel yönelim, din gibi çeşitli sebeplerle maruz kaldığı olumsuz muameleleri ifade eder. Bu, bireylerin psikolojik sağlığını, sosyal ilişkilerini ve genel yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
C) Güvensiz bağlanma ise, bireyin bakım verenlerine karşı geliştirdiği güvensiz ve istikrarsız ilişki modellerini ifade eder. Bu durum, bireyin çocukluk dönemindeki yakın ilişkilerinden kaynaklanır ve daha çok bireysel bir özellik olarak kabul edilir. Güvensiz bağlanma, çocuğun bakım verenleriyle olan ilişkisinin kalitesine ve bu ilişkilerin çocuğun duygusal gelişimine olan etkisine odaklanır.
Bu bilgiler ışığında, C) Güvensiz bağlanma seçeneği, sosyal/çevresel risk faktörlerinden biri değildir ve daha çok bireysel ve psikolojik bir risk faktörü olarak kabul edilir.

#2. Aşağıdakilerden hangisi bireysel risk faktörlerindendir?

Cevap : A) Zayıf dürtü kontrolü

Bireysel risk faktörleri, bir kişinin kendi özellikleri, davranışları ve psikolojik durumlarıyla ilgilidir ve olumsuz sonuçlara yol açabilecek durumları veya davranışları daha olası kılar. Bu bağlamda, A) Zayıf dürtü kontrolü, bireyin anlık isteklerine veya dürtülerine karşı koyma kapasitesinin düşük olması anlamına gelir ve kişinin riskli veya zararlı davranışlara daha yatkın olmasına neden olabilir. Bu nedenle, zayıf dürtü kontrolü bir bireysel risk faktörüdür.
Diğer seçenekler, daha çok aile veya çevresel faktörleri temsil eder ve bireyin kendi içsel özellikleriyle doğrudan ilgili olmayabilir:
B) Ebeveyn: güvensiz yetişkin bağlanma modeli ve E) Güvensiz bağlanma, çocukluk döneminden itibaren bireyin bakım verenleriyle kurduğu ilişkinin niteliğiyle ilgilidir ve bu durumlar kişinin gelecekteki ilişkilerini etkileyebilir. Ancak, bunlar daha ziyade kişinin gelişimini etkileyen çevresel faktörler olarak değerlendirilebilir.
C) Bekâr ebeveynlik (destek eksikliği ile) ve D) Sert ebeveynlik, kötü muamele, bir bireyin sosyal ve aile çevresine ilişkin durumlarıdır ve bu koşullar altında büyüyen çocuklar için risk faktörleri oluşturabilir.
Bu bilgilere dayanarak, A) Zayıf dürtü kontrolü, bireysel risk faktörlerinden biri olarak kabul edilir ve bireyin kendi davranışsal ve psikolojik özelliklerini doğrudan yansıtır.

#3. Aşağıdakilerden hangisi bireysel risk faktörlerinden biri değildir?

Cevap : E) Ayrılık/boşanma, özellikle yüksek ihtilaflı boşanma

Bireysel risk faktörleri genellikle kişinin davranışsal, psikolojik ve biyolojik özelliklerini içerir. Bu faktörler, bireyin belirli zararlı veya riskli davranışlara yönelme olasılığını artırabilir.
Heyecan arama yönelimi, bireylerin yeni, farklı ve heyecan verici deneyimlere yönelik güçlü bir istek duymasını ifade eder. Bu yönelim, bazı durumlarda riskli davranışlara katılma olasılığını artırabilir.
Zayıf dürtü kontrolü, bireyin dürtülerini ve isteklerini yönetme kapasitesinin düşük olması durumunu belirtir. Bu, özellikle stresli veya provokatif durumlarda yanlış kararlar alınmasına neden olabilir.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite, genellikle Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ile ilişkilendirilen durumlar olup, bireyin odaklanma ve sakin durma kapasitesini etkiler. Bu durumlar, özellikle eğitim ve sosyal etkileşimlerde zorluklara yol açabilir.
Ayrılık/boşanma, özellikle yüksek ihtilaflı boşanma, ise daha çok çevresel veya sosyal bir risk faktörü olarak kabul edilir. Bu durum, bireyin yaşamındaki önemli değişiklikler ve stres kaynakları arasında yer alır ve özellikle çocuklar ve gençler üzerinde uzun vadeli psikolojik etkilere neden olabilir.
Bu bağlamda, E) Ayrılık/boşanma, özellikle yüksek ihtilaflı boşanma seçeneği, bireysel risk faktörleri kategorisine doğrudan girmez. Bu, daha çok bireyin çevresel veya sosyal koşullarına ilişkin bir faktördür ve bireyin içsel özellikleri veya eğilimleriyle doğrudan ilgili değildir. Bu nedenle, bu seçenek, verilen listede bireysel risk faktörlerinden biri olmayan seçenektir.

