auzefÇocuk GelişimiErken Çocuklukta Fen ve Matematik

Erken Çocuklukta Fen Ve Matematik Eğitimi Final Deneme Sınavı-5(2024)

Erken Çocuklukta Fen Ve Matematik Eğitimi Final Deneme Sınavı-5 (2024)

#1. Aşağıda verilen erken çocuklukta ölçme ile ilgili bilgilerden hangisi yanlıştır?

Cevap : D) Uzunluk, yükseklik ve alan iki boyutludur.

Erken çocuklukta ölçme ile ilgili verilen bilgiler, çocukların ölçme kavramını nasıl öğrendiklerine ve ölçme sürecinde ne tür becerilerin geliştirildiğine dair önemli ipuçları sunar. Bu bilgilerin her birini inceleyelim:
A) Temelleri okul öncesinde atılır. Bu doğrudur. Çocuklar, okul öncesi dönemde basit ölçme kavramları ile tanışır ve bu temel beceriler, ileriki öğrenimlerinin temelini oluşturur.
B) Çocuklarda karşılaştırma beceresini geliştirir. Bu da doğrudur. Ölçme aktiviteleri, çocukların nesneleri boyut, ağırlık, uzunluk gibi özelliklerine göre karşılaştırmalarını ve değerlendirmelerini sağlar, bu da karşılaştırma becerilerinin gelişimine katkıda bulunur.
C) Standart olmayan ölçüm araçlarından başlanılır. Bu doğru bir ifadedir. Erken çocukluk eğitiminde, çocuklar genellikle standart olmayan ölçüm araçları (örneğin, kendi ayakları, bloklar) kullanarak ölçme kavramı ile tanıştırılırlar. Bu, ölçme kavramını anlamalarına yardımcı olur.
D) Uzunluk, yükseklik ve alan iki boyutludur. Bu ifade yanlıştır. Uzunluk ve yükseklik tek boyutlu özelliklerdir çünkü sadece bir yönde ölçülürler. Alan ise iki boyutlu bir özelliktir; uzunluğu ve genişliği içerir. Bu nedenle, ifadenin doğru olması için “ve” bağlacı yerine “veya” kullanılmalı ve “alan” ifadesi bu gruptan çıkarılmalıdır.
E) Ölçme işlemi sırasında kullanılan araca göre ölçüm farklılık gösterebilir.” Bu doğrudur. Standart olmayan ölçüm araçları kullanıldığında, ölçüm sonuçları kullanılan aracın türüne göre değişiklik gösterebilir. Bu, ölçme kavramının anlaşılmasında önemli bir noktadır.
Bu nedenle, yanlış bilgi D) Uzunluk, yükseklik ve alan iki boyutludur. seçeneğidir.

#2. Bir okul öncesi öğretmeni çocuklarda zaman kavramına dikkat çekmek istiyor. Bunun için gün içerisinde zamanı vurgulayan cümleler kuruyor. Aşağıdakilerden hangisi bu öğretmenin zamana yönelik cümlelerinden birisi olamaz?

Cevap : D) 3 kule masanın altında kalmış.

Zaman kavramına dikkat çekmek isteyen bir okul öncesi öğretmeni tarafından kurulan cümleler, genellikle günün belirli zamanlarını, süreleri ya da tarihleri vurgulayan ifadeler içerir. Bu bağlamda, seçeneklerden:
A) Oyuncakları toplamanız için son 5 dakika kaldı. cümlesi, belirli bir süreye dikkat çekerek zaman kavramını vurgular.
B) Aralık ayı bittikten sonra yeni yıla gireceğiz. cümlesi, zamanın akışı ve takvimle ilgili bir kavramı vurgular.
C) Okulumuz saat 08:00 da açılıyor. cümlesi, günün belirli bir saatini vurgulayarak zaman kavramına işaret eder.
E) Öğleden sonra tiyatro gösterimiz olacak. cümlesi, günün belirli bir bölümünü (öğleden sonra) belirtir ve zamanla ilgili bir etkinliği işaret eder.
D) 3 kule masanın altında kalmış. cümlesi ise miktarı vurgular ve zamanla ilgili herhangi bir ifade içermez. Bu nedenle, zamana yönelik cümlelerden birisi olamaz.
Bu durumda, zamana yönelik olmayan cümle D) 3 kule masanın altında kalmış. seçeneğidir.

