auzefÇocuk GelişimiOkul Öncesi Eğitim Programları

Okul Öncesi Eğitim Programları-2 2022-2023 Vize Soruları

#1. Aşağıdakilerden hangisi okul öncesi eğitimin amaçlarından biri değildir?

Cevap : E) Çocukların yabancı dil öğrenmelerini sağlamak

Okul öncesi eğitimin amaçları, genellikle çocukların bütüncül gelişimini desteklemek üzerine odaklanır. Bu, çocukların fiziksel, bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimlerini kapsar ve onları ilkokula hazırlama, dil becerilerini geliştirme gibi çeşitli yönler içerir. Bu amaçlar arasında, çocukların beden, zihin, duygu gelişimini desteklemek, Türkçeyi doğru ve güzel kullanmalarını sağlamak ve ilkokula hazırlık gibi hedefler bulunur. Ayrıca, farklı sosyal ve ekonomik arka planlardan gelen çocuklar için eşit eğitim fırsatları sağlamak da önemli bir amacı teşkil eder.
Ancak, okul öncesi eğitimin asıl amaçları arasında, özellikle Türkiye’deki okul öncesi eğitim müfredatı çerçevesinde, “çocukların yabancı dil öğrenmelerini sağlamak” doğrudan bir hedef olarak belirlenmemiştir. Yabancı dil eğitimi, okul öncesi dönemde bazı eğitim kurumlarında sunulsa da, genel olarak okul öncesi eğitimin temel amaçları arasında yer almaz. Bu yüzden, E) Çocukların yabancı dil öğrenmelerini sağlamak seçeneği, okul öncesi eğitimin amaçlarından biri değildir şeklinde daha doğru bir ifade olur.

#2. Aşağıdaki okul öncesi eğitim programlarından hangisinde uyarlamalara yer verilmiştir?

Cevap : C) 2013 okul öncesi eğitim programı

2013 Okul Öncesi Eğitim Programı, çeşitlilik ve bireysel farklılıklara büyük önem veren, bu bağlamda eğitim uygulamalarında esneklik ve çeşitliliği destekleyen bir yaklaşımı benimsemiştir. Bu program, özellikle çeşitli öğrenme ihtiyaçlarına sahip çocuklar için uyarlamaları içermesiyle tanınır. Program, çocukların bireysel farklılıklarını, öğrenme stillerini ve gereksinimlerini dikkate alarak, eğitimcilerin bu çeşitliliği karşılayacak şekilde öğretim stratejilerini, materyallerini ve etkinliklerini uyarlamalarına olanak tanır.
Bu nedenle, C) 2013 okul öncesi eğitim programı, uyarlamalara yer verilen programdır. Bu program, her çocuğun kendi benzersiz öğrenme yoluyla en iyi şekilde gelişebilmesi için gerekli olan esnekliği ve destekleyici ortamı sağlama konusunda eğitimcilere rehberlik eder.

#3. Aşağıdaki okul öncesi eğitim programlarından hangisinde ilk defa aile katılımına geniş yer verilmiştir?

Cevap : A) 2006 Okul Öncesi Eğitim Programı

Türkiye’de okul öncesi eğitim programlarında aile katılımına geniş yer verilmesi, eğitim politikalarında ve programlarında zamanla daha fazla önem kazanmış bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, özellikle 2000’li yıllardan itibaren daha sistemli bir şekilde ele alınmaya başlanmıştır. Ancak, “ilk defa” aile katılımına geniş yer verilen programı belirlemek için, belirli programların yayın tarihleri ve içerik özellikleri dikkate alınmalıdır.
Bu bağlamda, 2006 Okul Öncesi Eğitim Programı, daha önceki programlara kıyasla aile katılımını önemli ölçüde vurgulayan bir dönüm noktası olarak kabul edilebilir. 2002 Okul Öncesi Eğitim Programı da aile katılımına yer vermiş olmakla birlikte, 2006 yılında yapılan revizyonlarla bu yön daha da güçlendirilmiştir. 2013 Okul Öncesi Eğitim Programı ve diğer programlar da aile katılımının önemini vurgulamaya devam etmiştir, ancak bu yaklaşımın programlara daha geniş ve sistemli bir şekilde entegre edilmesi sürecinde 2006 yılı önemli bir döneme işaret eder.
Bu nedenle, en doğru cevap A) 2006 Okul Öncesi Eğitim Programıdır. Bu program, aile katılımına ilk defa geniş yer verilmesi açısından Türkiye’de okul öncesi eğitim alanında bir dönüm noktası olarak kabul edilebilir.

#4. - Grup oyunlarına katılır - Sıraya girer - Duygularını ifade eder Yukarıda sıralanan 36-48 aylık çocukların gelişim özellikleri hangi gelişim alanına aittir?

Cevap : B) Sosyal ve duygusal gelişim

Yukarıda sıralanan gelişim özellikleri, çocukların grup içinde etkileşimde bulunma, sırayla bekleyebilme ve duygularını uygun yollarla ifade edebilme yeteneklerini içerir. Bu tür yetenekler, çocukların sosyal becerilerinin ve duygusal düzenlemelerinin gelişimini yansıtır. Dolayısıyla, bu özellikler çocukların sosyal ilişkiler kurma, empati geliştirme ve duygusal ifadelerini yönetme kabiliyetleri ile doğrudan ilişkilidir.
Bu nedenle, Grup oyunlarına katılır, Sıraya girer ve Duygularını ifade eder gelişim özellikleri -B) Sosyal ve duygusal gelişim- alanına aittir. Bu alan, çocukların sosyal etkileşimlerde bulunma, duygusal deneyimlerini anlama ve ifade etme, aynı zamanda diğer bireylerle sağlıklı ve uyumlu ilişkiler kurma becerilerini kapsar.

#5. Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) 2013 Okul Öncesi Eğitim Programı'na (36-72 ay) göre değerlendirme üç boyutlu şekilde gerçekleştirilir. Aşağıdakilerden hangisinde değerlendirmenin üç boyutu doğru şekilde verilmiştir?

Cevap : C) Çocuğun değerlendirilmesi-Öğretmenin değerlendirilmesi-Programın değerlendirilmesi

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından yayımlanan 2013 Okul Öncesi Eğitim Programı (36-72 ay), okul öncesi eğitimde değerlendirmenin önemli bir yeri olduğunu ve üç boyutlu olarak gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtir. Bu üç boyut; çocuğun gelişimi, öğretim süreçleri ve eğitim programının etkililiğinin değerlendirilmesidir. Bu bilgilere dayanarak, değerlendirmenin üç boyutunu en doğru şekilde yansıtan seçenek şu şekilde olmalıdır:
*Çocuğun değerlendirilmesi: Çocuğun bilişsel, duyuşsal ve psikomotor gelişim alanlarında gösterdiği ilerlemelerin takibi.
*Öğretmenin değerlendirilmesi: Öğretmenin eğitim-öğretim süreçlerini nasıl yönettiği, müfredatı ne derecede etkili bir şekilde uyguladığı ve öğrenci gelişimini destekleyici yöntemler kullanma becerisi.
*Programın değerlendirilmesi: Eğitim programının amacına uygunluğu, içeriğinin zenginliği, uygulanabilirliği ve çocukların ihtiyaçlarını karşılama derecesi gibi unsurların değerlendirilmesi.
Bu bilgiler ışığında, doğru seçenek C) Çocuğun değerlendirilmesi-Öğretmenin değerlendirilmesi-Programın değerlendirilmesi olacaktır.


#6. Aşağıdaki okul öncesi eğitim programlarından hangisinde, hedeflere hangi konularla ulaşılabileceğini gösteren belirtke tablosuna yer verilmiştir?

Cevap : D) 1994 anasınıfı programı

#7. Elverişsiz şartlar altında yaşayan çocukların dil ve erken okuryazarlık becerilerinde düşük puan almalarının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap : C) Çevresel uyaran eksikliği

Elverişsiz şartlar altında yaşayan çocukların dil ve erken okuryazarlık becerilerinde düşük puan almalarının nedenleri çeşitlilik gösterebilir, ancak en belirgin faktörlerden biri C) Çevresel uyaran eksikliğidir. Dil ve erken okuryazarlık becerileri, çocukların çevresel uyaranlara, özellikle de dil zenginliğine, kitaplarla ve okuma yazma faaliyetleriyle etkileşime girmelerine bağlı olarak gelişir. Elverişsiz şartlar altında yaşayan çocuklar, genellikle yeterli dil gelişimini destekleyecek çevresel uyaranlara erişimden yoksun olabilirler. Bu durum, kelime dağarcığının sınırlı olmasına, dil becerilerinin yavaş gelişimine ve dolayısıyla erken okuryazarlık becerilerinde düşük puan alınmasına yol açabilir.

#8. Güncellenen MEB (2013) Okul Öncesi Eğitim Programı gelişimsel bir program olup çocuğun tüm gelişim alanları ile ........... desteklemesini temel almaktadır. Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

Cevap : C) Öz bakım becerilerini

#9. MEB (2013) Okul Öncesi Eğitim Programı’nda yer alan -Nesnelerle örüntü oluşturur.- kazanımı hangi gelişim alanına aittir?

Cevap : A) Bilişsel Gelişim Alanı

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) 2013 Okul Öncesi Eğitim Programı, çocukların gelişim alanlarını kapsamlı bir şekilde ele alır ve bu gelişim alanlarını destekleyecek kazanımlar sağlar. Nesnelerle örüntü oluşturma becerisi, problem çözme, sıralama, sınıflandırma gibi bilişsel süreçleri içerir. Bu tür etkinlikler, çocukların mantıksal düşünme, kavramsal anlama ve matematiksel ilişkileri kavrama gibi bilişsel becerilerini geliştirir. Bu nedenle, Nesnelerle örüntü oluşturma kazanımı, Bilişsel Gelişim Alanı ile doğrudan ilişkilidir.
Dolayısıyla, doğru seçenek A) Bilişsel Gelişim Alanıdır.

