LOLONOLO Ana Sayfa » Auzef » Makro İktisat

Makro İktisat

Makro İktisatÇıkmış Sorular ve Deneme Sınavları
Vize Final
2025-26 Vize (Güz) 2025-26 Büt Soruları
2024-25 Vize Soruları 2024-25 Büt Soruları
2023-24 Vize Soruları 2024-25 Final Soruları
2022-23 Vize Soruları 2023-2024 Büt Soruları
Vize Deneme -1 2022-23 Final Soruları
Vize Deneme -2 2022-23 Büt Soruları
Vize Deneme -3 2020 Final Soruları
Vize Deneme -4 Final Deneme -1
Final Deneme -2
Final Deneme -3
Final Deneme -4
Lolonolo Öğrenme Yönetim Sistemi
Makro İktisat üniteler
Vize Final
Ünite -1 Ünite -8
Ünite -2 Ünite -9
Ünite -3 Ünite -10
Ünite -4 Ünite -11
Ünite -5 Ünite -12
Ünite -6 Ünite -13
Ünite -7 Ünite -14
Lolonolo Öğrenme Yönetim Sistemi

Makro İktisat

Makro İktisat: Temel Kavramlar, Gelir, Enflasyon ve İşsizlik

Giriş

Makro iktisat, ekonomiyi bir bütün olarak ele alır ve toplam gelir, toplam istihdam, enflasyon gibi toplulaştırılmış büyüklükleri inceler. Bu disiplin, özellikle 1929 Büyük Buhranı’nın ardından, yani 1930’lu yıllardan sonra John Maynard Keynes’in öncülüğünde önem kazanmıştır. Keynes, Klasik iktisadın aksine, ekonomiyi canlandırmak için devlet müdahalesini ve maliye politikalarını savunmuştur.

Milli Gelir ve Ölçümü

Milli gelir, bir ekonomide belirli bir dönemde üretilen nihai mal ve hizmetlerin toplam değeridir. Ülkeler arası gelişmişlik düzeyini karşılaştırmak için genellikle ortak para birimi olan ABD Doları kullanılır.

  • Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH): Bir ülkenin vatandaşlarının ürettiği toplam değerdir. GSMH’den üretim sırasında yıpranan sermaye mallarının payı olan “amortisman” düşüldüğünde “Safi Milli Hasıla (SMH)” elde edilir.
  • Kişisel Gelir ve Harcanabilir Gelir: Bireylerin vergiler düşülmeden önce elde ettiği gelire “Kişisel Gelir” denir. Kişisel gelirden doğrudan vergiler düşüldüğünde ise geriye “Harcanabilir Gelir” kalır.

Tüketim, Tasarruf ve Yatırım

Milli gelir (Y), tüketim (C), tasarruf (S) ve yatırım (I) arasında bölünür.

  • Tasarruf Fonksiyonu: Gelir ile tasarruflar arasındaki doğru yönlü ilişkiyi gösterir. Bireysel olarak mantıklı görünen tasarruf artışlarının, toplam talebi düşürerek milli geliri azaltabileceğini belirten yaklaşıma “Tasarruf Paradoksu” denir.
  • Yatırım: Gelir düzeyinden bağımsız olan yatırımlara “Otonom Yatırımlar”, milli gelir düzeyindeki değişmelere bağlı olan yatırımlara ise “Uyarılmış Yatırımlar” denir. Bir ekonomide yaratılan gelirin ne kadarının yatırıma ayrıldığını gösteren oran “Ortalama yatırım eğilimi”dir (I/Y).

Çarpan Mekanizması ve IS-LM Modeli

Keynesyen modelde, harcamalardaki bir değişikliğin milli gelir üzerinde katlanarak etki yaratmasına “çarpan” denir. Devletin karşılıksız ödemesi olan “işsizlik primi” gibi kalemlerdeki değişimin milli gelire etkisini “Transfer Ödemeleri Çarpanı” gösterir. Maliye ve para politikasının birlikte ele alındığı model ise IS-LM (Hicks-Hansen) modelidir; “çarpan modeli” bu kapsamda değildir.