#3. Bir eline suluk diğer eline kalem alan Ayşe; ‘Suluk kalemden daha ağırdır’ demiştir. Ayşe için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

Cevap : E) Nesnelerin kütlelerini standart olmayan ölçme aracı ile ölçmüştür.

Ayşe’nin bir eline suluk diğer eline kalem alıp “Suluk kalemden daha ağırdır” demesi, iki nesnenin ağırlıklarını (kütlelerini) karşılaştırarak bir sonuca varmasını gösterir. Bu durumda, Ayşe doğrudan nesnelerin ağırlıklarını hissederek ve karşılaştırarak bu sonuca ulaşmıştır. Burada kullanılan “ölçme aracı”, aslında Ayşe’nin kendi duyularıdır, yani bu bir standart ölçme aracı kullanımı değildir. Ayrıca, Ayşe’nin bu yorumu yapabilmesi, karşılaştırma becerisinin gelişmiş olduğunu gösterir ve bu durum, nesnelerin hacimleriyle ilgili bir karşılaştırma değil, doğrudan ağırlıklarıyla ilgilidir.
Bu bağlamda, *E) Nesnelerin kütlelerini standart olmayan ölçme aracı ile ölçmüştür.* seçeneği, Ayşe’nin gerçekleştirdiği eylemi en doğru şekilde tanımlayan seçenektir. Ayşe, nesnelerin ağırlıklarını (kütlelerini) kendi duyularını kullanarak karşılaştırmış ve bu süreçte herhangi bir standart ölçme aracı kullanmamıştır.

#4. Standart ölçüm yapan bir kişide belli bir düzeyde olması gereken özellikler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?

Cevap : E) Yetenek ve yorumlama

Standart ölçüm yaparken belli bir düzeyde olması gereken özellikler, genellikle matematiksel ve ölçme ile ilgili becerileri içerir. Bu beceriler arasında sayı doğrusu üzerinde muhakeme yapabilme, dört işlemi esnek bir şekilde kullanabilme, sayıları bilme ve karşılaştırabilme, ve orantısal muhakeme yer alabilir. Bu beceriler, ölçüm yaparken karşılaşılan miktarları doğru bir şekilde hesaplayabilmek, karşılaştırmak ve yorumlayabilmek için gereklidir.
E) Yetenek ve yorumlama seçeneği, belirli bir ölçüm becerisi yerine daha genel bir zeka veya yetenek kategorisine işaret eder. Standart ölçüm yapabilme yeteneği, spesifik matematiksel beceri ve kavramlar üzerine kuruludur ve bu beceriler arasında sayısal anlayış, ölçme kavramları ve ilişkili matematiksel işlemler bulunur. Ancak, “yetenek ve yorumlama”, bu becerilerin ötesinde daha genel bir zekâ veya problem çözme yeteneğini ifade eder ve doğrudan standart ölçümle ilgili bir özellik olarak kabul edilmez. Dolayısıyla, standart ölçüm yapan bir kişide belli bir düzeyde olması gereken özellikler arasında E) Yetenek ve yorumlama doğrudan yer almaz. Bu, daha çok genel bir beceri veya yetenek kategorisine girer ve spesifik olarak ölçüm yapma becerileriyle doğrudan ilişkilendirilemez.

#5. Saymanın soyutlama ilkesi aşağıdakilerden hangisinde açıklanmıştır?

Cevap : D) Sayma fiziksel nesneler, sesler ve hareketler gibi her şeye uygulanabilir.

Saymanın soyutlama ilkesi, saymanın sadece fiziksel nesnelere değil, aynı zamanda sesler, düşünceler, hareketler gibi soyut kavramlara da uygulanabileceğini ifade eder. Bu ilke, saymanın yalnızca görülebilir ve dokunulabilir nesnelerle sınırlı olmadığını, her türlü nesne veya olay grubuna uygulanabileceğini belirtir. Böylece, saymanın çok geniş bir uygulama alanı olduğu ve çeşitli durumlar ve kavramlar için geçerli olduğu vurgulanır. Bu açıklamaya göre, doğru yanıt:
*D) Sayma fiziksel nesneler, sesler ve hareketler gibi her şeye uygulanabilir.
seçeneğidir. Bu seçenek, saymanın soyutlama ilkesini doğru bir şekilde açıklar ve saymanın sadece somut nesnelerle sınırlı olmadığını, aynı zamanda soyut kavramları da kapsadığını ifade eder.


#6. Çocukların bir etkinliğe odaklandıklarını gösteren fotoğraflar eğitsel açıdan neden değerlidir?

