Anadolu AöfİLT103U Halkla İlişkiler ve İletişimTıbbi dokümantasyon ve sekreterlik

İLT103U Halkla İlişkiler ve İletişim Final Deneme Sınavı -6

İLT103U Halkla İlişkiler ve İletişim Final Deneme Sınavı -6

#1. Zihnimizin, algıladığı bilgiyi sınıflama ve adlandırma ihtiyacına uygun olarak kategorileştirme işlemine ne denir?

Cevap : c. Stereotip

Bu soru, algı ve iletişimle ilgili bir kavramı anlamaya yöneliktir. Burada, zihnin algıladığı bilgiyi sınıflama ve adlandırma ihtiyacına uygun olarak kategorize etme işlemine “c. Stereotip” denir. Stereotip, genellikle bir grup insan hakkında genelleştirilmiş ve basitleştirilmiş inançlar veya düşünceler anlamına gelir. Bu kategorizasyon süreci, çoğu zaman bireylerin veya grupların karmaşık doğasını ve çeşitliliğini göz ardı ederek, onları basit ve sabit kategorilere yerleştirir. Bu, iletişim ve algı bağlamında önemli bir kavramdır, çünkü stereotipler, insanlar arasındaki iletişimi ve birbirimizi nasıl algıladığımızı önemli ölçüde etkileyebilir.

#2. Beden dili hangi tür iletişim süreci içinde ele alınabilir?

Cevap : b. Sözsüz

Beden dili, genellikle sözsüz iletişimin bir parçası olarak ele alınır. Bu, kelimelerle ifade edilmeyen, ancak bedensel hareketler, mimikler, duruş ve jestler aracılığıyla iletişim kurulduğu anlamına gelir. Bu bağlamda, doğru cevap b. Sözsüz olacaktır.

#3. Ortaklaşa bir anlam yüklediğimiz ya da kişisel olarak anlamlandırdığımız simgenin kaynağı olan nesne veya öznenin zihnimizdeki resmi ne olarak adlandırılabilir?

Cevap : d. İmge

Soru, zihnimizde oluşturduğumuz bir nesne veya öznenin simgesel temsilini sormaktadır. Seçenekler arasında:

Sembol:

Genellikle daha geniş bir kavramı veya fikri temsil eden bir işaret veya nesnedir.

Sayıtlı:

Bu terim bu bağlamda yaygın kullanılmaz veya uygun değildir.

Simge:

Bir şeyi veya bir fikri temsil eden bir işaret, nesne veya kavramdır.

İmge:

Bir nesnenin veya öznenin zihinsel temsili veya görsel tasviri.

Düşünce:

Zihinsel bir kavram veya fikir, ancak bu bağlamda genellikle bir nesnenin veya öznenin doğrudan temsili olarak kullanılmaz.

Bu bağlamda, ortaklaşa veya kişisel olarak anlam yüklenen bir nesne veya öznenin zihnimizdeki resmi, en uygun olarak “imge” (d seçeneği) olarak adlandırılabilir. “İmge”, bir nesnenin veya öznenin zihinsel görsel temsilini ifade eder ve bu bağlamda kullanılan diğer terimlere göre daha doğru bir tercihtir

#4. Bir kişi hakkındaki genel görüşümüzün, o kişinin diğer özellikleri hakkındaki beklentilerimizi ve yargımızı yönlendirmesine ne denir?

Cevap : a. Halo etkisi

Bu soruya yanıt vermeden önce, sorunun cevabını doğru bir şekilde belirlemek için düşünmemiz gereken terimleri incelememiz gerekebilir:

“Bir kişi hakkındaki genel görüşümüzün, o kişinin diğer özellikleri hakkındaki beklentilerimizi ve yargımızı yönlendirmesine ne denir?” şeklindeki soru, bir kişinin genel izlenimini diğer özelliklerine nasıl etkilediğimizi sorguluyor gibi görünüyor.
Şimdi, verilen seçeneklere bakalım:

a. Halo etkisi: Halo etkisi, bir kişinin ya da şeyin olumlu bir özelliği veya izlenimi olduğunda, bu olumlu izlenimin diğer özellikleri üzerinde olumlu bir etki yaratması durumunu ifade eder. Bu seçenek, sorunun açıklamasına uygun gibi görünüyor.