#4. Aşağıdakilerden hangisi Ulusal Çocuklar, Yeni Yürümeye Başlayan Çocuklar ve Aileler Merkezi’ne göre yüksek kaliteli bakımı garanti eden ölçütlerden biri değildir?

Cevap : B) Küçük gruplar (bakıcı başına en fazla 7-8 çocuk)

#5. Aşağıdakilerden hangisi sosyal/çevresel risk faktörlerinden biridir?

Cevap : A) Irkçılığa, ayrımcılığa maruz kalma

A) Irkçılığa, ayrımcılığa maruz kalma seçeneği, sosyal/çevresel risk faktörlerinden biridir. Bu tür risk faktörleri, bireylerin sosyal çevrelerindeki yapısal ve toplumsal koşullardan kaynaklanır. Irkçılık ve ayrımcılık, bireylerin psikolojik sağlığına, eğitim ve iş fırsatlarına erişimine, sosyal ilişkilerine ve genel yaşam kalitesine olumsuz etkilerde bulunabilir. Toplumda karşılaşılan bu tür ayrımcı tutum ve davranışlar, bireylerin maruz kaldığı stres seviyesini artırabilir ve çeşitli psikolojik sorunlara yol açabilir.


#6. …………..çocukların gelişiminin ekolojik bir çerçevede gerçekleştiğini öne süren ilk kişidir. Boşluğu en uygun ifade ile tamamlayınız?

Cevap : A) Bronfrenbrenner

………..çocukların gelişiminin ekolojik bir çerçevede gerçekleştiğini öne süren ilk kişidir. Boşluğu en uygun ifade ile tamamlayınız?
A) Bronfenbrenner
Urie Bronfenbrenner, bireyin gelişimini etkileyen bir dizi birbiriyle bağlantılı çevresel sistemler tarafından etkilendiğini öne süren Ekolojik Sistemler Teorisini geliştirmiştir. Bu sistemler, doğrudan çevreden (örneğin, aile) geniş toplumsal yapıları (örneğin, kültür) içeren Mikrosistem, Mezosistem, Ekzosistem, Makrosistem ve Kronosistem gibi farklı çevresel seviyeleri temsil eder​.

#7. Aşağıdakilerden hangisi ebeveyn/aile risk faktörlerinden biri değildir?

Cevap : E) Zayıf dürtü kontrolü

Ebeveyn/aile risk faktörleri, çocukların gelişimini ve davranışlarını olumsuz yönde etkileyebilecek aile içi durumları ve dinamikleri içerir. Bu faktörler, çocuğun psikolojik ve sosyal gelişimi üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.
E) Zayıf dürtü kontrolü, bireyin kendi davranışlarını kontrol etme kapasitesinin düşük olması durumudur. Bu, daha çok bireysel bir özellik olarak kabul edilir ve genellikle bireyin kendi risk davranışlarını artırabilir, ancak doğrudan bir ebeveyn/aile risk faktörü olarak değerlendirilmez. Ebeveyn veya aile risk faktörleri, çocukların gelişimi üzerinde bir etkiye sahip olan ebeveyn veya aileye özgü koşulları ifade ederken, zayıf dürtü kontrolü gibi bireysel özellikler, bireyin kendisiyle ilgilidir ve doğrudan ebeveyn/aile kategorisine girmez.

