1- Transendental felsefede, insan bilgisinin sınırlarını aşan ve duyusal deneyimler ötesinde yer alan gerçekliğe ne ad verilir?
Cevap : transendent
Transendent, transendental felsefede duyusal deneyimler ve insan bilgisinin ötesindeki gerçekliği ifade eden bir kavramdır. Bu kavram, insanın kavrayabileceği ve duyularla algılayabileceği sınırların ötesindeki varoluş biçimlerini ve düşünceleri ifade eder.
2- Kant için insanın kendi öznel kuralı aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : maksim
Kant’ın ahlak felsefesinde, “maksim” terimi, bir kişinin kendi eylemlerine temel oluşturan öznel kural veya prensibi ifade eder. Başka bir deyişle, bir eylemi gerçekleştirme nedeni veya motivasyonu, kişisel bir ilke ya da kural olarak adlandırılan “maksim” tarafından belirlenir.
3- Saf Akıl Eleştirisi’nde Kant’ın en yüksek yeti olarak aklın eleştirdiği kısma ne ad verilir?
Cevap : Transandantal Diyalektik
Saf Akıl Eleştirisi’nin son bölümü olan Transandantal Diyalektik, aklın sınırlarını aşmaya çalıştığı ve metafiziksel konulara yönelik eğilimlerinin eleştirildiği bölümdür. Bu bölümde, aklın kendi doğasından kaynaklanan nedenlerle metafiziksel sorulara yanıt aradığı, ancak sonuçta bu tür sorulara kesin bilgiye ulaşılamayacağı ve bu tür soruların antinomilere (çelişkilere) düşme eğilimi gösterdiği ortaya konur. Bu nedenle, bu eleştiri aşamasına “Transandantal Diyalektik” denir.
4- Kant’a göre anlama gücünde yer alan kategoriler biçimsel olarak kaç başlık altındadır?
Cevap : 12
Kant, “Kritik der reinen Vernunft” (Saf Akıl Eleştirisi) adlı eserinde, insan anlama gücünde bulunan kavramların 12 kategoride düzenlendiğini belirtir. Bu kategoriler, insan zihninin deneyimleri anlamasını ve düzenlemesini sağlar.
5- Anlama gücünün saf kavramlarından daha soyut olan kavramına ne ad verilir?
Cevap : idea
Kant’a göre, anlama gücünün saf kavramlarından daha soyut olan kavramlara “idea” adı verilir. Bu “idea”lar gerçek dünyada somut olarak var olmasalar da, düşünsel olarak anlaşılabilirler ve akıl tarafından düşünülebilirler.
6- Kant, inancı nasıl tarif etmektedir?
Cevap : öznel açıdan yeterli, ancak nesnel açıdan yetersiz bir bilme tarzı
Kant, inancı “öznel açıdan yeterli, ancak nesnel açıdan yetersiz bir bilme tarzı” olarak tarif eder. Yani, inanç, insanın kişisel deneyimlerine dayanan ve onun için önemli olan şeylere yönelik bir bilgi biçimidir, ancak bu bilgi, nesnel gerçeklik üzerine dayanmaz.
Kant, inancı “sağlam bir temele dayanmayan ve tam anlamıyla objektif kanıtlarla desteklenmeyen bir önermeye bağlı olma durumu” olarak tarif eder. Ona göre inanç, bilgi ve kesinlik düzeyinde olmayan bir düzlemde yer alır. İnanç, insanların kendi içsel düşüncelerine, sezgilere veya duygulara dayanan bir tür öznel güvendir.
Kant, inancı bilgi (yani gerçek bilgi) ve özgün deneyimlerden ayırmak için önemli bir ayrım yapar. Gerçek bilgi, nesnel kanıtlar ve mantıksal çıkarımlarla desteklenirken, inanç daha çok duygusal, kişisel ve öznel inançlar üzerine kuruludur.
Kant, “saf akıl eleştirisi” kapsamında inanç ve bilgi arasındaki farkı vurgular ve insanların düşüncelerinin sınırlarını anlamalarını teşvik eder. Ona göre, inançlarımızı sorgulamak ve eleştirel bir düşünce süreci yürütmek, bilgi ile inanç arasındaki ayrımı anlamak için önemlidir.
7- Kant’ın felsefesinde mutluluğun sonuca kavuşması için ahlakın neye bağlanması aranır?
Cevap : dine bağlanması
Kant’a göre, ahlaki eylemlerin sonuçlarına bağlı olarak mutluluk elde edilemez. Ahlaki eylemler “kategorik imperatif” adı verilen evrensel ahlaki ilkelere dayanmalıdır ve bu ilkelere göre doğru olanı yapmak insanın görevidir. Mutluluk ise tamamen dışsal faktörlere bağlıdır ve ahlaki eylemlerle ilişkilendirilmemelidir. Kant, mutluluğun sonuca kavuşması için ahlakın yerine getirilmesi gereken şeyin “dine bağlanması” gerektiğini düşünür.