Cevap : C) Çocukların üzerine konuşup yorum yapmaları için

Çocukların bir etkinliğe odaklandıklarını gösteren fotoğraflar eğitsel açıdan birçok yönüyle değerlidir. Bu fotoğraflar, çocukların öğrenme süreçlerini, etkileşimlerini ve keşiflerini belgeleyerek, hem öğretmenlerin hem de çocukların bu deneyimler üzerine düşünmelerine ve yorum yapmalarına olanak tanır. Bu tür görsel belgeler, çocukların kendi öğrenme süreçlerini görselleştirmelerine yardımcı olur ve onlara kendi eylemleri, düşünceleri ve öğrenmeleri hakkında düşünme fırsatı sunar. Fotoğraflar, çocukların yaptıkları işler hakkında konuşmalarını teşvik edebilir, öz-değerlendirme yapmalarına ve akranlarıyla deneyimlerini paylaşmalarına yardımcı olabilir. Bu, sosyal ve dil becerilerinin gelişimini desteklerken, aynı zamanda çocukların kendi öğrenme süreçlerine daha derin bir anlam kazandırmalarını sağlar. Bu nedenle, çocukların bir etkinliğe odaklandıklarını gösteren fotoğrafların eğitsel olarak en değerli yönü:
C) Çocukların üzerine konuşup yorum yapmaları için,
olarak görülebilir. Bu yaklaşım, öğrenmeyi görselleştirir, öğrenme sürecine derinlik katar ve çocukların kendi deneyimleri üzerine düşünmelerini ve öğrenmelerini içselleştirmelerini sağlar.

#7. Montessori ile el haritası hazırlanırken etkinlikler sırasıyla aşağıdaki hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir?

Cevap : A) I-Harita üzerine konuşmak II-El haritası çizmek III-Çocukların beden haritalarını çizmek VI-Sınıfa farklı büyüklükte Türkiye haritası getirmek

#8. Küçük çocuklara sayı sayma öğretilirken başlangıç aşamasında öğretmenlere ne tavsiye edilebilir?

Cevap : B) 5’e kadar gerçek nesneleri saydırmak

Küçük çocuklara sayı saymayı öğretirken, öğrenme sürecini somut ve anlamlı hale getiren yöntemler kullanmak önemlidir. Başlangıç aşamasında, çocukların sayıları anlamlandırmalarına ve sayma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olacak somut nesneler üzerinden çalışmak, bu süreci daha etkili kılar. Gerçek nesnelerle sayma, çocuklara sayıların soyut kavramlar olmadığını, gerçek dünyadaki nesnelerin miktarlarını temsil ettiğini gösterir. Bu yüzden, küçük çocuklara sayı saymayı öğretirken önerilen yöntem:
*B) 5’e kadar gerçek nesneleri saydırmak
seçeneğidir. Bu yöntem, çocukların sayıları ve sayma sürecini somut bir bağlamda anlamalarına yardımcı olur, böylece sayma becerilerini günlük yaşamla ilişkilendirebilirler. Gerçek nesnelerle çalışmak, sayıların sadece sıralı sözcükler olmadığını, aynı zamanda belirli miktarları temsil ettiğini somut bir şekilde öğretir.

#9. Çocuklara problem durumu veren bir okul öncesi öğretmeni süreç içerisinde aşağıdakilerden hangisini yapmamalıdır?

Cevap : D) Cevabı eksik veya yanlış olanları görmezden gelmeli

#10. Bu bölümde öğrendikleriniz ışığında erken çocuklukta dijital teknolojilerden uzak durmak ile ilgili ne söylenebilir?

Cevap : B) Çocukların gerekli bazı yaşam becerileri öğrenmesini engelleyebilir.