#10. Okul öncesi eğitim programlarında planlama sürecine ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

Cevap : A) Planlama sürecinde çocukların merakları dikkate alınmalıdır.

Okul öncesi eğitim programlarında planlama süreci, çocukların ilgi alanlarına, ihtiyaçlarına ve bireysel farklılıklarına duyarlı olmalıdır. Bu süreç, çocukların gelişimini destekleyecek etkinliklerin ve müdahalelerin belirlenmesini içerir. Kazanım ve göstergeler, eğitim hedeflerine ulaşmak için önemli yönlerdir ve bu nedenle göz ardı edilmemelidir. Ayrıca, planlama sürecinde sadece davranış değişikliği değil, çocuğun bütüncül gelişimi hedeflenir. Çocukların sosyoekonomik koşulları da eğitim sürecinde önemli bir faktördür ve dikkate alınması gerekir. Ailelerin istekleri ve beklentileri önemli olmakla birlikte, planlama öncelikle eğitimcilere ve çocukların gelişimsel ihtiyaçlarına dayanmalıdır.
Bu bilgiler ışığında, A) Planlama sürecinde çocukların merakları dikkate alınmalıdır. ifadesi doğrudur. Bu yaklaşım, çocuk merkezli bir eğitim anlayışını yansıtır ve çocukların ilgi alanlarını keşfetmelerine, meraklarını takip etmelerine ve öğrenme süreçlerinde aktif olmalarına olanak tanır.


#11. Okuma yazmaya hazırlık çalışmaları hangi etkinlikleri kapsamaz?

Cevap : E) Okuma-yazma öğretimi

Okuma yazmaya hazırlık çalışmaları, çocukların okuma ve yazma becerilerine temel oluşturacak ön bilgi ve becerileri geliştirmeye yöneliktir. Bu çalışmalar genellikle alfabe farkındalığı, ses farkındalığı, okuma ve yazı (yazma) farkındalığı gibi alanları kapsar. Bu etkinlikler, çocukların harfleri, sesleri ve bu seslerin bir araya gelerek kelimeleri oluşturma sürecini anlamalarını sağlar ve onları okuma-yazma öğrenmeye hazırlar.
Ancak, E) Okuma-yazma öğretimi seçeneği, okuma yazmaya hazırlık çalışmalarını kapsamaz; zira bu, okuma yazmaya hazırlık sürecinin bir sonraki aşamasını, yani doğrudan okuma ve yazma becerilerinin öğretilmesini ifade eder. Hazırlık çalışmaları, çocukları bu öğrenme sürecine hazırlamak için gerekli temel beceri ve farkındalıkları geliştirmeye odaklanırken, okuma-yazma öğretimi bu temeller üzerine inşa edilerek gerçekleştirilen eğitim sürecidir. Dolayısıyla, okuma yazmaya hazırlık çalışmalarının içermemesi gereken etkinlik E) Okuma-yazma öğretimidir.

#12. Aşağıda 48-60 aylık çocukların bazı gelişim özellikleri sıralanmıştır. - İnsan resmini altı ögeyi içerecek şekilde çizer. - 4-10 parçalı yapbozu tamamlar. - 1-5 nesneyi ortak özellerine göre gruplar. - Nesnelerin işlevlerini sorar. - Başladığı işi sürdürme çabası gösterir. - Adını-soyadını ve yaşını söyler. - Dairesel çizgide yürür. Yukarıda sıralanan gelişim özelliklerinden kaçı bilişsel gelişim alanına aittir?

Cevap : E) 3

48-60 aylık çocukların gelişim özellikleri arasında yer alan maddeleri incelediğimizde, bilişsel gelişim alanına ait olanları belirleyebiliriz. Bilişsel gelişim, çocukların düşünme, öğrenme, problem çözme, nesneler arası ilişkileri kurma, nesnelerin işlevlerini anlama gibi zihinsel süreçlerle ilgili gelişimlerini içerir. Listeden bilişsel gelişimle ilgili olan özellikleri belirleyelim:
-İnsan resmini altı ögeyi içerecek şekilde çizer. (Görsel algı ve kavramsal anlama ile ilişkili bir beceridir, ancak doğrudan bilişsel işlemle daha çok sanatsal ve motor becerilere hitap eder.)
-4-10 parçalı yapbozu tamamlar. (Problem çözme ve görsel-mekansal becerileri içerir, bilişsel gelişim.)
-1-5 nesneyi ortak özellerine göre gruplar. (Sınıflandırma, kategorizasyon becerisi, bilişsel gelişim.)
-Nesnelerin işlevlerini sorar. (Merak ve nesnelerin anlamını ve işlevini anlama, bilişsel gelişim.)
-Başladığı işi sürdürme çabası gösterir. (Dikkat ve odaklanma ile ilişkili olsa da, bu özellik hem bilişsel hem de duygusal-motivasyonel unsurları içerir.)
-Adını-soyadını ve yaşını söyler. (Bilgiyi hatırlama ve kendini ifade etme, doğrudan bilişsel bir işlem değil, sosyal ve dil gelişimine daha yakındır.)
-Dairesel çizgide yürür. (Motor gelişim ve fiziksel koordinasyonla ilgili.)
Bu bilgilere göre, açıkça bilişsel gelişim alanına ait olduğunu belirleyebileceğimiz özellikler şunlardır:
-4-10 parçalı yapbozu tamamlar.
-1-5 nesneyi ortak özellerine göre gruplar.
-Nesnelerin işlevlerini sorar.
Bu durumda, bilişsel gelişim alanına ait olan gelişim özelliklerinin sayısı C) 3 olarak belirlenebilir.

#13. Eğitimde ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin tarihçesi göz önünde bulundurulduğunda aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

Cevap : E) 20. yüzyıldan sonra ölçme ve değerlendirme faaliyetleri tamamen öğretmen inisiyatifiyle gerçekleşmiştir.

Eğitimde ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin tarihçesi, çok yönlü bir gelişim göstermiştir. Şıkları değerlendirdiğimizde:
-A) Amerika ve Sovyetler arasındaki uzay yarışı, 1957’de Sovyetler Birliği’nin Sputnik uydusunu uzaya göndermesiyle başlamıştır. Bu olay, Amerika Birleşik Devletleri’nde eğitime ve özellikle fen ve matematik eğitimine daha fazla önem verilmesine yol açmıştır. Bu durum, başarı testlerine olan eğilimi artırmıştır. Dolayısıyla bu şık doğrudur.
-B) Eğitimde ilerlemeci bakış açısı, öğrencilerin bireysel gelişimlerine ve ilgilerine odaklanır. Ancak 20. yüzyılın ortalarından itibaren, eğitimde daha objektif ölçüm yöntemleri ve başarı odaklı testlerin kullanımı artmıştır. Bu değişim, ilerlemeci eğitim anlayışından bir uzaklaşmayı da ifade eder. Bu şık da doğru bir ifade içeriyor.
-C) Amerika’da federal düzeyde eğitime yönelik hesap verme zorunluluğu, özellikle No Child Left Behind (2001) gibi yasalarla ön plana çıkmıştır. Bu yasalar, okulların ve öğretmenlerin performansını değerlendirmek için başarı odaklı testlere ihtiyaç duyulmasına yol açmıştır. Bu nedenle bu şık doğrudur.
-D) Küçük Çocukların Eğitimi Ulusal Birliği (National Association for the Education of Young Children – NAEYC), erken çocukluk eğitiminde ölçme ve değerlendirme yöntemlerine dair standartlar ve rehberler yayınlamıştır. Bu kuruluş, çocukların gelişimine uygun ölçme ve değerlendirme yöntemlerinin nasıl uygulanacağına dair yönergeler sağlamıştır. Bu nedenle D şıkkı da doğrudur.
-E) 20. yüzyıldan sonra ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin tamamen öğretmen inisiyatifiyle gerçekleştiği ifadesi yanlıştır. Çünkü bu dönemde, eğitimde ölçme ve değerlendirme faaliyetleri çok daha geniş bir çerçevede, ulusal ve uluslararası düzeyde standartlaşmış testler ve değerlendirme yöntemleri ile gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Bu durum, öğretmen inisiyatifi dışında birçok faktörün de ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinde etkili olduğunu gösterir.
Bu nedenle yanlış olan seçenek E) 20. yüzyıldan sonra ölçme ve değerlendirme faaliyetleri tamamen öğretmen inisiyatifiyle gerçekleşmiştir.

#14. Aşağıdakilerden hangisinde Türk Millî Eğitimi'nin amaçları doğru ifade edilmiştir?

