auzefÇocuk GelişimiRisk Altında Bulunan Çocuklar Ve Eğitimleri

Risk Altında Bulunan Çocuklar Ve Eğitimleri Final Deneme Sınavı -10 (2024)

Risk Altında Bulunan Çocuklar Ve Eğitimleri Final Soruları Deneme Sınavı -10 (2024)

#1. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’de çocuk yoksulluğuna yönelik politika uygulayıcılarından değildir?

Cevap : D) Savunma Bakanlığı

Savunma Bakanlığı, Türkiye’de çocuk yoksulluğuna yönelik doğrudan politika uygulayıcıları arasında yer almaz. Bu bakanlık, ülkenin savunma ve güvenlik politikalarıyla ilgilenir. Çocuk yoksulluğuna yönelik politikalar ve uygulamalar genellikle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve yerel yönetimler (belediyeler) gibi kurumlar tarafından yürütülür.

#2. Aşağıdakilerden hangisi *kurum bakımına muhtaç* çocukları tanımlamaz?

Cevap : C) Hanehalkı gelirinin yoksulluk sınırında olduğu evlerde yaşayan çocuklar

Bu seçenek, *kurum bakımına muhtaç* çocukları tanımlamaz. Çünkü yalnızca hanehalkı gelirinin yoksulluk sınırında olması, çocuğun otomatik olarak kurum bakımına ihtiyacı olduğu anlamına gelmez. Diğer seçeneklerde bahsedilen fiziksel, ruhsal ve ahlaki gelişimin tehlike altında olması, güvenliğin tehlike altında olması, ebeveynlerinin olmaması ya da bilinmemesi ve terk edilmiş ya da ihmal ve istismar edilmiş olmaları gibi durumlar, çocukların kurum bakımına muhtaç olduğunu belirten daha spesifik koşullardır.

#3. Vygostky sosyo-kültürel ve bilişsel gelişim teorisini geliştirmiştir. Teori çocukların gelişiminde psikolojik süreçlerin değil çevrenin etkili olduğunu vurgulamıştır. Vygostky’e göre yakınsak gelişim alanı çocukların gelişiminde kritik önem taşımaktadır. Aşağıdakilerden hangisi yakınsak gelişim alanlarında kritik önem taşıyan etkenlerden değildir?

Cevap : D) Mahalle Bakkalı

Vygotsky’nin sosyo-kültürel ve bilişsel gelişim teorisi çerçevesinde, çocukların gelişiminde kritik önem taşıyan etkenler arasında aile, okul, okul çevresi ve eğitimciler gibi çocuğun sosyal etkileşimde bulunduğu ve öğrenme deneyimleri yaşadığı unsurlar yer alır. Mahalle bakkalı, bu teorik çerçevede çocukların gelişimi için kritik önem taşıyan bir etken olarak görülmez.

#4. Aşağıdakilerden hangisi tehlikeli iş kavramı ile ilgili doğru bir yargıdır?

Cevap : A) Çocuğun fiziksel, duygusal ve/veya cinsel tacizine yol açması olasıdır.

A) Çocuğun fiziksel, duygusal ve/veya cinsel tacizine yol açması olasıdır, tehlikeli iş kavramı ile ilgili doğru bir yargıdır. Tehlikeli işler, çocukların yalnızca fiziksel sağlığını değil, aynı zamanda duygusal ve sosyal gelişimlerini de olumsuz etkileyebilen koşullara sahip işlerdir. Bu tür işlerde çalışmak, çocukların çeşitli risklere ve zararlara maruz kalmasına yol açabilir, bu da onların duygusal ve psikolojik sağlıkları üzerinde kalıcı etkiler bırakabilir. Tehlikeli işler, çocukların korunmasını gerektiren ve uluslararası normlarla yasaklanan pratikler arasında yer alır.

#5. Genellikle iyi sonuçları öngören varlıklar veya kaynaklardır, böylece yüksek riskli koşullar söz konusu olduğunda, bu varlıklara sahip kişiler için daha iyi sonuçlar beklenebilir. Verilen açıklama aşağıdakilerden hangisi ile ilgilidir?