LM eğrisi, para piyasası dengesini gösterir ve “para arzı artarsa sağa kayar”. Kamu harcamaları artırılırken (IS sağa kayar) para arzı sabit tutulursa, faizler yükselir ve özel yatırımlar azalır (dışlama etkisi). Bu etki, “kamu harcamaları ve para arzının birlikte artırılması” durumunda ortaya çıkmaz.

Enflasyon

Enflasyon, fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artıştır. Reel olarak artmayan mal ve hizmetler için daha fazla harcama yapılması “enflasyonist baskı” yaratır.

  • Enflasyon Türleri:
    • Arz (Maliyet) Enflasyonu: Sendikaların verimliliğin üzerinde ücret talep etmesi gibi maliyet artışları sonucu ortaya çıkar.
    • Hiperenflasyon: Fiyatların kontrol edilemez bir hızla arttığı durumdur ve genellikle “aylık” oranlarla ölçülür.
    • Stagflasyon: 1973 Petrol Krizi sonrası görülen, ekonomide durgunluk (işsizlik) ve enflasyonun bir arada yaşanması durumudur. Stagflasyon, “sadece talep ağırlıklı maliye politikaları ile çözülemez”.
  • Enflasyonla Mücadele: Toplam talebi kısmayı gerektirir. Vergilerin artırılması veya devlet harcamalarının kısılması “bütçe fazlası” yaratarak enflasyonu düşürmeye yardımcı olur. “Tasarrufların azaltılması” ise tüketimi artıracağı için enflasyonla mücadeleye yardımcı olmaz.

İşsizlik

İşsizlik, çalışma gücü ve arzusunda olan kişilerin iş bulamamasıdır. Çalışan kişilerin oluşturduğu duruma ise “istihdam” denir.

  • Phillips Eğrisi: “İşsizlik oranı düşükken parasal ücretlerin artma eğilimi” içinde olduğunu gösteren kısa dönemli bir eğridir.
  • Deflasyon ve İşsizlik: Fiyatların düştüğü deflasyon sürecinde, eğer ücretler fiyatlar kadar hızlı düşmezse (ücret yapışkanlığı), firmaların reel maliyetleri artar ve bu durum “işsizliği” artırır.

Sonuç

Bir ülkenin “ödemeler dengesi”, o ülkenin uluslararası alandaki ekonomik ve mali itibarının bir göstergesi olarak kabul edilir. Modern iktisat teorileri, “Rasyonel Beklentiler Teorisi” (Lucas, Sargent, Barro) gibi, klasik iktisadın bazı varsayımlarını yeniden ele alarak (Irving Fisher bu ekolden değildir), ekonomik dengeyi sağlamaya yönelik yeni modeller sunmaktadır.

@lolonolo_com

Makro İktisat

Makro İktisat 2025-2026 Vize Soruları

1. Aşağıdakilerden hangisi işsizlik primi ödemelerindeki bir liralık bir değişimin milli gelir düzeyinde kaç liralık bir değişmeye yol açacağını göstermektedir?

A) Harcama çarpanı

B) Çarpan

C) Vergi çarpanı

D) Para çarpanı

E) Transfer ödemeleri çarpanı

Cevap : E) Transfer ödemeleri çarpanı

Açıklama : Keynesyen modelde, devletin karşılıksız yaptığı ödemeler (işsizlik primi, emekli aylığı, burs vb.) “transfer ödemesi” olarak adlandırılır. Bu ödemelerdeki bir birimlik değişimin milli gelir üzerinde yarattığı etki “Transfer Ödemeleri Çarpanı” (kTR = MPC / (1-MPC)) ile ölçülür.

2. Bir ekonomide yaratılan gelirin ne kadarının yatırıma ayrıldığını gösteren orana ne denir?

A) Mali yatırım

B) Reel yatırım

C) Ortalama yatırım eğilimi

D) Otonom yatırım

E) Marjinal yatırım eğilimi

Cevap : C) Ortalama yatırım eğilimi

Açıklama : “Ortalama yatırım eğilimi” (API – Average Propensity to Invest), toplam yatırımların (I) toplam milli gelire (Y) oranıdır (API = I/Y). Bu oran, gelirin ne kadarının yatırıma gittiğini gösterir. Marjinal yatırım eğilimi ise gelirdeki değişimin yatırımı ne kadar değiştirdiğini gösterir.