Cevap : D) Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı kendisi ve başkalarının görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek

Türk Millî Eğitimi’nin amaçlarını doğrudan Türkiye’nin milli değerleri ve eğitim yasalarına dayanarak ele almak gerekirse, bu amaçlar arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerleri, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık, milli, manevi ve kültürel değerlere saygı, demokratik değerlere bağlılık, hür ve bilimsel düşünme yetisi gibi unsurlar yer alır. Bu amaçlar, bireylerin toplumsal hayata katkıda bulunacak şekilde yetiştirilmesini hedefler ve bu yetiştirilme sürecinde bireylerin bireysel haklarına ve sorumluluklarına da vurgu yapılır.
Bu çerçevede, verilen seçenekleri gözden geçirelim:
-A) Toplumun refah ve mutluluğunu artırmaya yönelik genel bir ifade olsa da, Türk Millî Eğitimi’nin özel amaçlarını doğrudan yansıtmamaktadır.
-B) Hür ve bilimsel düşünme gücü, geniş bir dünya görüşüne sahip bireyler yetiştirmek, Türk Millî Eğitimi’nin temel amaçları arasında yer alır. Ancak bu ifade, milli eğitimin diğer özgül amaçlarını doğrudan yansıtmaz.
-C) Ahlak, ruh ve duygu bakımından dengeli ve sağlıklı bir kişiliğe ve karaktere sahip bireyler yetiştirmek, Türk Millî Eğitimi’nin amaçlarına uygun bir ifade olmakla birlikte, Türkiye Cumhuriyeti’nin spesifik değerlerine ve yükümlülüklerine yönelik bir vurgu içermez.
-D) Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı kendisi ve başkalarının görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek, Türk Millî Eğitimi’nin amaçlarını ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine olan bağlılığı açıkça ifade eder.
-E) Kendi haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren ve topluma karşı sorumluluk duyan bireyler yetiştirmek, Türk Millî Eğitimi’nin genel amaçları arasında yer alır; ancak bu ifade, milli eğitim amaçlarının spesifik yönlerine yeterince vurgu yapmaz.
Bu bağlamda, Türk Millî Eğitimi’nin amaçlarını, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine ve yasalarına bağlı kalarak en doğru ve özgül şekilde ifade eden seçenek -D) Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı kendisi ve başkalarının görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek- olacaktır. Bu seçenek, Türk Millî Eğitimi’nin temel amaçlarına en uygun vurguyu yapmaktadır.

#15. Çocukların değerlendirilmesinde aşağıdakilerden hangisine öncelik verilmelidir?

Cevap : B) Gözlem

Çocukların değerlendirilmesinde, onların doğal ortamlarındaki davranışlarını ve gelişimlerini anlamak için en etkili yöntemlerden biri B) Gözlemdir. Gözlem, çocukların özgün davranışlarını, ilgi alanlarını, etkileşimlerini ve öğrenme stillerini doğal bir şekilde yakalamak için kullanılır. Bu yöntem, çocukların gerçek yeteneklerini ve ihtiyaçlarını belirlemede son derece faydalıdır çünkü çocuklar üzerinde yapay bir baskı yaratmaz ve onları rutin etkinlikleri sırasında gözlemler. Oyun oynama, zeka testi, standart test ve görüşme gibi diğer yöntemler de değerli bilgiler sağlayabilir; ancak çocukların bireysel gelişimlerinin ve öğrenme süreçlerinin doğru bir şekilde değerlendirilmesinde gözlem yöntemine öncelik verilmelidir. Gözlem, çocukların nasıl öğrendiklerini, sosyal etkileşimlerini, duygusal ve fiziksel gelişimlerini kapsamlı bir şekilde anlamak için kritik bir araçtır.


#16. Aşağıdakilerden hangisi okul öncesi eğitim sürecinde gerçekleştirilen ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin amaçlarından biri değildir?

Cevap : E) Çocukları performans ve becerilerine göre gruplara ayırmak

Okul öncesi eğitim sürecinde gerçekleştirilen ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin temel amaçları arasında çocukların gelişimini desteklemek, eğitim programının etkililiğini değerlendirmek, aileleri bilgilendirmek ve özel gereksinimleri olan çocukları belirlemek yer alır. Bu faaliyetler, bireysel farklılıkları dikkate alarak her çocuğun gelişimine uygun müdahalelerin planlanmasına yardımcı olur.
Bu amaçlar çerçevesinde, çocukları performans ve becerilerine göre gruplara ayırmak okul öncesi eğitimdeki ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin bir amacı değildir. Okul öncesi eğitimde bireyselleştirilmiş yaklaşımlar tercih edilir ve çocukların rekabet yerine iş birliği içinde öğrenmeleri teşvik edilir. Ölçme ve değerlendirme faaliyetleri, her çocuğun bireysel ihtiyaçlarını ve gelişimini anlamaya yöneliktir, bu yüzden çocukları karşılaştırmak veya yarıştırmak bu sürecin amacı değildir.
Bu bilgilere göre, E) Çocukları performans ve becerilerine göre gruplara ayırmak seçeneği okul öncesi eğitim sürecinde gerçekleştirilen ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin amaçlarından biri değildir.

#17. Okul öncesi eğitim programında yapılan ölçme ve değerlendirmeyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

Cevap : A) Çocuklar farklı ölçme teknikleri kullandıkça ölçme okur yazarlığı geliştirirler.

Okul öncesi eğitimde ölçme ve değerlendirme, çocukların gelişimini izlemek, eğitim süreçlerini değerlendirmek ve eğitim programlarını iyileştirmek amacıyla kullanılır. Bu süreçte çeşitlilik gösteren yöntemler (gözlemler, portfolyolar, çocukla yapılan görüşmeler vb.) kullanılarak, çocukların gelişimi hakkında bilgi toplanır. Ölçme ve değerlendirme sürecinin, çocuğun lehine kararlar almak, öğrenme ve gelişim gereksinimlerini belirlemek ve eğitim programını buna göre düzenlemek için kullanılması beklenir.
Bu bağlamda, A) Çocuklar farklı ölçme teknikleri kullandıkça ölçme okur yazarlığı geliştirirler. ifadesi, yanlış bir ifadedir. Çünkü bu ifade, ölçme ve değerlendirme süreçlerinin çocuklar tarafından yürütülmesi ve çocukların bu süreçte “ölçme okur yazarlığı” geliştirecekleri anlamına gelir ki, bu, okul öncesi eğitimdeki uygulama ve amacı doğru yansıtmaz. Ölçme ve değerlendirme, öğretmenler ve eğitimciler tarafından yürütülen bir süreçtir; çocukların doğrudan ölçme tekniklerini kullanmaları ve bu bağlamda bir okur yazarlık geliştirmeleri beklenmez. Bunun yerine, öğretmenlerin çeşitli ölçme ve değerlendirme yöntemlerini kullanarak çocukların gelişimini izlemesi ve bu bilgileri eğitim süreçlerini desteklemek amacıyla kullanması önemlidir.

#18. Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) 2013 Okul Öncesi Eğitim Programı'na (36-72 ay) göre kazanım ve göstergeler, kavramlar, alan gezileri, aile katılımı, materyaller ve uyarlama gibi özellikler değerlendirmenin hangi boyutunda ele alınmaktadır?

Cevap : B) Programın değerlendirilmesi

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) 2013 Okul Öncesi Eğitim Programı’nda kazanım ve göstergeler, kavramlar, alan gezileri, aile katılımı, materyaller ve uyarlama gibi özellikler, programın genel etkinliğini, içeriğini ve uygulanışını değerlendirmek için kullanılan önemli unsurlardır. Bu özellikler, eğitim sürecinin ve sunulan eğitim materyallerinin kalitesini, çeşitliliğini ve çocukların öğrenme ihtiyaçlarını nasıl karşıladığını değerlendirmeye yardımcı olur. Aynı zamanda, ailelerin eğitim sürecine katılımının etkinliğini ve programın çeşitli eğitim ortamları ile nasıl entegre olduğunu da göz önünde bulundurur.
Bu bağlamda, kazanım ve göstergeler, kavramlar, alan gezileri, aile katılımı, materyaller ve uyarlama gibi özelliklerin değerlendirilmesi, B) Programın değerlendirilmesi boyutunda ele alınmaktadır. Programın değerlendirilmesi, eğitim programının hedeflerine ulaşıp ulaşmadığını, çocukların gelişimine ne ölçüde katkıda bulunduğunu ve genel olarak programın etkinliğini ölçmeye yöneliktir. Bu nedenle, doğru seçenek B) Programın değerlendirilmesidir.

#19. Öğretmen bir sözcük söyler, çocuklardan aynı sesle başlayan başka bir sözcük söylemesini ister. oyunu ile ilişkili olan dil alanı kazanımı aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap : D) Ses bilgisi farkındalığı gösterir

Bu tür bir etkinlik, çocukların sesler ve sözcükler arasındaki ilişkiyi anlamalarını, seslerin farkına varmalarını ve bu seslerle başlayan farklı sözcükleri üretebilmelerini hedefler. Bu beceri, okuma öncesi ve dil gelişimi açısından önemlidir. Oyun, çocukların seslerin farkında olmalarını ve farklı seslerle başlayan kelimeleri tanımalarını gerektirdiğinden, bu etkinlik -Ses bilgisi farkındalığı- ile doğrudan ilişkilidir.
Bu nedenle, D) Ses bilgisi farkındalığı gösterir seçeneği, öğretmenin belirli bir sesle başlayan sözcükler söylemesini istediği oyun ile ilişkili olan dil alanı kazanımıdır. Bu kazanım, çocukların sesler arası ilişkileri kavramalarını, dilin ses yapılarını anlamalarını ve bu bilgiyi yeni sözcükler üretmek için kullanmalarını hedefler.

#20. -Sözcük dağarcığını geliştirir.- kazanımının en çok ilişkili olduğu dil bileşeni aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap : D) Anlam bilgisi

Sözcük dağarcığını geliştirme kazanımı, öğrencilerin yeni kelimeler öğrenmeleri ve bu kelimelerin anlamlarını, kullanımlarını ve kontekstlerini kavramalarını içerir. Bu kazanım, dilin birçok bileşenine dokunsa da, en doğrudan ilişkili olduğu dil bileşeni Anlam bilgisidir.
Anlam bilgisi, kelimelerin, ifadelerin ve cümlelerin anlamlarını içerir ve bu anlamların nasıl kullanıldığını anlamayı kapsar. Sözcük dağarcığını geliştirmek, doğrudan kelimelerin anlamını ve bu kelimelerin çeşitli bağlamlarda nasıl kullanılabileceğini öğrenmeyi içerir. Bu nedenle, Sözcük dağarcığını geliştirir. kazanımı ile en çok ilişkili dil bileşeni D) Anlam bilgisidir.