Cevap : A) Telafi edici faktör


#6. Suçluluk teorileri incelendiğinde biyolojik teorinin ele alındığı görülmektedir. Biyolojik teoriye göre çocuk suçluluğu çocukların kalıtsal özellikleri ile ilişkilendirilmektedir. Suçlu işleyenlerin diğer insanlardan genetik, fizyolojik ve yapısal farklılıkları olduğunu söylemektedir. Bu farklar nedeniyle suç işlemeye yatkın olabilmektedirler. Bu bilgiye dayanayarak aşağıdaki sonuçlardan hangisini çıkarabiliriz?

Cevap : C) Suç işleyen kişiler bedensel özellikleri ve mizaçları nedeniyle suça eğilim göstermektedir.

Biyolojik teoriye göre, suçluluğun temelinde genetik, fizyolojik ve yapısal faktörler yatmaktadır. Bu nedenle, bu teori çerçevesinde, bireylerin suç işlemeye olan eğilimlerinin, bedensel özellikleri ve mizaçları gibi biyolojik faktörlerle ilişkili olduğu sonucuna ulaşabiliriz.

#7. Aşağıdakilerden hangisi yılmazlık bağlamında okula ait koruyucu faktörlerden biridir?

Cevap : E) Akademik başarıya ilişkin faktörler

#8. Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği’nde bulunan devletler için çocuk yoksulluğunu ölçmek amacıyla hangi faktörleri ölçmektedir?

Cevap : B) Çocuğun toplumsal sorumluluk projelerine katılımı

#9. Toplumun norm ve değerlerden uygun olmayan davranışları olan, yasalara göre suç olan durumların yaşı on sekizden küçük olanlar tarafından işlenmesi aşağıdakilerden hangisi ile tanımlanabilir?

Cevap : B) Çocuk Suçluluğu

#10. Doğası veya koşulları bakımından çocukların sağlığına, güvenliğine veya ahlakına zarar verme potansiyeli olan işlerin çocuklara yaptırılmasına verilen ad aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap : C) Çocuk işçiliği

C) Çocuk işçiliği, doğası veya koşulları bakımından çocukların sağlığına, güvenliğine veya ahlakına zarar verme potansiyeli olan işlerin çocuklara yaptırılmasına verilen addır. Çocuk işçiliği, çocukların okul eğitimlerini bırakmalarına, sosyal gelişimlerinin engellenmesine ve fiziksel ve zihinsel sağlıklarının olumsuz etkilenmesine neden olabilir. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlar, çocuk işçiliğinin önlenmesi ve çocuk haklarının korunması konusunda çalışmalar yapmaktadır.


#11. I- Yetersiz Besin II- Sağlık İmkanlarından Yoksunluk III-Eğitim Hakkından Yoksunluk Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri yoksulluğun çocuklarda sebep olduğu etkilerdendir?

Cevap : C) I, II ve III

Yoksulluğun çocuklar üzerindeki etkileri çok yönlüdür ve yetersiz beslenme, sağlık imkanlarından yoksunluk, eğitim hakkından yoksunluk gibi birçok alanı kapsar. Bu nedenle, yukarıdaki I (Yetersiz Besin), II (Sağlık İmkanlarından Yoksunluk) ve III (Eğitim Hakkından Yoksunluk) seçeneklerinin hepsi yoksulluğun çocuklarda sebep olduğu etkiler arasında yer alır.

#12. Aşağıdakilerden hangisi yılmazlık bağlamında bireye ait koruyucu faktörlerden biridir?