#8. Aşağıdakilerden hangisi ebeveyn/aile risk faktörlerinden biridir?

Cevap : B) Ayrılık/boşanma, özellikle yüksek ihtilaflı boşanma

Ebeveyn veya aile risk faktörleri, çocukların gelişimini ve davranışlarını etkileyebilecek aile içi durumları ve dinamikleri içerir. Bu tür faktörler, çocuğun çevresindeki yetişkinlerin davranışlarından kaynaklanır ve genellikle ailenin genel yapısını, işlevselliğini veya içinde bulunduğu sosyal koşulları yansıtır.
Ayrılık/boşanma, özellikle yüksek ihtilaflı boşanma (B), ebeveyn veya aile risk faktörlerinden biridir. Boşanma veya ayrılık süreçleri, özellikle çocuklar üzerinde stres yaratabilir ve uzun vadeli psikolojik etkileri olabilir. Yüksek ihtilaflı boşanma durumları, çocukların duygusal ve psikolojik sağlığını daha da olumsuz etkileyebilir ve onların sosyal ilişkilerini, akademik başarılarını ve genel iyi oluşlarını tehlikeye atabilir.
Diğer seçenekler ise daha çok bireysel risk faktörlerini temsil eder ve genellikle bir çocuğun kendi içsel özellikleri veya davranışları ile ilgilidir:
-Heyecan arama yönelimi (A)
-Dikkat eksikliği (C)
-Hiperaktivite (D)
-Zayıf dürtü kontrolü (E)
Bu nedenlerle, B) Ayrılık/boşanma, özellikle yüksek ihtilaflı boşanma seçeneği, ebeveyn/aile risk faktörlerinden biri olarak kabul edilir. Bu tür çevresel ve sosyal faktörler, çocuğun yaşamındaki değişiklikler ve stres kaynakları olarak değerlendirilir ve bireysel özellikler veya eğilimlerden ziyade ailenin durumuna odaklanır.

TESTi BiTiR, PUANINI GÖR

SONUÇ

-
Share your score!
Tweet your score!
Share to other

HD Quiz powered by harmonic design

Risk Altındaki Çocuklar ve Ergenler: Risk Faktörleri

İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (Auzef)
Açık Öğretim Fakültesi
Bölüm : Çocuk Gelişimi Lisans
Sınıf : 4. Sınıf
Ders : Risk Altında Bulunan Çocuklar Ve Eğitimleri
Dönem : Bahar Dönemi
Ünite 2 : Risk Altındaki Çocuklar ve Ergenler: Risk Faktörleri
Risk Altında Bulunan Çocuklar Ve Eğitimleri Ünite-2 (2024)

1- Aşağıdakilerden hangisi Ulusal Çocuklar, Yeni Yürümeye Başlayan Çocuklar ve Aileler Merkezi’ne göre yüksek kaliteli bakımı garanti eden ölçütlerden biri değildir?

A) Sağlık ve güvenlik
B) Küçük gruplar (bakıcı başına en fazla 7-8 çocuk)
C) Her çocuğu bir birincil bakıcıya atamak
D) Bakımda süreklilik
E) Duyarlı bakıcılık

Cevap : B) Küçük gruplar (bakıcı başına en fazla 7-8 çocuk)

2- Aşağıdakilerden hangisi bireysel risk faktörlerinden biri değildir?

A) Heyecan arama yönelimi
B) Zayıf dürtü kontrolü
C) Dikkat eksikliği
D) Hiperaktivite
E) Ayrılık/boşanma, özellikle yüksek ihtilaflı boşanma