3. Aşağıdakilerden hangisi gayrı safi milli hasıladan amortisman payı düşüldüğü zaman elde edilmektedir ?

A) Reel Milli Gelir

B) Nominal Milli Gelir

C) SMH

D) GSYİH

E) GSMH

Cevap : C) SMH

Açıklama : Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH), bir ülkenin ürettiği tüm mal ve hizmetlerin toplam değeridir. Bu üretim sırasında eskiyen veya yıpranan makine ve teçhizat payı olan “amortisman” (sermaye aşınma payı) bu toplamdan düşüldüğünde, geriye “Safi Milli Hasıla” (SMH) kalır. (SMH = GSMH – Amortismanlar).

4. Aşağıdakilerden hangi enflasyon çeşidinde para, değerini hızla kaybetmekte, satın alma gücü ise azalmaktadır?

A) Kronik enflasyon

B) Sürünen enflasyon

C) Yapısal enflasyon

D) Hiperenflasyon

E) Sinsi enflasyon

Cevap : A) Kronik enflasyon

Açıklama :

5. Bir ekonomide vergiler düşülmeden bireylerin elde ettiği gelir aşağıdakilerden hangisidir?

A) Milli gelir

B) Reel milli gelir

C) Harcanabilir gelir

D) Kişisel gelir

E) Nominal milli gelir

Cevap : D) Kişisel gelir

Açıklama : “Kişisel Gelir” (PI), bireylerin bir dönemde elde ettikleri toplam gelirdir (maaşlar, faizler, transfer ödemeleri vb.). Bu gelirden kişisel gelir vergisi gibi doğrudan vergiler düşüldüğünde ise geriye “Harcanabilir Gelir” (DI) kalır. Dolayısıyla Kişisel Gelir, vergiler düşülmeden önceki gelirdir.

6. Aşağıdakilerden hangisi kronik enflasyonunun ortaya çıkma nedenlerinden biri değildir?

A) Satışların yavaşlaması

B) İşsizliğin artması

C) Milli gelir artması

D) Stokların artması

E) Yatırımların azalması

Cevap : C) Milli gelir artması

Açıklama : Kronik enflasyon (stagflasyon da denir), genellikle ekonomide “durgunluk” (satışların yavaşlaması, işsizliğin artması, yatırımların azalması) ile birlikte yüksek enflasyonun görüldüğü durumdur. “Milli gelirin artması” ise ekonomik büyümeyi ifade eder ve bu tablonun bir nedeni değil, zıttı bir durumdur.

7. Aşağıdakilerden hangisi bir ekonomide devletin transfer ödemelerinden biri değildir?

A) Dul ve yetimler

B) İşsizlik primi

C) Kimsesizler

D) Memurlar

E) Öğrenciler

Cevap : D) Memurlar

Açıklama : Transfer ödemesi, devletin karşılığında bir mal veya hizmet almadan yaptığı ödemelerdir (Sosyal yardımlar, burslar, primler). “Memurlar”a yapılan ödeme (maaş) ise, onların sunduğu kamu hizmetinin karşılığıdır; bu nedenle bir transfer ödemesi değil, kamu harcamasıdır.

8. Aşağıdakilerden hangisi çalışma gücü ve arzusunda olan kişilerin belirli bir ücret karşılığında hizmetlerinden yararlanılmasıdır?

A) İradi işsizlik

B) Friksiyonel işsizlik

C) İstihdam

D) İşgücü

E) Yapısal işsizlik

Cevap : C) İstihdam

Açıklama : Bu tanım, tam olarak “istihdam” kavramını açıklamaktadır. Çalışma yaşında olup, çalışma gücü ve arzusuna sahip olarak mevcut ücret düzeyinde çalışan kişilerin oluşturduğu duruma istihdam denir.

9. Fiyatların değişmediği kabul edildiğinde, toplam harcamalardaki artışın toplam talep eğrisini artış yönünde sağa kaydırması aşağıdakilerden hangisi ile ifade edilmektedir?

A) Harcanabilir geliri azaltır.

B) KBMG’i azaltır.

C) Milli gelir değişmez.

D) Milli geliri azaltır.

E) Milli geliri arttırır.

Cevap : E) Milli geliri arttırır.