Cevap : E) Mizaç faktörleri

Yılmazlık (rezilyans) bağlamında bireye ait koruyucu faktörler, bireyin zorluklar ve stresle başa çıkabilmesine yardımcı olan kişisel özellikleri ve kapasitelerini ifade eder. Bu tür faktörler, bireyin zor zamanlarda dayanıklılığını ve pozitif uyum yeteneğini destekler.
E) Mizaç faktörleri, bireyin doğuştan gelen kişilik özellikleri ve davranışsal eğilimlerini ifade eder. Mizaç, bir bireyin çevresel etkilere ve stres faktörlerine tepkisini büyük ölçüde etkileyebilir. Örneğin, olumlu bir mizaç, bireyin zorluklarla başa çıkmasını kolaylaştırabilir ve ona adaptasyon süreçlerinde avantaj sağlayabilir.
Diğer seçenekler, daha çok aile ve ebeveynle ilgili faktörlerdir ve yılmazlık bağlamında çocukların ve gençlerin sosyal çevresiyle ilişkili koruyucu faktörleri temsil eder:
A) Ebeveynlik faktörleri ve D) Ebeveyn faktörleri, ebeveynlerin çocuklarına yönelik tutumlarını ve davranışlarını kapsar.
B) Aile faktörleri, aile içi dinamikler ve aile yapısının genel özelliklerini içerir.
C) Çocuğun/genç kişinin ebeveynleri/aile üyeleri ile ilişkileri, aile içindeki ilişkilerin niteliğine odaklanır.
Bu nedenle, E) Mizaç faktörleri seçeneği, yılmazlık bağlamında bireye ait koruyucu faktörlerden biridir ve bireyin kişisel özelliklerini ve zor zamanlarda gösterdiği tepkileri doğrudan etkiler.

#13. Suçlu çocuk ve gençler, aykırı davranışlar sergileyen çocukları kapsayan çeşitli sınıflandırmalar bulunmaktadır. Suça sürüklenen çocukların bu sınıflandırma içinde bulunduğunu söylemek mümkündür. “Kısa süreli dikkat, hayalcilik, impulsivite, verilen işi sürdürme de güçlük, aşırı hareketlilik ve suçlu olmayan ancak davranışları nedeniyle aykırı olarak nitelendirilme bu gruptaki bireylerin taşıdıkları özelliklerdir”. Şeklinde tanımlanan sınıflandırma aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap : C) Dikkat Bozuklukları

Tanımlanan özellikler, genellikle Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) gibi dikkat bozuklukları ile ilişkilendirilir. Bu tanımlama, kısa süreli dikkat, hayalcilik, impulsivite, verilen işi sürdürmede güçlük çekme, aşırı hareketlilik gibi özelliklerin bu bozuklukta görüldüğünü belirtir. Bu tür davranışlar suçlu olmayan ancak davranışları nedeniyle aykırı olarak nitelendirilen bireylerde sıkça rastlanır.

#14. Sokakta yaşayan ve çalışan çocuklar ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi söylenemez?

Cevap : A) En çok sevgi ve şefkat gören çocuk grubudur.

A) En çok sevgi ve şefkat gören çocuk grubudur, sokakta yaşayan ve çalışan çocuklar ile ilgili söylenemez bir yargıdır. Bu çocuklar genellikle ailelerinden, toplumdan ve destekleyici sistemlerden uzakta yaşarlar ve büyük ölçüde sevgi, şefkat ve bakım eksikliği çekerler. Sokakta yaşamak ve çalışmak zorunda kalan çocuklar, zorlu yaşam koşullarıyla mücadele eder, yoksulluk içinde yaşar, hijyenik olmayan ortamlarda bulunmak zorunda kalır ve duygusal destekten mahrum kalırlar.

#15. Maslow kendini gerçekleştirme teorisini geliştirmiştir. Teoride yer alan ihitiyaçlar piramidine göre her bireyin öncelikle beslenme, barınma gibi fizyolojik ihitiyaçlarının karşılanması önemlidir. Sonrasında aile, sağlık gibi ktirik noktalarda güvende olma ihtiyacı taşımaktadır. Güven gereksinimini karşılayan birey ailesi ve arkadaşları tarafından sevme, sevilme, bir gruba ait olma ihtiyacını hissetmektedir. Bu ihtiyaçları karşılanmayan çocuk aşağıdaki risklerden hangisini yaşayabilir?