b. Canayakınlık: Canayakınlık, başkalarına yardımcı olma, yardımseverlik anlamına gelir. Soru, canayakınlıkla ilgili bir kavramı sormuyor gibi görünüyor.

c. Taklit: Taklit, bir başkasının davranışlarını veya özelliklerini kopyalama eylemi olarak tanımlanır. Soru, taklitle ilgili bir kavramı sormuyor gibi görünüyor.

d. İçtenlik: İçtenlik, dürüstlük ve samimiyet anlamına gelir. Soru, içtenlikle ilgili bir kavramı sormuyor gibi görünüyor.

e. Özdeşim: Özdeşim, bir başkasıyla kendini özdeşleştirme veya aynı hisleri paylaşma eylemi olarak tanımlanır. Soru, özdeşimle ilgili bir kavramı sormuyor gibi görünüyor.

Sonuç olarak, sorunun cevabı olarak “a. Halo etkisi” en uygun seçenek gibi görünüyor, çünkü bu terim, bir kişinin genel izlenimini diğer özelliklere nasıl yansıttığımızı açıklamaktadır

#5. Bir insanın kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak algılamasına ne denir?

Cevap : b. Empati

Bu soruda, bir insanın kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak algılamasına verilen isim soruluyor. Bu kavramın adı “Empati”dir. Dolayısıyla doğru cevap “b. Empati”dir.

#6. Aşağıdakilerden hangisi anlaşım ve uzlaşma sürecinde tutumları oluşturan faktörlerden değildir?

Cevap : a. Bilişsel

#7. “Disiplin otoriter bir yaptırım öğesi olarak görülse de gerçekte bireyin yerine ve zamanına uygun davranışlarda bulunma becerisidir.” bu alıntıyı hangi iletişim türüne örnek olarak kullanabilir?

Cevap : a. Aile içi iletişim

Bu seçim, aile içerisinde disiplinin otoriter bir yaptırım öğesi olarak değil, bireyin yerine ve zamanına uygun davranışlarda bulunma becerisi olarak anlaşılması gerektiğini vurguluyor. Aile içi iletişimde disiplin, otorite dayatması olarak değil, kişisel sorumluluk ve uygun davranış kalıplarını benimseme açısından önemli bir rol oynar. Bu bağlamda, seçilen cevap, alıntının bağlamı ve içeriğiyle uyumlu görünüyor

#8. Çok sınırlı bilgi ve ipuçlarına dayanarak birisi hakkında fikir yürütme eğilimine ne denir?

Cevap : c. İzlenim oluşturma

#9. Sizce gerçek uyma davranışı ne olarak belirtilebilir?

Cevap : d. Benimseme

Bu soruya yanıt verirken, iletişim sürecinde anlaşım ve uzlaşmanın temel unsurlarını düşünmek önemlidir. Gerçek uyma davranışı, genellikle bir fikri, görüşü veya yaklaşımı içselleştirmek ve onu kendi düşünce yapısı içinde benimsemek anlamına gelir. Bu bağlamda, en uygun seçenek  Benimseme olabilir:

Benimseme

Bir fikri veya görüşü kendi düşünce yapısına dahil etmek ve onu kendi görüşü olarak görmek.

#10. Size göre tutumları oluşturan faktörler kaç başlık altında incelenebilir?

Cevap : c. 3

Bilişsel Boyut:

Bu, bireylerin belirli bir nesne, olay ya da kişi hakkında sahip oldukları fikirleri ve inançları ifade eder. İnsanlar, çeşitli kaynaklardan edindikleri bilgileri kendi bilişsel yapısı doğrultusunda değerlendirir ve bir inanç sistemine ulaşır.

Duygusal Boyut:

Bir nesne veya kişiye karşı bireyin duygusal tepkilerini içerir. Bu duygular, kişinin o nesne veya kişiye yönelik hoşnutluk, sevgi, nefret gibi duygusal yargılarını ve tutumlarını belirler.

Davranışsal Boyut:

Kişinin inanç ve duygularının sonucunda oluşan nesne veya kişilere karşı gösterdiği davranış eğilimini temsil eder. Bu, bireyin bir nesne veya kişi hakkında olumlu veya olumsuz tepkiler gösterme eğilimini ifade eder.

#11. Kişinin çevresinde gelişen her olaydan, davranıştan ya da kişiden kendisi ile ilgili bir anlam çıkarması neyin ifadesidir?