Açıklama : Toplam harcamalardaki (tüketim, yatırım, kamu harcamaları) bir artış, ekonomideki toplam talebi artırır (eğriyi sağa kaydırır). Artan bu talep, firmaların üretimlerini (yani milli geliri) artırmalarına yol açar. Bu süreç “çarpan mekanizması” olarak da bilinir.

10. Tasarruf artışlarının milli gelir düzeyinde azalmalara yol açtığını belirten yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tasarruf paradoksu

B) Deflasyonist açık

C) Enflasyonist açık

D) Hızlandıran

E) Çarpan

Cevap : A) Tasarruf paradoksu

Açıklama : Keynesyen iktisatta “Tasarruf Paradoksu” (paradox of thrift), bireysel olarak mantıklı görünen tasarruf yapma eyleminin, ekonomi genelinde toplam talebi düşürerek milli geliri ve ironik olarak toplam tasarruf hacmini de azaltabileceğini öne süren yaklaşımdır.

11. Ülkedeki nüfusun üretici durumda bulunan yani iktisadi faaliyete katılan kısmına verilen ad aşağıdakilerden hangisidir?

A) İradi işsizlik

B) Gizli işsizlik

C) Aktif nüfus

D) İstihdam

E) İş gücü

Cevap : E) İş gücü

Açıklama :

12. Aşağıdakilerden hangisi bir ülkenin uluslararası alandaki ekonomik ve mali itibarının bir göstergesi olarak da yorumlanmaktadır?

A) Milli gelir

B) Ödemeler dengesi

C) Kişi başına milli gelir

D) GSMH

E) GSYİH

Cevap : B) Ödemeler dengesi

Açıklama : “Ödemeler Dengesi” (veya Bilançosu), bir ülkenin diğer ülkelerle olan tüm ekonomik işlemlerinin kaydıdır. Bu dengenin sürekli olarak büyük açıklar vermesi, ülkenin dış dünyaya borçlandığını ve yükümlülüklerini karşılayamadığını gösterir; bu da ülkenin uluslararası alandaki mali itibarını zayıflatır.

13. Aşağıdakilerden hangisi enflasyonist etkinin azaltılmasına yardımcı olmamaktadır?

A) Tüketimin kısılması

B) Faizlerin yükseltilmesi

C) Devlet harcamalarının kısılması

D) Tasarrufların azaltılması

E) Vergilerin arttırılması

Cevap : D) Tasarrufların azaltılması

Açıklama : Enflasyonist etki (talep fazlalığı), toplam talebi kısarak azaltılır. Faizlerin yükseltilmesi, tüketimin kısılması, devlet harcamalarının kısılması ve vergilerin artırılması toplam talebi azaltan (daraltıcı) politikalardır. “Tasarrufların azaltılması” ise tüketimin artması anlamına gelir, bu da toplam talebi ve enflasyonist baskıyı daha da artırır.

14. Ülkeler arası gelişmişlik düzeyine ilişkin karşılaştırmalarda kullanılan para birimi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Dolar

B) Ruble

C) Euro

D) Kanada doları

E) Sterlin

Cevap : A) Dolar

Açıklama : Uluslararası ekonomik karşılaştırmalarda (GSYİH, kişi başına gelir vb.) ortak bir ölçü birimine ihtiyaç duyulur. Dünya ticaretinde ve rezervlerinde en yaygın kullanılan para birimi (rezerv para) olması nedeniyle, bu karşılaştırmalarda standart olarak “ABD Doları” ($) kullanılır.

15. Reel olarak artmayan mal ve hizmetler için daha fazla harcama yapılması hangi duruma neden olmaktadır?

A) Revalüasyon

B) Enflasyonist baskı

C) Deflasyonist baskı

D) Deflasyonist açık

E) Stagflasyon

Cevap : B) Enflasyonist baskı

Açıklama : Ekonomideki mal ve hizmet üretimi (reel arz) artmazken, bu mallara olan talebin (harcamaların) artması, “kıt olan mallara yönelik daha fazla para harcanması” anlamına gelir. Bu durum, fiyatlar genel düzeyinin artmasına, yani “enflasyonist baskı”ya neden olur.

16. Ekonomide üretim faktörleri piyasasında rekabetin bozulması sonucu sendikalar pazarlık gücüne sahip olup iş gücünün verimliliğinin üzerinde ücret talep ettiğinde ortaya çıkan enflasyon aşağıdakilerden hangisidir?