Cevap : A) Suça Sürüklenebilir

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine göre, temel ihtiyaçlar (beslenme, barınma), güvenlik, ait olma ve sevgi gibi ihtiyaçlar karşılanmadığında bireylerin negatif yollar arayabileceği, olumsuz davranışlar sergileyebileceği ve sosyal olarak kabul edilmeyen eylemlere yönelebileceği öngörülür. Bu bağlamda, bu ihtiyaçları karşılanmayan çocukların suça sürüklenebilme riski artar.


#16. ...... yaşa uygun gelişim görevlerini yerine getirmek için kişisel ve bağlamsal kaynakların uyarlanabilir kullanımındaki etkinlik veya yeteneklerdir. Boşluğu en uygun ifade ile tamamlayınız?

Cevap : A) Psikososyal yeterlik

#17. Türkiye’de yoksulluk sınırı ilk olarak hangi sene hesaplanmıştır?

Cevap : C) 2002

#18. Sokakta yaşayan ve çalışan çocuklar ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi doğrudur?

Cevap : A) Temel ihtiyaçları karşılanamadığında sokakta çalışma hayatına başlamaları olasıdır.

A) Temel ihtiyaçları karşılanamadığında sokakta çalışma hayatına başlamaları olasıdır, sokakta yaşayan ve çalışan çocuklar ile ilgili doğru bir yargıdır. Bu çocuklar genellikle ailelerinin maddi destek sağlayamaması, yoksulluk, aile içi şiddet, ihmal veya istismar gibi sebeplerle sokakta yaşamaya ve çalışmaya başlarlar. Sokakta yaşamak ve çalışmak, onların tercihleri değil, zorunlu bir hayatta kalma stratejisi olarak ortaya çıkar. Diğer seçenekler, sokakta yaşayan ve çalışan çocukların durumlarını gerçekçi bir şekilde yansıtmaz ve bu çocukların karşılaştıkları zorlukların ciddiyetini küçümser.

#19. …………………yeterlilik, başa çıkma becerileri ve öz yeterlilik gibi bireyin içinde bulunan olumlu faktörlerdir. Boşluğu en uygun ifade ile tamamlayınız?

Cevap : D) Varlıklar

#20. I.Çalışan çocuk II.Evsiz çocuk III.Okul terki Yukarıdakilerden hangisi veya hangileri birleşirse ‘‘sokak çocuğu’’ kavramı oluşur?

Cevap : E) Hepsi


TESTi BiTiR, PUANINI GÖR

SONUÇ

-

İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (Auzef)
Açık Öğretim Fakültesi
Bölüm : Çocuk Gelişimi Lisans
Sınıf : 4. Sınıf
Risk Altında Bulunan Çocuklar Ve Eğitimleri Final Soruları Deneme Sınavı -10 (2024)
Dönem : Bahar Dönemi Final Soruları

İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (Auzef)
Açık Öğretim Fakültesi
Bölüm : Çocuk Gelişimi Lisans
Sınıf : 4. Sınıf
Risk Altında Bulunan Çocuklar Ve Eğitimleri Final Soruları Deneme Sınavı -10 (2024)
Dönem : Bahar Dönemi Final Soruları

Share your score!
Tweet your score!
Share to other

HD Quiz powered by harmonic design

Risk Altında Bulunan Çocuklar Ve Eğitimleri Final Soruları Deneme Sınavı -10

İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (Auzef)
Açık Öğretim Fakültesi
Bölüm : Çocuk Gelişimi Lisans
Sınıf : 4. Sınıf
Ders : Risk Altında Bulunan Çocuklar Ve Eğitimleri
Dönem : Bahar Dönemi
Ünite 10 : Evlilik, Aile ve Boşanma

Risk Altında Bulunan Çocuklar Ve Eğitimleri Final Soruları Deneme Sınavı -10 (2024)

Risk Altında Bulunan Çocuklar Ve Eğitimleri Ünite-10 (2024): Evlilik, Aile ve Boşanma

1. Evlilik Tanımı

Evlilik, iki insanın birlikte yeni bir hayatı paylaşma, birbirlerine karşı sorumluluklarını kabul etme ve yasal olarak tanınan bir birliktelik kurma kararı alma sürecidir. Bu, onların hayat yolculuğunda önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir ve genellikle sevgi, sadakat ve desteğin ifadesi olarak görülür.