Cevap : e. Kişiselleştirme

Soru, kişilerarası iletişimde bireylerin çevrelerindeki olayları nasıl algıladıkları ve bu algıların kendi benlik algılarına nasıl yansıdığı ile ilgili. Burada sorulan durum, genellikle kişinin etrafında olup biten her şeyi kendisiyle doğrudan ilişkilendirme eğilimi olarak açıklanabilir. Bu, bireyin çevresindeki olayları veya diğer insanların davranışlarını sürekli olarak kendi üzerine alması ve bunları kişisel olarak yorumlaması anlamına gelir.

Verilen şıklar arasında bu durumu en iyi açıklayan terim “e. Kişiselleştirme” şıkkıdır. Kişiselleştirme, bireyin çevresindeki olayları veya başkalarının davranışlarını sürekli olarak kendi üzerine alarak değerlendirmesi ve bunu kendi kişiliğiyle ilişkilendirme eğilimidir. Bu, genellikle bireyin etrafındaki olayları ve insanların davranışlarını kendi benlik algısıyla ilişkilendirdiği bir iletişim biçimidir. Bu yüzden doğru cevap “e. Kişiselleştirme” olmalıdır

#12. Bireyin veya bireylerin bilinçli veya bilinçsiz olarak, diğer kişi veya kişilerin herhangi bir konuda duygu, düşünce ve davranışlarını değiştirme işlemine ne ad verilir?

Cevap : d. Sosyal etki

Bu soruda tanımlanan kavram, “bireyin veya bireylerin bilinçli veya bilinçsiz olarak, diğer kişi veya kişilerin herhangi bir konuda duygu, düşünce ve davranışlarını değiştirme işlemi” olarak ifade ediliyor. Bu tanım, seçenekler içinde en uygun olarak “d. Sosyal etki” ile örtüşüyor. Sosyal etki, bireylerin veya grupların, başkalarının duygularını, düşüncelerini veya davranışlarını etkileme sürecini ifade eder. Bu, hem bilinçli (örneğin ikna yoluyla) hem de bilinçsiz (örneğin sosyal normlar yoluyla) olabilir. Diğer seçenekler ise bu tanımın kapsamını tam olarak karşılamaz:

a. Etkileşim: Karşılıklı veya iki yönlü etkileşim anlamına gelir, ancak mutlaka davranış değişikliği içermez.
b. İletişim: Genel anlamda bilgi, düşünce ve duyguların aktarımını ifade eder, ancak her iletişim davranış değişikliğine yol açmaz.
c. Sosyalleşme: Bir bireyin toplumun normlarına, değerlerine uyum sağlaması sürecidir, doğrudan davranış değişikliği odaklı değildir.
e. Eğitim: Bilgi ve beceri aktarımını amaçlar, sosyal etki bir sonucu olabilir ama eğitimin temel amacı bu değildir.
Bu nedenle doğru cevap “d. Sosyal etki” olacaktır

#13. Empati yoksunluğu hangi sendromla anılır?

Cevap : d. Asperger

Empati yoksunluğu, genellikle “d. Asperger” sendromu ile ilişkilendirilir. Asperger sendromu, sosyal etkileşimde zorluk çeken ve empati kurmada sıkıntı yaşayan bireyler arasında görülen bir durumdur. Bu sendrom, genellikle otizm spektrum bozukluklarından biri olarak sınıflandırılır.

Yani doğru cevap “d. Asperger” olacaktır.

#14. Aşağıdakilerden hangisi, kişilerarası iletişimin özelliklerinden biri değildir?

Cevap : e. Roller belirsizdir

Bu soru, kişilerarası iletişimin özelliklerini anlamakla ilgili. Kişilerarası iletişim, genellikle iki veya daha fazla kişi arasında gerçekleşen, anlam taşıyan ve süreç odaklı bir iletişim türüdür. Seçenekleri inceleyerek doğru cevabı bulmaya çalışalım:

a. İki yönlüdür:

Kişilerarası iletişim, genellikle karşılıklı, yani iki yönlüdür. Bu, iletişimin doğasında var olan bir özelliktir.

b. Anlamlıdır:

İletişim, katılımcılar için anlamlı bilgi alışverişi içerir. Bu da kişilerarası iletişimin bir özelliğidir.

c. Süreci kapsar:

Kişilerarası iletişim bir süreçtir; yani başlangıcı, gelişimi ve sonlandırılması gibi evreleri vardır.

d. Zamana bağlıdır:

Kişilerarası iletişim genellikle zamana bağlıdır, çünkü iletişim süreci belli bir zaman dilimi içinde gerçekleşir.

e. Roller belirsizdir:

Kişilerarası iletişimde genellikle roller (konuşmacı, dinleyici vb.) açık ve belirlidir. Bu seçenek, diğerlerine göre kişilerarası iletişimin doğasıyla daha az uyumlu görünüyor.

