auzefTürk Dili

Türk Dili 2 Ünite-6

Türk Dili 2 Ünite-6

 

1- İslamiyet’in kabulünden sonra gelişen Türk edebiyatının kollarından birisidir.
Yukarıda verilen açıklama aşağıdakilerden hangisidir?
A) Osmanlı edebiyatı
B) Klasik edebiyat
C) Yüksek Zümre edebiyatı
D) Tekke edebiyatı
Cevap : D) Tekke edebiyatı
NOT:İslamiyet’in kabulünden sonra gelişen Türk edebiyatının kollarından birisi de tekke edebiyatıdır. Türk edebiyatında gelişen bu kol için “dinî-tasavvufî halk edebiyat, tasavvuf edebiyatı, Türk tasavvuf edebiyatı ” gibi çok değişik adlandırmalar kullanılmıştır.
2- Münacatın konusu aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
A) Allah’a yalvarış ve yakarıştır.
B) Allah’ın isim ve sıfatlarından bahsedilir.
C) Ruhun çeşitli halleri
D) Padişahın övgüsü
Cevap : A) Allah’a yalvarış ve yakarıştır.
3- Mensur olarak yazılan münacata ne denir?
A) Tevhit
B) Tazarruname
C) Mesnevi
D) Naat
Cevap : B) Tazarruname
4- 15. yüzyılda Mevlid adıyla da bildiğimiz Vesiletü’n-Necât adlı mesnevisi aşağıdaki şairlerden kime aittir?
A) Şeyyad Hamza
B) Aşık Paşa
C) Şeyhoğlu Mustafa
D) Süleyman Çelebi
Cevap : D) Süleyman Çelebi
5- Divan edebiyatı alanında ne kadar şair olduğu bilinmektedir?
A) 5000
B) 2000
C) 3000
D) 4000
Cevap : C) 3000
NOT: Divan edebiyatı alanında eser vermiş yaklaşık 3000 kadar şair olduğu bilinmektedir. Bunların çoğu ilmiye sınıfındandır. İkinci sırayı bürokratların oluşturduğu tahmin edilmektedir. Bunlardan sonra saray mensupları, askerler, esnaf ve serbest meslek erbabı sıralanmaktadır.

6- Osmanlı Devleti kaçıncı yüzyılda kuruluşunu tamamlamıştır?
A) 19. yy
B) 15. yy
C) 16. yy
D) 18. yy

Cevap : B) 15. yy
NOT: Osmanlı Türkçesi zengin bir kültür ve medeniyet dilidir. Osmanlı Devleti 15. yüzyılda kuruluşunu tamamlamış, Türkçe de bir imparatorluk dili olmaya başlamıştır.
7- 14. yüzyılda önemli mesneviler yazılmıştır, aşağıdakilerden hangisi bunlardan değildir?
A) Süleyman Çelebi, Vesiletü’n-Necât
B) Şeyyad Hamza, Yusuf u Zelihâ
C) Gülşehrî, Mantıku’t-tayr
D) Âşık Paşa, Garibnâme
Cevap : A) Süleyman Çelebi, Vesiletü’n-Necât
NOT: 14. yüzyılda önemli mesneviler yazılmıştır, bunlardan başlıcaları şunlardır:
Gülşehrî, Mantıku’t-tayr; Âşık Paşa, Garibnâme; Şeyyad Hamza, Yusuf u Zelihâ
8- 18. yüzyılda gündelik hayattan başka, güzel sanatta, bilim ve teknolojide yenileşme dönemi olan ………. divan edebiyatı üzerinde etkisi büyüktür.
Yukarıdaki boşluğu tamamlayınız?
A) Yükselme devri
B) Duraklama devri
C) Kuruluş devri
D) Lale Devri
Cevap : D) Lale Devri
NOT: 18. yüzyılda gündelik hayattan başka, güzel sanatta, bilim ve teknolojide yenileşme dönemi olan Lale Devri (1718-1730)’nin divan edebiyatı üzerinde etkisi büyüktür. Bu yüzyılın önemli iki şairi Nedim ve Şeyh Galib’dir.
9- 19. yüzyılda yaşanan siyasi gelişmelerin de etkisiyle Klasik Türk şiiri kendi geleneği içinde farklı mecralara yönelmiş, şairlerin birçoğu bir önceki dönemde Nedim ile başlayan mahallileşme akımını sürdürmüşlerdir. Aşağıdakilerden hangisi bu şairlerden değildir?
A) Hersekli Ârif Hikmet
B) Yenişehirli Avni Bey
C) Şeyh Galib
D) Leskofçalı Galib
Cevap : C) Şeyh Galib
NOT: 19. yüzyıl şairleri; Leskofçalı Galib, Hersekli Ârif Hikmet, Yenişehirli Avni Bey, Osman Şems Efendi
10- Kelimenin kökü olan şathın anlamı aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
A) Üzüntüyü dile getirme
B) Sözde ölçüyü kaçırma
C) Yaratılıştan önceki göreceli yokluk
D) Nefsin yüksek mertebeleri
Cevap : B) Sözde ölçüyü kaçırma
NOT: Şathiye daha çok Bektaşi şairlerin baş vurduğu bir anlatım tarzıdır. Şathiyeler Tanrı ile senli benli konuşur gibi yazıldıkları için dine aykırı hissi uyandıran söz ya da şiirlerdir.