2. Boşanma Kararı Süreci

Boşanma kararı, çoğunlukla ciddi ve karmaşık bir süreç sonucunda alınır. Çiftlerin evlilikleriyle ilgili sorunları uzun süre boyunca düşünmeleri, tartışmaları ve çeşitli çözüm yollarını aramaları sonucunda bu karara varılır. Bu süreç, özellikle, ilişkinin sürdürülebilir olup olmadığına dair karşılıklı anlayışa varmak için önemlidir.

3. Evlilik Öncesi İletişim

Evlilik öncesi iletişimde, çiftler birbirlerini daha iyi tanıma fırsatı bulur. Bu süreçte, gelecek planları, beklentiler, değerler ve hayata dair vizyonlar gibi önemli konular ele alınır. Bu, ilişkinin sağlam temeller üzerine kurulmasına yardımcı olur ve evlilik kararı alındığında çiftlerin birbirlerine olan uyumunu artırır.

4. Boşanma Nedenleri

Türkiye’de ve birçok ülkede en yaygın boşanma nedeni geçimsizlik olarak belirtilir. Çiftler arasındaki sürekli anlaşmazlıklar ve çözülemeyen sorunlar, ilişkinin sonlandırılması kararına yol açabilir. Bu, çiftlerin birbirleriyle olan ilişkilerinde karşılaştıkları zorlukların bir sonucu olarak görülür.

5. Evlilik Sürecinde Çiftlerin Yapması Gerekenler

Evlilik sürecinde çiftlerin birbirlerini dinlemeleri, anlamaya çalışmaları ve empatik bir dil kullanmaları gerekmektedir. Bu, sorunların çözümüne katkı sağlar ve çiftler arasındaki iletişimi güçlendirir. Karşılıklı saygı ve anlayış, evlilikte uzun vadeli başarının anahtarlarından biridir.

6. Evlilikte Karşılaşılan Problemlerin Çözümü

Evlilikte karşılaşılan problemlerin çözümünde en etkili yöntem, karşılıklı iletişim ve anlayışla yaklaşmaktır. Çiftler, sorunları açıkça tartışmalı, birbirlerinin görüşlerini ve duygularını dikkate almalı ve ortak bir çözüm yolu bulmaya çalışmalıdır. Bu, ilişkide güvenin ve dayanışmanın artmasına yardımcı olur.

7. Boşanma Sürecinin Zorlukları

Boşanma süreci, çoğu kişi için oldukça zor ve duygusal bir süreçtir. Bu süreç, çiftlerin hayatlarında önemli bir dönüm noktasını temsil eder ve karşılıklı anlayış ve saygı çerçevesinde ele alınması önemlidir. Boşanma kararı, özellikle ortak çocukların varlığında daha da zorlayıcı olabilir.

8. Evlilik Öncesi İletişim Önemi

Evlilik öncesi iletişim sürecinde tarafların birbirlerini tanımasına yardımcı olan yanlar ön planda olmalıdır. Bu, gelecekteki olası sorunların önlenmesine yardımcı olabilir ve çiftlerin birbirlerine olan uyumunu pekiştirebilir.

9. Çatışmaların Çözümü

Evlilikte yaşanan çatışmaların çözümü için çiftlerin birbirlerini dinlemesi ve empati yapması, ilişkide çatışmaları önleyebilir ve daha sağlıklı bir iletişim sağlayabilir. Bu yaklaşım, çiftler arasındaki bağın güçlenmesine katkıda bulunur ve ilişkinin daha sağlam temellere oturmasını sağlar.