Erken çocuklukta dijital teknolojilere tamamen uzak durmanın çocukların gelişimi üzerindeki etkileri, dengeli ve bilinçli bir yaklaşımın önemini vurgular. Dijital teknolojiler, çocukların öğrenme, keşfetme ve yaratıcılıklarını destekleyebilecek araçlar sunar. Bu araçlar, doğru kullanıldığında, çocukların gerekli bazı yaşam becerilerini, özellikle de 21. yüzyıl becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. Bu beceriler arasında eleştirel düşünme, problem çözme, dijital okuryazarlık ve işbirliği gibi yetenekler yer alır.
Aşırı ekran süresi ve yanlış teknoloji kullanımı, çocukların fiziksel, bilişsel ve sosyal gelişimini olumsuz etkileyebilir; ancak, teknolojiyi tamamen dışlamak yerine, çocukların yaşlarına ve gelişim seviyelerine uygun şekilde teknolojiyi kullanmalarını sağlayacak stratejiler geliştirmek önemlidir. Bu, ebeveyn ve öğretmenlerin rehberliğini ve denetimini gerektirir.
Buna göre, erken çocuklukta dijital teknolojilerden tamamen uzak durmanın:
B) Çocukların gerekli bazı yaşam becerileri öğrenmesini engelleyebilir.
Bu yaklaşım, teknolojinin dengeli ve amaçlı kullanımının çocukların gelişimine katkıda bulunabileceğini kabul eder ve çocukları teknolojinin olumlu yönlerinden tamamen mahrum bırakmanın onların gelişimine olumsuz etkileri olabileceğini belirtir. Bu nedenle, teknolojinin erken çocukluk döneminde dikkatli ve bilinçli bir şekilde kullanılmasının önemi vurgulanmalıdır.


#11. Eşleştirme ilkesinin özü aşağıdakilerden hangisinde açıklanmıştır?

Cevap : A) Nesnelerin sayılma sırası değişse de sonuç aynıdır.

#12. Erken çocukluk matematik eğitiminde çocukların farklı ve sorgulayıcı düşünmelerini isteyen bir öğretmen aşağıdaki sorulardan hangisini sorabilir?

Cevap : C) Bir daireden neler çizebilirsin?

#13. Ebeveynlerin doğada yapılan fen etkinliklerine katılmaları tavsiye edilir çünkü doğa… Bu bölümde okuduklarınız ışığında yukarıdaki cümle en iyi aşağıdakilerden hangisi ile tamamlanır?

Cevap : C) zengin uyaranlar ve öğrenme için sayısız fırsatlar sunar.

#14. Sayma ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

Cevap : C) Sayma çocukların dünyayı anlamalarına ve problem çözmelerine destek olur.

Sayma, çocukların matematiksel becerilerini ve kavramsal anlayışlarını geliştirmelerine yardımcı olan temel bir beceridir. Saymanın yalnızca sayıları ve sıralarını ezberlemekten ibaret olmadığı, aynı zamanda çocukların dünyayı anlamalarına ve problem çözme becerilerini geliştirmelerine olanak tanıdığı bilinmektedir. Sayma, çocukların soyut düşünme yeteneklerini de destekler, ancak matematik kavramlarını öğrenmenin tek yolu değildir; matematik öğrenimi, sayma dışında birçok farklı yöntem ve yaklaşımla desteklenebilir. Bu bilgiler ışığında, sayma ile ilgili doğru ifade:
C) Sayma çocukların dünyayı anlamalarına ve problem çözmelerine destek olur.
Bu seçenek, saymanın çocukların genel bilişsel gelişimine ve problem çözme becerilerine katkısını doğru bir şekilde vurgular. Sayma, çocukların sayılar ve sayılar arasındaki ilişkiler hakkında temel bir anlayış geliştirmelerine yardımcı olur, bu da onların daha karmaşık matematiksel kavramları anlamalarına ve günlük yaşamda karşılaştıkları problemleri çözme becerilerini geliştirmelerine olanak tanır.

#15. Olumlu bir sınıf iklimi oluşturduğunu düşünen Ayşe öğretmen çocukların matematik ile ilgili düşüncelerini ve gün içerisinde söylediklerini not almıştır. Aşağıdakilerden hangisi bu düşüncesinin kanıtlar nitelikte bir cümledir?

Cevap : D) Sen bana 3 lego daha verirsen 5 legom olur.


#16. Matematik için olumlu bir sınıf iklimi oluşturmak isteyen bir okul öncesi öğretmeni aşağıdakilerden hangisini yaparsa yanlış olur?

Cevap : D) Çocuklar arasında kıyas yaparsa

#17. Eğer bir çocuk sınıfta daha önce yapılmış olan bir deneyi kendi kendine tekrar yapmaya karar vermişse, aşağıdakilerden hangisi öğretmenin onu desteklemek için yapacaklarından biri olabilir?

Cevap : A) Çocuğu yaptığı deneyde yer alan bilimsel süreçlerini anlatmaya teşvik etmek.