8- Kant’a göre hazla beraber insanda oluşan duyguya ne ad verilir?
Cevap : Hoşlanma
Kant, haz ile birlikte insanda oluşan duyguyu “hoşlanma” olarak adlandırır. Hoşlanma, bir şeyi yaparken ya da bir şeyi deneyimlerken ortaya çıkan olumlu his ve keyif duygusunu ifade eder.
9- Kant’ın en çok hangi bilim insanından etkilendiği söylenebilir?
Cevap : Descartes
Kant, felsefesinde René Descartes’in düşüncelerinden oldukça etkilenmiştir. Descartes’in özellikle rasyonalizm ve şüphecilik konusundaki fikirleri, Kant’ın düşüncesini şekillendirmede önemli bir rol oynamıştır.
10- Haz ve mutluluğun temelinde yer alan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : Ben sevgisi
“Ben sevgisi,” haz ve mutluluğun temelinde, bireyin kendi kişisel çıkarlarını, mutluluğunu ve refahını öncelikli olarak düşündüğü bir kavramdır. Bu tür bir egoistik veya narsistik yaklaşım, haz ve mutluluğun temelinde yer alan bir bakış açısıdır.
11- Mutluluğun temeli alınması durumunda ahlakın hangi özelliği ortadan kalkmış olur?
Cevap : evrensellik
Kant’a göre, ahlakın temeli “kategorik imperatif” olarak adlandırılan evrensel ahlaki ilkelere dayanır. Bu ilkelere göre, ahlaki eylemler evrenseldir ve tüm insanlar için geçerlidir. Eğer mutluluğun temeli alınırsa, yani ahlakın sonuçlarla ilişkilendirilmesine izin verilirse, ahlaki eylemler kişisel tercihlere ve hedeflere bağlı hale gelir ve evrensel niteliğini kaybeder.
12- Kendi kendine yasa koyma yetkisine ne ad verilir?
Cevap : otonomi
Otonomi, Kant’ın ahlak felsefesinde önemli bir kavramdır. İnsanın kendi akıl ve iradesiyle, evrensel ahlaki ilkelere uygun olarak kendi kendine yasa koyma yetkisini ifade eder. Otonomi, ahlaki eylemlerimizi belirleyen kendi içsel prensiplerimize göre hareket etmek anlamına gelirken, heteronomi ise dışsal otoriteler veya kurallar tarafından yönlendirilmeyi ifade eder.
13- Özgürlüğün hangi kavramla sentezi sonucunda idealizm özerkliğin meydana geldiğini düşünür?
Cevap : tin
Kant, ahlaki eylemleri gerçekleştiren özgür iradenin temelinde “tin” kavramını düşünür. Tin, insanın ahlaki kararlarını ve eylemlerini özgürce yapma yeteneğini ifade eder. İnsanın eylemleri, kendi içsel yasalarına ve kategorik imperatif gibi evrensel ahlaki ilkelere dayanırken, tinin özerkliği sayesinde özgür bir şekilde gerçekleşir.
14- Aşağıdakilerden hangisi pratik akılda gerçekleştirilmesi gereken ideal bir kavramdır?
Cevap : En yüksek iyi
Kant’ın ahlaki felsefesinde, “En yüksek iyi” kavramı, ahlaki eylemlerimizi yönlendiren ve pratik akılda gerçekleştirilmesi gereken ideal bir hedeftir. En yüksek iyi, hem ahlaki görevlere uygunluğu hem de insanın mutluluğunu içeren evrensel olarak değerli bir amacı ifade eder.
15- Kant’ın gerek zaman gerekse mekan anlayışında etkilendiği filozof aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : Locke
Kant’ın zaman ve mekan anlayışı, İngiliz filozof John Locke’un düşüncelerinden etkilenmiştir. Locke’un “An Essay Concerning Human Understanding” adlı eseri, Kant’ın epistemoloji ve algı konusundaki fikirlerini şekillendirmede önemli bir kaynaktır.
16- Kant ahlakta hangi kavramın birincil ölçütü olmasına karşı çıkar?
Cevap : mutluluk
Kant’a göre, ahlakta birincil ölçüt mutluluk olmamalıdır. Ona göre, ahlaki eylemlerimizi motive eden temel prensip, kendi içsel ahlaki ilkelere uymak ve kategorik imperatifin evrensel ahlaki yasalarını takip etmektir. Mutluluk, ahlaki eylemlerin sonucu olmamalıdır ve ahlakla ilişkilendirilmemelidir.
17- Kant kendi din anlayışına en uygun dinin hangisi olduğunu düşünür?