10. Çatışmaların Uzun Vadeli Etkileri

Evlilik sürecinde yaşanan çatışmaların çözülmemesi, çiftlerin birbirinden uzaklaşmasına ve soğuklukların oluşmasına neden olabilir. Uzun vadede, bu durum ilişkinin zayıflamasına ve hatta sona ermesine yol açabilir. Çözülmeyen sorunlar, zamanla daha büyük problemlere dönüşebilir ve çiftlerin birbirleriyle olan bağlarını zayıflatabilir.

Sonuç

Evlilik, iki insanın birlikte yeni bir yaşam kurma ve birbirlerine karşı sorumluluklarını kabul etme sürecidir. Bu süreç, bireylerin hayatlarında büyük bir dönüm noktasıdır ve sevgi, sadakat ve desteğin ifadesi olarak kabul edilir. Ancak, evlilik yolu her zaman sorunsuz değildir ve bazen çiftler arasında çözülemeyen anlaşmazlıklar boşanmayla sonuçlanabilir. Boşanma, genellikle uzun ve zorlu bir süreçtir ve bu karar, derinlemesine düşünülmesi ve tartışılması gereken ciddi bir adımdır.

İletişim, evlilik içindeki en kritik unsurlardan biridir. Çiftlerin birbirlerini dinlemeleri, empati yapmaları ve karşılıklı saygı içinde sorunları çözmeye çalışmaları, evliliklerinin sağlıklı ve uzun ömürlü olmasını sağlar. Evlilik öncesi dönemde de çiftlerin birbirlerini gerçekten tanımaları ve gelecekteki beklentilerini açıkça ifade etmeleri, ileride karşılaşabilecekleri sorunları minimize edebilir.

Son olarak, boşanmanın etkileri sadece çiftleri değil, eğer varsa çocukları da etkiler. Çocuklar, evlilik içinde yaşanan sorunlardan veya boşanma sürecinden dolaylı yollarla etkilenebilirler. Bu nedenle, evlilik ve boşanma süreçlerinde alınacak kararlar, sadece bireysel düzeyde değil, aile bütünlüğü ve çocukların iyi oluşu gözetilerek yapılmalıdır. Ebeveynlerin sorumlu kararlar alması, çocukların bu süreçlerden olabildiğince az etkilenmelerini sağlamak için kritik öneme sahiptir.

Risk Altında Bulunan Çocuklar Ve Eğitimleri Ünite-10 (2024) : Evlilik, Aile ve Boşanma

1- Evlilik nedir?

A) İki insanın yeni bir hayatı birlikte yaşama kararı alma dönemi.
B) İki insanın farklı hayatlar yaşayarak evlilik çağına gelmesi.
C) İki insanın birlikte yeni başlangıçlar yapma isteği.
D) İki insanın hayat yolculuğunda önemli bir dönüm noktasına gelmeleri.
E) Bireysel özgürlüğün yayılmasını sağlayan yapı

Cevap : A) İki insanın yeni bir hayatı birlikte yaşama kararı alma dönemi.

Evlilik, genellikle iki insanın birlikte yeni bir hayatı paylaşma, birbirlerine karşı sorumluluklarını kabul etme ve yasal olarak tanınan bir birliktelik kurma kararı alma dönemini ifade eder. Bu, onların hayat yolculuğunda önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir ve çiftler arasında sevgi, sadakat ve desteğin ifadesi olarak görülür.

2- Boşanma kararı nasıl alınır?