#21. Aşağıdakilerden hangisi okul öncesi eğitimin ilkelerindendir?

Cevap : A) Çocukların hayal güçleri, yaratıcı ve eleştirel düşünme becerileri, iletişim kurma ve duygularını anlatabilme davranışları geliştirilmelidir.

Okul öncesi eğitimin temel ilkeleri, çocukların bireysel ve toplumsal gelişimlerini destekleyen, onların özgünlüklerini ve bireysel farklılıklarını önemseyen yaklaşımları içerir. Bu ilkeler çerçevesinde, çocukların yaratıcılıklarını, iletişim becerilerini, eleştirel düşünme yeteneklerini ve duygularını ifade etme kapasitelerini geliştirmek önemlidir. Aynı zamanda, bu ilkeler çocukların bağımsızlıklarını ve özsaygılarını artırmayı, sosyal becerilerini ve duygusal zekalarını geliştirmeyi amaçlar.
-A) Çocukların hayal güçleri, yaratıcı ve eleştirel düşünme becerileri, iletişim kurma ve duygularını anlatabilme davranışları geliştirilmelidir. Bu seçenek, okul öncesi eğitimde çocuk merkezli, bütüncül bir yaklaşımın önemini vurgular ve okul öncesi eğitimin temel ilkelerinden biridir.
-B) Okul öncesi eğitimi öğretmenin gereksinimlerine ve bireysel farklılıklarına uygun olmalıdır. Bu seçenek, öğretmen odaklı bir ifade içerirken, okul öncesi eğitimin temel prensipleri esas olarak çocuğun gereksinimleri ve bireysel farklılıklarına odaklanır.
-C) Bağımsız davranışlar geliştirmesi desteklenmeli, her an yetişkin çocuğun yardımına koşmalıdır. Bu seçenek, kısmen çelişkilidir çünkü bağımsız davranışların geliştirilmesi desteklenirken, yetişkinin her an müdahale etmesi, çocuğun bağımsızlık kazanmasını engelleyebilir.
-D) Programda sadece çocukların gelişimleri etkin olarak değerlendirilmelidir. Bu seçenek, değerlendirmenin önemini vurgular ancak okul öncesi eğitimin ilkeleri daha geniş bir perspektifi içerir.
-E) Çocuğun kendine saygı ve güven duymasını sağlamalı, dıştan denetim kazandırmalıdır. Bu seçenek, çocuğun özsaygısını ve kendine güvenini geliştirmenin önemini vurgular fakat “dıştan denetim” ifadesi, okul öncesi eğitimin çocuğun özdenetimini ve bağımsızlığını geliştirme amacıyla çelişir.
Bu bağlamda, okul öncesi eğitimin temel ilkeleri arasında en doğru ve kapsayıcı ifadeyi içeren seçenek A) Çocukların hayal güçleri, yaratıcı ve eleştirel düşünme becerileri, iletişim kurma ve duygularını anlatabilme davranışları geliştirilmelidir.dir.

#22. MEB (2013) Okul Öncesi Eğitim Programındaki -Sesleri ayırt eder.- Kazanımı hangi dil bileşenine aittir?

Cevap : C) Ses bilgisi

*Sesleri ayırt eder.* kazanımı, çocukların farklı sesleri birbirinden ayırt edebilme yeteneğini ifade eder. Bu yetenek, dilin seslerini tanıma, onları ayırt etme ve dil öğrenimi süreçlerinde önemli bir rol oynar. Dilin bu yönü, genellikle fonoloji olarak adlandırılan ses sistemlerinin incelenmesiyle ilgilidir. Bu nedenle, bu kazanım dilin *Ses bilgisi* (fonolojik bilgi) bileşenine aittir.
Bu bağlamda, doğru seçenek C) Ses bilgisidir. Ses bilgisi, dilin seslerle ilgili kısmını kapsar ve bireylerin sözcüklerdeki ve söylemlerdeki sesleri tanıma, ayırt etme ve kullanma becerilerini içerir.

 

#23. MEB (2013) Okul Öncesi Eğitim Programında çocukların gelişimsel düzeyine ışık tutması için programda yer alan gelişim özellikleri ..., ..., ... aylık dönemlere ayrılarak ele alınmıştır. Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

Cevap : E) 36-48, 48-60, 60-72

MEB (2013) Okul Öncesi Eğitim Programı, 36-72 ay (3-6 yaş) dönemini kapsar. Bu programda çocukların gelişimsel özellikleri, bu yaş aralığındaki çocukların gelişimini desteklemek üzere tasarlanmıştır. Program, çocukların gelişimsel özelliklerini ve bu özelliklere uygun eğitim-öğretim stratejilerini belirleyerek, çocukların bireysel farklılıklarını ve her bir gelişim döneminin özgün ihtiyaçlarını dikkate alır. Programın bu yaş grubunu hedeflemesi göz önüne alındığında, gelişimsel özelliklerin ışık tuttuğu dönemler, programın kapsadığı yaş aralığı olan 36-72 ay arasındaki dönemlere ayrılacaktır.
Bu bilgilere dayanarak, yukarıdaki cümlede boş bırakılan yerlere E) 36-48, 48-60, 60-72 seçeneği getirilmelidir. Bu seçenek, MEB (2013) Okul Öncesi Eğitim Programında ele alınan gelişimsel dönemleri doğru bir şekilde yansıtır.

TESTi BiTiR, PUANINI GÖR

SONUÇ

-
Share your score!
Tweet your score!
Share to other

HD Quiz powered by harmonic design

Okul Öncesi Eğitim Programları-2 2022-2023 Vize Soruları

1- – Grup oyunlarına katılır
– Sıraya girer
– Duygularını ifade eder
Yukarıda sıralanan 36-48 aylık çocukların gelişim özellikleri hangi gelişim alanına aittir?

A) Bilişsel gelişim
B) Sosyal ve duygusal gelişim
C) Öz bakım becerileri
D) Dil gelişimi
E) Motor gelişim

Cevap : B) Sosyal ve duygusal gelişim

Yukarıda sıralanan gelişim özellikleri, çocukların grup içinde etkileşimde bulunma, sırayla bekleyebilme ve duygularını uygun yollarla ifade edebilme yeteneklerini içerir. Bu tür yetenekler, çocukların sosyal becerilerinin ve duygusal düzenlemelerinin gelişimini yansıtır. Dolayısıyla, bu özellikler çocukların sosyal ilişkiler kurma, empati geliştirme ve duygusal ifadelerini yönetme kabiliyetleri ile doğrudan ilişkilidir.
Bu nedenle, “Grup oyunlarına katılır”, “Sıraya girer” ve “Duygularını ifade eder” gelişim özellikleri “B) Sosyal ve duygusal gelişim” alanına aittir. Bu alan, çocukların sosyal etkileşimlerde bulunma, duygusal deneyimlerini anlama ve ifade etme, aynı zamanda diğer bireylerle sağlıklı ve uyumlu ilişkiler kurma becerilerini kapsar.

2- Aşağıdakilerden hangisinde Türk Millî Eğitimi’nin amaçları doğru ifade edilmiştir?

A) Tüm toplumların toplumunun refah ve mutluluğunu artıran bireyler yetiştirmek
B) Hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip bireyler yetiştirmek
C) Öncelikli olarak ahlak, ruh ve duygu bakımından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, bireyler yetiştirmek
D) Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı kendisi ve başkalarının görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek
E) Kendi haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren ve topluma karşı sorumluluk duyan bireyler yetiştirmek

Cevap : D) Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı kendisi ve başkalarının görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek

Türk Millî Eğitimi’nin amaçlarını doğrudan Türkiye’nin milli değerleri ve eğitim yasalarına dayanarak ele almak gerekirse, bu amaçlar arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerleri, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık, milli, manevi ve kültürel değerlere saygı, demokratik değerlere bağlılık, hür ve bilimsel düşünme yetisi gibi unsurlar yer alır. Bu amaçlar, bireylerin toplumsal hayata katkıda bulunacak şekilde yetiştirilmesini hedefler ve bu yetiştirilme sürecinde bireylerin bireysel haklarına ve sorumluluklarına da vurgu yapılır.
Bu çerçevede, verilen seçenekleri gözden geçirelim:
-A) Toplumun refah ve mutluluğunu artırmaya yönelik genel bir ifade olsa da, Türk Millî Eğitimi’nin özel amaçlarını doğrudan yansıtmamaktadır.
-B) Hür ve bilimsel düşünme gücü, geniş bir dünya görüşüne sahip bireyler yetiştirmek, Türk Millî Eğitimi’nin temel amaçları arasında yer alır. Ancak bu ifade, milli eğitimin diğer özgül amaçlarını doğrudan yansıtmaz.
-C) Ahlak, ruh ve duygu bakımından dengeli ve sağlıklı bir kişiliğe ve karaktere sahip bireyler yetiştirmek, Türk Millî Eğitimi’nin amaçlarına uygun bir ifade olmakla birlikte, Türkiye Cumhuriyeti’nin spesifik değerlerine ve yükümlülüklerine yönelik bir vurgu içermez.
-D) Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı kendisi ve başkalarının görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek, Türk Millî Eğitimi’nin amaçlarını ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine olan bağlılığı açıkça ifade eder.
-E) Kendi haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren ve topluma karşı sorumluluk duyan bireyler yetiştirmek, Türk Millî Eğitimi’nin genel amaçları arasında yer alır; ancak bu ifade, milli eğitim amaçlarının spesifik yönlerine yeterince vurgu yapmaz.
Bu bağlamda, Türk Millî Eğitimi’nin amaçlarını, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine ve yasalarına bağlı kalarak en doğru ve özgül şekilde ifade eden seçenek “D) Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı kendisi ve başkalarının görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek” olacaktır. Bu seçenek, Türk Millî Eğitimi’nin temel amaçlarına en uygun vurguyu yapmaktadır.