Çocuğun daha önce yapılmış bir deneyi kendi kendine tekrar yapma girişiminde bulunması, onun öğrenme sürecinde aktif bir katılımcı olduğunu ve konuya derin bir ilgi duyduğunu gösterir. Bu durumda, öğretmenin çocuğu desteklemek için yapabileceği en etkili yöntemlerden biri, çocuğu deneyde yer alan bilimsel süreçleri anlatmaya teşvik etmektir. Bu, çocuğun deneyi sadece tekrar etmekle kalmayıp, aynı zamanda deneyin nedenlerini, sonuçlarını ve bilimsel ilke ve süreçleri anlamasını sağlar. Bu yaklaşım, çocuğun eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirmesine yardımcı olur. Bu nedenle, doğru seçenek:
A) Çocuğu yaptığı deneyde yer alan bilimsel süreçlerini anlatmaya teşvik etmek.
Bu yaklaşım, çocuğun öğrenmesini derinleştirir ve bilimsel kavramları kendi kelimeleriyle ifade etme becerisini geliştirir. Öğretmenler, çocukların deneyimlerini paylaşmalarına ve deneyler üzerine düşünmelerine olanak tanıyarak, onların bilimsel düşünme ve iletişim becerilerini destekleyebilirler.

#18. I. Abaküs II. Tangram seti III. Sayma kartları IV. Kastanyet Erken çocuklukta matematik öğretiminde somut araçlar sıklıkla kullanılmaktadır. Yukarıdakilerden hangileri bu amaç için kullanılabilir?

Cevap : B) I, II ve III

#19. Ayşe Öğretmen sınıfta çocuklardan birinin çiçeklerin büyümesine çok ilgi duyduğunu ve konuyla ilgili sorular sorduğunu fark ediyor. Bölümdeki açıklamalar çerçevesinde Ayşe Öğretmen’e bu aşamada ne yapması tavsiye edilebilir?

Cevap : B) Çocuğun konuyla ilgili neler bildiğini araştırıp ona göre plan yapmak

Bu durumda, Ayşe Öğretmen’e tavsiye edilebilecek en iyi yaklaşım, çocuğun ilgisini ve bilgi seviyesini dikkate alarak bireysel öğrenme ihtiyaçlarına ve merakına yanıt vermek olacaktır. Bunu yapmanın bir yolu, çocuğun konuyla ilgili neler bildiğini ve daha fazla ne öğrenmek istediğini anlamak için öncelikle bir araştırma yapmaktır. Bu, çocuğun mevcut bilgisini temel alarak ilgisini daha da artırabilir ve ona uygun öğrenme fırsatları sağlayabilir. Bu nedenle, en uygun seçenek:
B) Çocuğun konuyla ilgili neler bildiğini araştırıp ona göre plan yapmak.
Bu yaklaşım, çocuğun ilgi alanlarını ve öğrenme sürecini desteklerken, aynı zamanda onun bireysel gelişimine ve merakına uygun öğrenme deneyimleri tasarlamaya olanak tanır. Ayşe Öğretmen bu bilgilere dayanarak, çocuğun ilgisini daha da teşvik edecek ve bilgisini derinleştirecek etkinlikler planlayabilir. Bu, çocuğun aktif öğrenme sürecine katılımını artırabilir ve ona öğrenme sürecinde sahiplenme duygusu verebilir.

#20. Çocukların sayıları karşılaştırabilmeleri için gerekli temel beceri nedir?

Cevap : C) Daha az, daha çok ve eşit kavramlarını anlayabilme

Çocukların sayıları karşılaştırabilmeleri için gerekli temel beceri, *daha az*, *daha çok* ve *eşit* gibi temel kavramları anlayabilmeleridir. Bu kavramlar, çocukların sayıları ve miktarları birbiriyle karşılaştırabilmesinin temelini oluşturur ve matematiksel düşünme becerilerinin gelişiminde önemli bir rol oynar. Bu kavramsal anlayış, çocukların sayısal ilişkileri anlamalarına ve temel matematik becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Dolayısıyla, doğru yanıt:
*C) Daha az, daha çok ve eşit kavramlarını anlayabilme
seçeneğidir. Bu beceri, sayıların karşılaştırılması ve sayısal ilişkilerin anlaşılması için temel bir ön koşuldur.