Cevap : E) Ayrılık/boşanma, özellikle yüksek ihtilaflı boşanma

Bireysel risk faktörleri genellikle kişinin davranışsal, psikolojik ve biyolojik özelliklerini içerir. Bu faktörler, bireyin belirli zararlı veya riskli davranışlara yönelme olasılığını artırabilir.
Heyecan arama yönelimi, bireylerin yeni, farklı ve heyecan verici deneyimlere yönelik güçlü bir istek duymasını ifade eder. Bu yönelim, bazı durumlarda riskli davranışlara katılma olasılığını artırabilir.
Zayıf dürtü kontrolü, bireyin dürtülerini ve isteklerini yönetme kapasitesinin düşük olması durumunu belirtir. Bu, özellikle stresli veya provokatif durumlarda yanlış kararlar alınmasına neden olabilir.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite, genellikle Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ile ilişkilendirilen durumlar olup, bireyin odaklanma ve sakin durma kapasitesini etkiler. Bu durumlar, özellikle eğitim ve sosyal etkileşimlerde zorluklara yol açabilir.
Ayrılık/boşanma, özellikle yüksek ihtilaflı boşanma, ise daha çok çevresel veya sosyal bir risk faktörü olarak kabul edilir. Bu durum, bireyin yaşamındaki önemli değişiklikler ve stres kaynakları arasında yer alır ve özellikle çocuklar ve gençler üzerinde uzun vadeli psikolojik etkilere neden olabilir.
Bu bağlamda, E) Ayrılık/boşanma, özellikle yüksek ihtilaflı boşanma seçeneği, bireysel risk faktörleri kategorisine doğrudan girmez. Bu, daha çok bireyin çevresel veya sosyal koşullarına ilişkin bir faktördür ve bireyin içsel özellikleri veya eğilimleriyle doğrudan ilgili değildir. Bu nedenle, bu seçenek, verilen listede bireysel risk faktörlerinden biri olmayan seçenektir.

3- Aşağıdakilerden hangisi ebeveyn/aile risk faktörlerinden biridir?

A) Heyecan arama yönelimi
B) Ayrılık/boşanma, özellikle yüksek ihtilaflı boşanma
C) Dikkat eksikliği
D) Hiperaktivite
E) Zayıf dürtü kontrolü

Cevap : B) Ayrılık/boşanma, özellikle yüksek ihtilaflı boşanma

Ebeveyn veya aile risk faktörleri, çocukların gelişimini ve davranışlarını etkileyebilecek aile içi durumları ve dinamikleri içerir. Bu tür faktörler, çocuğun çevresindeki yetişkinlerin davranışlarından kaynaklanır ve genellikle ailenin genel yapısını, işlevselliğini veya içinde bulunduğu sosyal koşulları yansıtır.
Ayrılık/boşanma, özellikle yüksek ihtilaflı boşanma (B), ebeveyn veya aile risk faktörlerinden biridir. Boşanma veya ayrılık süreçleri, özellikle çocuklar üzerinde stres yaratabilir ve uzun vadeli psikolojik etkileri olabilir. Yüksek ihtilaflı boşanma durumları, çocukların duygusal ve psikolojik sağlığını daha da olumsuz etkileyebilir ve onların sosyal ilişkilerini, akademik başarılarını ve genel iyi oluşlarını tehlikeye atabilir.
Diğer seçenekler ise daha çok bireysel risk faktörlerini temsil eder ve genellikle bir çocuğun kendi içsel özellikleri veya davranışları ile ilgilidir:
-Heyecan arama yönelimi (A)
-Dikkat eksikliği (C)
-Hiperaktivite (D)
-Zayıf dürtü kontrolü (E)
Bu nedenlerle, B) Ayrılık/boşanma, özellikle yüksek ihtilaflı boşanma seçeneği, ebeveyn/aile risk faktörlerinden biri olarak kabul edilir. Bu tür çevresel ve sosyal faktörler, çocuğun yaşamındaki değişiklikler ve stres kaynakları olarak değerlendirilir ve bireysel özellikler veya eğilimlerden ziyade ailenin durumuna odaklanır.

4- Aşağıdakilerden hangisi bireysel risk faktörlerindendir?