Bu analize dayanarak, “e. Roller belirsizdir” seçeneğinin, kişilerarası iletişimin özelliklerinden biri olmadığı sonucuna varabiliriz. Bu nedenle doğru cevap “e” olmalıdır

#15. Başkalarının sözel iletişimlerini alma, anlama ve yorumlama becerilerini hangi duyarlık yapısı içermektedir?

Cevap : e. Sosyal duyarlık

İletişim Sürecinde Empati Kurma Davranışı dersindeki sorunun cevabı “e. Sosyal duyarlık”tır. Başkalarının sözel iletişimlerini alma, anlama ve yorumlama becerileri, sosyal duyarlık içinde bulunur. Bu beceri, başkalarının duygularını, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını anlamayı ve empati kurmayı gerektirir. Bu sayede iletişimde daha etkili olunabilir ve karşınızdaki kişiyle daha iyi ilişkiler kurabilirsiniz

#16. Kaynağını ve hedefini insanların oluşturduğu iletişime ne denir?

Cevap : c. Kişilerarası iletişim

Kişilerarası iletişim, iki ya da daha fazla kişi arasında gerçekleşen yüz yüze iletişim türüdür ve bu iletişimde hem kaynak hem de hedef insanlardır. Bu tür iletişim, duygusal, entelektüel ve sosyal düzeylerde olabilir ve genellikle doğrudan, kişisel ve etkileşimlidir.

#17. Duyumlarımız vasıtası ile etrafımızdaki uyarıcıların tarafımızdan yorumlanarak anlamlı hale getirilme sürecine ne denir?

Cevap : a. Algı

Sorunuzda bahsedilen “Duyumlarımız vasıtası ile etrafımızdaki uyarıcıların tarafımızdan yorumlanarak anlamlı hale getirilme süreci” tanımı, algıyı ifade eder. Bu nedenle, verilen seçenekler arasında doğru cevap şu şekildedir:

a. Algı

Algı, duyusal bilgilerin beyin tarafından işlenmesi ve yorumlanması sürecidir. Bu süreç, bireyin çevresini anlamasını ve çeşitli uyarıcılara anlam atfetmesini sağlar

#18. İnsan davranışları üzerinde hangi algı daha etkin bir rol oynar?

Cevap : a. Görme algısı

Görme Algısı (a): En baskın algılardan biridir ve çevremizi anlamamızda kritik bir rol oynar. Görsel ipuçları, sosyal etkileşimler ve çevresel navigasyon için önemlidir.
Tat Algısı (b): Yeme davranışlarını ve gıda tercihlerini etkiler.
Dokunma Algısı (c): Fiziksel ve duygusal rahatlıkta önemli bir rol oynar. Güvenlik ve sevgi hissi ile ilişkilendirilebilir.
İşitme Algısı (d): İletişimde ve sosyal etkileşimlerde önemlidir. Sesler ve müzik, duygusal ve davranışsal tepkileri etkileyebilir.
Koku Algısı (e): Genellikle duygusal anılarla ve bazen de çevresel tehlikelerin algılanmasıyla ilişkilidir.

#19. Aşağıdakilerden hangisi mahrem mesafenin özelliklerini belirtir?

Cevap : d. Bizim için özel olan kimseleri kapsar.

Bu soru, kişilerarası iletişim ve mahrem mesafe kavramlarıyla ilgili bir test sorusu gibi görünüyor. “Mahrem mesafe”, sosyal psikoloji ve iletişim alanında, bireyin çevresindeki diğer insanlarla kurduğu fiziksel ve duygusal mesafeyi ifade eder. Bu mesafe, insanların birbirleriyle nasıl etkileşim kurduklarını ve hangi durumlarda rahat hissettiklerini belirler.