TESTi BiTiR, PUANINI GÖR

SONUÇ

-

Erken Çocuklukta Fen Ve Matematik Eğitimi Final Deneme Sınavı-5 (2024)

Erken Çocuklukta Fen Ve Matematik Eğitimi Final Deneme Sınavı-5 (2024)

Share your score!
Tweet your score!
Share to other

HD Quiz powered by harmonic design

Erken Çocuklukta Fen Ve Matematik Eğitimi Final Deneme Sınavı-5 (2024)

İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (Auzef)
Açık Öğretim Fakültesi
Bölüm : Çocuk Gelişimi Lisans
Sınıf : 2. Sınıf
Ders : Erken Çocuklukta Fen Ve Matematik Eğitimi
Dönem : Bahar Dönemi

Erken Çocuklukta Fen Ve Matematik Eğitimi Final Deneme Sınavı-5 (2024)

Erken Çocuklukta Fen Ve Matematik Eğitimi Final Deneme Sınavı

1- Aşağıdakilerden hangisi bir öğretmenin matematik problemi çözerken yapmaması gereken davranışlardan biridir?

A) Öğrenciyi dikkatli bir şekilde dinler.
B) Problemi çözebilmesi için öğrenciye yönlendirici sorular sorar.
C) Problemi sorduktan sonra önce kendisi çözer.
D) Öğrencilerin tartışmalarına izin verir.
E) Problem çözerken tüm sınıfı gözlemler.

Cevap : C) Problemi sorduktan sonra önce kendisi çözer.

Matematik problemi çözerken bir öğretmenin öncelikle öğrencilere fırsat vermesi, onları düşünmeye ve problemi kendi başlarına çözmeye teşvik etmesi önemlidir. Öğrencilere sorular sorarak, tartışmalarına izin vererek ve dikkatli bir şekilde dinleyerek, öğrencilerin problem çözme sürecinde aktif rol almasını sağlamak ve kendi çözüm yollarını keşfetmelerine yardımcı olmak esastır. Öğretmenin problemi sorduktan sonra hemen kendisinin çözmesi, öğrencilerin kendi düşünme süreçlerini geliştirmelerine ve öğrenme fırsatına sahip olmalarına engel olabilir. Bu nedenle, bir öğretmenin matematik problemi çözerken yapmaması gereken davranış:
*C) Problemi sorduktan sonra önce kendisi çözer.
Bu seçenek, öğrencilerin bağımsız düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirmelerini kısıtlayan bir yaklaşımı ifade eder.

2- “Bir kutuda sarı ve mavi küpler vardır. Kutuda 5 adet mavi küp vardır. Sarı küplerin sayısı mavi küplerden 3 fazladır. Kaç adet sarı küp vardır?”
Yukarıdaki problem hangi problem türüne örnektir?

A) Çoğaltma
B) Ayırma
C) Karşılaştırma
D) Parça-Parça-Bütün

Cevap : C) Karşılaştırma

Yukarıdaki problem, iki farklı grup nesne (sarı ve mavi küpler) arasındaki ilişkiyi belirlemek için karşılaştırma yapmayı gerektirir. Problemde, mavi küplerin sayısı verilmiş ve sarı küplerin sayısının mavi küplerden 3 fazla olduğu bilgisi verilerek, sarı küplerin sayısının bulunması istenmiştir. Bu tür bir problem, iki grup arasındaki farka veya fazlalığa odaklanır ve bir grup nesnenin diğer gruptan ne kadar fazla veya az olduğunu belirlemeyi amaçlar. Bu bağlamda, problem türü:
*C) Karşılaştırma
olarak tanımlanabilir. Karşılaştırma problemleri, iki veya daha fazla grubun veya miktarın birbiriyle karşılaştırılmasını içerir ve bu problemler genellikle bir grubun diğerine göre ne kadar daha fazla veya az olduğunun belirlenmesini gerektirir. Bu problemde sarı küplerin sayısının mavi küplerden ne kadar fazla olduğu sorulmakta, dolayısıyla bir karşılaştırma yapılması gerekmektedir.

3- “Elif’in 8 adet kurabiyesi vardır. Bir miktarını arkadaşına verince 2 kurabiyesi kaldı. Arkadaşına kaç kurabiye vermiştir?”
Yukarıdaki problem hangi problem türüne örnektir?