A) Zayıf dürtü kontrolü
B) Ebeveyn: güvensiz yetişkin bağlanma modeli
C) Bekâr ebeveynlik (destek eksikliği ile)
D) Sert ebeveynlik, kötü muamele
E) Güvensiz bağlanma

Cevap : A) Zayıf dürtü kontrolü

Bireysel risk faktörleri, bir kişinin kendi özellikleri, davranışları ve psikolojik durumlarıyla ilgilidir ve olumsuz sonuçlara yol açabilecek durumları veya davranışları daha olası kılar. Bu bağlamda, A) Zayıf dürtü kontrolü, bireyin anlık isteklerine veya dürtülerine karşı koyma kapasitesinin düşük olması anlamına gelir ve kişinin riskli veya zararlı davranışlara daha yatkın olmasına neden olabilir. Bu nedenle, zayıf dürtü kontrolü bir bireysel risk faktörüdür.
Diğer seçenekler, daha çok aile veya çevresel faktörleri temsil eder ve bireyin kendi içsel özellikleriyle doğrudan ilgili olmayabilir:
B) Ebeveyn: güvensiz yetişkin bağlanma modeli ve E) Güvensiz bağlanma, çocukluk döneminden itibaren bireyin bakım verenleriyle kurduğu ilişkinin niteliğiyle ilgilidir ve bu durumlar kişinin gelecekteki ilişkilerini etkileyebilir. Ancak, bunlar daha ziyade kişinin gelişimini etkileyen çevresel faktörler olarak değerlendirilebilir.
C) Bekâr ebeveynlik (destek eksikliği ile) ve D) Sert ebeveynlik, kötü muamele, bir bireyin sosyal ve aile çevresine ilişkin durumlarıdır ve bu koşullar altında büyüyen çocuklar için risk faktörleri oluşturabilir.
Bu bilgilere dayanarak, A) Zayıf dürtü kontrolü, bireysel risk faktörlerinden biri olarak kabul edilir ve bireyin kendi davranışsal ve psikolojik özelliklerini doğrudan yansıtır.

5- Aşağıdakilerden hangisi ebeveyn/aile risk faktörlerinden biri değildir?

A) Güvensiz bağlanma
B) Ebeveyn: güvensiz yetişkin bağlanma modeli
C) Bekâr ebeveynlik (destek eksikliği ile)
D) Sert ebeveynlik, kötü muamele
E) Zayıf dürtü kontrolü

Cevap : E) Zayıf dürtü kontrolü

Ebeveyn/aile risk faktörleri, çocukların gelişimini ve davranışlarını olumsuz yönde etkileyebilecek aile içi durumları ve dinamikleri içerir. Bu faktörler, çocuğun psikolojik ve sosyal gelişimi üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.
E) Zayıf dürtü kontrolü, bireyin kendi davranışlarını kontrol etme kapasitesinin düşük olması durumudur. Bu, daha çok bireysel bir özellik olarak kabul edilir ve genellikle bireyin kendi risk davranışlarını artırabilir, ancak doğrudan bir ebeveyn/aile risk faktörü olarak değerlendirilmez. Ebeveyn veya aile risk faktörleri, çocukların gelişimi üzerinde bir etkiye sahip olan ebeveyn veya aileye özgü koşulları ifade ederken, zayıf dürtü kontrolü gibi bireysel özellikler, bireyin kendisiyle ilgilidir ve doğrudan ebeveyn/aile kategorisine girmez.

6- Aşağıdakilerden hangisi sosyal/çevresel risk faktörlerinden biri değildir?

A) Evsizlik
B) Yetersiz çocuk bakımı
C) Güvensiz bağlanma
D) Yoksul okullar
E) Irkçılığa, ayrımcılığa maruz kalma