3- “Sözcük dağarcığını geliştirir.” kazanımının en çok ilişkili olduğu dil bileşeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Cümle bilgisi
B) Biçim bilgisi
C) Kullanım bilgisi
D) Anlam bilgisi
E) Ses bilgisi

Cevap : D) Anlam bilgisi

Sözcük dağarcığını geliştirme kazanımı, öğrencilerin yeni kelimeler öğrenmeleri ve bu kelimelerin anlamlarını, kullanımlarını ve kontekstlerini kavramalarını içerir. Bu kazanım, dilin birçok bileşenine dokunsa da, en doğrudan ilişkili olduğu dil bileşeni Anlam bilgisidir.
Anlam bilgisi, kelimelerin, ifadelerin ve cümlelerin anlamlarını içerir ve bu anlamların nasıl kullanıldığını anlamayı kapsar. Sözcük dağarcığını geliştirmek, doğrudan kelimelerin anlamını ve bu kelimelerin çeşitli bağlamlarda nasıl kullanılabileceğini öğrenmeyi içerir. Bu nedenle, Sözcük dağarcığını geliştirir. kazanımı ile en çok ilişkili dil bileşeni D) Anlam bilgisidir.

4- Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) 2013 Okul Öncesi Eğitim Programı’na (36-72 ay) göre değerlendirme üç boyutlu şekilde gerçekleştirilir. Aşağıdakilerden hangisinde değerlendirmenin üç boyutu doğru şekilde verilmiştir?

A) Gelişimin değerlendirilmesi-Performansın değerlendirilmesi-Öğrenmenin değerlendirilmesi
B) Betimsel değerlendirme- Duyuşsal değerlendirme-Kazanıma yönelik değerlendirme
C) Çocuğun değerlendirilmesi-Öğretmenin değerlendirilmesi-Programın değerlendirilmesi
D) Kurumun değerlendirilmesi-Sınıfın değerlendirilmesi-İdarenin değerlendirilmesi
E) Günlük değerlendirme-Aylık değerlendirme-Yıllık değerlendirme

Cevap : C) Çocuğun değerlendirilmesi-Öğretmenin değerlendirilmesi-Programın değerlendirilmesi

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından yayımlanan 2013 Okul Öncesi Eğitim Programı (36-72 ay), okul öncesi eğitimde değerlendirmenin önemli bir yeri olduğunu ve üç boyutlu olarak gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtir. Bu üç boyut; çocuğun gelişimi, öğretim süreçleri ve eğitim programının etkililiğinin değerlendirilmesidir. Bu bilgilere dayanarak, değerlendirmenin üç boyutunu en doğru şekilde yansıtan seçenek şu şekilde olmalıdır:
*Çocuğun değerlendirilmesi: Çocuğun bilişsel, duyuşsal ve psikomotor gelişim alanlarında gösterdiği ilerlemelerin takibi.
*Öğretmenin değerlendirilmesi: Öğretmenin eğitim-öğretim süreçlerini nasıl yönettiği, müfredatı ne derecede etkili bir şekilde uyguladığı ve öğrenci gelişimini destekleyici yöntemler kullanma becerisi.
*Programın değerlendirilmesi: Eğitim programının amacına uygunluğu, içeriğinin zenginliği, uygulanabilirliği ve çocukların ihtiyaçlarını karşılama derecesi gibi unsurların değerlendirilmesi.
Bu bilgiler ışığında, doğru seçenek C) Çocuğun değerlendirilmesi-Öğretmenin değerlendirilmesi-Programın değerlendirilmesi olacaktır.

5- MEB (2013) Okul Öncesi Eğitim Programı’nda yer alan “Nesnelerle örüntü oluşturur.” kazanımı hangi gelişim alanına aittir?

A) Bilişsel Gelişim Alanı
B) Dil Gelişimi Alanı
C) Öz Bakım Becerileri
D) Motor Gelişim Alanı
E) Sosyal ve Duygusal Gelişim Alanı

Cevap : A) Bilişsel Gelişim Alanı

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) 2013 Okul Öncesi Eğitim Programı, çocukların gelişim alanlarını kapsamlı bir şekilde ele alır ve bu gelişim alanlarını destekleyecek kazanımlar sağlar. Nesnelerle örüntü oluşturma becerisi, problem çözme, sıralama, sınıflandırma gibi bilişsel süreçleri içerir. Bu tür etkinlikler, çocukların mantıksal düşünme, kavramsal anlama ve matematiksel ilişkileri kavrama gibi bilişsel becerilerini geliştirir. Bu nedenle, Nesnelerle örüntü oluşturma kazanımı, Bilişsel Gelişim Alanı ile doğrudan ilişkilidir.
Dolayısıyla, doğru seçenek A) Bilişsel Gelişim Alanıdır.

6- MEB (2013) Okul Öncesi Eğitim Programında çocukların gelişimsel düzeyine ışık tutması için programda yer alan gelişim özellikleri …, …, … aylık dönemlere ayrılarak ele alınmıştır.
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) 24-36, 36-48, 48-60
B) 12-24, 24-36, 36-48
C) 0-12, 12-24, 24-36
D) 24-48, 48-60, 60-72
E) 36-48, 48-60, 60-72

Cevap : E) 36-48, 48-60, 60-72

MEB (2013) Okul Öncesi Eğitim Programı, 36-72 ay (3-6 yaş) dönemini kapsar. Bu programda çocukların gelişimsel özellikleri, bu yaş aralığındaki çocukların gelişimini desteklemek üzere tasarlanmıştır. Program, çocukların gelişimsel özelliklerini ve bu özelliklere uygun eğitim-öğretim stratejilerini belirleyerek, çocukların bireysel farklılıklarını ve her bir gelişim döneminin özgün ihtiyaçlarını dikkate alır. Programın bu yaş grubunu hedeflemesi göz önüne alındığında, gelişimsel özelliklerin ışık tuttuğu dönemler, programın kapsadığı yaş aralığı olan 36-72 ay arasındaki dönemlere ayrılacaktır.
Bu bilgilere dayanarak, yukarıdaki cümlede boş bırakılan yerlere “E) 36-48, 48-60, 60-72” seçeneği getirilmelidir. Bu seçenek, MEB (2013) Okul Öncesi Eğitim Programında ele alınan gelişimsel dönemleri doğru bir şekilde yansıtır.

7- Aşağıdakilerden hangisi okul öncesi eğitimin ilkelerindendir?

A) Çocukların hayal güçleri, yaratıcı ve eleştirel düşünme becerileri, iletişim kurma ve duygularını anlatabilme davranışları geliştirilmelidir.
B) Okul öncesi eğitimi öğretmenin gereksinimlerine ve bireysel farklılıklarına uygun olmalıdır.
C) Bağımsız davranışlar geliştirmesi desteklenmeli, her an yetişkin çocuğun yardımına koşmalıdır.
D) Programda sadece çocukların gelişimleri etkin olarak değerlendirilmelidir.
E) Çocuğun kendine saygı ve güven duymasını sağlamalı, dıştan denetim kazandırmalıdır.

Cevap : A) Çocukların hayal güçleri, yaratıcı ve eleştirel düşünme becerileri, iletişim kurma ve duygularını anlatabilme davranışları geliştirilmelidir.

Okul öncesi eğitimin temel ilkeleri, çocukların bireysel ve toplumsal gelişimlerini destekleyen, onların özgünlüklerini ve bireysel farklılıklarını önemseyen yaklaşımları içerir. Bu ilkeler çerçevesinde, çocukların yaratıcılıklarını, iletişim becerilerini, eleştirel düşünme yeteneklerini ve duygularını ifade etme kapasitelerini geliştirmek önemlidir. Aynı zamanda, bu ilkeler çocukların bağımsızlıklarını ve özsaygılarını artırmayı, sosyal becerilerini ve duygusal zekalarını geliştirmeyi amaçlar.
-A) Çocukların hayal güçleri, yaratıcı ve eleştirel düşünme becerileri, iletişim kurma ve duygularını anlatabilme davranışları geliştirilmelidir. Bu seçenek, okul öncesi eğitimde çocuk merkezli, bütüncül bir yaklaşımın önemini vurgular ve okul öncesi eğitimin temel ilkelerinden biridir.
-B) Okul öncesi eğitimi öğretmenin gereksinimlerine ve bireysel farklılıklarına uygun olmalıdır. Bu seçenek, öğretmen odaklı bir ifade içerirken, okul öncesi eğitimin temel prensipleri esas olarak çocuğun gereksinimleri ve bireysel farklılıklarına odaklanır.
-C) Bağımsız davranışlar geliştirmesi desteklenmeli, her an yetişkin çocuğun yardımına koşmalıdır. Bu seçenek, kısmen çelişkilidir çünkü bağımsız davranışların geliştirilmesi desteklenirken, yetişkinin her an müdahale etmesi, çocuğun bağımsızlık kazanmasını engelleyebilir.
-D) Programda sadece çocukların gelişimleri etkin olarak değerlendirilmelidir. Bu seçenek, değerlendirmenin önemini vurgular ancak okul öncesi eğitimin ilkeleri daha geniş bir perspektifi içerir.
-E) Çocuğun kendine saygı ve güven duymasını sağlamalı, dıştan denetim kazandırmalıdır. Bu seçenek, çocuğun özsaygısını ve kendine güvenini geliştirmenin önemini vurgular fakat “dıştan denetim” ifadesi, okul öncesi eğitimin çocuğun özdenetimini ve bağımsızlığını geliştirme amacıyla çelişir.
Bu bağlamda, okul öncesi eğitimin temel ilkeleri arasında en doğru ve kapsayıcı ifadeyi içeren seçenek “A) Çocukların hayal güçleri, yaratıcı ve eleştirel düşünme becerileri, iletişim kurma ve duygularını anlatabilme davranışları geliştirilmelidir.”dir.