A) Hemen alınan bir kararla
B) Yasal süreci tamamlamak için
C) Sık sık ayrılıp barışmakla
D) Öfkeden deliye döndüğünde
E) Çok düşünülerek ve uzun süre tartışarak

Cevap : E) Çok düşünülerek ve uzun süre tartışarak

Boşanma kararı genellikle ciddi ve karmaşık bir süreçtir. Bu karar, çoğunlukla çiftlerin evlilikleriyle ilgili sorunları uzun süre boyunca düşünmeleri, tartışmaları ve çeşitli çözüm yollarını aramaları sonucunda alınır. Özellikle, ilişkinin sürdürülebilir olup olmadığına dair karşılıklı anlayışa varmak ve bu kararı alırken gelecekteki olası sonuçları dikkate almak önemlidir.

3- Evlilik öncesi iletişimde genellikle ne tür konular paylaşılır?

A) Stresli konular ve mekanlar
B) Sadece güzel ve stres payı düşük konular
C) Sadece ortak kararlar
D) Sadece bireysel kararlar
E) Gelecek planları

Cevap : B) Sadece güzel ve stres payı düşük konular

4- Ülkemizde en çok boşanma nedeni hangisidir?

A) Zina
B) Cana Kast
C) Geçimsizlik
D) Akıl Hastalığı
E) Mutsuzluk

Cevap : C) Geçimsizlik

Türkiye’de ve birçok ülkede en yaygın boşanma nedeni genellikle *geçimsizlik* olarak belirtilir. Çiftler arasındaki anlaşmazlıklar, iletişim problemleri, farklı beklenti ve değerler gibi birçok faktör, evlilik içinde çözülemeyen sorunlara yol açabilir. Bu durumlar, ilişkideki mutsuzluğu artırarak çiftlerin boşanma kararı almasına neden olabilir.

5- Evlilik sürecinde çiftler ne yapmalıdır?

A) Birbirlerini dinleyip empatik bir dil kullanmalıdır.
B) Kararları görmezden gelmeli ve kendi isteklerine göre hareket etmelidir.
C) Her zaman kendi çıkarlarını ön planda tutmalıdır.
D) Karşı tarafı değiştirmeye çalışmalıdır.
E) Alınacak kararlarda baskın davranmalıdır

Cevap : A) Birbirlerini dinleyip empatik bir dil kullanmalıdır.

Evlilik sürecinde çiftler, birbirlerini dinlemeli, anlamaya çalışmalı ve empatik bir dil kullanmalıdır. Bu, etkili iletişim kurmalarını, karşılıklı saygı ve anlayışı geliştirmelerini sağlar ve evlilikteki olası sorunların üstesinden gelmelerine yardımcı olur. Bu yaklaşım, çiftler arasındaki güveni ve bağlılığı artırır ve sağlıklı bir ilişkinin temellerini oluşturur.

6- Evlilik süresince ortaya çıkan problemler nasıl çözüme kavuşturulmalıdır?

A) Biriktirilerek zamanla çözülmeleri beklenmelidir.
B) Anlaşarak boşanma yolu tercih edilmelidir.
C) Çözüme ulaşmayan problemlerle uğraşmak yerine görmezden gelinmelidir.
D) Karşılıklı iletişim ve anlayışla çözülmelidir.
E) Aile büyüklerinden yardım istenerek

Cevap : D) Karşılıklı iletişim ve anlayışla çözülmelidir.

Evlilik süresince ortaya çıkan problemlerin çözümü için en etkili yöntem, karşılıklı iletişim ve anlayışla yaklaşmaktır. Çiftler, sorunları açıkça tartışmalı, birbirlerinin görüşlerini ve duygularını dikkate almalı ve ortak bir çözüm yolu bulmaya çalışmalıdır. Bu yaklaşım, ilişkide güvenin ve dayanışmanın güçlenmesine yardımcı olur ve sağlıklı bir evlilik dinamiği oluşturur.

7- Boşanma kararı vermek zor bir karar olabilir mi?

A) Aile danışmanı ile alınması gereken bir karardır
B) Hayır, çünkü herkesin kolaylıkla kabul edebileceği bir durumdur.
C) Sadece tarafların ortak kararıdır.
D) Sadece evlilik görevlisinin kararıdır.
E) Evet, çünkü anlaşarak boşanma bile olsa kabul edilmesi zor bir durumdur.