A) Çoğaltma
B) Ayırma
C) Karşılaştırma
D) Parça-Parça-Bütün

Cevap : B) Ayırma

Yukarıdaki problemde, Elif’in başlangıçta sahip olduğu kurabiye sayısından (8 adet) bir miktarını arkadaşına verdiği ve sonrasında 2 kurabiyesinin kaldığı belirtiliyor. Bu durum, başlangıçtaki bütünden bir parçanın çıkarılmasıyla kalan miktarın belirlenmesi sürecini içerir. Bu tür bir problem, bir bütünden bir kısmı çıkarma (ayırma) işlemi yapılmasını gerektirir. Problem, verilen miktarın bir kısmının çıkarılması ve geriye kalanın ne olduğunun belirlenmesi üzerine kuruludur. Bu bağlamda, problem türü:
*B) Ayırma
olarak tanımlanabilir. Ayırma problemleri, bir bütünden belirli bir miktarın çıkarılmasıyla geriye kalanı bulmayı amaçlar ve bu problem, Elif’in başlangıçta sahip olduğu kurabiye sayısından arkadaşına verdiği miktarın çıkarılmasıyla kalan kurabiye sayısının belirlenmesini içerir.

4- “Ayşe’nin ayakkabılığında 3 çift ayakkabı vardır. Annesi Ayşe’ye 2 ayakkabı daha almıştır. Ayşe’nin ayakkabılığında kaç ayakkabı oldu?”
Yukarıdaki problem hangi problem türüne örnektir?

A) Çoğaltma
B) Ayırma
C) Karşılaştırma
D) Parça-Parça-Bütün

Cevap : A) Çoğaltma

5- Aşağıdakilerden hangisi problem çözme sürecinde öğretmenlerin sormaları gereken kritik sorulardan biri değildir?

A) Problemdeki miktar neyi belirtiyor?
B) Problemi nasıl çözeceksin?
C) Problemde ne isteniyor?
D) Hangi işlemi yapmalısın?

Cevap : D) Hangi işlemi yapmalısın?

Problem çözme sürecinde öğretmenlerin öğrencilere yöneltebileceği sorular, öğrencilerin problemi anlamalarına, çözüm yollarını keşfetmelerine ve düşünme süreçlerini geliştirmelerine yardımcı olur. Ancak, problem çözme sürecinde öğrencilere özgürlük tanımak ve onların kendi çözüm yollarını keşfetmelerini teşvik etmek önemlidir. Bu nedenle, öğrencilere direktif veren ve sadece bir çözüm yoluna işaret eden sorular yerine, onların düşünme süreçlerini genişleten ve alternatif çözüm yolları düşünmelerini sağlayan sorular sormak daha uygundur.
Seçenekler arasında, “Hangi işlemi yapmalısın?” sorusu, öğrencilere ne tür bir matematiksel işlem yapmaları gerektiğini direkt olarak sorar ve bu, öğrencinin kendi düşünme sürecini geliştirmesine az yer bırakır. Bu tür bir soru, problem çözme sürecinde öğrencilere yöneltilebilecek kritik sorulardan ziyade, belirli bir yönteme yönlendiren bir yaklaşımı temsil eder ve öğrencinin kendi analitik düşünme becerilerini kullanarak problemi çözme fırsatını sınırlandırabilir.
*D) Hangi işlemi yapmalısın?
Bu nedenle, yukarıdaki seçenekler arasında problem çözme sürecinde öğretmenlerin sormaları gereken kritik sorulardan biri olmayan seçenek bu olacaktır. Diğer seçenekler (problemde ne istendiğini anlamak, problemin miktarının neyi belirttiğini sormak, problemin nasıl çözüleceği hakkında düşünmeyi teşvik etmek), öğrencilerin problemi anlamaları ve çözüm süreçlerini geliştirmeleri açısından önemli katkılar sağlar.

6- Aşağıdakilerden hangisi çocukların problem çözerken geliştirdikleri stratejilerden değildir?

A) Geriye doğru sayma
B) Üstüne sayma
C) Çiftler oluşturma
D) Tümevarım

Cevap : D) Tümevarım

Çocukların problem çözerken geliştirebilecekleri stratejiler genellikle somut ve doğrudan matematiksel işlemlerle ilgili olur. Bu stratejiler arasında geriye doğru sayma, üstüne sayma ve çiftler oluşturma gibi yöntemler yer alır. Bunlar, çocukların sayıları manipüle etmelerine ve basit matematik problemlerini çözmelerine yardımcı olan somut stratejilerdir.
Tümevarım ise, daha genel bir düşünme ve akıl yürütme yöntemidir. Özellikle belli örneklerden yola çıkarak genel bir kural veya sonuca ulaşmayı ifade eder. Bu yöntem, matematik dışındaki birçok alanı kapsayan daha soyut bir düşünme sürecini gerektirir ve genellikle daha ileri düzeydeki matematiksel ve bilimsel akıl yürütme için kullanılır.
Bu bağlamda, çocukların problem çözerken tipik olarak geliştirdikleri stratejiler arasında en az görülen veya bu aşamada geliştirmeleri beklenmeyen strateji:
*D) Tümevarım
seçeneğidir. Bu seçenek, çocukların günlük problem çözme süreçlerinde doğrudan kullanmaları beklenen bir strateji değil, daha çok ileri düzey düşünme ve akıl yürütme süreçlerinde ortaya çıkan bir yöntemdir.