8- Aşağıdakilerden hangisi okul öncesi eğitim sürecinde gerçekleştirilen ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin amaçlarından biri değildir?

A) Aileleri çocuklarının öğrenme süreci hakkında bilgilendirmek
B) Programın gidişatını ve kalitesini belirlemek
C) Çocukların güçlü ve zayıf yönlerini ortaya çıkararak, gelişmeye ihtiyaç duyan yönlerini desteklemek
D) Özel gereksinimi olan çocukları ve ihtiyaçlarını belirlemek
E) Çocukları performans ve becerilerine göre gruplara ayırmak

Cevap : E) Çocukları performans ve becerilerine göre gruplara ayırmak

Okul öncesi eğitim sürecinde gerçekleştirilen ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin temel amaçları arasında çocukların gelişimini desteklemek, eğitim programının etkililiğini değerlendirmek, aileleri bilgilendirmek ve özel gereksinimleri olan çocukları belirlemek yer alır. Bu faaliyetler, bireysel farklılıkları dikkate alarak her çocuğun gelişimine uygun müdahalelerin planlanmasına yardımcı olur.
Bu amaçlar çerçevesinde, çocukları performans ve becerilerine göre gruplara ayırmak okul öncesi eğitimdeki ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin bir amacı değildir. Okul öncesi eğitimde bireyselleştirilmiş yaklaşımlar tercih edilir ve çocukların rekabet yerine iş birliği içinde öğrenmeleri teşvik edilir. Ölçme ve değerlendirme faaliyetleri, her çocuğun bireysel ihtiyaçlarını ve gelişimini anlamaya yöneliktir, bu yüzden çocukları karşılaştırmak veya yarıştırmak bu sürecin amacı değildir.
Bu bilgilere göre, “E) Çocukları performans ve becerilerine göre gruplara ayırmak” seçeneği okul öncesi eğitim sürecinde gerçekleştirilen ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin amaçlarından biri değildir.

9- Aşağıda 48-60 aylık çocukların bazı gelişim özellikleri sıralanmıştır.
– İnsan resmini altı ögeyi içerecek şekilde çizer.
– 4-10 parçalı yapbozu tamamlar.
– 1-5 nesneyi ortak özellerine göre gruplar.
– Nesnelerin işlevlerini sorar.
– Başladığı işi sürdürme çabası gösterir.
– Adını-soyadını ve yaşını söyler.
– Dairesel çizgide yürür.
Yukarıda sıralanan gelişim özelliklerinden kaçı bilişsel gelişim alanına aittir?

A) 1
B) 2
C) 5
D) 4
E) 3

Cevap : E) 3

48-60 aylık çocukların gelişim özellikleri arasında yer alan maddeleri incelediğimizde, bilişsel gelişim alanına ait olanları belirleyebiliriz. Bilişsel gelişim, çocukların düşünme, öğrenme, problem çözme, nesneler arası ilişkileri kurma, nesnelerin işlevlerini anlama gibi zihinsel süreçlerle ilgili gelişimlerini içerir. Listeden bilişsel gelişimle ilgili olan özellikleri belirleyelim:
-İnsan resmini altı ögeyi içerecek şekilde çizer. (Görsel algı ve kavramsal anlama ile ilişkili bir beceridir, ancak doğrudan bilişsel işlemle daha çok sanatsal ve motor becerilere hitap eder.)
-4-10 parçalı yapbozu tamamlar. (Problem çözme ve görsel-mekansal becerileri içerir, bilişsel gelişim.)
-1-5 nesneyi ortak özellerine göre gruplar. (Sınıflandırma, kategorizasyon becerisi, bilişsel gelişim.)
-Nesnelerin işlevlerini sorar. (Merak ve nesnelerin anlamını ve işlevini anlama, bilişsel gelişim.)
-Başladığı işi sürdürme çabası gösterir. (Dikkat ve odaklanma ile ilişkili olsa da, bu özellik hem bilişsel hem de duygusal-motivasyonel unsurları içerir.)
-Adını-soyadını ve yaşını söyler. (Bilgiyi hatırlama ve kendini ifade etme, doğrudan bilişsel bir işlem değil, sosyal ve dil gelişimine daha yakındır.)
-Dairesel çizgide yürür. (Motor gelişim ve fiziksel koordinasyonla ilgili.)
Bu bilgilere göre, açıkça bilişsel gelişim alanına ait olduğunu belirleyebileceğimiz özellikler şunlardır:
-4-10 parçalı yapbozu tamamlar.
-1-5 nesneyi ortak özellerine göre gruplar.
-Nesnelerin işlevlerini sorar.
Bu durumda, bilişsel gelişim alanına ait olan gelişim özelliklerinin sayısı “C) 3” olarak belirlenebilir.

Okul Öncesi Eğitim Programları-2 2022-2023 Vize Soruları

10- Aşağıdaki okul öncesi eğitim programlarından hangisinde ilk defa aile katılımına geniş yer verilmiştir?

A) 2006 Okul Öncesi Eğitim Programı
B) 2013 Okul Öncesi Eğitim Programı
C) 1994 Anasınıfı Programı
D) 2013 0-36 Aylık Çocuklar İçin Eğitim Programı
E) 2002 Okul Öncesi Eğitim Programı

Cevap : A) 2006 Okul Öncesi Eğitim Programı

Türkiye’de okul öncesi eğitim programlarında aile katılımına geniş yer verilmesi, eğitim politikalarında ve programlarında zamanla daha fazla önem kazanmış bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, özellikle 2000’li yıllardan itibaren daha sistemli bir şekilde ele alınmaya başlanmıştır. Ancak, “ilk defa” aile katılımına geniş yer verilen programı belirlemek için, belirli programların yayın tarihleri ve içerik özellikleri dikkate alınmalıdır.
Bu bağlamda, 2006 Okul Öncesi Eğitim Programı, daha önceki programlara kıyasla aile katılımını önemli ölçüde vurgulayan bir dönüm noktası olarak kabul edilebilir. 2002 Okul Öncesi Eğitim Programı da aile katılımına yer vermiş olmakla birlikte, 2006 yılında yapılan revizyonlarla bu yön daha da güçlendirilmiştir. 2013 Okul Öncesi Eğitim Programı ve diğer programlar da aile katılımının önemini vurgulamaya devam etmiştir, ancak bu yaklaşımın programlara daha geniş ve sistemli bir şekilde entegre edilmesi sürecinde 2006 yılı önemli bir döneme işaret eder.
Bu nedenle, en doğru cevap “A) 2006 Okul Öncesi Eğitim Programı”dır. Bu program, aile katılımına ilk defa geniş yer verilmesi açısından Türkiye’de okul öncesi eğitim alanında bir dönüm noktası olarak kabul edilebilir.

11- Elverişsiz şartlar altında yaşayan çocukların dil ve erken okuryazarlık becerilerinde düşük puan almalarının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kalıtımsal özellikler
B) Büyük ebeveynlerin bakımı
C) Çevresel uyaran eksikliği
D) Yetersiz beslenme
E) Geniş aile tipi

Cevap : C) Çevresel uyaran eksikliği

Elverişsiz şartlar altında yaşayan çocukların dil ve erken okuryazarlık becerilerinde düşük puan almalarının nedenleri çeşitlilik gösterebilir, ancak en belirgin faktörlerden biri “C) Çevresel uyaran eksikliği”dir. Dil ve erken okuryazarlık becerileri, çocukların çevresel uyaranlara, özellikle de dil zenginliğine, kitaplarla ve okuma yazma faaliyetleriyle etkileşime girmelerine bağlı olarak gelişir. Elverişsiz şartlar altında yaşayan çocuklar, genellikle yeterli dil gelişimini destekleyecek çevresel uyaranlara erişimden yoksun olabilirler. Bu durum, kelime dağarcığının sınırlı olmasına, dil becerilerinin yavaş gelişimine ve dolayısıyla erken okuryazarlık becerilerinde düşük puan alınmasına yol açabilir.

12- Aşağıdakilerden hangisi okul öncesi eğitimin amaçlarından biri değildir?