Cevap : E) Evet, çünkü anlaşarak boşanma bile olsa kabul edilmesi zor bir durumdur.

Boşanma kararı vermek, çoğu kişi için oldukça zor ve duygusal bir süreçtir. Çiftlerin hayatlarında önemli bir dönüm noktası olan bu karar, birçok faktörü göz önünde bulundurarak, genellikle uzun düşünme ve tartışma sonucunda alınır. Anlaşarak boşanma da dahil olmak üzere, bu süreç kişilerin duygusal durumları üzerinde büyük etkiler yaratabilir ve kabul etmesi zor bir değişiklik olabilir.

8- Evlilik öncesi iletişim sürecinde neler ön planda sergilenir?

A) Tarafların birbirlerini tanımasına yardımcı olan yanlar.
B) Sadece stres payı düşük olan konular ve mekânlar.
C) Sadece tarafların bireysel bakış açıları.
D) Sadece ortaklaşa yapılan planlar.
E) Kişisel gelişim ve kariyer planlaması

Cevap : A) Tarafların birbirlerini tanımasına yardımcı olan yanlar.

Evlilik öncesi iletişim sürecinde, tarafların birbirlerini daha iyi tanımalarına, birbirlerinin değerlerini, beklentilerini, hayat hedeflerini ve kişilik özelliklerini anlamalarına yardımcı olan konular ön planda sergilenir. Bu süreç, çiftler arasındaki uyumu, gelecekteki potansiyel sorunlara karşı anlayışı ve çözüm bulma yeteneğini artırmayı amaçlar.

9- Evlilik sürecinde çiftlerin birbirlerini dinlemesi ve empati yapması neden önemlidir?

A) Ailede söz sahibi kişilerle iletişimi güçlendirmek için
B) Çiftler arasında soğuklukların oluşmasına neden olur.
C) Sorunların çözülmesine yardımcı olmaz.
D) Evliliği sonlandırmak için daha fazla sebep sunar.
E) İlişkide çatışmaları önler ve güzel bir iletişim sağlar.

Cevap : E) İlişkide çatışmaları önler ve güzel bir iletişim sağlar.

Çiftlerin birbirlerini dinlemesi ve empati yapması, evlilik sürecindeki anlaşmazlıkları ve potansiyel çatışmaları azaltmaya yardımcı olur. Bu, her iki tarafın da duygularını, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını ifade edebilmeleri için güvenli bir alan yaratır. Karşılıklı anlayış ve saygı, sağlıklı bir ilişkinin temel taşlarından biridir ve çiftler arasında güçlü bir bağın oluşmasını sağlar.

10- Evlilik sürecinde yaşanan çatışmaların çözülmemesi ne gibi sonuçlar doğurabilir?

A) İlişkinin güçlenmesine yardımcı olur.
B) Çiftlerin birbirinden uzaklaşmasına ve soğuklukların oluşmasına neden olur.
C) Daha büyük problemlerin yaşanmasına neden olmaz.
D) Tartışmalardan vazgeçmeye sebep olur.
E) Aile içi dayanışma duygularını artırır

Cevap : B) Çiftlerin birbirinden uzaklaşmasına ve soğuklukların oluşmasına neden olur.

Evlilik sürecinde yaşanan çatışmaların çözülmemesi, çiftler arasında iletişim kopukluklarına, birbirinden uzaklaşmalara ve duygusal soğukluklara yol açabilir. Uzun vadede, bu durum ilişkinin zayıflamasına ve hatta sona ermesine neden olabilir. Çözülmeyen sorunlar, zamanla daha büyük problemlere dönüşebilir ve çiftlerin birbirleriyle olan bağlarını zayıflatabilir.

Risk Altında Bulunan Çocuklar Ve Eğitimleri

Auzef Bölümler Çocuk Gelişimi Lisans-min telegram çocuk gelişimi

Evlilik, Aile ve Boşanma

error: Kopyalamaya Karşı Korumalıdır!