Cevap : C) Güvensiz bağlanma

Sosyal/çevresel risk faktörleri, bireylerin çevresindeki koşullar ve sosyal yapılar ile ilgilidir. Bu faktörler, bireylerin sağlığı, gelişimi ve davranışları üzerinde etkili olabilir.
A) Evsizlik, güvenli ve istikrarlı bir yaşam alanının eksikliği ile karakterize edilen ciddi bir sosyal/çevresel risk faktörüdür. Bu durum, bireylerin fiziksel ve psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilir.
B) Yetersiz çocuk bakımı, çocukların gelişim ihtiyaçlarının karşılanmadığı durumları ifade eder ve çocukların duygusal, sosyal ve akademik gelişimleri üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir.
D) Yoksul okullar, yeterli kaynaklara, öğretmenlere ve eğitim materyallerine sahip olmayan eğitim kurumlarını ifade eder. Bu durum, öğrencilerin eğitim alması ve potansiyellerini geliştirmesi üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir.
E) Irkçılığa, ayrımcılığa maruz kalma, bireylerin ırk, etnik köken, cinsiyet, cinsel yönelim, din gibi çeşitli sebeplerle maruz kaldığı olumsuz muameleleri ifade eder. Bu, bireylerin psikolojik sağlığını, sosyal ilişkilerini ve genel yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
C) Güvensiz bağlanma ise, bireyin bakım verenlerine karşı geliştirdiği güvensiz ve istikrarsız ilişki modellerini ifade eder. Bu durum, bireyin çocukluk dönemindeki yakın ilişkilerinden kaynaklanır ve daha çok bireysel bir özellik olarak kabul edilir. Güvensiz bağlanma, çocuğun bakım verenleriyle olan ilişkisinin kalitesine ve bu ilişkilerin çocuğun duygusal gelişimine olan etkisine odaklanır.
Bu bilgiler ışığında, C) Güvensiz bağlanma seçeneği, sosyal/çevresel risk faktörlerinden biri değildir ve daha çok bireysel ve psikolojik bir risk faktörü olarak kabul edilir.

7- Aşağıdakilerden hangisi sosyal/çevresel risk faktörlerinden biridir?

A) Irkçılığa, ayrımcılığa maruz kalma
B) Ebeveyn: güvensiz yetişkin bağlanma modeli
C) Bekâr ebeveynlik (destek eksikliği ile)
D) Sert ebeveynlik, kötü muamele
E) Güvensiz bağlanma

Cevap : A) Irkçılığa, ayrımcılığa maruz kalma

A) Irkçılığa, ayrımcılığa maruz kalma seçeneği, sosyal/çevresel risk faktörlerinden biridir. Bu tür risk faktörleri, bireylerin sosyal çevrelerindeki yapısal ve toplumsal koşullardan kaynaklanır. Irkçılık ve ayrımcılık, bireylerin psikolojik sağlığına, eğitim ve iş fırsatlarına erişimine, sosyal ilişkilerine ve genel yaşam kalitesine olumsuz etkilerde bulunabilir. Toplumda karşılaşılan bu tür ayrımcı tutum ve davranışlar, bireylerin maruz kaldığı stres seviyesini artırabilir ve çeşitli psikolojik sorunlara yol açabilir.

8- …………..çocukların gelişiminin ekolojik bir çerçevede gerçekleştiğini öne süren ilk kişidir. Boşluğu en uygun ifade ile tamamlayınız?

A) Bronfrenbrenner
B) Piaget
C) Freud
D) Eriskon
E) Dewey

Cevap : A) Bronfrenbrenner

………..çocukların gelişiminin ekolojik bir çerçevede gerçekleştiğini öne süren ilk kişidir. Boşluğu en uygun ifade ile tamamlayınız?
A) Bronfenbrenner
Urie Bronfenbrenner, bireyin gelişimini etkileyen bir dizi birbiriyle bağlantılı çevresel sistemler tarafından etkilendiğini öne süren Ekolojik Sistemler Teorisini geliştirmiştir. Bu sistemler, doğrudan çevreden (örneğin, aile) geniş toplumsal yapıları (örneğin, kültür) içeren Mikrosistem, Mezosistem, Ekzosistem, Makrosistem ve Kronosistem gibi farklı çevresel seviyeleri temsil eder​.

Risk Altında Bulunan Çocuklar Ve Eğitimleri

Auzef Bölümler Çocuk Gelişimi Lisans-min telegram çocuk gelişimi

Risk Altındaki Çocuklar ve Ergenler: Risk Faktörleri

Editor

Editör

error: Kopyalamaya Karşı Korumalıdır!