Sayılarla İşlemler

7- Okul öncesi dönemde çocuklara yöneltilen basit problemler için aşağıdakilerden hangisi doğru öğretmen tutumudur?

A) Somut araçlar yoluyla ve zihinden çözüm stratejileri geliştirmelerini teşvik etmek.
B) Problemi kendisi çözerek göstermek.
C) Doğru yanıta ulaşmalarını en kısa yoldan sağlamak.
D) Çocuklar bir defa problemi çözemezlerse bir daha problem sormamak.

Cevap : A) Somut araçlar yoluyla ve zihinden çözüm stratejileri geliştirmelerini teşvik etmek.

Okul öncesi dönemde çocuklara yöneltilen basit problemler için doğru öğretmen tutumu, çocukların somut araçlar kullanarak ve kendi zihinlerinden çözüm stratejileri geliştirmelerini teşvik etmektir. Bu, çocukların problem çözme becerilerini geliştirmelerine ve yaratıcı düşünme yeteneklerini artırmalarına yardımcı olur. Somut araçlar, çocukların soyut kavramları anlamalarına ve problem çözme sürecini daha somut hale getirmelerine yardımcı olabilir.
Bu nedenle doğru cevap : A) Somut araçlar yoluyla ve zihinden çözüm stratejileri geliştirmelerini teşvik etmek.

8- Aşağıdakilerden hangisi okul öncesi dönemdeki çocuklardan beklenen becerilerden değildir?

A) Problem çözme çalışmaları ile toplama ve çıkarma işlemleri gerektiren problemleri çözmeleri beklenir
B) Sembolik gösterimlerle toplama ve çıkarma yapabilmesi beklenir.
C) 6+2=8 gibi basit işlemleri zihinden yapması beklenir.
D) Zihinden bölme işlemini kolaylıkla yapabilmesi beklenir.

Cevap : A) Problem çözme çalışmaları ile toplama ve çıkarma işlemleri gerektiren problemleri çözmeleri beklenir

9- Aşağıdakilerden hangisi problem çözme ile ilgili yanlış bir tutumdur?

A) Problem çözerken toplama ve çıkartma öğretmek hedeflenmelidir.
B) Problem çözerken çocukların söylediklerini ve zorlandıkları noktaları dikkatlice not etmelidir.
C) Problemi çocuklar işlem becerisi edindikten sonra kullanmalıdır.
D) Kullanılan problem çözme yöntemlerini değerlendirmelidir.

Cevap : C) Problemi çocuklar işlem becerisi edindikten sonra kullanmalıdır.

Problem çözme sürecinde, problemlerin çözümü için gerekli becerilerin kazanılması esnasında problem çözme aktiviteleriyle birlikte öğrenme gerçekleşir. Dolayısıyla, problemler çocuklar işlem becerisi edindikten sonra değil, becerileri edinirken kullanılmalıdır. Bu sayede çocuklar problem çözme sürecini deneyimleyerek öğrenirler ve gelişirler. Bu nedenle, C seçeneği problem çözme ile ilgili yanlış bir tutumdur.

10- “Müge’nin bir miktar kalemi vardı. Annesi 3 kalem daha verdi. Müge’nin 9 kalemi oldu.Buna göre başlangıçta kaç kalemi vardı?”
Yukarıdaki problem aşağıdakilerden hangisi ile en doğru şekilde ifade edilir?

A) Karşılaştırma Fark Bilinmeyen
B) Çoğaltma Başlangıç Bilinmeyen
C) Ayırma Değişim Bilinmeyen
D) Ayırma Başlangıç Bilinmeyen

Cevap : B) Çoğaltma Başlangıç Bilinmeyen

Erken Çocuklukta Fen Ve Matematik Eğitimi

Sayılarla İşlemler

Auzef Bölümler Çocuk Gelişimi Lisans-min

Sayılarla İşlemler

Editor

Editör

error: Kopyalamaya Karşı Korumalıdır!