Bu bağlamda, mahrem mesafenin özelliklerine bakıldığında:

a. Herkese açıktır:

Bu seçenek mahrem mesafeyi açıklamaz, çünkü mahrem mesafe genellikle daha kişisel ve sınırlı etkileşimleri ifade eder.

b. Genel alanı kapsar:

Mahrem mesafe genellikle kişisel ve daha dar bir alana işaret eder, genel alan değil.

c. Sınıf arkadaşlarını kapsar:

Bu da geniş bir grup olabilir ve mutlaka mahrem mesafeyi yansıtmayabilir.

d. Bizim için özel olan kimseleri kapsar:

Bu seçenek, mahrem mesafenin genellikle en yakın ilişkilerimizde, özel ve kişisel bağlantılarımızda oluştuğunu ve bu kişilerle aramızdaki özel bağları ifade ettiğini doğru bir şekilde yansıtır.

e. Yasak olanları kapsar:

Bu, mahrem mesafenin tanımıyla doğrudan ilgili değildir.
Bu nedenle, doğru cevap “d. Bizim için özel olan kimseleri kapsar” olmalıdır. Bu seçenek, mahrem mesafenin kişisel ve özel ilişkilerle ilişkili olduğunu ve genellikle bu tür ilişkilerdeki insanlar arasındaki etkileşimleri ifade ettiğini en iyi şekilde açıklar

#20. Bir insanın sahip olduğu duygu ve düşüncelerin aynısına sahip olmak ne demektir?

Cevap : d. Sempati

Kitaba göre : Bir insana sempati duymak demek, o insanın sahip olduğu duygu ve düşüncelerin aynısına sahip olmak demektir

TESTi BiTiR, PUANINI GÖR

SONUÇ

-

Anadolu Aöf Tobbi Dokümantasyon ve Sekreterlik çıkmış sınav soruları

İLT103U Halkla İlişkiler ve İletişim Final Deneme Sınavı -6

Anadolu Aöf Tobbi Dokümantasyon ve Sekreterlik çıkmış sınav soruları

İLT103U Halkla İlişkiler ve İletişim Final Deneme Sınavı -6

Share your score!
Tweet your score!
Share to other

HD Quiz powered by harmonic design

Anadolu Aöf Tobbi Dokümantasyon ve Sekreterlik

İLT103U Halkla İlişkiler ve İletişim Final Deneme Sınavı -6

Ünite -6

İletişim ve İkna

İletişim ve İkna: Bir Sanat ve Bilim

İletişim, insan varoluşunun temel bir parçası olarak, toplumların gelişiminde ve bireylerin birbirleriyle etkileşiminde merkezi bir rol oynar. Halkla ilişkiler ve iletişim disiplininde ise, iletişim stratejilerinin etkili bir şekilde uygulanması, kurumların ve bireylerin başarısının anahtarıdır. Bu bağlamda, ikna, hedeflenen iletişim stratejilerinin en kritik yönlerinden biridir.

1. İkna: Düşünce, Duygu ve Davranışın Benimsenmesi

İkna, bir düşünce, duygu veya davranışın benimsenmesi sürecidir. Bu süreç, hedef kitleye hitap ederken, mesajın doğru bir şekilde tasarlanması ve sunulmasını gerektirir. İkna, bireylerin veya grupların tutum, inanç veya davranışlarını değiştirmeyi amaçlar.

2. Aristoteles ve İkna Üçgeni: Logos, Pathos, Ethos

Aristoteles’in ikna teorisinde önemli bir yere sahip olan logos, pathos ve ethos, ikna sürecinin temel taşlarıdır. Logos, mantıksal argümanları ve akıl yürütmeyi; pathos, duygusal etkiyi; ethos ise konuşmacının güvenilirliğini ve ahlaki karakterini temsil eder. İkna sürecinde bu üç unsurun dengeli bir şekilde kullanılması, mesajın etkili olmasını sağlar.

3. İkna Sürecinde Etkili Faktörler ve Etkin Dinleme

İkna sürecinde kendini ifade etme, etkin konuşma ve yazma gibi unsurlar önemlidir. Ancak, etkin dinleme, bu sürecin dışında tutulabilir. Etkin dinleme, başkalarını anlamayı ve empati kurmayı içerir, ancak doğrudan ikna sürecini etkilemez.

4. İletişimde Güncellik

İletişimin etkili olabilmesi için, sunulan bilginin güncel olması gerekir. Güncellik, iletişimin ilgi çekici ve alakalı kalmasını sağlar.