A) Çocukların beden, zihin ve duygu gelişimini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlamak
B) Şartları elverişsiz çevrelerden ve ailelerden gelen çocuklar için ortak bir yetiştirme ortamı yaratmak
C) Türkçeyi doğru ve güzel konuşmalarını sağlamak
D) Çocukları ilkokula hazırlamak
E) Çocukların yabancı dil öğrenmelerini sağlamak

Cevap : E) Çocukların yabancı dil öğrenmelerini sağlamak

Okul öncesi eğitimin amaçları, genellikle çocukların bütüncül gelişimini desteklemek üzerine odaklanır. Bu, çocukların fiziksel, bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimlerini kapsar ve onları ilkokula hazırlama, dil becerilerini geliştirme gibi çeşitli yönler içerir. Bu amaçlar arasında, çocukların beden, zihin, duygu gelişimini desteklemek, Türkçeyi doğru ve güzel kullanmalarını sağlamak ve ilkokula hazırlık gibi hedefler bulunur. Ayrıca, farklı sosyal ve ekonomik arka planlardan gelen çocuklar için eşit eğitim fırsatları sağlamak da önemli bir amacı teşkil eder.
Ancak, okul öncesi eğitimin asıl amaçları arasında, özellikle Türkiye’deki okul öncesi eğitim müfredatı çerçevesinde, “çocukların yabancı dil öğrenmelerini sağlamak” doğrudan bir hedef olarak belirlenmemiştir. Yabancı dil eğitimi, okul öncesi dönemde bazı eğitim kurumlarında sunulsa da, genel olarak okul öncesi eğitimin temel amaçları arasında yer almaz. Bu yüzden, “E) Çocukların yabancı dil öğrenmelerini sağlamak” seçeneği, okul öncesi eğitimin amaçlarından biri değildir şeklinde daha doğru bir ifade olur.

13- Çocukların değerlendirilmesinde aşağıdakilerden hangisine öncelik verilmelidir?

A) Oyun oynama
B) Gözlem
C) Standart test
D) Zeka testi
E) Görüşme

Cevap : B) Gözlem

Çocukların değerlendirilmesinde, onların doğal ortamlarındaki davranışlarını ve gelişimlerini anlamak için en etkili yöntemlerden biri “B) Gözlem”dir. Gözlem, çocukların özgün davranışlarını, ilgi alanlarını, etkileşimlerini ve öğrenme stillerini doğal bir şekilde yakalamak için kullanılır. Bu yöntem, çocukların gerçek yeteneklerini ve ihtiyaçlarını belirlemede son derece faydalıdır çünkü çocuklar üzerinde yapay bir baskı yaratmaz ve onları rutin etkinlikleri sırasında gözlemler. Oyun oynama, zeka testi, standart test ve görüşme gibi diğer yöntemler de değerli bilgiler sağlayabilir; ancak çocukların bireysel gelişimlerinin ve öğrenme süreçlerinin doğru bir şekilde değerlendirilmesinde gözlem yöntemine öncelik verilmelidir. Gözlem, çocukların nasıl öğrendiklerini, sosyal etkileşimlerini, duygusal ve fiziksel gelişimlerini kapsamlı bir şekilde anlamak için kritik bir araçtır.

14- Okuma yazmaya hazırlık çalışmaları hangi etkinlikleri kapsamaz?

A) Alfabe farkındalığı
B) Ses farkındalığı
C) Okuma farkındalığı
D) Yazı farkındalığı
E) Okuma-yazma öğretimi

Cevap : E) Okuma-yazma öğretimi

Okuma yazmaya hazırlık çalışmaları, çocukların okuma ve yazma becerilerine temel oluşturacak ön bilgi ve becerileri geliştirmeye yöneliktir. Bu çalışmalar genellikle alfabe farkındalığı, ses farkındalığı, okuma ve yazı (yazma) farkındalığı gibi alanları kapsar. Bu etkinlikler, çocukların harfleri, sesleri ve bu seslerin bir araya gelerek kelimeleri oluşturma sürecini anlamalarını sağlar ve onları okuma-yazma öğrenmeye hazırlar.
Ancak, “E) Okuma-yazma öğretimi” seçeneği, okuma yazmaya hazırlık çalışmalarını kapsamaz; zira bu, okuma yazmaya hazırlık sürecinin bir sonraki aşamasını, yani doğrudan okuma ve yazma becerilerinin öğretilmesini ifade eder. Hazırlık çalışmaları, çocukları bu öğrenme sürecine hazırlamak için gerekli temel beceri ve farkındalıkları geliştirmeye odaklanırken, okuma-yazma öğretimi bu temeller üzerine inşa edilerek gerçekleştirilen eğitim sürecidir. Dolayısıyla, okuma yazmaya hazırlık çalışmalarının içermemesi gereken etkinlik “E) Okuma-yazma öğretimi”dir.

15- Aşağıdaki okul öncesi eğitim programlarından hangisinde, hedeflere hangi konularla ulaşılabileceğini gösteren belirtke tablosuna yer verilmiştir?

A) 2006 okul öncesi eğitim programı
B) 2002 okul öncesi eğitim programı
C) 2013 0-36 aylık çocuklar için eğitim programı
D) 1994 anasınıfı programı
E) 2013 okul öncesi eğitim programı

Cevap : D) 1994 anasınıfı programı

Okul Öncesi Eğitim Programları-2 2022-2023 Vize Soruları

16- Aşağıdaki okul öncesi eğitim programlarından hangisinde uyarlamalara yer verilmiştir?

A) 2002 okul öncesi eğitim programı
B) 1994 ana okulu programı
C) 2013 okul öncesi eğitim programı
D) 1994 anasınıfı programı
E) 2006 okul öncesi eğitim programı

Cevap : C) 2013 okul öncesi eğitim programı

2013 Okul Öncesi Eğitim Programı, çeşitlilik ve bireysel farklılıklara büyük önem veren, bu bağlamda eğitim uygulamalarında esneklik ve çeşitliliği destekleyen bir yaklaşımı benimsemiştir. Bu program, özellikle çeşitli öğrenme ihtiyaçlarına sahip çocuklar için uyarlamaları içermesiyle tanınır. Program, çocukların bireysel farklılıklarını, öğrenme stillerini ve gereksinimlerini dikkate alarak, eğitimcilerin bu çeşitliliği karşılayacak şekilde öğretim stratejilerini, materyallerini ve etkinliklerini uyarlamalarına olanak tanır.
Bu nedenle, “C) 2013 okul öncesi eğitim programı”, uyarlamalara yer verilen programdır. Bu program, her çocuğun kendi benzersiz öğrenme yoluyla en iyi şekilde gelişebilmesi için gerekli olan esnekliği ve destekleyici ortamı sağlama konusunda eğitimcilere rehberlik eder.

17- Okul öncesi eğitim programında yapılan ölçme ve değerlendirmeyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Çocuklar farklı ölçme teknikleri kullandıkça ölçme okur yazarlığı geliştirirler.
B) Ölçme ve değerlendirme sürecinde toplanan bilgiler çocuğun lehine karar vermek üzere kullanılır.
C) Ölçme ve değerlendirme sürekli ve sistemli şekilde gerçekleştirilen kanıt toplama işidir.
D) Öğretmenlerin süreç içinde farklı ölçme ve değerlendirme yöntemleri kullanmaları önemlidir.
E) Ölçme ve değerlendirme sürecinde yeniden düzenlenmesi amacıyla kullanılır.

Cevap : A) Çocuklar farklı ölçme teknikleri kullandıkça ölçme okur yazarlığı geliştirirler.

Okul öncesi eğitimde ölçme ve değerlendirme, çocukların gelişimini izlemek, eğitim süreçlerini değerlendirmek ve eğitim programlarını iyileştirmek amacıyla kullanılır. Bu süreçte çeşitlilik gösteren yöntemler (gözlemler, portfolyolar, çocukla yapılan görüşmeler vb.) kullanılarak, çocukların gelişimi hakkında bilgi toplanır. Ölçme ve değerlendirme sürecinin, çocuğun lehine kararlar almak, öğrenme ve gelişim gereksinimlerini belirlemek ve eğitim programını buna göre düzenlemek için kullanılması beklenir.
Bu bağlamda, “A) Çocuklar farklı ölçme teknikleri kullandıkça ölçme okur yazarlığı geliştirirler.” ifadesi, yanlış bir ifadedir. Çünkü bu ifade, ölçme ve değerlendirme süreçlerinin çocuklar tarafından yürütülmesi ve çocukların bu süreçte “ölçme okur yazarlığı” geliştirecekleri anlamına gelir ki, bu, okul öncesi eğitimdeki uygulama ve amacı doğru yansıtmaz. Ölçme ve değerlendirme, öğretmenler ve eğitimciler tarafından yürütülen bir süreçtir; çocukların doğrudan ölçme tekniklerini kullanmaları ve bu bağlamda bir okur yazarlık geliştirmeleri beklenmez. Bunun yerine, öğretmenlerin çeşitli ölçme ve değerlendirme yöntemlerini kullanarak çocukların gelişimini izlemesi ve bu bilgileri eğitim süreçlerini desteklemek amacıyla kullanması önemlidir.

18- Güncellenen MEB (2013) Okul Öncesi Eğitim Programı gelişimsel bir program olup çocuğun tüm gelişim alanları ile ……….. desteklemesini temel almaktadır.
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Problem çözme becerilerini
B) Üst biliş becerilerini
C) Öz bakım becerilerini
D) Aile katılımını
E) Öz saygı

Cevap : C) Öz bakım becerilerini

19- Okul öncesi eğitim programlarında planlama sürecine ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) Planlama sürecinde çocukların merakları dikkate alınmalıdır.
B) Planlama sürecinde kazanım ve göstergeler göz ardı edilmelidir.
C) Planlama sürecinin amacı yalnızca davranış değişikliği oluşturmaktır.
D) Planlama sürecinde çocukların yaşadıkları sosyoekonomik koşullar göz ardı edilmelidir.
E) Planlama yapılmadan önce çocukların ailelerinin istekleri belirlenmelidir

Cevap : A) Planlama sürecinde çocukların merakları dikkate alınmalıdır.