A) Talep enflasyonu

B) Sinsi enflasyon

C) Yapısal enflasyon

D) Kronik enflasyon

E) Arz (maliyet) enflasyonu

Cevap : E) Arz (maliyet) enflasyonu

Açıklama : Sendikaların ücretleri verimlilik artışının üzerinde artırması, firmalar için bir “maliyet” artışıdır. Firmalar bu artan maliyeti ürün fiyatlarına yansıtır. Bu şekilde, üretim maliyetlerindeki (girdi fiyatları) artışlardan kaynaklanan enflasyona “Arz (Maliyet) Enflasyonu” denir.

17. Aşağıdaki hangi enflasyon oranı yıllık değil aylık olarak belirlenmektedir?

A) Hiperenflasyon

B) Talep enflasyonu

C) Kronik enflasyon

D) Yapısal enflasyon

E) Sinsi enflasyon

Cevap : A) Hiperenflasyon

Açıklama : Hiperenflasyon, fiyat artışlarının kontrol edilemez bir hıza ulaştığı durumdur. Fiyatlar o kadar hızlı artar ki, yıllık oranlar anlamsızlaşır (milyonlarca, milyarlarca olabilir). Bu nedenle hiperenflasyon, genellikle “aylık” (örn: ayda %50’nin üzeri) veya hatta günlük oranlarla ölçülür.

18. Aşağıdakilerden hangisi rasyonel beklentiler teorisinin temsilcilerinden biri değildir?

A) Robert Baro

B) Irwing Fisher

C) Thomas Sargent

D) Robert Lucas

E) Neil Wallace

Cevap : B) Irwing Fisher

Açıklama : Robert Lucas, Thomas Sargent, Robert Barro ve Neil Wallace, 1970’lerde Keynesyen iktisada karşı çıkan “Yeni Klasik İktisat” okulunun ve “Rasyonel Beklentiler Teorisi”nin en önemli temsilcileridir. Irving Fisher ise 20. yüzyılın başlarında yaşamış, Paranın Miktar Teorisi ve faiz oranları üzerine çalışmış daha eski bir iktisatçıdır.

19. Aşağıdakilerden hangisi millî gelir düzeyindeki değişmelere bağlı olan yatırımlardır?

A) Reel yatırımlar

B) Brüt yatırımlar

C) Mali yatırımlar

D) Uyarılmış yatırımlar

E) Otonom yatırımlar

Cevap : D) Uyarılmış yatırımlar

Açıklama : Yatırımlar ikiye ayrılır: Gelir düzeyinden bağımsız olan, faiz oranlarına bağlı yatırımlara “Otonom Yatırımlar” denir. Milli gelir (talep) arttıkça artan, gelir düzeyine bağlı olan yatırımlara ise “Uyarılmış Yatırımlar” (Induced Investments) denir.

20. Deflasyon sürecinde, ücretlerin düşme eğiliminin yavaş olması, o ekonomide neyi arttırmaktadır?

A) Makine

B) İşsizlik

C) Kira

D) Maliyet

E) Hammadde

Cevap : B) İşsizlik

Açıklama : Deflasyon, fiyatların genel olarak düştüğü bir süreçtir. Fiyatlar düşerken, ücretler (bir maliyet unsurudur) buna ayak uyduramaz ve yavaş düşerse (buna “ücret yapışkanlığı” denir), firmaların reel maliyetleri artar ve kârlılıkları düşer. Kârlılığı düşen firmalar ise üretimi kısar ve işçi çıkarır, bu da “işsizliği” artırır.

@lolonolo_com

Makro İktisat 2025-2026 Vize Soruları

Siyaset Bilimi Ve Kamu Yönetimi Lisans Açık Öğretim
Telegram Siyaset Bİlimi ve Kamu Yönetimi

Makro İktisat

Ortak Ders

Auzef Makro İktisat Ders Kitabı PDF

Makro İktisat

Kamu Yön. Lisans

Auzef Ders Kitabı PDF

Makro İktisat 1

Uzaktan Eğitim

Auzef Makro İktisat Ders Kitabı PDF

Makro İktisat 2

Uzaktan Eğitim

Auzef Makro İktisat Ders Kitabı PDF

Auzef İşletme siyaset bilimi ve kamu yönetimi

Makro İktisat