Ünite Soruları

 

11- Divan edebiyatı adlandırması için aşağıdakilerden hangisi kullanılmaz?
A) Eski Türk edebiyatı
B) Klasik Türk edebiyatı
C) Osmanlı edebiyatı
D) Genel Türk edebiyetı
E) Yüksek Zümre edebiyatı

Cevap : D) Genel Türk edebiyatı
NOT: Divan edebiyatı, 13. yüzyılın sonlarından 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar olan dönemi kapsar. Bu İslamiyet’in kabulünden sonra ortaya çıkan bir koldur. Bu kola, “Osmanlı edebiyatı, klasik Türk edebiyatı, saray edebiyatı, yüksek zümre edebiyatı, Enderun edebiyatı” gibi başka adlandırmalar da verilmiştir.
12- Eski Türk edebiyatına “klasik edebiyat” denmesinin sebebi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Milli bir edebiyat olduğu için
B) Geniş bir coğrafyada yayıldığı için
C) Türkçe yazıldığı için
D) Kendine özgü kuralları olduğu için
E) Fars edebiyatından çok etkilendiği için
Cevap : D) Kendine özgü kuralları olduğu için
13- Klasik Türk edebiyatı şairlerinin çoğu hangi sınıftandır?
A) Askeriye
B) Esnaf
C) İlmiye
D) Hukuk
E) Seyfiye
Cevap : C) İlmiye
14- Devriyenin konusu aşağıdakilerden hangisinde belirtilmiştir?
A) Tabiat tasviri
B) Ruhun çeşitli halleri
C) Nefsin yüksek mertebeleri
D) Varlığın maddi âleme inişi ve o makama yeniden dönüşü.
E) Ahiret âlemine varış
Cevap : D) Varlığın maddi âleme inişi ve o makama yeniden dönüşü.
15- Naatların konusu aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
A) Tanrı’nın yüceliği
B) Hz. Peygamber’e övgü
C) Tanrı’ya yalvarma
D) Padişahın övgüsü
E) Tanrı’nın birliği
Cevap : B) Hz. Peygamber’e övgü
16- Göz yaşı encümini rehber idinmezse eger
Şeb-i gamda iremez âşık-ı gümrâh sana
Yukarıdaki beyitte geçen “rehber” kelimesinin anlamı hangi seçenekte yer almıştır?
A) kılavuz
B) yıldız
C) ay
D) yol
E) yön
Cevap : A) kılavuz
17- Nefes kelimesi kaçıncı yüzyıldan itibaren şiir anlamında kullanılmıştır?
A) 13. yüzyıl
B) 15. yüzyıl
C) 14. yüzyıl
D) 16. yüzyıl
E) 18. yüzyıl
Cevap : C) 14. yüzyıl
18- Hoş olur sohbet-i mey gicede mehtâb olıcak
Nûr saç meclise gel kim dimişüz mâh sana
Yukarıdaki beyitte geçen “mâh” kelimesinin anlamı hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir?
A) bahçe
B) ay
C) yaprak
D) yıldız
E) ağaç
Cevap : B) ay
19- Cânlar cânını buldum bu cânum yağma olsun
Assı ziyândan geçdüm dükkânum yağma olsun
Yakarıdaki beytin ikinci mısrasında geçen “ziyân” kelimesinin anlamı, aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?
A) Zarar, ziyan
B) güzellik
C) fayda, kazanç
D) arzu
E) dert
Cevap : A) Zarar, ziyan
20- Ben benligümden geçdüm gözüm hicâbın açdum
Dost vaslına erişdüm gümânum yağma olsun
Yukarıdaki beyitte geçen “hicâb” kelimesinin anlamı hangi şıkta doğru verilmiştir?
A) Yaş
B) kirpik
C) alın
D) perde
E) kumaş
Cevap : D) perde
Türk Dili 2 Eski Türkçe,

bahr : deniz
mâh (meh): ay
mihr : güneş
cezire : ada
insâf : merhamet ve adalet dairesinde hareket
seher : tan, sabahtan önceki zaman dilimi
âh-ı sehergâh : sabah vakti çekilen ah
sehergâh : sabah zamanı
sohbet-i mey : içki içilirken yapılan sohbet
mey : şarap, içki
mehtâb : ay ışığı, mehtap
gâh : bazen
devr (devir): müddet, zaman, çağ
zehr : zehir
baht : Talih, kader
sema : gök, gökyüzü
levh-i çihre (çehre): yüz levhası
hikâyât-ı gam : üzüntülü, hüzünlü hikâyeler
levh : 1. Görünen ibretli manzara. 2. Üzerinde yazı yazılabilir veya şekil çizilebilir düzlük. 3. Ayet, hadis ve büyüklerin ders verici sözleri.