Okul öncesi eğitim programlarında planlama süreci, çocukların ilgi alanlarına, ihtiyaçlarına ve bireysel farklılıklarına duyarlı olmalıdır. Bu süreç, çocukların gelişimini destekleyecek etkinliklerin ve müdahalelerin belirlenmesini içerir. Kazanım ve göstergeler, eğitim hedeflerine ulaşmak için önemli yönlerdir ve bu nedenle göz ardı edilmemelidir. Ayrıca, planlama sürecinde sadece davranış değişikliği değil, çocuğun bütüncül gelişimi hedeflenir. Çocukların sosyoekonomik koşulları da eğitim sürecinde önemli bir faktördür ve dikkate alınması gerekir. Ailelerin istekleri ve beklentileri önemli olmakla birlikte, planlama öncelikle eğitimcilere ve çocukların gelişimsel ihtiyaçlarına dayanmalıdır.
Bu bilgiler ışığında, A) Planlama sürecinde çocukların merakları dikkate alınmalıdır. ifadesi doğrudur. Bu yaklaşım, çocuk merkezli bir eğitim anlayışını yansıtır ve çocukların ilgi alanlarını keşfetmelerine, meraklarını takip etmelerine ve öğrenme süreçlerinde aktif olmalarına olanak tanır.

20- Öğretmen bir sözcük söyler, çocuklardan aynı sesle başlayan başka bir sözcük söylemesini ister. oyunu ile ilişkili olan dil alanı kazanımı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sesini uygun kullanır.
B) Konuşurken dil bilgisi yapılarını kullanır.
C) Dili iletişim amacıyla kullanır.
D) Ses bilgisi farkındalığı gösterir
E) Söz dizimi kurallarına göre cümle kurar.

Cevap : D) Ses bilgisi farkındalığı gösterir

Bu tür bir etkinlik, çocukların sesler ve sözcükler arasındaki ilişkiyi anlamalarını, seslerin farkına varmalarını ve bu seslerle başlayan farklı sözcükleri üretebilmelerini hedefler. Bu beceri, okuma öncesi ve dil gelişimi açısından önemlidir. Oyun, çocukların seslerin farkında olmalarını ve farklı seslerle başlayan kelimeleri tanımalarını gerektirdiğinden, bu etkinlik “Ses bilgisi farkındalığı” ile doğrudan ilişkilidir.
Bu nedenle, “D) Ses bilgisi farkındalığı gösterir” seçeneği, öğretmenin belirli bir sesle başlayan sözcükler söylemesini istediği oyun ile ilişkili olan dil alanı kazanımıdır. Bu kazanım, çocukların sesler arası ilişkileri kavramalarını, dilin ses yapılarını anlamalarını ve bu bilgiyi yeni sözcükler üretmek için kullanmalarını hedefler.

Okul Öncesi Eğitim Programları-2 2022-2023 Vize Soruları

21- Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) 2013 Okul Öncesi Eğitim Programı’na (36-72 ay) göre kazanım ve göstergeler, kavramlar, alan gezileri, aile katılımı, materyaller ve uyarlama gibi özellikler değerlendirmenin hangi boyutunda ele alınmaktadır?

A) Etkinliğin değerlendirilmesi
B) Programın değerlendirilmesi
C) Çocuğun değerlendirilmesi
D) Performansın değerlendirilmesi
E) Kurumun değerlendirilmesi

Cevap : B) Programın değerlendirilmesi

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) 2013 Okul Öncesi Eğitim Programı’nda kazanım ve göstergeler, kavramlar, alan gezileri, aile katılımı, materyaller ve uyarlama gibi özellikler, programın genel etkinliğini, içeriğini ve uygulanışını değerlendirmek için kullanılan önemli unsurlardır. Bu özellikler, eğitim sürecinin ve sunulan eğitim materyallerinin kalitesini, çeşitliliğini ve çocukların öğrenme ihtiyaçlarını nasıl karşıladığını değerlendirmeye yardımcı olur. Aynı zamanda, ailelerin eğitim sürecine katılımının etkinliğini ve programın çeşitli eğitim ortamları ile nasıl entegre olduğunu da göz önünde bulundurur.
Bu bağlamda, kazanım ve göstergeler, kavramlar, alan gezileri, aile katılımı, materyaller ve uyarlama gibi özelliklerin değerlendirilmesi, “B) Programın değerlendirilmesi” boyutunda ele alınmaktadır. Programın değerlendirilmesi, eğitim programının hedeflerine ulaşıp ulaşmadığını, çocukların gelişimine ne ölçüde katkıda bulunduğunu ve genel olarak programın etkinliğini ölçmeye yöneliktir. Bu nedenle, doğru seçenek B) Programın değerlendirilmesidir.

22- Eğitimde ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin tarihçesi göz önünde bulundurulduğunda aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Amerika ve Sovyetler arasındaki uzay yarışının neticesinde başarı testlerine eğilim artmıştır.
B) Eğitimde ilerlemeci bakış açısından uzaklaşılmasına paralel olarak başarı odaklı testlerin kullanılması yaygınlaşmıştır.
C) Amerika’da federal yönetimlere hesap verme zorunluluğu başarı odaklı testlere ihtiyaç duyulmasına sebep olmuştur.
D) Küçük Çocukların Eğitimi Ulusal Birliği çocukların gelişimine uygun ölçme ve değerlendirmenin nasıl yapılacağı açıklamıştır.
E) 20. yüzyıldan sonra ölçme ve değerlendirme faaliyetleri tamamen öğretmen inisiyatifiyle gerçekleşmiştir.

Cevap : E) 20. yüzyıldan sonra ölçme ve değerlendirme faaliyetleri tamamen öğretmen inisiyatifiyle gerçekleşmiştir.

Eğitimde ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin tarihçesi, çok yönlü bir gelişim göstermiştir. Şıkları değerlendirdiğimizde:
-A) Amerika ve Sovyetler arasındaki uzay yarışı, 1957’de Sovyetler Birliği’nin Sputnik uydusunu uzaya göndermesiyle başlamıştır. Bu olay, Amerika Birleşik Devletleri’nde eğitime ve özellikle fen ve matematik eğitimine daha fazla önem verilmesine yol açmıştır. Bu durum, başarı testlerine olan eğilimi artırmıştır. Dolayısıyla bu şık doğrudur.
-B) Eğitimde ilerlemeci bakış açısı, öğrencilerin bireysel gelişimlerine ve ilgilerine odaklanır. Ancak 20. yüzyılın ortalarından itibaren, eğitimde daha objektif ölçüm yöntemleri ve başarı odaklı testlerin kullanımı artmıştır. Bu değişim, ilerlemeci eğitim anlayışından bir uzaklaşmayı da ifade eder. Bu şık da doğru bir ifade içeriyor.
-C) Amerika’da federal düzeyde eğitime yönelik hesap verme zorunluluğu, özellikle No Child Left Behind (2001) gibi yasalarla ön plana çıkmıştır. Bu yasalar, okulların ve öğretmenlerin performansını değerlendirmek için başarı odaklı testlere ihtiyaç duyulmasına yol açmıştır. Bu nedenle bu şık doğrudur.
-D) Küçük Çocukların Eğitimi Ulusal Birliği (National Association for the Education of Young Children – NAEYC), erken çocukluk eğitiminde ölçme ve değerlendirme yöntemlerine dair standartlar ve rehberler yayınlamıştır. Bu kuruluş, çocukların gelişimine uygun ölçme ve değerlendirme yöntemlerinin nasıl uygulanacağına dair yönergeler sağlamıştır. Bu nedenle D şıkkı da doğrudur.
-E) 20. yüzyıldan sonra ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin tamamen öğretmen inisiyatifiyle gerçekleştiği ifadesi yanlıştır. Çünkü bu dönemde, eğitimde ölçme ve değerlendirme faaliyetleri çok daha geniş bir çerçevede, ulusal ve uluslararası düzeyde standartlaşmış testler ve değerlendirme yöntemleri ile gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Bu durum, öğretmen inisiyatifi dışında birçok faktörün de ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinde etkili olduğunu gösterir.
Bu nedenle yanlış olan seçenek E) 20. yüzyıldan sonra ölçme ve değerlendirme faaliyetleri tamamen öğretmen inisiyatifiyle gerçekleşmiştir.

23- MEB (2013) Okul Öncesi Eğitim Programındaki “Sesleri ayırt eder.” Kazanımı hangi dil bileşenine aittir?

A) Anlam bilgisi
B) Dizim bilgisi
C) Ses bilgisi
D) Kullanım bilgisi
E) Biçim bilgisi

Cevap : C) Ses bilgisi

“Sesleri ayırt eder.” kazanımı, çocukların farklı sesleri birbirinden ayırt edebilme yeteneğini ifade eder. Bu yetenek, dilin seslerini tanıma, onları ayırt etme ve dil öğrenimi süreçlerinde önemli bir rol oynar. Dilin bu yönü, genellikle fonoloji olarak adlandırılan ses sistemlerinin incelenmesiyle ilgilidir. Bu nedenle, bu kazanım dilin “Ses bilgisi” (fonolojik bilgi) bileşenine aittir.
Bu bağlamda, doğru seçenek “C) Ses bilgisi”dir. Ses bilgisi, dilin seslerle ilgili kısmını kapsar ve bireylerin sözcüklerdeki ve söylemlerdeki sesleri tanıma, ayırt etme ve kullanma becerilerini içerir.

Okul Öncesi Eğitim Programları-2

Okul Öncesi Eğitim Programları-2 2022-2023 Vize Soruları

Okul Öncesi Eğitim Programları-2 2022-2023 Vize Soruları

Auzef Bölümler Çocuk Gelişimi Lisans-min
telegram çocuk gelişimi

Okul Öncesi Eğitim Programları-2 2022-2023 Vize Soruları

Editor

Editör

error: Kopyalamaya Karşı Korumalıdır!