Cevap : Hristiyanlık
Kant, kendi din anlayışına en uygun dinin Hristiyanlık olduğunu düşünür. Kant’ın ahlaki felsefesi ve özgürlük kavramı, Hristiyan ahlaki değerlerine ve kavramlara oldukça uyumludur. Bununla birlikte, Kant’ın düşünceleri, evrensel ahlaki değerleri ve otonom bireyselliği içeren genel bir ahlaki çerçeve sunar ve farklı dinlere mensup insanlar arasında da evrensel olarak geçerlidir.
18- Aşağıdakilerden hangisi Alman idealizmin kurucusudur?
Cevap : Fichte
Alman idealizmi, 18. ve 19. yüzyıl Alman filozofları tarafından geliştirilen bir felsefe akımıdır. Alman idealizminin temel düşüncesini, düşüncenin ya da zihnin gerçekliği inşa ettiği “idealizm” fikri oluşturur. Alman idealizminin önde gelen temsilcileri arasında Kant, Fichte, Schelling ve Hegel bulunur. Bu soruda, Alman idealizminin kurucusu olarak Johann Gottlieb Fichte belirtilmiştir.
19- Ahlaki ve kutsal değerleri olan nesnelere karşı duyulması gereken duygu aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap : saygı
Kant’a göre, ahlaki ve kutsal değerlere sahip nesnelere karşı duyulması gereken duygu “saygı”dır. Ahlaki değerler, kategorik imperatifin evrensel ahlaki yasalarına uymak ve kendi içsel ahlaki ilkelere göre hareket etmekle ilişkilidir. Saygı, bu değerlere uygun hareket etmeyi ve insanları sadece birer araç olarak değil, amaç olarak görmeyi ifade eder.
20- Aşağıdakilerden hangisi yargı gücünün eleştirisindeki yargının konusunu oluşturan temel kavramlardan biridir?
Cevap : Güzel
Yargı gücü (judgment) Kant’ın “Kritik der Urteilskraft” (Yargı Gücünün Eleştirisi) adlı eserinde ele alınır. Bu eserde, yargı gücünün üç farklı türü üzerinde durulur: estetik, teleolojik ve ahlaki yargı. Bu soruda, yargı gücünün eleştirisindeki temel kavramlardan biri olarak “güzel” (estetik yargı) belirtilmiştir.
21- Alman idealizmine göre nesnenin tanımlanması nasıldır?
Cevap : Ben-olmayan
Alman idealizminde, nesnelerin tanımlanması “ben-olmayan” kavramıyla açıklanır. Bu felsefi anlayışta, dış dünya veya nesneler, insan bilincinin dışında var olur ve insan zihninin etkin katılımı olmadan var olamazlar. Yani, nesnelerin varoluşu, onların insan bilincindeki algılamalarından kaynaklanır.
22- Kant’ın felsefesinde mutluluk beklentisi hangi kavrama götürür?
Cevap : umut
Kant, ahlaki eylemlerimizin sonuçlarına yönelik olarak mutluluk beklentisini “umut” kavramıyla ilişkilendirir. Ona göre, ahlaki eylemlerimizin sonuçlarını kontrol edemeyiz ve dolayısıyla onları garanti edecek bir beklenti içine girmek yerine, ahlaki yükümlülüklerimize uygun davranışlarda bulunmalıyız. Bu şekilde, ahlaki ilkelere uygun olarak hareket ederek, umut edebiliriz ancak mutluluğu bir garanti olarak görmeyiz.
23- Tikelim altında evrenselin düşünülmesi Kant tarafından nasıl bir düşünme biçimi olarak tanımlanmıştır?
Cevap : relektif
Kant, “relektif düşünme biçimi” (reflektierende Urteilskraft) olarak adlandırdığı bir düşünme biçiminden bahseder. Bu düşünme biçiminde, tikel bir durum veya nesne altında evrensel kavramların düşünülmesi söz konusudur. Örneğin, bir nesne ya da durumun altında ona uygun evrensel bir kavram düşünebiliriz. Kant’ın yargı gücü (judgment) teorisinde bu kavram önemli bir rol oynar.
24- Mutluluğun temel alınması durumunda ahlakın hangi özelliği ortadan kalkmış olur?
Cevap : Evrensellik
Kant’a göre, mutluluğun temel alınması durumunda ahlakın evrensel özelliği ortadan kalkar. Ahlaki eylemleri sadece sonuçlarına bağlı olarak değerlendirmek ve mutluluğa dayandırmak, ahlaki değerleri ve prensipleri göz ardı etmek anlamına gelir. Oysa Kant’ın ahlaki felsefesi, ahlaki eylemleri “kategorik imperatif” adı verilen evrensel ahlaki ilkelere göre değerlendirir ve bu ilkelere uygun hareket etmeyi vurgular.
|