Türk Dili 2 Eski Türkçe

şem‘ : Mum, ışık.
subha : Sabahla öğle arası, kuşluk vakti
encüm : yıldızlar
rehber : kılavuz, yol gösterici
şeb-i gam : gam gecesi
âşık-ı gümrâh : yolunu şaşırmış âşık
sohbet : Konuşma, sevilen kimselerle yapılan toplantı
dil-hâh : gönül talebi, gönül arzusu
hâcet : ihtiyaç
müyesser : kolaylıkla olan, kolay gelen
revâ : layık, uygun
himmet : 1. Kalbin bütün kuvvetiyle Allah’a yönelmesi. 2. Kalp isteği ile gösterilen ciddi gayret. 3. Allah indinde makbul ve mübarek bir kimsenin manevi yardımı ile birisini koruması, yardım etmesi
hurşîd : güneş
la‘l : kırmızı ve kıymetli bir süs taşı, dudak
meni : beni
belâ-yı aşk : aşk belası
âşinâ : dost, arkadaş
cüdâ itmemek : ayrı bırakmak, uzak tutmak
dem : An, vakit, saat, zaman
inâyet : iyilik, ihsan
ehl-i derd : dertliler, üzüntülü olanlar
mübtelâ : belaya yakalanmış, âşık, tutkun
men : ben
irâdet : istek, arzu
çü : çünkü
temkin : kararlılık
belâ-yı mahabbet : sevgi belası
süst kılmamak : güçsüz kılmamak, zayıflatmamak
hüsn, hüsün : güzellik
ziyâde eylemek : artırmak

Türk Dili 2 Eski Türkçe

nigâr : sevgili
mübtelâ : belaya yakalanmış, âşık, tutkun
handân : gülen, neşeli olan
mülâzemet-i i’tibâr ü câh : makam ve itibara bağlanma
kâbil-i saâdet-i fakr ü fenâ kılmak : Fena ve fakr mutluluğuna kabiliyetli kılmak
fakr : İnsanın kendinde bir varlık görmeyip Allah’a muhtaç olduğunu bilmesi, manevi yokluk
fenâ : İnsanın benliğini Allah’ın varlığında yok etmesi, Allah’ın buyruğu altına girmesi
zaîf : zayıf, güçsüz
fürkat : ayrılık, firkat
vasl : sevgiliye kavuşma, ulaşma
sabâ : sabaha doğru esen rüzgâr, tan yeli
nahvet : kibir, gurur
nasîb : kısmet
mukayyed eylememek : bağımlı kılmamak
ketm-i adem : yaratılıştan önceki göreceli yokluk
yekdaş : tek, bir
mülk : varlık, âlem
tasvîr : resim
nakkâş : süsleme ustası, sanatkâr
tevhid : Allah’ın birliğine inanma
fazl : iyilik, lütuf, ihsan
Huda : Allah

Türk Dili 2 Eski Türkçe

emâre (emmâre): İnsanı kötülüklere yönelten nefsin ilk derecesi (kelimenin aslı “emmâre”dir, vezinden dolayı emâre okunmuştur).
Mersiye : Din ve tarikat ulularının vefatından duyulan üzüntüyü dile getirmek, o kişinin iyi hasletlerini anlatmak, dünyanın geçiciliğini vurgulamak için yazılan şiirlerdir.
assı : kâr, kazanç
hicâb : perde, örtü, utanç
vasl : kavuşma
gümân : şüphe
hân : sofra
vîrân : yıkık, harap, mecazi olarak “gamlı, kederli” anlamındadır.
sağınç : emel, istek
müşkil : Zor iş
bostan : bahçe, bağ
issi : sahip
kakımak : kızmak, azarlamak
koz : ceviz, hindistan cevizi
kerpiç : pişmemiş tuğla
poyraz : rüzgar, kasırga
anasır : maddi alemin esasını oluşturan parçalar, unsurlar
nar : ateş
bad : hava
ab : su
hak : toprak
Hayrü’l-beşer : İnsanların en hayırlı olan Hz. Muhammed
lafzatullah : “Allah” kelimesi, sözü
sıfatullah : Allah’ın sıfatı
hasenat : hayırlı işler, güzellikler

Türk Dili 1-2
Türk Dili 1-2 ANASAYFA
Coğrafya Jeomorfoloji Vize Soruları 2019
COĞRAFYA GRUBU
register
LOLONOLO’YA ÜYE OL
SOSYAL HİZMETLER
SOSYAL HİZMETLER
SOSYOLOJİ GRUBU
SOSYOLOJİ GRUBU
İKTİSAT GRUBU
İKTİSAT GRUBU
TOEFL GRAMMAR
Türk Dili 2
Eski Türkçe, Eski Türk Edebiyatı

Auzef çıkmış sorular, vize soruları, final soruları, bütünleme soruları

Editor

Editör

error: Kopyalamaya Karşı Korumalıdır!