5. Saygınlık ve Prestij

Saygınlık, bir kişinin konumu ve durumuna gösterilen prestij ile ilgilidir. Halkla ilişkilerde, bir marka veya bireyin saygınlığı, onların itibarını ve güvenilirliğini artırır.

6. Tutarlık

İnsanların farklı durumlarda benzer davranışlar sergilemesi tutarlılık olarak adlandırılır. Tutarlılık, güvenilirlik ve inandırıcılık yaratır.

7. Özgüven

Kişisel yeterlilik hissi, özgüvenle doğrudan ilişkilidir. İkna sürecinde, özgüvenli bireyler daha etkili olabilirler.

8. Empati

Empati, başkalarının yerine kendini koyma ve onları anlamayı içeren bir yetenektir. İkna ve iletişimde, empati kurmak, mesajın alıcı tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlar.

9. Zeka

İkna sürecinde, zeka önemli bir rol oynar. Zeki bireyler, durumları analiz edebilir ve etkili iletişim stratejileri geliştirebilirler.

10. Reklamlarda Kullanılan Kişisel Özellikler

Reklamlarda sıklıkla cinsellik gibi dikkat çekici kişisel özellikler kullanılır. Bu, ürün veya hizmetin çekiciliğini artırma amacı taşır.

İletişim ve ikna, halkla ilişkiler ve iletişim alanında başarıya ulaşmanın anahtarlarıdır. Bu süreçler, karşılıklı anlayış, etkileşim ve etkili mesajlaşma becerilerini gerektirir. İkna edici bir iletişim stratejisinin geliştirilmesi, bu becerilerin ve prensiplerin anlaşılması ve uygulanması ile mümkündür

@lolonolo_com

İLT103U Halkla İlişkiler ve İletişim Final Deneme Sınavı -6

Ünite -6

İletişim ve İkna

1. Bir düşünce, bir duygu ve bir davranışın benimsenme sürecine ne denir?

a. İkna
b. Özenti
c. Kabullenme
d. Özümseme
e. Beğenme

Cevap : a. İkna

2. Konuşmacı ikna edici bir mesaj yaratmak istiyorsa şu üç unsuru kullanır: logos, pathos, ve ethos. İkna sürecinde bu yaklaşım kime aittir?

a. Freud
b. Aristo
c. Sokrat
d. S. Zweig
e. Konfüçyüs

Cevap : b. Aristo

3. Aşağıdakilerden hangisi İkna sürecinde etkili faktörlerden biri değildir?

a. Kendini ifade etme
b. Etkin konuşma
c. Etkin yazma
d. Etkin dinleme
e. Güncel olma

Cevap : d. Etkin dinleme

4. Duyduklarımızın ilk ve yeni olması iletişimin hangi özelliği ile ilgilidir?

a. Yeterlik
b. Kendini anlama
c. Güncellik
d. Güvenirlik
e. Etkinlik

Cevap : c. Güncellik

5. Kişiye konumu ve durumu hakkında gösterilen prestije ne denir?

a. Ün
b. Şöhret
c. Reklam
d. Güven
e. Saygınlık

Cevap : e. Saygınlık

6. İnsanların farklı durumlarda benzer davranış göstermesine ne denir?

a. Tutarlık
b. Saygınlık
c. İtibar
d. Prestij
e. Güvenirlik

Cevap : a. Tutarlık

7. Kişinin kendisini yeterli görmesi hangi durum ile açıklanabilir?

a. Doğruluk
b. Özgüven
c. Saygınlık
d. Bilginlik
e. Başarı

Cevap : b. Özgüven

8. Kişinin kendisini başkalarının yerine koyabilme ve onları anlayabilme yeteneğine ne ad verilir?

a. Sevgi
b. Özveri
c. Empati
d. Yakınlık
e. Benzerlik

Cevap : c. Empati

9. İkna sürecinde önemi büyük olan kişisel özellik hangisidir?

a. Karizma
b. Etkileme
c. Algı
d. Zeka
e. Duygusallık

Cevap : d. Zeka

10. Daha çok reklamlarda kullanılması tercih edilen kişisel özellik hangisidir?

a. Kişilik
b. Cinsiyet
c. Zeka
d. Yaş
e. Cinsellik

Cevap : e. Cinsellik

İletişim ve İkna

İLT103U Halkla İlişkiler ve İletişim Aof - Anadolu Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik

Editor

Editör

error: Kopyalamaya Karşı Korumalıdır!